Bu yanıtı başlık sahibinin mesaj atarak yardım talep etmesi üzerine yazıyorum; öncelikle onu belirteyim.
İlk olarak; akor fonksiyonlarını konuşurken dereceler üzerinden düşünmeye alışmanızı öneririm.
C majör yerine 1, Am yerine 6 gibi. Klasik armoni Roma rakamlarını kullanır, ama daha pratik olan caz kaynaklarında buna da her zaman uyulmaz.
Akorların fonksiyonlarını belirleyen şey, onların içeriği ve tonik notayla olan ilişkileridir. Bunun belli bir mantığı vardır. Bu mantığı kitaplar anlatamadığı için, insanları saçma sapan sayısal ilişkilere boğarlar ne yazık ki. Ben burada kısaca bu mantıktan bahsedeceğim. Buradaki anlatım, farklı kaynaklardan topladığım kendi sentezimdir. Herkes bu şekilde düşünmeyebilir, ama bu bir mantık oturtmanızı sağlar.
Majör tonalite içerisinde iki adet yarım ses aralık içeren derece vardır. Bunlardan biri 4. derece (F), diğeri de 7. derecedir (B).
4. derece, 3. dereceye (E) yarım ses uzaktadır. 3. derece ise, tonalitenin TEMEL derecelerindendir. Çünkü tonik (1. derece) ile olan ilişkisi, tonalitenin majör mü, minör mü olduğu belirler. Dolayısıyla, F'nın bu yarım seslik mesafe üzerinden ürettiği duygu, kulağımızda bir miktar tansiyona yol açar. Çünkü, bu nota E’ye (3. Dereceye) çözülme isteği yaratır.
C majörde F sesini çalınca, kulak bunun E sesine gitmesini bekler. Bu beklenti-hareket, subdominant fonksiyonun özünü oluşturur. O yüzden, 4. dereceyi içeren akorlar, subdominant fonksiyondadır. Tipik olarak bu akorlar, tonik dereceyi de içerirler. 1 ve 4. derecelerin bu birlikteliği (C ve F sesi), E'ye çözüme beklentisini belirginleştirir. Tam dörtlü olan C-F aralığını, tam üçlü olan C-E'ye çözün (çalın), bunu gayet net duyarsınız. Subdominant fonksiyondaki bir akor, toniğe gittiğinde oluşan etki de budur. Ardından tersini de yapın; hareket etkisini duyarsınız.
Tipik olarak majör dizide ikinci ve dördüncü dereceler (Dm ve F majör) subdominant fonksiyonu üstlenir. Tipik diyatonik subdominant akor, dizinin 1 VE 4. dördüncü derece seslerini içerir.
6. derece akoru tipik olarak bu fonksiyonu üstlenemez, ÇÜNKÜ içinde dizinin 4. derecesi yoktur. 6. derece akoru, tonik fonksiyondadır. Subdominant diye değerlendirildiğini hiç duymadım; mantıksız geliyor zaten.
Ancak, unutmayalım ki subdominant fonksiyon hareket üretir. Tonik fonksiyondaki bir akordan 6. Derece akoruna geçmek, bas seste hareket üretebilir. Mesela. C majör, A minöre gittiğinde basta 1.5 tonluk inici bir yürüyüş oluşur. Em akoru Am'e gittiğinde ortaya çıkan bas yürüyüşü ise tam dörtlüdür.
Bunların her ikisi de kuvvetli bas hareketleridir. Belki bu mantıkla 6. dereceye bu tip bir fonksiyon yüklenmiştir. Yine de son derece "atipik" bir bilgi, onu söylemiş olayım.
Diğer yarım ses uzaklıktaki aralık 7. derece de, aynı şekilde 1. dereceye olan yarım ses mesafesi ile tansiyon üretme becerisine sahiptir. 4. VE 7. dereceler üstüste konduğunda, tonalitenin "şeytanı" (eksik beşli aralığı) ortaya çıkar.
Bu aralık, oktavı karpuz gibi ortadan ikiye böler. Bu yüzden, aralığı çevirdiğimizde de mesafe aynı kalır.
B ile F arasındaki mesafe 3 TAM SES (tritone), B ile F arasındaki mesafe de yine aynı şekilde 3 TAM sestir. Bu özel aralık, “simetriktir”.
Belki de bu sebeple, kulağımız "ortada kalır", anlam vermekte zorlanır ve o yüzden de ortaya tansiyon/gerilim çıkar. Şöyle de düşünülebilir: F sesi E'ye çözülmek için çabalarken, B sesi de C'ye çözülmek için "bağırır". Ve ikisi aynı anda olur !
B-F aralığını çalıp, bunu C-E aralığına çözün. Ne demek istediğimi çok rahat duyarsınız.
Tersini de yapın. F-B çalın, E-C’ya çözün.
B-F aralığını içeren triad (3 sesli akor), 7. Derecedir. Eksik beşli akoru olarak bilinir. 7’lisi eklendiğinde ise “minör yedi bemol beş” (m7b5) akoru olarak bilinir. Bariz şekilde tansiyon üretir ve toniğe çözülmek ister.
B-F aralığını içeren temel 7’li akor ise, 5. Derece akorudur. Dominant (güçlü derece) akoru olarak da bilinir. Ama bu akor triad halinde de (B sesini içerir) kullanılır. Tansiyon üretir ve toniğe çözülmek ister.
Ama ben (caz armonisi temelinden de geldiğim için) bu akoru 7’li olarak duymayı hep tercih ederim.
Çünkü o zaman içindeki eksik beşli (B-F) aralığı gayet net şekilde ortaya çıkar.
5 ve 7 derece akorları birbirileri ile yakından ilişkilidir. Aslına bakarsanız, 7. Derece akorunun triad halinin (B-D-F) üzerine G notasını koyarsanız, G7(dominant yedi) akoru oluşur.
1 ve 6. Derece akorları tonik fonksiyondadır. Dizinin belirleyici dereceleri olan 1 ve 3. seslerini içerirler.
C ve E seslerinin birlikteliği, bu akorlara karakterlerini verir.
3. derece akoru, gerçekten de çok fonksiyonlu olabilecek, ilginç bir akordur. İçindeki E notası ile tonik fonksiyona, içindeki B notası ile dominant (tansiyon) fonksiyonuna göz kırpar.
Ancak bu akorun gerçek anlamda dominant fonksiyonunu üstelenebilmesi için, 3. Derecenin tizleşerek majör olması gerekir. Bu durumda E majör (aslında E dominant 7’li) haline gelir ve 6. Derece (A minör) akoruna çözülme ihtiyacı yaratır.
Bu noktada “sekonder dominantlar” denilen konuya bağlanmak gerekir ama onu burada yazmayacağım. Bu kadar teori yeterJ
Birkaç öneri ve uyarı:
1)AKOR dizilerini SİZ YAZIN VE ÇALIN. Ancak bu şekilde öğrenirsiniz.
Örnek olarak:
- Tonik-subdominant-dominant-tonik
- Subdominant-dominant-tonik
- Tonik- Subdominant-tonik
- Tonik- dominant-tonik
Bu etkileri zamanla popüler müzikte de duyar hale gelirsiniz ki, şarkı yazmayı öğrenmenin de en kısa yolu bence budur.
Başlangıç için tipik diyatonik 4lü aralık üzerinden yürüyen Marş armonik verilebilir:
Am-Dm-Gmaj-Cmaj-Fmaj-Bdim-Emin-Am
Bu örnekte, Em akoru E maj (E7) yaptığınızda oluşan farka da bakın.
2)Çalarken önce plaj gitaristi akorlarını kullanacaksınız muhtemelen, ama uzun vadede daha az sayıda ses içeren akorlarla, her bir sesin hareketini dinleyerek çalın.
3)Burada bas yürüyüşlerini konuşmadım. Popüler müzikte bu çok derinine girilen bir konu değil, ama uzun vadede o da ayrıca düşünülmesi gereken bir hadisedir. Yukarıdaki akor dizilerini yazdığınızda, ortaya çıkan bas yürüyüşlerine de bakın.
4)Akorları birbirine bağlarken, 2 temel prensibi düşünün: a)İki akor arasında ortak ses varsa, bu ortak ses ikinci akor oluşurken de sabit kalır. B)İki akor arasında ortak ses yoksa, o zaman akor sesleri mümkün olan en küçük aralık üzerinden yürüyerek bir sonraki akora gider.
Benden bu kadar şimdilik
🙂 Alaylının teorisi bu kadar oluyor.