Şu tezatınızı önce bir gözden geçirin ; olumsuz bir davranış gördüğünüzde -"bunları nki gerçek islam değil "diyerek sıyrılırken, şu anki hangi savaşı islama mal ettiniz? onu da "gerçek islam bu değil " - "kusurlu olan yaratılan insanlar" diyerek reddetmenizi beklerdim ama aklamaya kıyaslamaya çalışıyorsunuz? Tarihte en yüksek katliamlı tüm savaşlar din adına yapılan savaşlardır. Bunun hristiyanlığı museviliği yok. İki yanlış, bir doğru etmez. Neyi haklı görelim ?
Ortadoğuya baktığınızda bütün islam coğrafyası sapkınlık içinde, savaşından tut, kadına verilen değerden medeni haklara kadar en çağdışı uygulamaları görmekteyiz. Bunların tamamını da kurana ve şeriat kurallarına dayandırmaktalar. Yaşanan karışıklıkları meydana getirenler; ana dili arapça olan kuranı - islam kaynaklarını kendi dili ile okuyan, o "gerçek" coğrafyada doğan topluluklar. Onlar doğru bilmiyor, doğru anlamıyor, en doğrusunu 500-600 yıl sonra islamı kabul eden biz daha iyi biliyoruz... hadi ya !? Peki nerede yaşanıyor bu gerçek kusursuz islam ?
Şeriat iktidara gelinceye kadar hep iyi yönlerini gösterir, yönetime geldiğinde de gerçek yüzünü görürsünüz. İran daki islam devrimi öncesi de aynen bu süreç yaşanmıştı.
şeriat buydu ve hiçbir zaman değişmedi. Ya bunu kabullenin artık ya da kendi masallarınıza kendiniz inanın.
Maalesef kendi düşüncelerim ve inançlarım gereği yazdıklarınıza katılamıyorum. (özeti bu)
Ayrıntıya kısaca değinmek gerekirse.
* Dünyada yaşanan olaylar hakkında söyledikleriniz doğru elbette, maalesef çağdışı yaşıyoruz. Peki neden ?
Şöyle bir soru sorarak bunun cevabını vermek istiyorum.
Acaba Afrika'da insanlar neden açlıktan ölüyor ? Allah bu kadar zalim olabilir mi ? Hem yaratacak hemde acı çektirip öldürecek.
Acaba Afrika'da insanların açlıktan ölmesinin nedeni orada yiyecek içecek olmaması mı yoksa Dünya nimetlerinin insanlar tarafından eşitçe paylaşılmaması mı ?
Bugün aylık gideri 1 trilyondan fazla olan saraylar yapabiliyorsak, hadi bizi geçtim ülke olarak, Amerika Mars'a araç gönderebiliyorsa sanırım Afrika insanının da açlıktan ölmesini engelleyebiliriz.
Fakat toplumlar olarak bizler bunu yapmıyorken hangi çağdaşlıktan bahsedebiliriz, göz göre göre insanların ölmesini seyrediyoruz. Bunda sorumlu olan kim ? Allah' mı, din mi, yoksa bizim iyi yada kötü insanlığımız mı ?
* Dünya var olduğundan bu yana, o yada bu din için (İlahi yada batıl) savaşlar olmuştur. Çünkü din ve vicdan duygusu en kolay sömürülen duygudur. Kötü niyetli kişilerin bundan prim yapmasıda çok kolaydır. En basitinden dilenciler, hepsi bizlerden bin kat daha zenginler ve yaptıkları sadece duygu sömürüsü. Fakat bizler toplumda dilenciler var diye bir önyargıyla hareket edip gerçek ihtiyaç sahiplerini yok mu sayalım, onlara elimizden geldiğince yardım etmeyelim mi? Yani ortada binlerce kötü örnek var diye iyi olan yardımseverlikten vazmıgeçelim. Din de böyle birşey, gördüğümüz kötü örnekler yüzünden, din kötüdür, şöyledir vs. gibi yorumlar yapmak doğru olmaz.
* Bold olarak yazdığınız kısımlar içinse; evet Kuran'ı oradaki Vahabilerden, Bedevilerden çok daha iyi biliyoruz Türk toplumu olarak. (Lütfen bu konuyu biraz araştırın). Ayrıca bir yanlışınızı da düzeltme ihtiyacı duyuyorum. Kuran'ın arapçasıyla, Arap Devletlerin' de konuşulan Arapça arasında dağlar kadar fark var. Yani onlar da, sizin sandığınız gibi Kuran'ı okuyarak anlayamazlar, tefsire veya bir öğretciye ihtiyaç vardır. Şöyle örnek vereyim; eki Türkçe denilen dil vardır ya, okursunuz ama ne dediğini anlamazsınız, Türk olduğunuz ve Türkçe konuştuğunuz halde. Kuran'daki durum da budur.
Nedim'den bir örnek. (Lütfen anladığınız satırları mesaj olarak yazın) Daha eskilerden örnek verirsem durum iyice karışır, bu nedenle daha eskilere bulaşmıyorum.
Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır
Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır
Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır
Bir kân-ı niamdır ki anın gevheri ikbâl
Bir bağ-ı iremdir ki gülü izz ü alâdır
* Bir de Şeriat yorumunuz hatalı yada eksik diyebilirim. Şöyleki ; Şeriat, Allah'ın kanunu demektir. Yani bizim önümüze sunulan, çocukluktan beri öğretilen "hırsızlık yapanın eli kesilir" değildir. (Konudan alakasız ama onu da belirteyim, her hırsızlık yapanın eli kesilmez, ihtiyacı olmayıpta sadece karşısındakine zarar vermek amacıyla hırsızlık yapılmışsa bu ceza uygulanır, o da yine davacı olan kişinin isteğine bağlı)
Şeriat, bizim bildiğimiz ve modern eğitimde öğrendiğimiz, Fizik, Kimya, Biyoloji, Matemetik vs. dir. Evrende herşey bir matematik üzerine kurulu değil mi ? Örneğin Dünya nın 1 yılı 365 gün 6 saat değilmi ve hep aynı hiç değişmiyor. İşte bu konulmuş bir kanundur. (Bilemiyorum ama küçük miktarlarda değişiklik oluyorsa bu rakamda, o da bir matematiğe dayalı olarak oluyordur, sonuçta bilim adamı değilim ince hesapları bilmiyorum)
Yada yerçekimi kanunu dediğimiz şey, bu da Şeriat tır. Allah'ın yaratırken koyduğu kuralların bütününe Şeriat denir. Yani Şeriat' ın gelmesi gitmesi diye bir durum yoktur. Şeriat istesekte istemesekte hayatımızın tamamı zaten.