çağan ırmak'dan bir film...
Konusu: 1980 darbesinde annesini kaybeden küçük Deniz(babası o dönemde bir çok erkek çocuğa verilen ismi koymuş )yedi yıl sonra hiç görmediği dedesinin Ege’deki çiftliğine doğru bir yolculuğa çıkar.Deniz’in dedesini hiç görmemesinin nedeni dedesiyle babasının yıllardır küs oluşudur.Hüseyin Efendi (Çetin Tekindor)okumaya diye gönderdiği oğlunun politik olaylara karıştığını öğrenince onu evlatlıktan silmiştir çünkü.Sadık’ın her şeye rağmen baba evine geri dönüşünün nedeni Deniz’den ayrılmak zorunda oluşudur;küçük oğlunu babasına emanet edecektir.Kelimenin tam anlamıyla Deniz bu çiftlikte hafif tatlı kaçık bir ailenin ortasında bulur kendini.Evin yanaşmaları,küs teyze(Şerif Sezer),traktör kullanan ve telsizle konuşan müthiş bir babaanne(Hümeyra),bileğinden boğazına kadar bilezikle dolaşan gelin Hanife (Binnur Kaya) ve saf bir amca (Yetkin Dikinciler).Düşünsenize hepsi bağırarak ve hep bir ağızdan konuşuyor.Sadık Uğruna savaştığı bir Türkiye’ye ve terk ettiği sevgilisiyle ve kendiyle kasabada yüzleşirken; çocuk, dedesinin ve babasının arasındaki tüm buzları eritecektir
http://www.babamveoglum.com/snopsis.htm
filmi henüz izledim ve hala etkisindeyim, insanların iki önemli duygusunu aynı anda harekete geçirmeyi başaran ve benim izlediğim ender filmlerden biri, ağlamak ve gülmek...türk sineması için büyük bir başarı, oyunculuklar filmin en büyük kozu, çetin tekindor belki de hayatının rolünü oynamış, hümeyra avrupa yakasından sonra bu rolle de ışıldıyor, fikret kuşkan söze gerek yok, binnur kaya ve yetkin dikinciler filmin komedi yükünü büyük bi ustalıkla sırtlıyolar ve diğerleri...vaktiyle amerikan güzeli oyuncuları ekip olarak ödüle layık görülmüştü, bu filmin oyuncuları da böyle bi ödülü hakediyor, salondan çoğumuz kırmızı gözlerle ayrıldık, çağan ırmak bu filmle son dönem yönetmenler arasına ismini altın harflerle yazdıracak, kesinlikle ilgiyi ve büyük bi hasılatı hakediyor, izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Konusu: 1980 darbesinde annesini kaybeden küçük Deniz(babası o dönemde bir çok erkek çocuğa verilen ismi koymuş )yedi yıl sonra hiç görmediği dedesinin Ege’deki çiftliğine doğru bir yolculuğa çıkar.Deniz’in dedesini hiç görmemesinin nedeni dedesiyle babasının yıllardır küs oluşudur.Hüseyin Efendi (Çetin Tekindor)okumaya diye gönderdiği oğlunun politik olaylara karıştığını öğrenince onu evlatlıktan silmiştir çünkü.Sadık’ın her şeye rağmen baba evine geri dönüşünün nedeni Deniz’den ayrılmak zorunda oluşudur;küçük oğlunu babasına emanet edecektir.Kelimenin tam anlamıyla Deniz bu çiftlikte hafif tatlı kaçık bir ailenin ortasında bulur kendini.Evin yanaşmaları,küs teyze(Şerif Sezer),traktör kullanan ve telsizle konuşan müthiş bir babaanne(Hümeyra),bileğinden boğazına kadar bilezikle dolaşan gelin Hanife (Binnur Kaya) ve saf bir amca (Yetkin Dikinciler).Düşünsenize hepsi bağırarak ve hep bir ağızdan konuşuyor.Sadık Uğruna savaştığı bir Türkiye’ye ve terk ettiği sevgilisiyle ve kendiyle kasabada yüzleşirken; çocuk, dedesinin ve babasının arasındaki tüm buzları eritecektir
http://www.babamveoglum.com/snopsis.htm
filmi henüz izledim ve hala etkisindeyim, insanların iki önemli duygusunu aynı anda harekete geçirmeyi başaran ve benim izlediğim ender filmlerden biri, ağlamak ve gülmek...türk sineması için büyük bir başarı, oyunculuklar filmin en büyük kozu, çetin tekindor belki de hayatının rolünü oynamış, hümeyra avrupa yakasından sonra bu rolle de ışıldıyor, fikret kuşkan söze gerek yok, binnur kaya ve yetkin dikinciler filmin komedi yükünü büyük bi ustalıkla sırtlıyolar ve diğerleri...vaktiyle amerikan güzeli oyuncuları ekip olarak ödüle layık görülmüştü, bu filmin oyuncuları da böyle bi ödülü hakediyor, salondan çoğumuz kırmızı gözlerle ayrıldık, çağan ırmak bu filmle son dönem yönetmenler arasına ismini altın harflerle yazdıracak, kesinlikle ilgiyi ve büyük bi hasılatı hakediyor, izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.