Bilmiyorum Diyebilmek

Merhaba,
Maalesef bizlerin (Türk Milleti olarak) kabul etmek istemediğimiz psikolojik bir sorunumuz var. Bu nedendir niçindir bilemiyorum, bunu çözmek de uzmanlarının işi.
Biz neden BİLMİYORUM kelimesini kullanamıyoruz? Sanırım bu kelime bize cehaleti çağrıştırıyor. Tabi ki yanlış bir algı.
Her konuda, her ortamda (ister arkadaş ortamında, ister TV de, ister Nette her yerde) her şeyi bilmek zorunda olduğumuzu sanıyoruz. Naçizane bana sorarsanız bu gerçekten ciddi bir psikolojik sorundur. Kimse her şeyi bilmek zorunda değildir ki zaten bilemez de. Fakat biz sözde bunu kabul ederken, uygulamaya gelince tam aksini icra ediyoruz.
Bilmiyorum demek, ben cahilim, öküzüm, hayvanım, anlamına gelmiyor (özür dilerim kaba yazıyorum ama artık dayanamıyorum) . Bunun farkına varalım artık, bir şeyi bilmiyorsan, sadece bilmiyorsundur bu kadar basit. Cehalet değildir bu, bu idrar yarışı neden ?
Ben psikolog değilim ama basit bir tespit yapayım kendimce; bu tarz davranışları sergileyen insanlar, hayatlarında kendini bulamamış, kendine bir yer edinememiş tipler. Her canlı (buna hayvanlarda dahil) kendini bir grubun, bir zümrenin üyesi olarak görmek ister, adının bilinmesini ister, saygı görmek ister ve bunun için savaşır. Bu doğaldır, yaradılışın özünde vardır bu. İşte, kendine yer edinememiş başarısız tipler ise bu gibi sanal ortamlarda kendini gösterme ve ispat çabasında oluyor, amaç saygıyı hissetmek adını duyurmak vs. vs.
Ayrıca, sanki asıl kendileri öyle değilmiş gibi (başarısız vs.), gerçekten bilgili ve bilgi paylaşan insanları başarısız, yersiz yurtsuz gösterme çabasında oluyorlar ve bu beni çileden çıkartıyor. Birisi bunları durdursunnnnnnn diye bağırasım geliyor. Forumda okuduğum her konuda kavga dövüş, izlediğim her tartışma programında kavga dövüş, her gazetede kavga dövüş. Fark yaratmak istiyorsak önce kendimizden başlayıp, insanların ve fikirlerin çeşit çeşit olduğunu kabul edelim, ardından diyaloglar başlasın.
Yada;
Yeter artık yahu, gidin Başarısızlar Club diye bir grup kurun böylece bir zümreniz olur. Geri kalanlarda rahat eder.
 
Yardımsever insanlar olduğumuzdan kaynaklanıyor bence. Evet, belki böyle daha çok zarar veriliyor muhattaba ama "Bilmiyorum" yani bizim anlayışımızda "Sana yardımcı olamıyorum" ile eşanlamlı gibi.Dolayısıyla pek kullanılmıyor sanırım.
İç ses: kendimi de bu gruba dahil ettim
 
Valla bir deneyelim bakalim benden epey sey cikar. Gavurlarin degimi ile this is by no means an exhaustive list. Olsun baslayalim.

Kayit yapmakla ilgili hic birsey bilmiyorum, ses karti bile oneremem o kadar. Studyo monitorlerine sardigim zaman oldu lakin artik sahip olmadigim prosesoru baglamak icindi. Elin oglu ilkel ekipmanla da sukela tonlar aliyor ben alamiyorum, len onu gec amfi EL 34 lambali degilse testereden hallice drive tonu nasil alinir onu bile bilmiyorum, tonlari bana hitap etmiyor diye MESA amfiyi satiliga koymadik mi? Buna salaklik denir mi, belki de denir vallahi bilmiyorum.

Lehim isine epey kafa yordum, aslinda su an icinde bulundugum is kolunda malzeme birlestirme kaynak lehim vs. hepsi var. 16mm lik titanium levhalari birlestirmek ustune calisiyorum falan. Sorsaniz flux kullanimidir, faz gecisidir eser yagarim ama bu kendi yaptigim lehimlerin osuruktan tayyare bir kivamda oldugu gercegini degistirmiyor. Ne pahali havya kaldi almadigim ne baska birsey. Bu konuda yetenek dusmaniyim ve nasil ilerletirim bilmiyorum.

Bir sarkinin kac kaclik bir ritimle calindigini soylemem icin durup 1 dakika falan dinleyip tepinen katir gibi ayakla vurmam lazim, bunu duyar duymaz yapabilen adamlara karsi caresizim ve nasil yapiyorlar bunu da bilmiyorum. Sonra blues calmayi seviyorum ama kromatik yuruyusleri bir turlu yapamiyorum. Yapanlari hayvan gibi kiskaniyorum, onlar yaparken pek kolay geliyor ama ben kendim yapamiyorum nereden baslamali onu da bilmiyorum. Ancak var olan sarkida oyle bir kisim varsa kafa goz yara yara kulaktan cikarip falan yapiyorum. Daha da reziline gelelim, elim wizard ve turevi saplara oyle alisik ki telecaster gibi kutuk kivaminda sap versen, caldiklarimin yarisini calamam. Sirtima hangi gitari takarsam takayim ottureyim istiyorum ama nasil otturulur vallahi bilmiyorum.

Gitar calimi konusunda daginik obekler halindeki bilgilerimi duzene sokayim dedim ama olmadi lakin seyini sey ettigimin Ankarasinda adam gibi (Neset Ruacan ayarinda mesela) kim caz kursu verir bilmiyorum, sorduklarim da caresiz kalinca artik kime sorarim onu da bilmiyorum ki en acisi da bu...

Ha bir de yasadigim mahallede vakif universitesi var bir suru de zengin cocuk, ve o BMW`leri kromla, bakirla, kadifeyle filan kaplatip saray soytarisi gibi gezmekten insanlar ne anliyor bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.

Her imkan buldugumda Ankara`da canli muzik dinlemeye giderim. Gozleri yasartacak kadar sigara dumani da olsa icmeyi birakamayan adamlar var, bu nasil bir mantiktir keyiftir bilmiyorum. Bir de etrafindaki kimseyi takmadan hayvan gibi icip kusan, bayilan, en onemlisi de canli olarak icra edilen muzigi hic de seyine takmayan adamlar var. Icra edilen muzik umrunda olmayacaksa bok mu var gecenin bir yarisi oradasin diye sorsam mantikli bir yanit alir miyim bilmiyorum. Isim vermeyelim lakin gittigim yerler de batakhane filan degil tam tersi en eli yuzu duzgun mekanlar ama farketmiyor. Bu okuzlerden neden bu kadar cok var bilmiyorum, bunlardan kurtulmanin yolu var midir onu da bilmiyorum.

Sevgili @Grundar saolsun su videoyu gonderdi. Vokal yapip calan adamin teoride zenci olmasi lazim yoksa boyle calip soyleyemez ama degil. Bu nasil istir vallahi bilmiyorum.



Benim bin turlu dingil tavrim vardir, kabul de ederim ayrica ozur dilemekten veya yanilgimi kabul etmekten hic gocunmam. Su forum yonetimine kendi mesajlarini benim kadar ihbar eden adam olmamistir herhalde (bu iyi birsey mi kotu birsey mi size birakiyorum). Ama bilmiyorsam gayet sorarim da yani, bilmem anlatabiliyor muyum?
 
Son düzenleme:
Valla bir deneyelim bakalim benden epey sey cikar. Gavurlarin degimi ile this is by no means an exhaustive list. Olsun baslayalim.

Kayit yapmakla ilgili hic birsey bilmiyorum, ses karti bile oneremem o kadar. Studyo monitorlerine sardigim zaman oldu lakin artik sahip olmadigim prosesoru baglamak icindi. Elin oglu ilkel ekipmanla da sukela tonlar aliyor ben alamiyorum, len onu gec amfi EL 34 lambali degilse testereden hallice drive tonu nasil alinir onu bile bilmiyorum, tonlari bana hitap etmiyor diye MESA amfiyi satiliga koymadik mi? Buna salaklik denir mi, belki de denir vallahi bilmiyorum.

Lehim isine epey kafa yordum, aslinda su an icinde bulundugum is kolunda malzeme birlestirme kaynak lehim vs. hepsi var. 16mm lik titanium levhalari birlestirmek ustune calisiyorum falan. Sorsaniz flux kullanimidir, faz gecisidir eser yagarim ama bu kendi yaptigim lehimlerin osuruktan tayyare bir kivamda oldugu gercegini degistirmiyor. Ne pahali havya kaldi almadigim ne baska birsey. Bu konuda yetenek dusmaniyim ve nasil ilerletirim bilmiyorum.

Bir sarkinin kac kaclik bir ritimle calindigini soylemem icin durup 1 dakika falan dinleyip tepinen katir gibi ayakla vurmam lazim, bunu duyar duymaz yapabilen adamlara karsi caresizim ve nasil yapiyorlar bunu da bilmiyorum. Sonra blues calmayi seviyorum ama kromatik yuruyusleri bir turlu yapamiyorum. Yapanlari hayvan gibi kiskaniyorum, onlar yaparken pek kolay geliyor ama ben kendim yapamiyorum nereden baslamali onu da bilmiyorum. Ancak var olan sarkida oyle bir kisim varsa kafa goz yara yara kulaktan cikarip falan yapiyorum. Daha da reziline gelelim, elim wizard ve turevi saplara oyle alisik ki telecaster gibi kutuk kivaminda sap versen, caldiklarimin yarisini calamam. Sirtima hangi gitari takarsam takayim ottureyim istiyorum ama nasil otturulur vallahi bilmiyorum.

Gitar calimi konusunda daginik obekler halindeki bilgilerimi duzene sokayim dedim ama olmadi lakin seyini sey ettigimin Ankarasinda adam gibi (Neset Ruacan ayarinda mesela) kim caz kursu verir bilmiyorum, sorduklarim da caresiz kalinca artik kime sorarim onu da bilmiyorum ki en acisi da bu...

Ha bir de yasadigim mahallede vakif universitesi var bir suru de zengin cocuk, ve o BMW`leri kromla, bakirla, kadifeyle filan kaplatip saray soytarisi gibi gezmekten insanlar ne anliyor bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.

Her imkan buldugumda Ankara`da canli muzik dinlemeye giderim. Gozleri yasartacak kadar sigara dumani da olsa icmeyi birakamayan adamlar var, bu nasil bir mantiktir keyiftir bilmiyorum. Bir de etrafindaki kimseyi takmadan hayvan gibi icip kusan, bayilan, en onemlisi de canli olarak icra edilen muzigi hic de seyine takmayan adamlar var. Icra edilen muzik umrunda olmayacaksa bok mu var gecenin bir yarisi oradasin diye sorsam mantikli bir yanit alir miyim bilmiyorum. Isim vermeyelim lakin gittigim yerler de batakhane filan degil tam tersi en eli yuzu duzgun mekanlar ama farketmiyor. Bu okuzlerden neden bu kadar cok var bilmiyorum, bunlardan kurtulmanin yolu var midir onu da bilmiyorum.

Benim bin turlu dingil tavrim vardir, kabul de ederim ayrica ozur dilemekten veya yanilgimi kabul etmekten hic gocunmam. Su forum yonetimine kendi mesajlarini benim kadar ihbar eden adam olmamistir herhalde (bu iyi birsey mi kotu mu size birakiyorum). Ama bilmiyorsam gayet sorarim da yani, bilmem anlatabiliyor muyum?
Süpersin, helal olsun, keşke hepimiz bu şekilde dürüstçe konuşabilsek. Herkes bu kadar açık ve net olsa; diyelimki hiç kimsenin bilmediği bir konuya muhatap olduk, hep beraber araştırıp cevap buluruz, ama aksine birileri bilmediği yada tam hakim olmadığı konuları biliyormuş gibi yaparsa iş çığırından çıkıyor.
Kendi adıma dürüstlüğünden dolayı çok teşekkür ederim.
 
Yardımsever insanlar olduğumuzdan kaynaklanıyor bence. Evet, belki böyle daha çok zarar veriliyor muhattaba ama "Bilmiyorum" yani bizim anlayışımızda "Sana yardımcı olamıyorum" ile eşanlamlı gibi.Dolayısıyla pek kullanılmıyor sanırım.
İç ses: kendimi de bu gruba dahil ettim
İşte uzmanların cevap bulması gereken konuda bu. Buna yardımseverlik mi yoksa iş güzarlıkmı denir ?
Söylediğinden emin değilsen yada konuya tam hakim değilsen, bunu bile bile yanlış bilgi vermek bence yardımseverlik değil, mazoşistliktir, ilk mesajımda anlatmaya çalıştığım olguların sonucudur.
 
Cahillik mutluluktur'u benimseyip yardirmak. Genelde bana kimse bir sey danismaz. Ben de kafalarina silah dayayip su soyle olur bu boyle olur demem. Bildigini yapsin. Ucu bana dokunmuyorsa ne ala.
Cok bencilmiyim neyim.
Her konuda fikri olmayip olduranlara da gicigim yov.
 
Güzel konuya değişmişsin vesselam...
İki kelamda ben etmek isterim izninle!

Herşeyi bilmek yada herşey hakkında fikri olmanın memleketim insanın bir hastalığı olduğunun farkındayım ve yıllarca eş dost sohbetlerin hep konuştuk durduk.
Bu olaya en çok rastlanılan yerlerden biride kuşkusuz TVlerde sokakta reportajlarıdır.
Mikrofon uzatılan 10 kişiden 10´uda konun uzmanı olmadıkları halde sadece biri bir fikrim yok deyip gitmeye çalışır (ki onuda muhabir durdurur, verir gazi alır ağzından lafı)...
Yani herkesin herşey hakkında konuşacak birşeyleri var.
Sokakta çevirdiğin adam ister İnşaat amelesi emekçi bir insan olsun isterse Atom Enerjisi Mühendisi olsun farketmez beyin cerrahisi konusunda soracağın soruya konunun uzmanıymış gibi cevap vermeye çalışır. Dersin ki adam zamanın Nöroloji üzerine profesör olacakmış, kurul hakkını yemiş.
Yuhh artık...
Fikrim yok, bilmiyorum, anlamam, alakam yok demek çok mu zor geliyor?
Çok mu aşağılık kompleksine kapılıyor insan acaba?
Ulan herşeyi bilen bir adam olsan Bill Gates senin çırağın ve Einsten´ında kalfan olurdu...
Daha hızını alamayıp peygamberliğini de ilan edebilirsin!

İşin vahameti sanat dünyasına adım atınca biraz daha anlaşılır hale geliyor!
Herkes oyuncu, herkes manken, herkes fotoğrafçı, herkes şarkıcı, herkes sunucu, herkes yazar (de/da ayrı yazabilince 🙂 )....
Tvlere çıkanların 99% boş insanlar, magazin yönleri dışında sanat adına sıfırlar...
Örnek; Erkan Oğur ne kadar tv´ye çıkıyor?

Filtreden ses geçirilip 1000 layer ile hece hece şarkıya dökülünce herkes sanatçı oluyor nedense!
Gözünü sevdiğim Cubase ve Protool programları.
Memleketimin bir amerikadan farkı da; elin ecnebi memleketinde sanatçı denen adam babalar gibi gitarını çalıyor, söylüyor bizimkiler ise orkestradan nota istemekten acizler.
İbretlik bir video! 8. saniyeye dikkat! Hangi nota?
[MEDİA=youtube]

Elbette elin memleketinde bir Eric Clapton çıktıysa bizde de Arig Sağ, Erkan Oğur, Erdal Erzincan, Asım Cangundüz, Serdar Öztop... çıktı.
Ama bu cezherler yukarıda bahsi geçen diğer artıklar yanında okadar görülmez oldular ki.
Tv kanallarında müzik yayını yapanlar zamanın Kral Tv´si gibi tek değiller artık ve inanın bu kanallara ayda yılda bir baktığımda hep ağzımdan aynı cümle dökülür
"Herkes müzik yapmak zorunda mı?"

Yani anlayamıyorsan, bırak kardeşim işi, işin ehline!

(Ne dolmuşum be! 🙂 )

@hackeiommi @CoolDoG Terapi başlık açılmış, buyrun 🙂
 
Güzel konuya değişmişsin vesselam...
İki kelamda ben etmek isterim izninle!

Herşeyi bilmek yada herşey hakkında fikri olmanın memleketim insanın bir hastalığı olduğunun farkındayım ve yıllarca eş dost sohbetlerin hep konuştuk durduk.
Bu olaya en çok rastlanılan yerlerden biride kuşkusuz TVlerde sokakta reportajlarıdır.
Mikrofon uzatılan 10 kişiden 10´uda konun uzmanı olmadıkları halde sadece biri bir fikrim yok deyip gitmeye çalışır (ki onuda muhabir durdurur, verir gazi alır ağzından lafı)...
Yani herkesin herşey hakkında konuşacak birşeyleri var.
Sokakta çevirdiğin adam ister İnşaat amelesi emekçi bir insan olsun isterse Atom Enerjisi Mühendisi olsun farketmez beyin cerrahisi konusunda soracağın soruya konunun uzmanıymış gibi cevap vermeye çalışır. Dersin ki adam zamanın Nöroloji üzerine profesör olacakmış, kurul hakkını yemiş.
Yuhh artık...
Fikrim yok, bilmiyorum, anlamam, alakam yok demek çok mu zor geliyor?
Çok mu aşağılık kompleksine kapılıyor insan acaba?
Ulan herşeyi bilen bir adam olsan Bill Gates senin çırağın ve Einsten´ında kalfan olurdu...
Daha hızını alamayıp peygamberliğini de ilan edebilirsin!

İşin vahameti sanat dünyasına adım atınca biraz daha anlaşılır hale geliyor!
Herkes oyuncu, herkes manken, herkes fotoğrafçı, herkes şarkıcı, herkes sunucu, herkes yazar (de/da ayrı yazabilince 🙂 )....
Tvlere çıkanların 99% boş insanlar, magazin yönleri dışında sanat adına sıfırlar...
Örnek; Erkan Oğur ne kadar tv´ye çıkıyor?

Filtreden ses geçirilip 1000 layer ile hece hece şarkıya dökülünce herkes sanatçı oluyor nedense!
Gözünü sevdiğim Cubase ve Protool programları.
Memleketimin bir amerikadan farkı da; elin ecnebi memleketinde sanatçı denen adam babalar gibi gitarını çalıyor, söylüyor bizimkiler ise orkestradan nota istemekten acizler.
İbretlik bir video! 8. saniyeye dikkat! Hangi nota?
[MEDİA=youtube]

Elbette elin memleketinde bir Eric Clapton çıktıysa bizde de Arig Sağ, Erkan Oğur, Erdal Erzincan, Asım Cangundüz, Serdar Öztop... çıktı.
Ama bu cezherler yukarıda bahsi geçen diğer artıklar yanında okadar görülmez oldular ki.
Tv kanallarında müzik yayını yapanlar zamanın Kral Tv´si gibi tek değiller artık ve inanın bu kanallara ayda yılda bir baktığımda hep ağzımdan aynı cümle dökülür
"Herkes müzik yapmak zorunda mı?"

Yani anlayamıyorsan, bırak kardeşim işi, işin ehline!

(Ne dolmuşum be! 🙂 )

@hackeiommi @CoolDoG Terapi başlık açılmış, buyrun 🙂

Abicim süper anlatmışsın, eline, yüreğine sağlık. Müzik 7 den 70 e herkese ulaşabilen bir sanat dalı olduğundan çakallarda bunun üzerinden para yeme peşinde oluyorlar doğal olarak. Neden bir tiyatro yada resim sanatında bununla karşılaşılmıyor, çünkü bu tarz sanatlar daha sınırlı bir kitlenin ilgi alanında, çakallar neden uğraşsınki, para getirisi çok daha az olacak. Sporda da öyle değilmi, futbol arenalarında hep kavga var, ama hiç bir tenis maçında kavga gördünmü? Kaç kişiye ulaştığınla ve bunun çakallar tarafından sömürülmesi ile alakalı bir durum bu bence.

@OsmanBurak gibi bende söylemek istiyorum.
"Ben evinde, kendi çapında amatörce müzikle uğraşan biriyim, ne doğru düzgün bu işin matematiğini bilirim, nede tekniğini. Ama müzik zevkime güvenirim. Bilgili arkadaşlarımdan, büyüklerimden de bir şeyler kapmaya çalışıyorum. "
Bu nedenlerden dolayı asla kendime müzisyen yada gitarist demedim, diyemem. Bunu demek, bu işe çok daha fazla emek vermiş tüm arkadaşlarıma ayıp olur.
Bilmiyorum, öğrenmek için buradayım....
 
Son düzenleme:
İtiraf ediyorum bilmiyorum! Stratlar konusunda kara cahilim. Hangisi alınır, hangisine hangi manyetik gider fikrim yok. Pahalı, butik pedal kullanmadım hiç. Duman'ın, Yüksek Sadakat'in, Andy Timmons'ın ve bir çok grubun setupını bilmem. Kulağım dahi zayıftır. Nota okuyamam. Jackson'ın hangisinin parasına değer bilmem. Ayağım doğru düzgün wah pedalına bile değmedi. Osmanlıcam paslandı, Kıpçakçam idare eder, Almancam çok vasat, tarihi lehçelerim ve alfabelerim de pas tuttu.

Öğrenmek için yaşıyorum ve hayatımın sonuna dek de bunun için yaşayacağım.
 
Yahu sunu bilmiyorum bunu bilmiyorum diye yazan bi biz variz. Ayip oluyo beyler arslan surusu arasinda kalmis titrek zebra yavrusu gibi biraktiniz bizi. Hayir herkes Ilber Ortayli kumasindansa ben gitarpedalda atip turarim daha iyi orasi daha halkci daha emekci imece usulu pedal bile yaptiriyorlar...

Edit : daha vurucu bir anlatim icin zebra yavrusunu titrek zebra yavrusu olarak degistiriyorum...
 
Son düzenleme:
Yahu sunu bilmiyorum bunu bilmiyorum diye yazan bi biz variz. Ayip oluyo beyler arslan surusu arasinda kalmis titrek zebra yavrusu gibi biraktiniz bizi. Hayir herkes Ilber Ortayli kumasindansa ben gitarpedalda atip turarim daha iyi orasi daha halkci daha emekci imece usulu pedal bile yaptiriyorlar...

Edit : daha vurucu bir anlatim icin zebra yavrusunu titrek zebra yavrusu olarak degistiriyorum...
Bende şu kayıt işinden hiç anlamıyorum, tamamladigim bir tane kaydım yok. En fazla bir gün uğraşıyorum, sonra sıkılıp bırakıyorum.
 
Ugrasip da bilmediklerimi yazayim,
8 senedir gitar calmayi bilmiyorum.
c'yi, python'i, asm'yi bilmiyorum.
muhendislik okuyorum, bolumu nasil bitirecem bilmiyorum.
surekli tarife bakiyorum. yemek yapmayi bilmiyorum.
detone oluyorum sarki soylemeyi bilmiyorum.
mix'te toplayamiyorum. Daw kullanmayi bilmiyorum.
neden devrik cumleler kullaniyorum bilmiyorum.
bu kadar uzun mesaji neden telefondan yaziyorum onu da bilmiyorum.
twitter da atarli tutarli, 140 karakteri asamayan mesajlar yaziyorum. twitterin ne ise yaradigini bilmiyorum.
O kedi ben evde yokken gitarima neden hallendi onu bilmiyorum
bu hayatta niye varim, ne ise yasarim, nasil daha faydali olurum bilmiyorum.
konuyu neden bu kadar icsellestirdim onu da bilmiyorum.
hayattan cok skildim bilmiyorum da bilmiyorum.
kisacasi bilmiyorum.
hala bilmiyor ve gitar caliyorsam, caldigimdan ve yaptiklarimdan zevk aliyorsam, gerisini cok da bilmiyorum.
🙂
 

Geri
Üst