Edge Zero kötü bir köprü değil kesinlikle. Türkiye'de bir çok insanın ilk ciddi gitarı Ibanez. Ergeninden tut bu işten para kazanan tayfaya kadar herkesin Ibanez markasıyla hatırı sayılır bir deneyimi/geçmişi oluyor. Bu kitlenin malesef çok az bir kısmı ayar işlerinden anlıyor. ZR'ler yaygınlaşana kadar, köprüyü ayarlayamadın mı, akort kaçtı mı, Floyd Rose'lu gitarlar, bilhassa Ibanez direk tü kaka oluyordu. ZR'ler gelince bunun önüne geçildi. Herman Li ile yapılan reklamlar vs. derken kullanıcıları tarafından stabilite ve kullanım kolaylığı abidesi ilan edildi. Amma ve lakin tona etkisi benim deneyim ve gözlemlerime göre çok olumsuz. Somut örnek isteyen varsa, bugüne kadar onlarcasının arasında RG2550E'den daha iyi bir RG2550Z geçmedi elime. Aynı şekilde RGT320Q, 320Z modelleri için de aynı şeyi söyleyebilirim. Kendi gitarlarına ayar yapmaktan aciz olmayan birisi olarak Edge, Lo-Pro Edge, son çare olarak da Edge Pro gibi köprüleri tercih ederim. Hatta benim gibi düşünen çok fazla insan olmuş olacak ki Ibanez hatasından döndü de JEM'lere, JS'lere tekrar Edge'leri yerleştirip Genesis serisini çıkardı.
Uzun lafın kısası, ZR köprüler gitarı "kullanmayı" bilmeyenler için büyük kolaylık. Ama tondan ve dinamiklerden yediği de aşikar.
Şu en son JEM7V7 çıkana kadar benim en son hayran kaldığım Ibanez'ler 2000-2003 kataloglarında yer alan RG2077XL, JEM77FP, PGM300 falan oldu. O zamandan bugüne "vaşşş" dedirtecek bir Ibanez çalamadım malesef.