Crossfire'ın Aggression Treaty isimli albümünü aldım, keyifle dinledim. Kısıtlı imkanlara karşın, başarılı bir iş çıkarılmış. Emeği geçen herkesi, özellikle de aşağı yukarı prodüktif işlerin çoğunu üstlenmiş Kaya'yı (soyadını hatırlayamadım şimdi, özür dilerim kendisinden.) tebrik ediyorum. 🙂 En son aldığı yerli metal albümü Almora'nın ilk albümü olan birisi olarak, fazlasıyla tatmin olduğumu belirteyim. 😉
Albüm veya Crossfire'ın müziği tam anlamıyla klasik Bay-Area ya da Alman thrash'ine benzemiyor açıkçası. Daha çok thrash-power desek yeridir. Yani bir Iced Earth gibi. Iced Earth'ü hiç sevmem, ama Crossfire'ı tuttum. 🙂
Albüm tam anlamıyla bir riff şenliği. Yine tarza uygun, -çok sıradışı ya da "cathcy" olmasa da- güzel sololar var. Davul performansı (anladığım kadarıyla canlı kaydedilmiş ki bu da ayrıca takdir ettiğim bir nokta.) gayet başarılı, tonlar düzgün. Bir heavy metal albümünden beklenileni veriyor. Ülke şartlarına göre değerlendirecek olursak, çok çok iyi.
Yerli bir kaydı, demoyu ya da albümü dinlerken ilk dikkat ettiğim şey bas gitarın duyulup duyulaması olmuştur her zaman. Böyle "yanan" gitarlar arasında, bas gitarı hissedebilmek keyif verici. Kaldı ki, (Birkaç istisna haricinde bas gitarı duyamadığında mevcut albümü alıp kenara atan bir dinleyiciyim.) Avrupalı ve ABD'li türdeşlerinde dahi buna özen gösterilmediğini, bass'ın bariz şekilde dışlandığını görüyorum. Ve buradaki bass soundunu çok tuttum. Çalım çok sıradışı, özgün olmasa varlığını hissedebiliyorsunuz, işte bu güzel. Ton biraz Harris'in Precision'ını anımsattı ama yanılıyor da olabilirim.
Vokal, ülke şartlarında bulunması zor olan elementlerden biri. Özellikle iyisine rastlamak çok çok zor. Vokal performansı ülke şartları ve memleketin kültürel yapısı düşünüldüğünde epeyce iyi. Hafiften Murat İlkan'ı anımsattı bana -ki onu da çok severim- bu tarz müzik için biçilmiş kaftan Bülent. Ezcümle, başarılı o da. 🙂
Sunum çok başarılı. Kapak tasarımı gayet hoş, kitapçıktaki bilgiler doyurucu. Ekipman bilgisi verilmesi takdire şayan. Şarkı sözleri, şarkıdakiyle aynı. 🙂 (Birçok yabancı grubun albümlerinde dahi şarkıda geçen söz ile kitapçıktaki arasında acayip farklar olabiliyor.) Ayrıca belirteyim, bu grubun logosuna bayılıyorum, tasarlayanın ellerine sağlık. 🙂
Sonuç itibariyle, yoğun emek harcanmış, gönül verilerek uğraşılmış, Türkiye sınırları dahilinde çıkmış -her yönüyle- en iyi heavy metal albümlerinden biri. (Abartmıyorum.) Tarzın takipçilerinin yanısıra benim gibi yerli grupların ne alemde olduğunu merak eden dinleyiciler için alınması gereken bir albüm. (Mümkünse orjinal elbette.) Abidik gubidik İskandinavyalı power metal gruplarına ilgi göstermekten vazgeçip kendi insanımızın yaptığı işlere de dikkat kesildiğimiz gün, şüphesiz ki, Crossfire adı daha da önem kazanacak. Gruba müzikal kariyerinde başarılar dilerim. 🙂
Haldun.