Duyulmadık,bilinmedik filmler

go_hell demiş ki:
ya hatırlıyorum sanki 13,5. kat(on üç buçukuncu kat)diye bir film.doğru mu hatırlıyorum.öle bir film var mıydı ya?sinema sitelerinde bulamadım ama hatırlar gibiyim böyle bir film.

🙂 valla 13. kat var bi ama bucugunu bilemicem 🙂 guzel filmdir ama hakkaten de... Sanal gerceklik ve teknolojinin korkutucu gelisimi uzerine cekilen filmler arasindadir.
 
Memphis Belle denilmişde en güzel 2. dünya savaşı sırasındaki uçak hava savaşı filmlerindendir. Kesinlikle izlenilmesi lazım.

Birde gene aynı konuda bilinmeyen bir film sanırım çek yapımı Dark Blue Skies diye bir film vardı da ismini net hatırlayamıyorum 😀
 
DeLorean demiş ki:
go_hell demiş ki:
ya hatırlıyorum sanki 13,5. kat(on üç buçukuncu kat)diye bir film.doğru mu hatırlıyorum.öle bir film var mıydı ya?sinema sitelerinde bulamadım ama hatırlar gibiyim böyle bir film.

🙂 valla 13. kat var bi ama bucugunu bilemicem 🙂 guzel filmdir ama hakkaten de... Sanal gerceklik ve teknolojinin korkutucu gelisimi uzerine cekilen filmler arasindadir.

evet "The Thirteen Floor" var.Bi kaç dünya var,sanal insanlar falan ama sıkıcıydı film ya,benim pek de hoşuma gitmedi
 
Bi de başlık açmıştım bi ara, kimse yazmadı. Demek ki çok bilinen bi film olmayabilir.
Hellraiser serilerini (Clive Barker) korku filmi severlere tavsiye ediyorum.
 
Uykusuzluk denen meredi yakın vakitte aşmamdan önce, "The Mighty Quinn" diye bir film izlemiştim, Danzel Washington'ın başrolünde oynadığı (ve Rastafarian aksanıyla konuştuğu!). Gayet hoş, eğlenceli bir filmdi.
 
Zelenhgorm demiş ki:
Bi de bi film vardı, adamın birinin özel bi yeteneği vardı, rüyasında gördüğü şeyler dünyayı değiştiriyodu. Ama kimse bunu farketmiyodu. Örneğin rüyasında beyaz bi at görüyodu, sonra karşısındaki tablodaki resim değişiyodu. Bi psikoterapist bu yeteneğini farkedip ele geçirmeye çalışıyodu. Starda sabaha karşı yarısını izleyip çok beğenmiştim.

Orjinal adını bilen var mı bu filmin?

Filmin orjinal adı "Lathe of Heaven", ve bir "yeniden çevrim". İlk olarak 1980'de sinemaya uyarlanmış bir roman. Yazarı "Ursula K. Le Guin".

Peki bütün bunları nasıl öğrendim 🙂 Anlatayım. Filmi ben de izleyip çok beğenmiştim. Ama senin gibi benim için de bir muamma idi. Yalnız bildiğim bir tek şey vardı, filmde, Cosby ailesi ile meşur olan "evin en büyük kızı" rolündeki arkadaş oynuyordu. Ben de "imdb"den "The Cosby show"u buldum. Sonra kızı buldum,sonra kızın filmografisine baktım ve bingo 😀 . Zaten fazla bir filmi yokmuş. Seviyorum interneti.
 
copadam demiş ki:
genelde festivallerde sunulyor bu filmler. keşke her yerde olsa da herkes izlese

Doğru söylüyorsun. Sinemalara gelmeyen o kadar çok film varki... Sanırım sinema seyircisini çeken yapımlar olmadıkları için. Yani genç izleyiciyi çeken "popüler - aksiyon" tarzı yapımlar daha çok satıyor sinemalarda. Bu insanlar sinema seyircisinin büyük kısmını oluşturuyorlar.

En azından "TV"nin nadir iyi yanlarından biri, bu görmediğimiz filmleri orada yakalayabiliyoruz bazen.
 
glory morgan freeman vs
prince of darkness j.carpenter
galaxy quest izlediğim en iyi uzay komedisi
sling blade inanılmaz başyapıt
barton fink coen ler tarif edilmez izlenir.
the hidden gerilim
escape from newyork carpenter klasiği
the killer tam bir action flick
serpico muhteşem kesinlikle
bringing out the dead hastane draması p.arquette falan var
raising arizona coenler gene
the company of wolves R. polanski
the fearless vampire killers R. polanski
ichi the killer takashi mike klasiği
groundhog day izelegim en iyi romantik komedilerden
re animator lovecraft sevenlere
the fly 1986
repulsion R. polanski

baya olmus neyse izlenmesi gereken yapımlar bence
 
"Paths of Glory" (Paths to Glory de olabilir), vaktinde Fransa'da yasaklanmış, içler acısı bir savaş eleştrisi. Bu filmi bulun izleyin, alın, çalın, çırpın, download edin, festivallerde arayın bulup kamerayla çekin.
 
Arkadaşlar, orjinal ismi "Le Huitiéme jour" olan fransa, belçika, ingiltere ortak yapımı bir film var. İngilizce olarak "The Eighth day" diye geçiyor. Bulursanız kesin izleyin.
 
Irreversible - Dönüş Yok (vcd) tavsiye edicem ama pek emin değilim,izleyin,görün veya ilk önce şu yazıyı bir okuyun...
http://www.nilufermagriso.com/yazi04.html

İlk 10-15 dk,izleyende sinir harbi yaşatıyor.Dayanırım diyenler bir deneyin bakalım... :roll:

Not:Birde arkadaşlar izlediğimiz filmlerin yanına "vcd-dvd-sinema-net" gibi ayrıntılar yazarsak nerden temin edip,edemiyeceğimizi öğrenmiş oluruz.Teşekkürler.
 
yukarda bi yerde braindead yazılmış sanırım kesinlikle şahanedir gene peter jackson ın bad taste baya iyidir(divx).Sonra luck stock and two smoking barrels(DVD) onereyim gerçi çoğunuz izlemiştir ama.D.Lynch sevenlere özellikle lynch tarzına benzer jacobs ladder(divx) bide ran a.kurosawa önereyim yeni olarak
 
Pek duyulmadik bir film de su an sinemalarda... "Blueberry"... Fransiz westerni diye gittim bu gun filme kizilirmak'ta... sinema salonunda tek basima olsumdan pek duyulmadik bir film oldugu kanaatine vardim 🙂 ... Bu filmin kesinlikle westwern olarak yorumlanmamasi gerekir... Tmam donem vahsi bati ama yine de western degil iste... Cok farkli ve bence gayet de keyifliydi... Kliselerden tamamen uzak ve fransizlarin cok iyi becerdigi gorsel acidan da cek keyifliydi (Kurtlarin kardesligi, Vidocq ve benzeri fransiz filmleriyle ayni duzeyde bence)... Halisulasyon alemlerinden gercek dunyaya gidip geliyorsunuz surekli... Michael Madsen da filmin daha da guzel olmasini sagliyor (en azindan benim acimdan... cok severim amcayi...)
 
Orson Well's in Dünyalar savaşı filmi 1950lerde ilk olarak çevrildi ve çok güzel filmdi. Tabi kitabıın da okumuştum önceden. Şimdi2005 versiyonu çıkıyor.
 
Her ne kadar izlenmiş olması ihtimali çok yüksek te olsa Sam Raimi'nin 1982 yılında son derece zor şartlarda ve kısıtlı teknolojiyle çektiği "Evil Dead" bence tam bir korku ve sinema klasiği.Lütfen filmi izlerken filmin 1982 yapımı olduğunu unutmayın.
Bu arada filmin gerçekten lanetli olduğuna inanılıp ta çekim yapılan ormana o sene yapılacak olan tüm turistik ve gezi amaçlı gezilerin iptal edilmeye çalışıldığını da notuma ilave edeyim.🙂)))Komik geliyorsa bir de filmi seyredin derim ben size.
 
Evil Dead in ikinci filmi ise korku-komedi tadında. Acayip güzel, bambaşka bir film. Bi de 3. sü var "Army of the Dead" (Yoksa Army of Darkness mıydı ?), o tam cıvık komedi. Ya sözde ortamlar gotik motik ama... Neyse bi izlemiş olun bence... 😀
 

Geri
Üst