E. Gitar Çalışma Presibi Ve Ağacın Etkisi

Tona etki etmesinin, manyetiğin nerede sabitlenip sabitlenmediği ile ilişkisini anlayamadım. Bahsi geçen şey ses dalgaları, telin titreşimleri. Sizin mantığınızla müzik dinlerken kulağımızı hoparlöre değdirmemiz gerekir. 🙂
Yani ağacın tona etkisinde manyetiğin bir fonksiyonu yok. Tel titreşimlerinin gövde üzerinde yarattığı etkidir bahsi geçen.. Manyetiğin tona etkisi ise apayrı bir konu.

Yok hoparlöre kulak değdirme falan🙂. Gitarda sesin tahliye olduğu nokta manyetik değil mi? Ağaç titreyen teli ne şelkilde etkilerde manyetik ağacıda referans alıp sesi tahliye eder? Dediğim gayet net, plastik parçası ve ağaç yüzey farklılıklarından bahsediyorum. Bahsettiğiniz titreşim iki yüzeydede farklı tepki verecek ve plastik yüzey ağaç etkenini ortadan kaldırmayacak mı? Onu soruyorum.
 
Sanırım izah edemedim, tel titreşimlerinin ağaca ulaşması için manyetiğin ona değmesimi gerekir sizce. Ağaç üzerine çarpan ses dalgaları (teller isterse 10m uzakta olsun, yeterli güçte titreşim yaratılırsa olur) bazı değişikliklere uğrar. Bu değişikliklerde zaten yine manyetiğe her halukarda ulaşır ve amfiye yansır.
yada şöyle söyleyeyim çok daha bariz bir örnek olur (biraz uç noktada bir örnek ama). Sizce gitarın gövdesi ağaç değilde metalden olsaydı yine aynı titreşimlerimi elde ederdiniz ?
 
Manyetik, tellerin titremesiyle ortaya çıkan manyetik alan değişikliği sayesinde elektrik sinyali üreten bir şey. Ağacın ve gitarın yapısı tellerin salınımını etkileyeceğinden ağaç önemsiz demek mantıksız olur ancak manyetiğin ağaca veya plastiğe monte edilmesinin bir fark yaratacağından emin değilim.

Tek ihtimal var, o da ağaçtaki titreşimlerin manyetiğe aktarılması ve manyetiğin kendisinin de titreşime girerek bir sinyal üretmesi. Telleri çıkarılmış gitarlarda bile gövdeye vurunca manyetiğin ses çıkardığını biliyoruz ancak bu durum pickguardlı ve çerçeveli gitarlarda da oluyor. Ayrıca unutmayın ki çerçevesiz ve pickguardsız modellerde de manyetik doğrudan ağaca değmiyor, yine arada vida ve yay var.

Kısacası manyetiği ağaca veya plastike monte etmemizin çok ciddi bir fark yaratacağını düşünmüyorum.
 
Manyetik, tellerin titremesiyle ortaya çıkan manyetik alan değişikliği sayesinde elektrik sinyali üreten bir şey. Ağacın ve gitarın yapısı tellerin salınımını etkileyeceğinden ağaç önemsiz demek mantıksız olur ancak manyetiğin ağaca veya plastiğe monte edilmesinin bir fark yaratacağından emin değilim.

Tek ihtimal var, o da ağaçtaki titreşimlerin manyetiğe aktarılması ve manyetiğin kendisinin de titreşime girerek bir sinyal üretmesi. Telleri çıkarılmış gitarlarda bile gövdeye vurunca manyetiğin ses çıkardığını biliyoruz ancak bu durum pickguardlı ve çerçeveli gitarlarda da oluyor. Ayrıca unutmayın ki çerçevesiz ve pickguardsız modellerde de manyetik doğrudan ağaca değmiyor, yine arada vida ve yay var.

Kısacası manyetiği ağaca veya plastike monte etmemizin çok ciddi bir fark yaratacağını düşünmüyorum.
Katılıyorum. Sonuçta titreşim katılarda kütle boyunca direk iletiliyor dolayısıyla manyetik o gövdeye dokunduğu sürece titreşimleri alacaktır. Ancak pickguard veya tahtaya direk bağlantının ton farkı yaratabileceğini düşünüyorum sonuçta iletkenlik düzeyleri farklı olacak ama dediğin gibi çok ciddi bir fark algılamayabiliriz.
 
video ingilizce ama kisaca adamin yaptigi les paul studio ile ayni marka manyetik ve tellere sahip sekilsiz bir baska gitarla yaptigi ton karsilastirmasi. videonun sonunda butun hikaye amfide bitiyor diyor! izledikten sonra soyle benim strata bi bakis attim yuzume bakamadi 🙂 saka bir yana bu konu hakkinda bir cok video izledim ve hepsindede soylenenler ayni, agacin pek bir etkisi yok! peki unlu markalarin tam tersini iddaa etmesi nedir sizce?

 
Birşey daha belirtmek isterim. Daha kolay anlaşılır olması açısından.
Aynı 2 gitarı düşünün, misal bende ESP Eclipse II var slim model, birde bunun FT (full thickness) olanı Eclipse I modeli var. Her ikisinide aynı ekipmana bağlayın ve çalın FT deki sesin dolgunluğu, sustaini bambaşka. Her 2 gitarda maun gövde ve set neck, 81-60 kombinasyonlu. Ama aralarındaki fark dağlar kadar. Farkı duyamıyorum diyen zaten müzikle uğraşmayı bıraksın 🙂
Bu noktada madem FT daha iyi sen neden slim olanı aldın derseniz, bende Eclipse II takıntı olmuştu almazsam rahat edemezdim 🙂 Yani Eclipse I FT daha iyi bir ton ve sustain e sahip olmasına ragmen ben Eclipse II den daha çok zevk alacağımdan bunu tercih ettim.
 
Elektro gitar tonunu etkileyen faktör asla söylediklerinizle sınırlı değil. Örneğin ağaçta önemli, manyetikte. Yani salt yazdıklarınızı dikkate alırsak, yazdıklarınızın yanlış olduğunu söyleyebiliriz.
Ayrıca ağacın sustain konusunda önemli olduğunu yazmışsınız. Sustain e etki eden bir faktör sizce tona etki etmezmi ?
tabiki sustain önemli, entonasyon. doğru notayı vermesi. Bu lütiyer üretimine bağlı. Gövde ağıcı çok önemli değil. manyetikte üç aşağı beş yukarı hepsi aynı.
iki gitar farklı manyetik ve dediğiniz gibi tona etkisi olduğunu düşündüğünüz ağaç olsun. iyi bir prosesörle ekolayzerla, amfiyle ayarıyla aynı tona getirbilirsiniz. Bas tiz meselesi.
Çalışma beceri 1. kural. Formüla pilotu aracı kullanmayı bilmiyorsa elbetteki 1.000km yapan araç versen yerinde sayar. Ama amfi, pedal ve efekt prosesöründen adam gibi ve doğru bir sound istiyorsan 2. kuralda iyi bir enstrümandır.
beceri - gitar tonu arasındaki bağlantı konusunda çeliştiğimi düşünmüyorum. bunların kademesi var yeni başlayanlar, orta seviye, ileri. Yani bunu dengelemek gerek.
beceriyle - gitar tonu yakalama değilde, bütçeye bakar.
 
Geçen sene 2 farklı gitara aynı manyetiği takıp, aynı koşullarda dinledik ve kayıt aldık, hatta bu forumda da bahsetmiştim. 2 gitar arasındaki fark "belirgin" farklıydı. Aynı deneyi 6 ay sonra tekrardan farklı 2 gitar ile yaptık. Yine sonuç aynıdı. Yani ancak denemeyen ya da tecrübesi olmayan biri gövde-sap önemsiz ya da hissedilmez diyebilir.

Hatta daha net belirlediğimiz birşey, tonu gövde ağacının dinamiklerinin daha baskın olarak etkilediği yönündeydi. Teorik olarak da oluşan toplam titreşimin bir frekans spektrumu var ve bu mekanik titreşimini manyetik, bir transdüser olarak algılıyor ve elektrik sinyaline çeviriyor. Temel olarak pasif bir çevirici. Hangi frekans spektrumunu görüyorsa ona göre çalışıyor. Tabii kendi sarımını ve üstündeki magnet tipine göre gelen spektrumun bazı tepelerini biraz yükseltiyor, bazı tepelerini biraz sönümlüyor ve sinyali ona göre jaktan sisteme gönderiyor. Fakat genel ağaç karakterini kesinlikle belirgin şekilde değiştiremiyor. Zaten frekans spektrumunda duruma göre 100lerce hatta 1000binlerce küçüklü büyüklü tepecik mevcut, yani bir manyetikle istenilen tipte bir ton alınamaz. Edit: Sırf ton, eq olayı da değil, her ağacın kendine özgü bir de kompresyon durumu mevcut, biri bazı tonlara daha hızlı tepki verirken, bazıları daha yavaş verir, bunu da ekleyeyim.

Örneğin dinamik mikrofonlarda da piezo-elektrik sistemler var(Aynı sistem gitarlarda da kullanılabiliyor.). Bu doğal yapı, havanın titreşimini yine elektrik sinyaline çeviriyor. Kullananın sesini belli bir miktarda etkiliyor ama yine kullananın karakter sesi "aynı" kalıyor. Yani Dio her mikrofonda Dio'dur. Bu şekilde bakmak lazım. Tabii belirttiğim gibi gitar manyetiği dediğimiz elemanlarda sarım mevcut, bu durum üstte de bahsettiğim gibi sadece belli frekansları traşlayabiliyor veya arttırabiliyor.

Sonuç olarak akustik olarak duyduğumuzun biraz daha belirgin hali kayıda yansıyordu. Kısaca bunu bilen deneyimleyen biri böyle bir konuyu tartışmaz. Frekans spektrumu çok hassas ve geniş bir alanı kapsar, çok hassas bir araçtır, her gitarın ağacının gövde şekli, kalınlığı tipi bu spektrumda bir farklılık yaratır. Amfiden yapacağınız 3 yollu bir eq ayarı ile birşeye yaklaşmak teorik olarak mümkün değil. (Örneğin; bir gitar vardır siz çalarken kendiliğinden doğal olarak 100-200hz noktasında geniş bir rezonans frekansı yaratır 3-5khzda noktaları vardır; biri vardır, 200-300hz'de yaratır, 1-2khz vardır ama 80hz'de ufak bir tepeciğe sahiptir, haliyle 2 ağacın karakteri ve bizim duyduğumuz toplam tını bambaşkadır.)

Aslında tartışılması gereken, hangi ağacın nasıl etki edeceği, hangi gitara nasıl bir manyetik takılması gerektiğidir.
 
Son düzenleme:
tabiki sustain önemli, entonasyon. doğru notayı vermesi. Bu lütiyer üretimine bağlı. Gövde ağıcı çok önemli değil. manyetikte üç aşağı beş yukarı hepsi aynı.
iki gitar farklı manyetik ve dediğiniz gibi tona etkisi olduğunu düşündüğünüz ağaç olsun. iyi bir prosesörle ekolayzerla, amfiyle ayarıyla aynı tona getirbilirsiniz. Bas tiz meselesi.

beceri - gitar tonu arasındaki bağlantı konusunda çeliştiğimi düşünmüyorum. bunların kademesi var yeni başlayanlar, orta seviye, ileri. Yani bunu dengelemek gerek.
beceriyle - gitar tonu yakalama değilde, bütçeye bakar.
Yanlış düşünüyorsunuz, söyledikleriniz zaten fizik kurallarına aykırı. Sesin titreşimi, iletimi vs. farklı yoğunluktaki ağaçlarda aynı olamayacaksa ve tellerin salınımı ağacı titreştiriyorsa titreşen ağacın sallantısı telleri etkiliyorsa ağacın tona etkisi yoktur yada azdır demek doğru değil. (Şöyle düşünün; Allah korusun bir deprem olsa, siz istediğiniz kadar sabit durmaya çalışın ama sallanırsınız, yani zemindeki titreşim üstü etkiler. Ağaç sallanırsa tellerde bundan etkilenir. Buda tonunuza yansır)
Kendi gitarlarımdan bir örnek vereyim; kızılağaç gövdeli 81-60 kombinasyonlu bir gitarım var, ayrıca maun gövdeli yine 81-60 kombinasyonlu başka bir gitarım daha var. Ben aynı ekipmanlarla aynı eq ayarlarıyla çok farklı tonlar alıyorum. Tonları birbirine benzetmekse neredeyse imkansız (imkansız abartı oldu ama çooook zor.)
Bu benim nerdeyse hergün tecrübe ettiğim birşey olduğu için aksini düşünmem mümkün değil.
Ayrıca bahsettiğim bu 2 gitarın ağaç etkisini daha belirgin ifade etmek için şunuda söyleyeyim. Bu 2 gitardan alder gövdeli olan gayet temiz bir clean tona sahipken, maun gövdeli olanda clean ton yok, direkt olarak drive a giriyor. İşte buda ağacın titreşimlerinin daha yoğun olmasından ve telleri daha güçlü bir salınım yapacak şekilde etkilemesinden kaynaklanıyor.
 
Log-Les-Paul1.webp

LP-the-log1.jpg

lespaullog4.jpg

113753700Dt17bEqothe_log.jpg

TheLog0.jpg
 

Geri
Üst