Elektro gitarlarda ağaç farkı

Gitarım Washburn X-10 ve manyetiklerinin markasını bilmiyorum. Muhtemelen oldukça ucuza üretilen edilen manyetiklerdir(gerçi çok büyük markalar bile o kadar pahalıya üretmiyordur diye tahmin ediyorum). Amfimde Marshall MG15 CDR (15W ve 8' speaker). İyice meraklandım şimdi siz manyetikleri ve amfiyi sorunca uyuyamam artık. Teşekkürler
 
önce amfi clean miydi onu sorayım çünkü drive da farkı hissetmemiş olabilirsin 2.si manyetiklerin bu farkı algılamanı sağlayabilecek kadar hassas olmayabilir
 
MG-15 ile ve o ucuz manyetiklerle oraya epiphone les paul ile 1957 reissue les paul bağlasak bile aradaki farkı anlayamayabilirsin. strat ile les paul arasındaki fark belli olur ancak tarzı aynı iki gitarın farkını iletemeyebilir o setup.
 
MG-15 veya bu tarz birçok öğrenci düzeyi amfi ile bu tip farkları ayırt etmeniz pek mümkün değil. Sonuçta bu altler çipli cihazlar sesi tabiricaizse bir sinyale dönüştürüp sonra tekrar bir sinyale dönüştüren aletler. İşin farkını anlamak için kullanılacak en net cihazlar noktadan noktaya kablolanmış A sınıfı lambalı amfilerdir. İnsanlar genelde tonu doğru alavbilmek için ilk etapta gitarlara yöneliyorlar ama aslında olayı farkettiren amfidir. İyi gitarın bence en önemli özelliği insana çalarken iyi hissiyat vermesidir, perdelerin, sapın düzgün oluşu, vs.
 
slave demiş ki:
İzninizle ben de konuyla ilgili birşey danışmak istiyorum. Tele vurunca bütün gitar titrer o titreşim de ağaçtan ve diğer tüm parçalarından bir karakter kazanır ve tekrar tele döner böylece ahşabın karakteri sesi etkilemiş olur denmiş. Bu konuyla ilgili şöyle birşey denedim ama bu deney geçerli bir deney midir emin değilim:

Lick Library nin gitar tonları ile ilgili eğitsel bir dvd sinde(Getting Great Guitar Sounds) gitarı bir masaya yatırıp tüm tellerine vurun, gitarın titreşiminin masaya aktarılmasıyla sesin farklı çıktığını göreceksiniz diyordu eğitmen. Ben de hemen gitarı evdeki boyutu oldukça büyük olan vestiyerin üstüne yatırdım ve tellerine vurdum. Ses gerçekten de değişti, daha dolgun ve daha yüksek seste geldi. Ben de hemen bu forumdaki açıklamadan yola çıkarak gitarın ağacından geçen titreşim tekrar tele dönüyorsa vestiyerden geçen titreşim de tele dönüp farklı bir karakter yaratacak mı diye amfime bağladım ve amfiyi de vestiyer ve gitardan uzağa koyup kulağımı amfiye dayadım ve abimden önce elinde sonra da vestiyere koyarak aynı şiddette tellere vurmasını istedim. Ben amfiden gelen iki ses arasında hiç bir fark farkedemedim ki gitarın amfiye bağlamadan gelen sesini dinlediğimde iki ses bariz farklıydı. Bahsettiğim dvd deki eğitmen amfiye bağlamayla ilgili birşeyden bahsetmiyordu ama ben amfide de fark edeceğini ummuştum. Sonunda bu deneyden sonra acaba gitarın ağacının ne olduğunun önemi abartılıyor mu diye kafayı yemeye başladım. Sizce bu denediğim şey geçerli midir? Yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.

Gitar amfiye takılı değilken aldığın ses, akustik bir kaynaktan çıkan bir ses. Yani gitarı masaya yatırıp tellerine vurduğun zaman çıkan sesi, doğrudan, masanın titreşimlerini kulaklarınla algılayarak duyarsın. Burda duyduğun ve öncekine göre fark yaratan şey masanın titreşimidir, tellerin ya da gitarın gövdesinin değil. Yani "ses amma toklaştı, yükseldi" demene sebep olan şey, aslında gitardan değil masadan çıkan sestir, haliyle masanın rezonans karakteri çıkan sesin niteliğinde gitara göre çok daha baskındır. Zaten masanın kocaman olması sebebiyle gitardan çıkan titreşimler de masada amplifiye olur, yükselir. Gitarın kendi sesini duymayabilirsin bile.

Ama aynı şeyi amfiye takılı gitarlarla denersen, titreşimleri alacağın nokta gitarın gövdesi olduğu için (öncekinde masadan çıkan sesleri duyuyorduk) bu sefer gövdenin karakteri çok daha baskın olacaktır. Kulakla dinlerken yine masadan gelen sesi duyabilirsin, ama manyetikler masanın titreşimini değil, gövdenin titreşimini algılayacaktır. Zaten teller de en çok bağlandıkları yerlerin arkasında kalan kısımdan etkilenirler. Yani aslında elektro gitarda köprüden ve eşikten uzaklaştıkça ağacın tona etkisi azalır. Bu yüzden abuk subuk şekilli olan gitarlardan da gayet karakterli tonlar alınabiliyor zaten. Akustik gitarlar için aynı durum söz konusu değil tabi, sesin etkileneceği akustik bir oda yapılması durumu olduğu için.

Bir de şöyle bir durum var; Gitarda titreşimlerin üzerinden geçtiği parçalar birbirine ne kadar sıkı oturtulmuşsa sustain ve karakter o kadar ortar. Haliyle titreşimlerin parçalar arasında atlaması daha kolay olur, sürtünmeyle yok olan enerji miktarı daha az olur. Bu yüzden zaten tek parça ya da neck-thru gitarlar tonal açıdan daha iyi sayılır. Yani titreşimler gitardan masaya geçerken büyük bir kısmı yok olacaktır. Tekrar masadan gitara dönerken bir daha kayıplar olur. Bu da gitardan manyetiklerin alacağı titreşimlerde gitar gövdesinin karakterinin daha baskın olmasında bir etken.

Ağaç gövdesinin sound'a etkisini anlamak için önemli olan şey genelde amfiden çok kullanılan kabindir. Çünkü amfiler transistörlü de lambalı da olsa aynı prensiple ve dizaynla çalışırlar. Yani illa class A olmasına gerek yok. Preamp simülatörlü, yani a/d/a olmadıktan sonra ağacın karakteri belli olacak kadar fikir verebilir hepsi. Ama her boyuttaki kabin, her frekans aralığını doğru dürüst veremediği için, düzgün kabin olmadan bu farkı ayırt etmek zor olabilir.

Mesela maun ile basswood arasındaki farkı amfiniz lambalı bile olsa, 8 inç bir kabinde anlayamayabilirsiniz haliye. Maundan çıkan tonun çok daha tok gelmesi gerekirken kabin pesleri vermekte yeterince iyi olamadığı için iki ağacın da kabinden çıkan tonu birbirine yakın gelebilir.
 
PhoibosApollon demiş ki:
slave demiş ki:
İzninizle ben de konuyla ilgili birşey danışmak istiyorum. Tele vurunca bütün gitar titrer o titreşim de ağaçtan ve diğer tüm parçalarından bir karakter kazanır ve tekrar tele döner böylece ahşabın karakteri sesi etkilemiş olur denmiş. Bu konuyla ilgili şöyle birşey denedim ama bu deney geçerli bir deney midir emin değilim:

Lick Library nin gitar tonları ile ilgili eğitsel bir dvd sinde(Getting Great Guitar Sounds) gitarı bir masaya yatırıp tüm tellerine vurun, gitarın titreşiminin masaya aktarılmasıyla sesin farklı çıktığını göreceksiniz diyordu eğitmen. Ben de hemen gitarı evdeki boyutu oldukça büyük olan vestiyerin üstüne yatırdım ve tellerine vurdum. Ses gerçekten de değişti, daha dolgun ve daha yüksek seste geldi. Ben de hemen bu forumdaki açıklamadan yola çıkarak gitarın ağacından geçen titreşim tekrar tele dönüyorsa vestiyerden geçen titreşim de tele dönüp farklı bir karakter yaratacak mı diye amfime bağladım ve amfiyi de vestiyer ve gitardan uzağa koyup kulağımı amfiye dayadım ve abimden önce elinde sonra da vestiyere koyarak aynı şiddette tellere vurmasını istedim. Ben amfiden gelen iki ses arasında hiç bir fark farkedemedim ki gitarın amfiye bağlamadan gelen sesini dinlediğimde iki ses bariz farklıydı. Bahsettiğim dvd deki eğitmen amfiye bağlamayla ilgili birşeyden bahsetmiyordu ama ben amfide de fark edeceğini ummuştum. Sonunda bu deneyden sonra acaba gitarın ağacının ne olduğunun önemi abartılıyor mu diye kafayı yemeye başladım. Sizce bu denediğim şey geçerli midir? Yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.

Gitar amfiye takılı değilken aldığın ses, akustik bir kaynaktan çıkan bir ses. Yani gitarı masaya yatırıp tellerine vurduğun zaman çıkan sesi, doğrudan, masanın titreşimlerini kulaklarınla algılayarak duyarsın. Burda duyduğun ve öncekine göre fark yaratan şey masanın titreşimidir, tellerin ya da gitarın gövdesinin değil. Yani "ses amma toklaştı, yükseldi" demene sebep olan şey, aslında gitardan değil masadan çıkan sestir, haliyle masanın rezonans karakteri çıkan sesin niteliğinde gitara göre çok daha baskındır. Zaten masanın kocaman olması sebebiyle gitardan çıkan titreşimler de masada amplifiye olur, yükselir. Gitarın kendi sesini duymayabilirsin bile.

Ama aynı şeyi amfiye takılı gitarlarla denersen, titreşimleri alacağın nokta gitarın gövdesi olduğu için (öncekinde masadan çıkan sesleri duyuyorduk) bu sefer gövdenin karakteri çok daha baskın olacaktır. Kulakla dinlerken yine masadan gelen sesi duyabilirsin, ama manyetikler masanın titreşimini değil, gövdenin titreşimini algılayacaktır. Zaten teller de en çok bağlandıkları yerlerin arkasında kalan kısımdan etkilenirler. Yani aslında elektro gitarda köprüden ve eşikten uzaklaştıkça ağacın tona etkisi azalır. Bu yüzden abuk subuk şekilli olan gitarlardan da gayet karakterli tonlar alınabiliyor zaten. Akustik gitarlar için aynı durum söz konusu değil tabi, sesin etkileneceği akustik bir oda yapılması durumu olduğu için.

Bir de şöyle bir durum var; Gitarda titreşimlerin üzerinden geçtiği parçalar birbirine ne kadar sıkı oturtulmuşsa sustain ve karakter o kadar ortar. Haliyle titreşimlerin parçalar arasında atlaması daha kolay olur, sürtünmeyle yok olan enerji miktarı daha az olur. Bu yüzden zaten tek parça ya da neck-thru gitarlar tonal açıdan daha iyi sayılır. Yani titreşimler gitardan masaya geçerken büyük bir kısmı yok olacaktır. Tekrar masadan gitara dönerken bir daha kayıplar olur. Bu da gitardan manyetiklerin alacağı titreşimlerde gitar gövdesinin karakterinin daha baskın olmasında bir etken.

Ağaç gövdesinin sound'a etkisini anlamak için önemli olan şey genelde amfiden çok kullanılan kabindir. Çünkü amfiler transistörlü de lambalı da olsa aynı prensiple ve dizaynla çalışırlar. Yani illa class A olmasına gerek yok. Preamp simülatörlü, yani a/d/a olmadıktan sonra ağacın karakteri belli olacak kadar fikir verebilir hepsi. Ama her boyuttaki kabin, her frekans aralığını doğru dürüst veremediği için, düzgün kabin olmadan bu farkı ayırt etmek zor olabilir.

Mesela maun ile basswood arasındaki farkı amfiniz lambalı bile olsa, 8 inç bir kabinde anlayamayabilirsiniz haliye. Maundan çıkan tonun çok daha tok gelmesi gerekirken kabin pesleri vermekte yeterince iyi olamadığı için iki ağacın da kabinden çıkan tonu birbirine yakın gelebilir.

Bende slave gibi düşünüyordum,açıklaman için teşekkürler..
 
abi birikimime dayanarak soyluyorum son 5 gundur bir luthier leyim . inanırmısın gitarın ustundeki boya bile cok farkediyor. hatta pickguard ı olması bile tonu etkiliyo ve dahası var . ustundeki cila da etkiliyo . sap ta etkliyo . ama sana sunu soyliyebilirim ki b daha iyidir su iyidir demicem ama sunu dicem maun agaclı gitarlar daha karakteristliktir derler hep. nedir bu karakteristlik biliyomusun tondur yani . gercek anlamda bi tondur mesela deriz ya yok yngwie nin tonu u dime in tonu bu da oledir bi tondur tabikide pedallar amfiler farkeder ama onemli olan en sadece seklde en iyi sesi almaksa ( pedallarla daha iyisini alabilesin diye ) maun gitar almanı ve almışken saglam bi gitar almanı oneriyorum . bosver sonra cok pişman olursun o gitarı satamazsın . sattıgında cok ucuza satarsın . ugrasma derim ben
 
çok güzel şeyler yazılmış öncelikle deney için mg15 cinsi bi amfi çok basit ve yetersiz ayrıca gitarın stok manyetikleri de pek hassas değil sanırım gitarda ağaç kesinlikle abartlılmıyor yalnız gövde ağacı hep baz alınıyor aslında tonun çoğu kısmı sap sayesinde elde edilir sapın ağacının kaliteli olması gövdeninkinden de önemlidir ağacın kuruluğu liflerinin sayısı ve sıklığı daha önce de söylediğim gibi çok önemli faktörler çünki elastikiyet modülünü değiştirir bu da titreşimlerin uzamasına kıslamasına ve dalga boylarının değişmesine neden olur..yani en önemli faktör ağaç ve köprüdür manyetik ondan sonraki aşama.potlar ve switch yani iç elektroniği jackplate dahil tona etkisi olmayan nesnelerdir her ne kadar müzisyen alemi elektronikçiler kadar olaya hakim olmayıp batıl inançlarıyla tonu etkilediğini savunsalar da böyle bir şey söz konusu değil ancak gürültü azaltılabilir o da 1 liralık switch ile 30 liralık switch arasında fark olduğunu göstermez sadece biri 3 ay sonra gürültü çıkarır diğeri 15 sene sonra gürültü çıkarır potlar da keza öyle yalnız boya,sticker,pickguard.burgular...gibi parçaların ton ile hiçbir ilgisi bence yoktur ya da varsa bile teoriktir kulak ayırd etmez edemez o zaman gitarı kaslı bi adamın karnına dayayarak çalması ile göekli bi adamın göbeğine değirerek çalması arasında da farklar olduğu savunulur ve bence yalnızca saçmalanır daha öteye gitmez hoş illa benim kulağım çok sağlam köpeklerden bile iyi duyarım sticker pickguard falan fark ettirir diyen varsa tartışmam elbette..iyi günler saygılar
 

Geri
Üst