Ergenlik

ergenlik bence ve kabaca tabirimle tüm salak saçma duyguların bir arada yaşanamsı ben hala ergenlii atlatamadım sanırım en azından annem öle dio😛
 
atlattıp atlatamadığımızı nasıl anlayabileceğmiz konusunda bi fikrim yok bu dönemi..bu bi dönemmi oda bilinmez yaa.. eskisi gibi olmasada arda bi o önemdeki şeyleri yakalıorum kendimde.. ama o dönem hayatımın en berbat olduğu kadar en güzel dönemide.. ve eğer ergenlik çağındaki kişinin etrafındakiler ve dahada önemlisi kişinin kendi bilinçli düşünmezse kişiliğe ciddi zaralar verilebilinecek bi dönem..öyle ince bi çizgiki bu kişi kendinden nefrette edebilir kendiyle barışık bi hayatta sürebilir.. konuş konuş bitmez buu...
 
çok feci ya ergenlik normal koşullarda 19 20 yaşında falan çıkılıyor bu donemden ama bence insanın tum yaşamı boyunca içindeki ergenin enerjisini muahfaza etmesi lazım
ne cumle kurdum beah
 
ben aşıktım o dönemde beee..40 kiloya düşmüştüm resmen anlamadan..bir de gönlümden başkasına sır vermediğim için beni herkes hastalığa yakalanmış zannediolardı..öyle şizofren gibi yaşamıştım uff çok güzeldi be..hem sivilcem hiç çımadı benim(inşallah çıkmazda)..bu konuda şanslıyım ama belırtılere bakılırsa hala ergenlik çağındayım..işte gençler bizden geçti tavırları var bende..belki ergenliktendir yani umarım öyledir....ergenlik insancıl olduğum bir insanı sevebildiğimden çok fazlasını yaptığım dönem..
 
ya ergenlik ve öncesinde küçük çocuk dediğimiz ama küçük olmayan çocuklara ergenlik ve dürtülerini aileler anlatıığını düşüyorlar ama son zamanlarda dikkatimizi çekti aile ergenliği anlattığını sanarak aslında sex'i anlatıyorlar..yanılıyor muyum sizce?

bu arada ben ergenlik dönemim deyken kopmuştum😀 delirmiştim...😀
 
cibele_prah demiş ki:
ben aşıktım o dönemde beee..40 kiloya düşmüştüm resmen anlamadan..bir de gönlümden başkasına sır vermediğim için beni herkes hastalığa yakalanmış zannediolardı..öyle şizofren gibi yaşamıştım uff çok güzeldi be..hem sivilcem hiç çımadı benim(inşallah çıkmazda)..bu konuda şanslıyım ama belırtılere bakılırsa hala ergenlik çağındayım..işte gençler bizden geçti tavırları var bende..belki ergenliktendir yani umarım öyledir....ergenlik insancıl olduğum bir insanı sevebildiğimden çok fazlasını yaptığım dönem..
benimde ergenlik dönemimde hiç sivilcem çıkmamıştı..ve çıkanları çok kıskanıyordum..17 yaşındayken(öss stersinden olsa gerek) bi tane sivilcem çıktı ..ve ben o sivilceyi sıkıp tüm yüzüme yaydım ve bundan büyük mutluluk duymuştum..gerçi şu an hiç te mutluluk vermiyor ama..yaklaşık 1,5 senedir sivilcelerile uğraşıyorum....felaket kötü bişey ya!
 
o dönemde hatırladığım kadarıyla hiç problemim falan yoktu. ne fiziksel değişimle ne ruhsal.cildim falanda gayet güzeldi.yani herkeste olurmuydu o sivilceler falan bilmiyorum ama bende olmadı neredeyse. 🙂
bana göre güzel bir dönemdi.genç oluyordum, büyüyordum artık.
nasıl öyleydim şaşırıyorum kendime 😀
 
Ne ara eczaneye gitsem,banu abla vardi,yakışıklım naber derdi.İyi ablası sen nasılsın derdim?
Beni bu sivilceli halimle çok sevdiğini söylerdi.
Eczane'yide ben olmasam kapatıcaklarmış.
Yüz için almadıgım ilaç kalmamıştı.Yüzüme bakdıgımda kuzey ırak aklıma geliyordu 😀 (işin sakası) Başkada problemim yokdu.
 
hocam ben 17 yasındayım bugune kadar ne bır dikkat cekme çabası nede kendii gibi olmayan saldırma alay etme vb hıc birini yaşamıyorum(he melankoli hep var gerci 🙁) ama bazı insanlar ben bu yaşta olunca öyle öyleymişim gıbı muameleler goruyorum bir ikincisi her insan aynı olucak diye bır sey yokkı neden bu kadar cok genellemeye gıdılıyor anlamadım benım kucukkende bır kısılıgım vardı su anda var yani hiç bir zaman bu tur sorunlar yaşamadım ama nedendir bılınmez her şeyı cok bılen mılletımız butun insanları aynı kefeye koymakda her insanın kişiligi farklıdır aynısını yasıycak dıye bır sey yokkı? ha kiminin olusmamıs olabılır oda oldukca fazla gercı sagımıza solumuza baktıgımızda özgünlükden uzak o kadar cok insan varki herkez bir birini taklit ediyor... ne olucak boyle insanların hali zaten ne gelıyosa basımıza bole tiplerden gelıyor ergenlık cagıdna kişiligi oluşmamış bıreyler onu bunu taklıt ede ede rock muzıge kadar geldı bı gezsek acaba sağda solda bırbırıne ozenerek alıp convers gıyen kaç kişi görurusunuz??yada aynı sekılde saçları kesılmıs özunden tikky olan gothic kızlarımız bunlarda en büyük kanıtı ulkemızde ergenlık sorunun aslında ama işte benım demek istedıgım herkeze aynı muamele yapılamsı cok yanlışş...
 
ergenlik dönemi , insanların belli dönem yaşayacak olduğu , kişiye göre uzun veya kısa sürebilen , belli ortak özelliklere sahip olacağı davranış ve duygu değişimleridir. genellikle insan kendini bu süreç içerisinde yalnız hisseder , ailesi veya arkadaşlarının her lafında bir alınganlık gösterir , bunları çok kolay dışa vurur. ailesiyle iyi geçinemezler , çok bilmiş havaları vardır ki en büyük sorun budur aslında. insanların her şeyi bütünüyle bilmesi imkansızdır , bunu onlara anlattığınız vakit tepki alırsınız. bu ortak özelliklere sahip veya bir iki daha çok belli temel davranışlar sergileyen hala ergenlikten çıkamamıştır. bunun yanı sıra ergenliğin fiziksel belli takım sonuçları getireceği gibi , bu dönemi çok çabuk atlatmak gerçekten sağlık açısından önemlidir.
 
pitch-dark demiş ki:
İnsan yaşamında çok önemli bazı dönemler vardır.Bu özel dönemlerden biri de ergenliktir.Ergenlik dönemi bebeklik dönemini takip eden 2.gelişim dönemi olduğundan bu öneme sahiptir.Bu dönemde birey hem bedensel hem de ruhsal gelişimler,devinimler yaşamaktadır.

Bu dönemde gençlerin aileleriyle olan iletişimler onlarda çeşitli dışavurumlar meydaba getirir.Örneğin iletişim bozukluğu saldırganlık veya içine kapanma gibi sonuçlar doğurabilir.
Bir ergen herkesin kolay kolay etkilenemeyeceği bir konudan kolaylıkla etkilenebilir,alınabilir,üzülebilir,ya da bu duyguların hepsini daha da doruklarda yaşayabilir.

Ergenlik döneminde bireyin duygularında ani değişimler meydana gelir.Bu tutarsızlıklar hayatını zorlaştıracaktır.
Burada aileye düşen görev daima empati kurmaya çalışmaktır.Bu dönemde ergenin iletişim içinde bulunduğu bir kaç arkadası olacaktır.Bu arkadasları ile ailesiyle kuramadığı iletişimi saglayabilecek ve de kompati kurabilcektir.Kompati,empati ve sempati kavramlarının birlikte yaşandığı durumdur.Daha eş zamanlı bir hissediş vardır.
psikolojide maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi olarak bilinen piramiti vardır.bu piramit şöyle sıralanmıştır;
1-Temel fizyolojik ihtiyaçlar(açlık,susuzluk vs.)
2-Güvenlik
3-Ait olma isteği
4-Saygı
5-Kendini gerçekleştirme.

Tüm insanlar için temel hedef kendini gerçekleştirme aşamasına ulaşabilmektir.Kendini gerçekleştirme hariç bu dörrt ihtiyaç zaten cocugun dogumundan itibaren aile tarafından karsılanmaktadır.Fakat beşinci sırada yer alan maddenin gerçekleşmesi için de özellikle ergelik döneminde,çocuga verilecek özgüven,kişisel gelişim eğitiminde de ailenin büyük payı olacaktır.

Her cocugun toplumsallaşma ve zeka hızı,düzeyi,istediği elbetteki farklı oolacagından ailelere cok büyük görevler düşmektedir.
Gençler bu dönemde muhteşem bir enerjiye ve yetenege sahiptirler fakat bu enerjilerini acıga cıkarabilmek için de biraz cesarete ihtiyaçları olcaktır.

Ergenlikte cocukta ölüm fikri hem cok uzak hem de cok yakındır.Gençlerin yaşadığı her kötü durum ve olumsuz duygular intihar habercisi olarak algılanmamlıdır fakat,aileler bu ihtimali daima akıllarında bulundurmalıdırlar.Cocukta bu dönemlerde hiç bir şeyden zevk alamama,amaçsızlık,gelecege yönelik hiç bir istek ve planın olmaması durumu mümkündür.

Gençler bu dönemde dengesizlermiş gibi görünebilirler fakat denge kavramı tartışılabilir bir konudur.Denge çatışmadan kaçınmak anlamına gelmez.Acı veren coşkular yaşama ve bunlarla baş etme,yüzleşme gücü içerir.

Yetişkinler ergenlere biraz dengeli olmaları gerektiini söyler dururlar.fakat dengeye ulaşmanın yolu dengesizlikten geçer.Karar mekanizmasının tümü ebeveynde olduğunda ergen sağlıklı bir gelişim kaydedemez ve ileriki yaşamında bunun sıkıntılarını çekecektir.

Ergenlik dönemi kişisel haritamızın şekilenmeye başladığı bir dönemdir.Yaşamımızın bu bölümünde yaşadığımız iyi veya kötü tüm olaylar,yol ayrımlarına geldiğimiz zamanlarda seçimlerimizi etkileyebilecek izler ve yaşantılar olarak işleyecektir.Ergenler problemli insanlar gibi tanımlanmamalıdır.
Muhalefet ,super ego ve komplex benzeri olgular,ergenliğin parçalarıdır.Ergen kendini kanıtlama cabası tabiki taşıyacaktır.Çünkü o artık bir birey olma yolundadır.Büyüdükçe kendisinden daha cok sey bekleniyordur ve tüm bunlara karsılık verebilmek ,içindeki o gücü ilk önce kendisine kanıtlayabilmek için çaba gösterecek,tüm bunları yapmaya calışırken saçmalayacaktır bile.
Sanki hiç kendimiz ergenlik dönemi geçirmemişiz gibi,hormonlu fos gençlik gibi yakıştırmaları yaparsak,ilk önce kendimize dürüst olmuyoruz demektir!Ayrıca insanı en verimli cagında verimsiz bıraktığı falan da yoktur.Ergenlik bir arayış ve kendini bulma dönemidir zaten Gutemensch.Üniversitede edindiğim ne kadar bilgim varsa sunmaya çalıştım.Lütfen biraz daha anlayışlı olalım.

Sevgiler...
mazlow un ihtiyaçlar hiyararşisin ilk 4 tanesi aile tarafından karşılanmamaktadır bunu anca ilk ikisi için diyebiliriz. biraz daha genel bakarsak görebiliriz.örn,ait olma aile ilgili değilde/tabiki oda varda) bireyin birey olduktan sonraki durumu için.saygı görme ise belirli bir mertebeye gelip diğer 3 ünü tamamladıktan sonraki tabiki bunun için belirli yılların geçmesi lazım neyse.... kendini gerçekliştirmede herkezin tadamayacağı bir mertebedir özellikle türkiye de 😀
 
sorun olarak gördüğünüz şeylere bakarak konuşmak gerekirse, bence ergenlik sorunlu, unutulması gereken bir dönemden ziyade aydınlanma, başkaldırma dönemi olarak görülmeli.

iktidar aygıtına, dine, "köle ahlakı"na karşı çıkmak; temelde aynı şeyleri isteyen (başarılı bir iş, mutlu bir aile, evlenip çoluk çocuğa karışmak, asla kavuşamayacağı şan şöhret ?), bezelye taneleri gibi birbirinin aynı olan insanlardan (birbirlerinden ayrıldıkları nokta kazandıkları paranın miktarıdır) farklı bir gelecek HAYAL ETMEK; bir sene boyunca ilerde daha fazla para kazanmak için kitap okumak, hayal kurmak, eğlenmek yerine matematik problemleri çözen, kendilerinden bunu yapmaları beklenen (tanrı, doğa ve[ya] toplum tarafından fark etmez) pragmatist, çıkarcı bireyler topluluğundan ayrılmak, farklı olmak (en azından böyle olmasını istemek, hayal etmek) sahiden de kötü bir şey midir?

evet, 17 yaşındayım, bu sene hayvan gibi öss'ye çalışacağım. yaz tatilinin son günlerinde artık ders çalışmaya başladım, hiç istememe rağmen. bir odaya kapanıp saatlerce, gözlerim ağırmaya başlayana kadar kitap okumak istemek; sokağa çıkıp 'gelecek' konseptini reddererek saatlerce deli gibi futbol oynamak istemek; ankara gibi 20:00'dan sonra hayatın durduğu boktan bir şehirde daha önce yüz kere konuştuğunuz şeylerde tekrar tekrar aynı zevkle, aynı heyecanla, aynı keşfetme, birilerini tanıma hevesiyle tartışmak, bir şeyleri paylaşmak istemek; bir an için de olsa olduğundan farklı biri olmak için ("yaptıkları hiçbir şeyden pişman olmayanlar, kendilerinden azıcık da olsa nefret etmeyenler ya taştır, ya tanrı" canetti'den hatırladım her nedense) ya da kim olduğunu unutmak için (ya da sadece eğlenmek için) herkes uyurken sabahlara kadar civilization, football manager gibi hayat simülasyonu bilgisayar oyunlarını ya da world of warcraft, oblivion gibi rol yapma oyunlarını hatta direk başka biri olma isteğinin tavan yaptığı frp oynamak... aklı başında her öğrenicinin sayısal bölüm seçmek zorunda kaldığı, iyi bir puan yapan herkesin de mühendis ya da doktor olduğu bir eğitim sisteminin içinde, seksin eşcinselliğin ayıp olarak görüldüğü, dinle siyasetle ilgili tartışmalar yapmanın kötü bir şey olarak görüldüğü, 'harbiden' alternatifi olanı da popüler olana bok atacam hevesiyle tukakalayan (bu forumda orhan pamuk başlığı, otisabi'nin pink floyd yorumları gibi) 'yetişkin'lerin olduğu bir coğrafyada; ergenlik çağı sizin saydığınız SIKINTILARLA geçiyorsa, bence bu çok büyük bir erdem olarak görülmelidir.

yetişkin olmak demek, bir iş sahibi olmak, evlenmek, aile kurmak yani genel olarak halinden memnun olmak ve ahiretteki sonsuz mutluluk için sürüdeki kuzu klişesiyle korkak, cesaretsiz bir şekilde her boka şükretmek, sisteme eklemlenmek ise ne demeye öyle övünürsünüz büyümekle, yetişkin olmakla...

ve "neden ailenizi seviyorsunuz" ya da "-ahiretteki sonsuz mutluluk dışında- neden yaşıyoruz" tarzı soruları dini ya da siyasi dogmalar haricinde verebileceğiniz samimi bir cevap var mı?
 

Geri
Üst