Kesinlikle niyetim ajitasyon değil, kendi öğrencilik zamanlarımı hatırlıyorum. Mesela aynı yöne giden hem dolmuş hem otobüs olurduı. Dolmuş daha pahal ı tabi, ne kadar daha pahalı hatırlamıyorum ama bu günün parasıyla hadi olsun 50 kuruş. Abicim önünden 40 tane dolmuş geçse el etmezsin, mutlaka otobüsü beklersin binmek için. Bana has bir durum değildi yalnızca, hani tüm arkadaş çevresi aşağı yukarı bu hesapları yapardı. Başka türlü geçinemezdin zaten. Hal böyleyken paslı maslı, valla mecburen havada atlardım ben bedava tele. Perdelerini yıpratacak gitarım zaten kaç kuruşluktu ki? 180 dolarlık SB Heavy falan. (Bu arada bir işte çalışmadan öğrencilik yaptığım süre en fazla 2 aydır).
Bu zor zamanları atlatınca insan unutuyor tabi, ölçüler oranlar miktarlar karışıyor. Şu an kendi yazdıklarımı bile hayretle okuyorum.
Bu zor zamanları atlatınca insan unutuyor tabi, ölçüler oranlar miktarlar karışıyor. Şu an kendi yazdıklarımı bile hayretle okuyorum.