hocam sizin yaptığınız şeyin kulağınıza olumlu sonuç vermesi iyi olmuş. Bu konuyu biraz araştırayim, benim beklentilerimdeki gibi olmayabilir belki sonuçlar. Bu arada emg 81'in e standarttaki tonunu ve kesiciliğini ben de pek sevmiyorum. Fazlaca sıkışık bir ton oluyor, o bahsettiğiniz wah gibi hissettiriyor evet. Buna çözüm olarak ben EMG'li ltd mh1000'imi düşük akortta kullanmayı buldum. B standarttayım uzun bir süredir ve emg81'in bu akorttaki tepkilerine bayıldım. Düşük akorttaki netlik sorununu çözüyor ve şuna benzer şekilde oldukça derin, geniş ve organik hissettiren bir ton geliyor(gitarın skalası ve amfi farklı ama olsun):
MH 400 set neck değil de mh1000 gibi set thru olması lazım. Neck thru yani ama sap gövdenin sonuna kadar gitmiyor manyetiklerin altında duruyor. Bence hafiflik açısından set thru en iyisi ki hissiyat olarak da bendeki mh1000 muhteşem.
SLX kullanmıştım, hissiyat olarak mh400'den bence açıkça daha zayıf. Manyetik değişimini hak etmiyor bence ama değiştiren tanıdıklarım da var siz bilirsiniz.
Evet doğru diyorsun set thru, orayı atlamışım. Melez bir konstrüksiyon. Bugün kafam bir milyon, hasta gibi bir şeyim, akşam yemeği yemediğimi yeni fark ettim 🙂
Ben genelde standart tuning takılıyorum, dediğin gibi D,C vs tuninglerde daha iyi ses verecektir EMG. Ayrı bir sertlik katıyor bu akort düzenleri.
Bana Jackson klavye olarak az biraz daha rahat geldi, fret tesviyesinin etkisiyle action epey düşükken bile fretlerden temiz ses alıyorum ilaveten. Benzer bir işlem görse MH da aynı performansı verir bence. Hiç luthier görmedi benim biriciğim. Ancak galiba SLX'in klavyesi biraz daha dar, yani E ve e teline az yanlış bassam klavye dışına doğru çıkıyor tel. Tekniğe dikkat etmek lazım. Alışırım ona da. Bu durumda tel kalınlığının da etkisi olabilir. Şu an üzerinde 11'lik set mi ne var. Ben uzun süredir 9-42 kullanıyorum, belki onun da etkisi olmuştur bu hissiyatı almamda. Gitar elime daha bu hafta geçti ve kendisiyle çok fazla zaman geçiremedim henüz.
Jackson neck thru olduğundan sap gövde birleşimi biraz daha ince geçişli, yüksek fretlere erişim bir nebze daha kolay. Ancak görünüm ve gövde ağacı kalitesi olarak MH'a yaklaşamaz. MH'ın sapı daha dolgun ama rahatsızlık verici düzeyde değil. Cort X-TH'ın sap profil hissiyatı Jackson'a çok yakınmış, gitarı aldıktan sonra farkettim. X-TH'ın adam gibi bir refinish islemine tabi tutulması lazım gerçi, kendi OPBK finishi hissiyatı değiştiriyor.
Jackson sound olarak ne kaliteye ulaşabilir bakıp göreceğim. Olmadı Pro serisine kayarım hafiften. Ancak 9k ve üzeri bir para verip de Endo-Hint işçiliği olması biraz korkutuyor. Az biraz daha üstünde ya da bu civarlarda M1000'ler var. (Bir ara E-II'ller vardı ama artık yok maalesef). Şu an stoklarda olmaması sebebiyle yurtdışından alırım belki ama bu işçilik kalitesi riski almaya değer mi bilemedim. Bir de Pro serisinde hint-endo taraflarında kullanılan maunun ton olarak kötü olduğunu okudum bazı yerlerde kafamı karıştırmadı değil.
M1000'in sap profili MH-400'den farklı mı değil mi denemediğim için bilmiyorum. Onun da işçiliği konusunda çekincelerim yok değil çünkü bendeki MH-400'ün de bazı binding, noktasal boya kusurları vs var fabrika çıkışı. Ancak gitar 2007 yapımı, o zamandan bu zamana ne değişti bilmiyorum.