Entonasyonu hangi perdelere göre yaptığın önemli. Gitar kusursuz entonasyona sahip bir çalgı olmadığı için, eğer bir bölgede daha çok çalma durumun varsa oraya göre yapmak mantıklı. 12. perdeye göre yapınca diğer perdeler otomatik olarak tam frekans vermez yani. Mesela funk gitarcıların ömrü 5-8 arası bareli akor ile geçtiği için, entonasyonu o bölgeye göre yaparlar. Sallıyorum, 1.tel boşta tam E4 frekansı verdiğinde, 7. perde tam B4 verecek şekilde ayarlarlar 1. tel saddle'ının yerini.
Ben de aynı mantıkla solo takıldığım gitarda 15. perdeye göre yaparken, riff için ayırdığım gitarda 5. perdeye göre yapıyorum. Ortaya karışık gitarımda ise 12. perdeye göre entonasyon yapıyorum.
Sap ayarı sapın iç/dış bükeyliğinin miktarını belirliyor. Dümdüz bir sapta sapın başına doğru dızlamalar oluşur, bu dızlamaları yok etmek için saddle'ları/köprüyü (saddle'a uygun bir türkçe kelime uydursak iyi olacak bu arada) anormal yükseltmek gerekir. Yükseltince de, gövde tarafına doğru gittikçe anormal bir tel yüksekliği oluşur, bu da çalınabilir bir gitar olmaz. Ayrıca tel o kadar yükselir ki, tel basılarak perde değdirildiğinde hafiften bend yapılmış olunur, bu da entonasyon bakımından daha tutarsız bir gitar demek. Sapın içine sapı gererek eğrisine müdahale eden bir düzenek ekleme düşüncesinin kökeni bu. Telleri çok yükseltmek zorunda kalmadan dızlamasız bir gitara ulaşmak. Eğer 1-7 arası perdelerde dızlama yok ise sap ayarı gerekmiyor denilebilir kabaca. Tabi tel yüksekliğini de görmek lazım. Belki de sapın şu an fazla içbükey? Yani böyle lafla bişey söylemek yanlış olur.
Ayrıca, FR'ların takıntılı kişiler tarafından sevilmemesinin bir sebebi de, köprüden yapılan akortun çok az da olsa tel yüksekliğine etki etmesi. Sonradan köprüden yapılan akortun telin yüksekliğine müdahale etmediği FR'lar yapıldı ama seninki onlardan değil.