İyi günler arkadaşlar. Gitara başladığımdan beri yaşadığım garip bir takıntım var. Bahsedeceğim şey çoğunuzda olablir fakat bende artmış duruma. Kısaca bahsetmek gerekirse on senedir gitar çalıyorum ve bu süre zarfında sekiz adet gitara sahip oldum, kimisini sattım, kimisini hala kullanıyorum. Ve sorun şu ki, pedal alamıyorum. Pedal araştıran, pedal almaya heveslenen insanları görünce imreniyorum resmen. Ha zaten aşırı pedal dizme meraklısı değilim fakat elime para geçtiği an gitar araştırıyorum örneğin. Hatta geçen sene aldığım Blackstar htr-5 amfimi bile kendimi daha iyi bir amfiye ihtiyacım olduğu konusunda zar zor ikna ederek aldım. Keza ses kartımı ve mikrofonumu da aynı şekilde isteksiz isteksiz sadece ihtiyacım olduğunu bildiğim için aldım. Bunu yapmasaydım 12 wattlık laney kullanıyor olacaktım hala. Şu ana kadar elime birkaç pedal geçtiyse de hepsini satıp yeni alacağım gitara finans yaratmak için kullandım örneğin. Ayrıca tarzım çok değişken. Kışın Death Metal çalarken yazın Red Hot Chili Peppers çalıyorum. PRS SE Tremonti Custom ve Epiphone Les Paul Standard kullanıyorum şu an ve özellikle yaz aylarında Frusciante, RHCP ve diğer funk, alternative rock gruplarını dinlemeyi sevdiğimden bir süredir strat bakıyorum. Resmen dinlediğim her tarz için farklı gitar almaya çalışma durumundayım. PRS ile o ton alınmıyor mu? Gayet alınıyor ve güzel de oluyor fakat elimde strat olmasını istiyorum örneğin. Sürekli farklı tarz çaldığım için belli bir tarzım yok ve bu sebeple hangi pedalı sık sık kullanabileceğime de karar veremiyorum. Bir pedalı araştırıp çok istediğimi düşündüğüm olmadı henüz. Tabii ki sevdiğim pedallar var fakat bu birkaç pedala para verene kadar biriktirip yeni gitar alma fikri her zaman aşırı cezbediyor beni. Sahne programı yapacağım kısa süre sonra fakat elde pedal yok örneğin. Hala sahibinden.com'da stratları araştırıyorum. Acaba enstrümanlarla aramda bir bağ kurabildiğimden fakat pedal ve amfiyle aynı bağı kuramadığımdan mı kaynaklanıyor bu? Aynı durumu yaşayıp tavsiyesi olan var mı?
"Takıntı", ne yazık ki bizim günlük hayatta çok hafife aldığımız ve çok rahat kullandığımız bir sözcük. Bu da meseleyi ciddiye almamızı güçleştiriyor.
Kişisel gelişimle bir süre önce ciddi biçimde ilgilenmeye başladım. Gitaristler arasında alet-edevat edinme çılgınlığını da bu ilgim doğrultusunda irdelediğim bir başlık açmıştım.
Burada işin fazla derinine inip kafa şişirmek istemem. Şimdilik sadece özet geçersem sanırım daha faydalı olur:
1)Bu gibi takıntılar ne yazık ki doğrudan tüketim kültürü ile bağlantılı. Tüketerek mutlu/başarılı olduğumuzu veya bir şeyleri başarmayı garanti/kontrol altına aldığımızı düşünmek, sorunun özünü oluşturuyor.
2)Pedal veya amfi değil de gitar alıyor olmanız sadece bir teferruat. Takıntı takıntıdır. İhtiyacınız olmadığı halde tüketiyorsanız sorun vardır ve bu muhtemelen madde 1 ile ilişkilidir
🙂 Ben amfi veya gitardan çok prosesör-efekt cihazı alıp sattım, ama asıl eğitim materyali-kitap vs. üzerine takıntılıydım. Raflar dolusu eğitim materyalim var, dijitalleri saymıyorum bile.
3)İhtiyacınız spesifik ve gerçek olmadığı müddetçe takıntı baskın geliyor. Sizin durumunuzda yapılabilecek en akıllıca şey, sahne ihtiyacınız doğrultusunda düşünmeye başlamak olur. Tabii buna rağmen durum düzelmiyorsa ya o sahne meselesi aslında sizin için o kadar da ciddi değildir, veya siz kendinizi basbayağı sabote ediyor ve sahnenin de başarılı olmaması için uğraşıyorsunuz demektir
🙂 Takdir edersiniz ki bunlar ciddi sıkıntılar. Sahne meselesine daha fazla odaklanmanızı, prova vs gibi süreçlerle bunu daha ciddiye almaya çalışmanızı tavsiye ederim. Ben özellikle güvenli alanımı kırıp vokal ile de uğraşmaya başlayınca hanyayı-konyayı anladım. Olabilecek en pratik ve hafif set up ile çalmaya çalışıyorum şimdi, çünkü başka türlü yapma lülksüm yok.
4)Son olarak, gitar vs gibi şeyler üzerinden yaşadığımız bu sorunlar, aslında daha derindeki sıkıntıların yansıması. Bizler bir anlamda şanslıyız, çünkü bu sıkıntıları yaratıcı süreçlere çevirme ve bir taraftan da bu sorunları gözleyip kendimizi geliştirme fırsatı buluyoruz. Başka insanlar bunu da yapamıyor. Uzun vadede tüm bu takıntılı (tekrar tekrar yapılan...) davranışları bir sonuç olarak görüp daha derindeki sebeplerin üzerine gitmek gerekiyor. Bu da bana bir ihtiyaç olarak kişisel gelişimin kapısını açan şey olmuştur. Psikanalitik teori üzerine kaynak okumaya da biraz bu nedenle başladım. "Gitar çalma-edinme ihtiyacı aslında bana ne ifade ediyor ?" diye düşünmeye başlayınca, kendimle ilgili çok daha fazla şeyi keşfeder oldum. Uzun vadede bunu da yapmak gerekiyor, ama bu tecrübe ve dürüstlük istiyor.