Gitar Çalışma Planı

Birçok gitarist verimli çalışma programı konusunda kavram yanılgısına girer. Bazıları ise
doğru programa sadık kalmadan çalışır.
Bazı kişilerin iyi gitarist olmalarındaki en önemli neden sadece yetenekleri değildir, yapması
gereken her şeyi bilmeleri ve hangilerinin amacına yönelik olduklarını bilmeleridir. İnsanların
lick, teknik, egzersiz, gam çalışma dışında çok daha fazlasına ihtiyaçları vardır.
Şu anki gitar çalış yeterliliğinizi hayal ettiğiniz noktaya getirmek için en verimli sonuç almanın
yolu iyi basamaklandırılmış esnek bir çalışma programıdır. İlk adım budur.
Bunu öncesinden defalarca duymuş olabilirsiniz. Ancak;

İnanılan bazı mitler;
- Verimli çalışma planı çok sıkıcıdır, gitar çalarken eğlenmeyi engelliyor.
- Kendime çalışma planı hazırladım ancak uygulamıyorum.
- Çalışma programı çok katı, yaratıcılığımı kısıtlıyor.
- Gitar için çalışma rutini işe yaramıyor bu olmadan daha kolay ilerleyebiliyorum.
- Her gün aynı şeyleri çalışamıyorum.
Şimdi şöyle düşünün;
- Gerçek şu ki yanlış çalışma programı gerçekten berbattır. Ancak verimli, efektif ve esnek
olanı kısa sürede yaratıcılığınızı, müzisyenliğinizi ve gitar çalışınızı geliştirir.
- İyi çalışma planı yaratıcılığınızı zedelemez. Ancak çalışmalarınızda ‘yaratıcı bölüm’ kısmına
yer vermelisiniz; doğaçlama, beste yazımı gibi.
- Aynı çalışmayı 30 dk. Çalışmak? Evet, sıkıcıdır buda çalışma programı yapmamanızın bir
parçasıdır. Sizi deliye döndürmeyecek bir plan hazırlamak daha uygundur=).
- Tamamen dolu olan bir çalışma programı yapmanızın size getirisi olmaz. Zamanın tümünü
o gün ne çalmayı hissettiğinize göre belirleyin.
- Doğru olan çalışma rutini her gün aynı olmaz. Mümkün olduğunca verimli, esnek olmalı.
- Doğru çalışma planı size istediğinizi çalma özgürlüğünü vermeli.
- Doğru plan hazırlamaya başlamanın en iyi yolu; bir yere yolculuk ederken ilk olarak nerede
olduğunuzu analiz etmeniz (a noktası) ardından ulaşmanız gereken yerin (b noktası) ne
olduğunu bilmeniz.
Birkaç öneri;
1. Uzun zamanlı gitar çalışmanızın ve amaçlarınızın ne olduğu konusunda emin olun.

Kısa süreli doğru amaçlarınız uzun süreli amaçlarınızla tutarlı olsun. Eğer değilse,
dikkatinizi gerçekten gitarist ya da müzisyen olarak ne istediğinize verin. Çalışma
rutininizi oluşturduğunuzda uzun vadeli amaçlarınıza dikkatinizi verin.
2. Güçlü ve zayıf (amaca yönelik olan) noktalarınızı dengeleyin. Güçlü olan taraflarınızı
daha güçlü ve sadece amaca yönelik olan zayıf noktalarınızı güçlü hale getirin.
3. Her gün ne kadar çalışacağınız konusunda gerçekçi olun. Var olan çalışma planınızın
dışında öğrenebilir, pratik yapabilirsiniz.
4. Anlatılanların aksine yaratıcılık ÖĞRENİLİR, öğretilir ve uygulanır. Çalışma planınıza
her zaman bunu içeren bölüm eklemeyi unutmayın.
5. Şunu 100% bilmelisiniz ki hangi müzikal elementler sizin amaçlarınıza uygundur ve
bunların hangisinin öncü hangisinin ikincil olduğunu bilin. (ilgili yazıyı okuyun)
6. Uygulama gerçek anahtardır! Henüz uzmanlaşamadığınız konular üzerine zaman
ayırın. Araştırmadan direkt uygulamaya girmeniz büyük hata ve zaman kaybıdır.
7. Aynı planı her gün uygulamayın, geniş zamanlı bir program olabilir (2-3 gün aynı
olabilir diğerleri farklı)
8. 3-4 farklı pratik yöntemi uygulayın (7 günlük) her birini 14 gün boyunca uygulayın
sonrasında diğerine geçin. Hangisinden verimli sonuç aldığınızı gözlemledikten sonra
ona yoğunlaşabilirsiniz.

Sonra?
Kendinize söz verin.
Ve onu unutmayın. Çalışma planınızı izleyin ve basitleştirin eğer zor bulursanız amaçlarınızın
arkasındaki nedenleri bir daha düşünün bunları başardıktan sonra nasıl hissedeceksiniz? Ve
bir müzisyen olarak ne istiyorsunuz?

Kaynak: http://tomhess.net/PracticeGuitar.aspx
 
Bu metin bir çeviri. Muhtemelen orjinal metnin yazarının izni alınmadan çevirilmiş ve yayınlanmış. Orjinal metin zedelenmiş ve gelişigüzel bir şekilde çevrilmiş veya kısım kısım alıntı yapılanmış.
Orjinal metnin linki aşağıda:
http://tomhess.net/PracticeGuitar.aspx

Durumu turkrock yönetimine bildireceğim. Gerekirse orjinal metnin sahibine de bildireceğim; zaten e-posta listesine üyeyim. Her şeyi yapmanın yolu-yordamı var. En azından kimden çevrildiği buraya yazılabilirdi. Böyle yazınca sanki mesajın sahibi kullanıcı yazmış gibi gözüküyor. Uyanıklığın alemi yok, kimse aptal değil.
 
Metnin çeviri olduğundan bende bi haberdardım. Arşivimde duran güzel bir yazı diye paylaşmak istedim. Bu tarz şeylere bende şiddetler karşıyım. Kimseyi aptal yerine koyduğum falan filan yok.
 
Yanlışın var, mesele o kadar basit değil. Telif hakkının söz konusu olduğu bir metin olduğu gibi veya kısmen kopyalanınca, isim vermek yetmez. Buna kişinin/kurumun izin vermesi gerekir. Bu uyanıklığı yapan her kimse (seulb olmadığını düşünüyorum bu durumda) bunu izin almadan yapmış ve metni de tahrif etmiş.

Çok yakın zamanda akademik bir skandal yaşandı Türkiye'de ve bu ilk de değildi. Çeşitli eserlerden yapılan "alıntılar" ile makale oluşturulmuştu, takip eden hatırlar... Yazar ismini kaynak gösterince eserin ne kadarının "alıntılanabileceği" tartışma konusudur, ama pek çok akademik dergi bir kaç satırdan fazlasına izin vermez... Yani "kaynak göstermiş olmak" yetmez koca koca paragraflar/sayfalar alıntılandıysa.... Aynen alıntılanan metinler genellikle tırnak içinde veya aynen alıntılanmayı belli edecek şekilde belirtilir.

Çeviri metinlere ilişkin sorunlar söz konusu olduğunda anlaşılması gereken iki temel mesele var:

1) İnsanların eserlerinin internette korsan kopyalarının dolaşmasından farklı olarak, metnin izinsiz çevrildiği durumlarda kişilerin ismi hiç geçmeyebiliyor (burada olduğu üzere). Yani metni izinsiz çevirip kullanan kişi, doğrudan o eserin yaratıcısı imiş gibi hareket etmiş olabiliyor.

2) Eserin yayınlandığı yere göre az kullanılan/nadir konuşulan diller söz konusu olduğunda, her iki dili de bilen birileri çıkıp "kral çıplak " demez ise eserin sahibinin durumdan haberdar olması mümkün olmuyor.
 
İki şey yapılabilir:

1. Konu ile ilgili asıl metin buraya post atacak kişi tarafından okunup özet yazılabilir, kendi ifadeleriyle yeniden yapılandırılabilir;

2. "Bu konuyla ilgili geniş açıklama şu linktedir" denerek link verilir. Sorun kalmaz.
 
Kusura bakmayın ama, insanlar "Telif Hakkı" denen şeyi sallamadan şarkıları bile kopyalıyor. Kaldı ki, korsan kültürüyle büyümüş bir toplumuz, onun için yazardan izin alınmalı falan gereksiz abartı geliyor bana. Ayrıca bu yazı bir tez ödevi değil, burası da üniversite değil, onun için "Yok sen izin almadan kullanmışsın da bilmem ne" demenin alemi yok. Referans konusunda az çok bilgiliyim, yarım dönem dersini aldım. Atalay abinin dediği gibi link verilirse sorun kalmayacaktır. Kaldı ki vermese bile yazarı bu yazıyı bulup "dur bakayım şu adama dava açayım" demeyecektir, Türkçe biliyorsa bir de tabi 😀
 
Yanlış üzerinden savunu olmaz. Eğer bu site korsan kopya linkleri verilmesine karşı duyarlı ise, bu duruma karşı da olması gerekir. "Kimse dava etmeyecek nasıl olsa" gibi bir mantık üzerinden düşünmedim ben bunu; yazının kaldırtılması ve konuya ilişkin duyarlılık oluşturulması önemli benim açımdan.
 
Bizler az yada çok müzikler uğraşan insanlarız. Biraz daha hassas olmamız gerekir. Bana ait olan bir eserin başkasının sahip çıkmasına hukuki işlem başlatırım. Ama hangi ülkede? Aykan'ında dediği gibi bunlar basit şeyler ilk önce bir adalet kavramının gelişmesi gerekiyor. Bununla ilgili bir çok örnek verilebilir.
 
konuyla ilgili duyarliligin ve etik dusuncenden dolayi seni tebrik ederim barrios.
nadir de olsa boyle insanlar gormek, yanlisi yanlisla kapatmak isteyenlere ve onlarin turlu bahanelerine bikmadan dogruyu anlatmak gunumuzde artik malesef cok az rastlanan kisilik ozelliklerinden biri. fikirlerine tamamen katiliyorum, destekliyorum.
 
burası dayanışma veya tartışma ortamı değil ki ? Konuyla ilgili gerekenleri site yöneticileri yapar ... Forumlarda bu tarz durumlarda alıntıdır ibaresine çok rastlarız bu tarz bişi yada link verilip desteklenmesi çözüm olabilir . Oradaki paylaşılan bilginin yerine gitmesi olayı daha önemli bence ... 🙂

saygılar ...
 
seulb kardeş bu metin alıntı olsa dahi böyle aytınlatıcı ve yol gösterici bu belgeyi sunduuğn için seni kutluyorum. diğerlerine alıntı veya fasdo füso ne var bea sizde bir şeyler yazında müziayenler aydınlasın o kadar
 
kaynak belirttikten sonra bu tür akademik değeri olmayan bilgiler bence paylaşılabilir hatta çevirisi de yapılabilir. (komple çevirip pdf olarak dağıtmadıktan sonra) zaten ülkemizin gelir düzeyi düşük , müzisyenler zor imkanlarla icra yapıyor. her şeyin telif hakkı orjinali derken kendinizi yıllık geliri bilmek kaç bin dolar olan isveçli karşsıında ezik olarak bulursunuz. bir dünya pedal amfi yapılıyor ülkemizde el yapımı. hepsi yok jcm klou , yok soldanı klonu yok ts808 modifiyesi vs. şimdi bunların hepsine telif ödemeye kalksanız ortalıkta alet edevat kalmaz. ayrıca bu yazı senelerdir annelerden duyulan ama yapılmayan öğütlere ve işe yaramaz kişisel gelişim kitaplarına benziyor. içindeki devi uyandır v.s. hatta baştan uygulanılmayacağı bilinen pazartesi diyetleri gibi 🙂 bu kadar abartmaya gerek yok.dünyayı yeniden keşfetmiyor veya bilinmez bir sır vermiyor.aç youtube'u sayısız free lesson var hem video with tab şeklinde. çok daha faydalı şeyler bunlar. bu tür yazılar bende çocuğunu 3000 liraya dershaneye yazdırıp sonra çok çalışıp bunalmasın diye 2000 liraya danışman psikoloğa gönderen aileleri hatırlattı. sonuç özel üniversite 2 yıllık halkla ilişkiler. bu işin formülü çalışmaktır. it gibi eşşek gibi çalışacaksın.içindeki heves bitmeyecek. yeteneğinde olacak tabi. ha ben yapıyor muyum yapmıyorum tabi. eğer canım istemezse 2 gün hareketsiz yatıp tavanı seyredebilirim.şahane bir üşengeçliğim vardır.
 

Geri
Üst