Gitar çalışmak üzerine...

''Diğer insanlar'' olmaları gereken yerde de sen değil misin? Bu düşüncelerin yararlı olduğunu sanmıyorum. Komşum gitardan vazgeçip gitarını bana verdiğinde perdelerin ne olduğunu anlamayıp acaba nasıl 6 sesi aşabilirim diye düşünüyordum o derece konudan uzaktım. Enstrüman çalmada varılacak bir nokta olduğunu düşünmüyorum, şahsen gitara bakınca bile çalmış kadar oluyorum. Bence kendini olması gerektiğini düşündüğünle kıyaslama belki daha farklı yatkınlıkların vardır.
 
Ben de gitara başladığımda etrafımda benimle aynı zamanlarda başlamış ve benden çok ilerilerde olanları görüp dertleniyordum, yani ben günde 7 - 8 saat çalışıyorken nasıl hala benden iyi olabilirler diye falan düşünüyordum, şu an o arkadaşların bir çoğu bir zamanlar gitar çaldığını bile hatırlamıyordur muhtemelen. Bazıları senden daha yeteneklidir, bazılarınınsa daha çok zamanı vardır ya da bazılarının ders alacak parası vardır vs. Bunlar dert edilecek bi şey değil bence, yoksa Steve Vai de olsan senin çalamayacağın bi şeyleri çalabilen birileri çıkacaktır illaki. Çalmaktan keyif alıyorsan daha ötesi yok, gitar çalmayı bırakmadıkça bi zaman sonra zaten çalmak istediğin her şeyi çalabiliyor olacaksın.
 
Klasik gitarı ilk elime aldığımda çok şaşırmıştım. Normalde çocukken bir şekilde insanlar karşılaşıyor ya da dersini falan alıyor ama ben ilk klasik gitarı alıp eve gelince evde tartışma yaşanmıştı. Bırakın rock, metal dinlemeyi müziğin kendisine yabancı bir ortamda büyüdüm. Yakın arkadaşlardan, akrabalardan müzikle ilgili kimse yok. Normalde atıyorum biri bir bağlama bari çalar değil mi? Yok yani.

Klasik gitarla karşılaşıp sesteki titreşimi içimde hissedince çalmalıyım demiştim. Sonra kendi imkanlarıma hep geliştirdim ama hiç yakın çevremde kimse olmadı. Üniversite yıllarında grup kurmak için çok arayış içine girdim ama bir türlü istediğim gibi olmuyordu. Bu noktada daha önce bir konuda bahsetmiştim. Yapabildiklerimiz ile tatmin olma meselesi gündeme geliyor. Grup çalışmaları hep cover üzerinden yürüyordu. Ben müziği hem aklımda tutamıyorum hem de o kadar iyi bir kulağım yok ama kendi halinde bir şeyler üretebiliyorum.

İşte hep buna odaklandım. Bu öyle bir şey ki ilk zamanlar gitar çalıyor musun abi falan dediklerinde cevap bile veremiyordum. Şimdi de çok verebildiğimi söyleyemem ama ta o zaman sınırlı müzik bilgimle yaptığım besteleri dinleyince işte çalıyorsun ne güzel diyorlardı. Yani mutlaka çevreden bir onay alma ihtiyacı oluyor. Bu da bir yerden sonra şans ama zamanla bunu da geliştirmek gerekiyor.

Mesela ben kardeşim üzerinde bunu denedim ama olmadı. Ben biraz öğrendikten sonra ona öğrettim. Burada amacım en azından iki gitar birlikte çalalım falan gibiydi. İlk zamanlar bir coşku vardı ama sonra kayboldu gitti. Hep ritmde kalıyorum, sen solodasın tartışmalarının ötesinde (ki ben de ritmde kalıyordum şimdi bencillik etmedim) bir yerden sonra hep aynı şeyi yapıyoruz hissiyatına kapıldı. Müzikte sesler inip çıkıyor, hep aynı şey oluyor kafasına nasıl erişti bilemiyorum. Belki o dönem yapabildiklerimizin sınırı yüzündendir belki değildir.

Yani buradan anlatmak istediğim, bu şekilde bir tıkanıklığa girmemek lazım. Müzikle motivasyonun cidden inanç temelinde bir kaynağı olması gerek. Ben seslerdeki kombinasyonun sonsuzluğuna inanmak istiyorum mesela. Tabii ki bu bir kandırmaca olabilir, yapılabilecek şarkıların sınırı da olabilir ama bu enginliği içinde taşımadıktan sonra zaten ne anlamı var diyorum. Yoksa hepsi üç aşağı beş yukarı kuralları belli şarkılar gibi düşünürüz.

Kardeşimin hikayesinin devamı da biraz garip. Bunun arkadaşları da gitar çalıyordu. Özel hocaları ve şu an online ders veren yetenekli insanlar türünden bir iki arkadaşı vardı. Sweep Picking olayına çok takılırdı. O dönem kaynak mı yoktu yoksa sırf bu eleştirel bakıştan mı etkileniyordum bilmiyorum ama benzer bir şeyler yapardım ama hiç olması gerektiği gibi olmazdı. Sonra aman dedim eksik kalsın. Üzerinden yıllar geçti, daha yakın zamanda merak ettim netten tekniğe tane tane baktım. Hem pena vuruşunda hem de vurmayışında hata ediyormuşum. Bunca zaman sonra bunu keşfedip tekrar çalışmaya başladım. Kısa sürede normal sweepleri andırmaya başladı.

Yani amma uzattım farkındayım ama bir anlamda o en baştaki hisleri benzer şekilde yaşandığını görünce kendimi tutamadım. Özetle bu işlerin teknik gereken kısımlarında ciddi anlamda dikkat etmek gerekiyor. Artık çevremde kimse yok ya da kaynak yok denmesi de artık günümüz şartlarında geçerli değil. Ben bunlarla uğraşırken netten mp3 indirmek bile çileydi. 56k modem öncesi zamanlardan bahsediyorum. Şimdi ne yaparsan online şekilde paylaşıp hemen geri bildirim alabiliyorsun. Tabii bu da kendi içinde sıkıntıya neden olabilir. Çok yetenekli insanların süper çalımlarını görünce yapabildiklerimizden şüphe edebiliriz ama az önce anlatmaya çalıştığım şekilde aşabiliriz diye düşünmekteyim. Umarım yazdığımın bir faydası dokunur 🙂

Özetle ben hiç bu iş hiç olmayacak demedim. Bir bakıma hiç olduğunu da düşünmedim. Uzun seneler çalmadığım da oldu ama dönüp dolaşıp buna inanmaktan vazgeçmedim. Olup olmaması ötesinde bir yere odaklandım galiba. Yukardaki uzun anlatımda da bunu açıklamaya çalıştım.
 
Ne yapacaksin? Seninle ayni zamanda baslayan gitar calan arkadaslarla yada ayni, onde yada geride olsan ne farkedecek? Malmsteen cok guzel bir abimizdi, fiyakali giyinmeyi iyi bilirdi, gitari eline aldiginda soyle hafif yan durur bir omzunu dusururdu... ama Gibson gitarina Les Paul'un adini verdi... gitarda 3 akor cal ama keyifle cal, severek cal, askla cal... sonra zaten gerisi gelecek emin ol. Birde sadece gitar calma. Muzikten zevk al ve muzigin her yerinden beslen, sömür. Bu sekilde onune cikan duvarlari asabilirsin. Moral bozma. Canin sıkıldıysa calma 2 gun. Özle sonra özlemle cal... boyle boyle gider bu... disiplinli ol ama germe kendini kasma.
 
diğer insanlarla kıyaslayınca kendimi yeterince olmam gereken yerde görmüyorum
Çok normal ... her zaman senden ileride insanlar olacak. Sen kendin keyif almaya bak. Düne göre daha iyi misin ona bak, başkası bugün ne durumda diye değil.
Büyük bir gitaristin röportajında okudum (adını unuttum 10'larca albümü olan bir ikon gitarist), kariyerinizde zirvedesiniz bundan sonra artık yapamam dediğiniz bir şey yoktur herhalde gibi bir soru soruluyor... eleman da olmaz olur mu Jeff Beck'in yarısı kadar çalabilir miyim diye çalışmaya devam edecem diyor.
 
Mesaj yazan herkese çok teşekkür ederim. Vaktinizi ayırmanız çok mutlu etti...

@Joe Pass 'Enstrüman çalmada varılacak bir nokta olduğunu düşünmüyorum' kesinlikle katılıyorum. Bunun bilincindeyim fakat insan kendine 'Ben şu an neredeyim, nerede olmam gerekirdi, nasıl ilerliyorum' diye sormadan edemiyor. Çok saol mesajın için..

@Cabwaystar ' gitar çalmayı bırakmadıkça bi zaman sonra zaten çalmak istediğin her şeyi çalabiliyor olacaksın. ' Bu cümle gerçekten çok motive edici oldu. Çok saol mesajın için...

@Rock Tribe Keyifle okudum mesajını. Seslerdeki kombinasyonun sonsuzluğuna katılıyorum ve bence bu bir kandırmaca değil. Çok saol mesajın için..

@RaNCoR Gitar çalan bir arkadaşım keşke olsa. Beraber öğrenip sürekli birisiyle rekabet halinde olmayı isterdim açıkçası. Bunun bir yarış olmadığını biliyorum fakat bu iş 2 kişiyle yapılırsa daha motive edici olur diye düşünüyorum. Ayrıca Malmsteen örneği muhteşem bir örnek. Çok teşekkürler mesajın için...

@solitude71 ' Düne göre daha iyi misin ona bak ' bu cümle gerçekten çok önemli. Kıstaslarımdan birisi de artık bu oldu. Çok saol vakit ayırdığın için teşekkür ederim...


Videoyu ekledim. Videonun üzerine de birkaç cümlelik yorum yaparsanız gerçekten çok mutlu olurum. Saolun, varolun...
 
Merhaba, gitara başladığım günden bugüne herkesin tavsiye ettiği ortak nokta daha fazla çalışmak ama benim yorumum biraz daha farklı olacak. Yıllarını müziğe vermiş ve bunu sistematik bir şekilde yapmış olan kişiler elbette başarılarını bu disiplin ile ilişkilendiriyor, ve elbette bu en önemli yapı taşı. Ama kendi deneyimimi aktarmam gerekirse,

7-8 yıl önce farklı heyecanlar için ekipmanımı satmıştım, zaten uğraşmama rağmen belli bir noktadan ileri gidemiyordum. 2 yıl önce öğrencilik hayalim olan gitara denk geldim ve satın aldım. Bu 5 yıllık ara süre zarfında ayda en fazla bir kere belki tıngırdatıyordum. Tekrar gitar çalmaya başladığımda ise eskisinden daha hızlı geliştiğimi ve daha kolay öğrendiğimi fark ettim. Hiç çalışmadığım halde bu farklılığı borçlu olduğum şey öğrenmeye karşı bakış açımın değişmesi oldu. Sadece gitar değil pek çok konuda soru sorabilmeyi öğrendim. Hem teori hem de teknik kısmında "peki ama neden?", "amacı ne?", "bir sonraki adım ne olabilir?" gibi sorular işi daha rahat kavramamı sağladı.

Naçizane tavsiyem bir etüt çalışırken sadece yazanları veya söylenenleri tatbik etmeyin, yapacağınız her adımda kendinize bu ve benzeri soruları sorun, bulduğunuz cevaplara bu soruları tekrar sorun. Farklı sonuçları birbiri ile ilişkilendirin. Sorduğunuz her soru size yaptığınız işin amacını, sebep sonuç ilişkilerini ve mantığını öğretecek.
 

Geri
Üst