Müzik kulağı çocukluktan gelişir, ve doğal olarak insan bu alanlara yönlenir. İster istemez de su yolunu bulur. Neyseniz O'sunuzdur aslında. Aİle, çevre, doğal yetenek hepsinin bir kombinasyonudur sanat faaliyetiyle uğraşmak. Ayıca, zaten hayatla pek bir derdiniz yoksa, sanat faaliyetiyle de uğraşmaz, başka mecralarda takılırsınız. Eğer böyle bir serzenişteyseniz, şimdiden bırakın ve kendinize sevebileceğiniz bir hayat kurmaya bakın. Herkesin gitar çalması gerekmiyor, zaten merak etmeyin çok az kişi gerçekten çalabiliyor, yalnız değilsiniz.
Ama illa ki ben bu işi kotarmak istiyorum derseniz, yıllarınızı vermeniz lazım. Ama sadece gitar çalmak değildir olay, okumaktır, araştırmaktır, size söylenenlere şüphe ile bakmaktır, başka bir bakış açısı geliştirmeye çalışmaktır. Günümüzde gitar çalan arkadaşlar hala daha 80ler gitar hero kafasındadırlar, "hacı kaç basıyon" kafası. Oysa ki, kaç bastığın değil, nerede, hangi konjonktürde, nasıl bir etki yaratabildiğindir. Bu da senin entellektüel kapasitenle, eğitiminle, aile kumaşının kalitesiyle ilgilidir. Tek bir nota bazen sizi öyle bir yere götürür, kalbinize o anda öyle bir işler ki, hayat boyu aklınızdan çıkmaz. Bunu yapabilmektir önemli olan. Elbette, teknik önemlidir, ne kadar farklı cümle kurabiliyorsanız, anlatım kapasiteniz o kadar artar. Ama teknik herşey değildir. 90larda bir sürü gitarcı vardı, canavar gibi. Şimdi hiçbiri yok. Neden? Çünkü teknik geliştirme fetişizminden çıkamayıp müzik yazamadılar bir türlü. Eski tabirle, "attırmaca" dan öteye gidemediler.
Sevgiler herkese...