Güzel bir parmak alıştırması (Gitar için)

wxherneise: çok şükür egosu ile sorunları olan bir kişi değilim, ve hatta bu forumdaki vasatın altı gitaristlerden biri olduğumu düşünüyorum, kayıt konusundaki tecrübelerim ise çok az. kendimi yüceltebileceğim herhangi bulutların üstü müzikal becerim yok henüz. ve senin nereden "forumlardaki ev sahibi yazar ve deplasmandaki yazar" çıkarımını yaptığını okudum okudum bulamadım. ama öyle hissediyorsan kendin bilirsin. ben bu forumda yeniyim aklında bulunsun.

bunun dışında "parmak egzersizleri" ile ilgili bu başlıkta, konuyla ilgili verdiğim ancak senin başta yanlış olduğunu iddia ettiğin şeyler hakkında konuşmama yoluna gittin. eğer karşı tezlerin var ise buyur anlat da forum havası oluşsun. zira tek söylediğin "ben haklıyım" ancak, konu anlatmaya gelince bir şey anlatmadın. en son "metronomla ne alakası var??" dediğini duyar oldum sonrası gelmedi?

evet, bana göre konservatuar okumanın da hız çalışmanın da, gam çalışmanın da, hiçbirinin zararı yok faydası vardır. yeter ki kişi müzik yapmaya vakit ayırabilsin, ve o içindeki müzik yapma ateşini söndürmesin.

daha erken dönem(ve belki hala bilemem) zenci caz müzisyenlerinin nota bilmeden, o mental yetenekleri ve deneyimleriyle doğaçlama yapabildiklerini bilmek ve görmek, gam çalışan, akor değişimleri üzerine neler yapabileceğini kağıt üzerinde görmeye çalışan kişileri(beni) gerçekten rahatsız ediyor. ama hepsi çalışmayla geçiştirilebilecek şeyler. kişisel olarak böyle düşünüyorum.
 
pyramind demiş ki:
burda daha önce verdiğin alıştırma hakkında konuşman sana baya rahatlık sağlıyor olmalı?
ayıp ettin kardeş yardım edeyim..

ayrıca metronom kullanmak gereksiz demedim sen hala kendi bakış açınla (yaşar kurt örneğini vermiş olmamdan kaynaklandığını tahmin ettiğim antipatinle) olayın neresinde olduğunun farkına varmaya çalışıyorsun sadece...

ben haklıyım falan da demiyorum allah aşkına ne oluyor burada yahu?
 
her yazdığın yazının altında şahsıma direk hakaretlerinden yada imalarından da sıkılmaya başladım artık.. taş bile bir yerde çatlar.. terbiyeli olmanın zamanı geldi artık ne dersin?
 
ne cevap istiyorsan tek tek yaz cevaplayacağım ve bu konu hakkında da konuşmayacağım.. anlıyorum ki dilimden anlamayan yanlış anlama bahasına da olsa illa ki bir anlam yükleme yoluna gidiyor bu da bizi sadece kargaşaya götürüyor.. o yüzden ne zaman ağzımı açsam felaketle sonuıçlanıyor.. yaz burada bende sana tek tek neyi ne için yazdığımı söyleyeyim..ve lütfen daha fazla uzamasın..bu başlık bunun için değil??
 
işine geldiği zaman "başta verdiğim parmak egzersizinin zararı yoktur, varsa özür dilerim" dediğin, işine geldiği zaman ise genel alıştırmalar için konuştuğun manasında söyledim onu. yanlış anlamışsın, ya da ben anlatamadım, her neyse. ayrıca hakaret ettiğim falan yoktur, şahsının kuruntusudur. terbiyeyle alakalı söyleyebileceğin bir şey olduğunu sanmıyorum, ve burayı bu hale sokan iki kişiden biri olmanın utancıyla bu konuda seninle daha fazla tartışmayacağımı söylüyorum. forumdaki konuyla alakalı bir şeyler yazacaksan buyur. benim de istediğim buydu, ancak sürekli bir savunma halinde olman(sanki insanlar senin kişiliğine bir şeyler söylüyor gibi(bkz: önceki sayfalar)) dolayısıyla bu da zor. herneyse, daha fazla kirletmeyeyim ortalığı da, kolay gelsin.
 
tam olarak (tünel kanal sendromuna vardırıncaya kadar faydası olup olmadığını anlayamayacak olan arkadaşlardan ise onlara uygun olmayan profesyonellik dışı bir alıştırma önerdiğim için özür dilerim...) dedim... bir parmak alıştırmasının tünel kanal sendromu yaratması yani sinirlerin eklem yerlerinde sıkışması yani bir nevi felç geçirmesi için yanlış alıştırmanın senelerce ve yarattığı onca ağrı sancı ve krampa rağmen çalışılması gerek... bu gayet açıktı bana göre...

işime geldiği gibi konuçmuyorum sadece yanlış anlaşılıyorum tarafınca ama ben senin gibi hakaretlerde ve imalarda bulunmayorum.. sayfa sayfa arayıp tek tek yazmayacağım hangileri olduğunu şu tepedeki "wxherneise" bile yeterli benim için... daha önce forumda yeni olduğunu falan yazmışsın..ne demek istediğini tam olarak anlayamamış olmakla birlikte bu forumda yeni yada eski olmanın hiç önemli olmadığını bilmeni isterim... öenli olan amaçtır.. bu siteye girmemi sağlayan sitenin ismi olmuştu.. türkrock.. türkiye de rock.. bizimde rock müziğin kendi etniğimizle bir yerinde olmamız gerekiyordu.. ve bu sitede pek çok insan tanıdım bu işe emek veren..hepsine selam olsun ki rock hala yaşıyor..ama o müthiş mütevaziliklerini bir kenara bıraksınlar ki onlar sayesinde yaşıyor.. çünkü türkiye de gerçek rock müziği içinde distortion gitar kullanılmış müzikten ayırmayı başaran az sayıda insan kaldı.. konu bazı yerlerde sapmış gibi görünse de bu sitenin herhangi bir yerinde bu konu konuşuluyorsa bence konu gayet sağlıklı bir şekilde ilerliyor demektir.. bahsedilmesi gereken şey türkiye de rock müziktir.. nasıl olduğu kiminle olduğu önemli değil..sevgilerimle..
 
şu olaylı alıştırmayı tekrar yayımlamaya karar verdim...

text dosyasından direk c/p yapıyorum.. aşağıda biraz karışık görünecektir ama kopyalayıp not defterine yapıştırdığınızda normal halini görebilirsiniz...


-1-2-----1-2-----1-2-----1-2-----1-2-------------------------------------------------------------1-2-----1-2-----1-2-----1-2------
-----1-2---------------------------------1-2---------------------------------------------1-2---------------------------------1-2--
-------------1-2---------------------------------1-2-----------------------------1-2---------------------------------1-2----------
---------------------1-2---------------------------------1-2-------------1-2---------------------------------1-2------------------
-----------------------------1-2---------------------------------1-2---------------------------------1-2--------------------------
-------------------------------------1-2-----1-2-----1-2-----1-2-----1-2-----1-2-----1-2-----1-2----------------------------------

çalışmanın ilk prensibi basılı olan parmağı bir sonrakini basmadan önce kaldırmamak. bu çok önemli.
ikinci prensip pena ile çalışılıyorsa sağ eli, bileği veya serçe parmağı bir yere dayamadan serbest bırakmak.
parmak ile çalınıyorsa i ve m adlı parmakları altta kalan notalarda birbiri ardına kullanmak.
parmakları adım atar gibi kullanmak ileride daha hızlı çalabilme durumunu geliştirecektir.

sol elde dikkat edilecek unsurlar ise çalışmayı yukarıda yazılı olduğu gibi bir ve iki numaralı parmaklarla
yapıp bitirdikten sonra bir ve üç numaralı parmaklarla devam ettirmek sonra sırası ile bir ve dört,
iki ve üç, iki ve dört, üç ve dört ve ters dönerek dört ve üç, dört ve iki, dört ve bir, üç ile iki,
üç ile bir, ve en son olarak iki ile bir yaparak çalışmayı tamamlayınız.

(1-2, 1-3, 1-4, 2-3, 2-4, 3-4, 4-3, 4-2, 4-1, 3-2, 3-1, 2-1)
 
carpal tunnel syndrome denilen şey bildiğim kadarıyla aniden vuran bir şey. ama emin değilim, sen eminsen öyledir diyelim. herneyse. ayrıca yazdıklarımı tek tek okuyamayacağım ama sana hakaret ettiğimi sanmıyorum. varsa buyur göster...(wx ve sonrasını hala bilmiyorum çıkıp bakamayacağım)

türkiyede rock müziği burada konuşmak gerekir mi bilmiyorum, ama türkiyede rock müzik ticari müzikle içiçe girmiş durumda. dinleyicilerin kulaklarına gelen müzik bir şirket tarafından maddi kaygılarla üretilen albümlerden ibaret.

parayla pulla işim yok diyen kesim ise nedense siyasi ideolojilerin köpeği oluvermiş(sağ sol farketmez gerçekten tasmayı boynuna geçirdikten sonra) kesimin vızıltısı olmakta.

genç gruplara bakıyorum.. --en azından görebildiklerim diyeyim, bar-gece hayatı olan bir insan değilim-- bldiğim kısmın, müzik dünyasına kazandırabildikleri özgün şeyler olmadığı kanaatindeyim. genelde adım adım arkadan geliyoruz. duyduğumuz her yeni şeyi daha önce başka ülkelerden duyuyoruz. onların ticari müziklerinden duyuyoruz hem de.

türkiyede -hoş rocktan saymayanlar olacaktır- ama bir barış manço vardı, erkin koray vardı, benim yetişemediğim gruplar şimdi hepsinin ismini sayamayacağım. bunlar hep özgündü. erkin koray'ın o güzel sözleriyle bezediği müziğin muadili hangi ülkede çıkmıştır? pek sanmıyorum bu özgünlükte bir şeyler olacağını. barış mançoyu ise kurtalan ekspres ile dinleme fırsatım hiç olmadı ama vefatından sonra grubun geri kalanını 2 kez canlı izleme fırsatnı buldum.

yaşım çok büyük değil, ancak şöyle bakıyorum da türkiyede eskiden rock müzik varmış. şimdi ya ben göremiyorum/araştırmıyorum(zira rock da rock diye tutturan bir insan değilim) ya da gerçekten yok. bilgisi olan insanlar varsa buyursunlar. yeri burası mı bilemem ama..
 
wxzise kardeşim, ben senin alıştırman için vermedim o 4 maddeyi, bilinçsiz yapılacak çalışmaların getirebileceği zararları hatırlatmak için yazdım. Burayı okuyupda egzersiz bakan insanların ne yaptıklarının farkında olmaları için yazdım. Senin egzersizinden bahsetmediğimide anlaman lazımdı, "geniş pozisyona sahip egzersizler " gibi bir tabir vardı, genel olarak egzersizlerden bahsediyorum, ister sen yazmış ol, ister Troy Stetina
 
sanırım bu durumu pink floydun syd den önceki ve sonraki halini örnek verirsek cuk şeklinde bir ses eşliğinde örnekleyebiliriz..türkiye de bunun en yakın örneği ise yaşar kurt tu.. ister inanın ister inanmayın ama böyle.. adamın kasedi kopya olarak yayıldı herşeyden önce.. ve öyle bir açlık varmış ki birden benimsendi.. rock dediğim gibi içinde distortion olması zorunlu olan bir şey değil.. yaşar kurt o zaman rock yaptı gerçek anlamda.. cenk eroğlu'nu artık bu siteyi takip eden herkes tanıyor..80 li yıllarda uzun saçlıların öldürüldüğü dönemin pisliği içinde rock yaptı.. aynı dönemde çıkan bulutsuzluk özlemi.. saymakla bitmez isimler ilk aklıma gelenler bunlar olduğu için yazdım... bazı dönemler idealist insanlar için işkence dönemleridir ve eserleriyle çıkış yaptıklarında eseri suçlamamak gerekir.. çünkü o üretimi aşabilmesi için onu tüketmesi gereklidir. yoksa aynı şeyi tekrarlar durur. bence pek çok insan bunu yaşadı ve yapıtlarını öyle yada böyle sundu.. şimdilere baktığımda yine bir eksik görüyorum..evet sistem bir çok gelecek vadeden grubu parlayan bir grubun ışıltılarına boğdu ve isimlerini hiç duyamadık bile.. ama artık acı olan daha önemli bir şey var.. artık bu gruplar yada kişiler eskisi kadar yok.. kimse boğulmak için o denize atlamıyor.. oysa bu yolda kaybetmekte piyasada çalmaktan daha kazançlı olurdu.. ama işte malum sebepler..
 
Ohhh bee opusun barisin , ortada buyuk bir fikir anlasmazligi yok aslinda ufak tefek kelimelere takilip tartisiyorsunuz, simdi gorebildim simdi mudahele ediyorum,...Ilk bastan herkes biraz daha dikkatli elestirse birbirini olay buyumeyecek,

kimseyi suclamiyorum aman yanlişs anlasilmasin 😀,...
Ama durmasini bilmek lazim zaman zaman,...(ha ben durabilirmiyim o ayri konu, ne demisler doktorun yaptigini deil dedigini yap, 😛)
 
pyramind demiş ki:
carpal tunnel syndrome denilen şey bildiğim kadarıyla aniden vuran bir şey. ama emin değilim, sen eminsen öyledir diyelim. herneyse. ayrıca yazdıklarımı tek tek okuyamayacağım ama sana hakaret ettiğimi sanmıyorum. varsa buyur göster...(wx ve sonrasını hala bilmiyorum çıkıp bakamayacağım)

türkiyede rock müziği burada konuşmak gerekir mi bilmiyorum, ama türkiyede rock müzik ticari müzikle içiçe girmiş durumda. dinleyicilerin kulaklarına gelen müzik bir şirket tarafından maddi kaygılarla üretilen albümlerden ibaret.

parayla pulla işim yok diyen kesim ise nedense siyasi ideolojilerin köpeği oluvermiş(sağ sol farketmez gerçekten tasmayı boynuna geçirdikten sonra) kesimin vızıltısı olmakta.

genç gruplara bakıyorum.. --en azından görebildiklerim diyeyim, bar-gece hayatı olan bir insan değilim-- bldiğim kısmın, müzik dünyasına kazandırabildikleri özgün şeyler olmadığı kanaatindeyim. genelde adım adım arkadan geliyoruz. duyduğumuz her yeni şeyi daha önce başka ülkelerden duyuyoruz. onların ticari müziklerinden duyuyoruz hem de.

türkiyede -hoş rocktan saymayanlar olacaktır- ama bir barış manço vardı, erkin koray vardı, benim yetişemediğim gruplar şimdi hepsinin ismini sayamayacağım. bunlar hep özgündü. erkin koray'ın o güzel sözleriyle bezediği müziğin muadili hangi ülkede çıkmıştır? pek sanmıyorum bu özgünlükte bir şeyler olacağını. barış mançoyu ise kurtalan ekspres ile dinleme fırsatım hiç olmadı ama vefatından sonra grubun geri kalanını 2 kez canlı izleme fırsatnı buldum.

yaşım çok büyük değil, ancak şöyle bakıyorum da türkiyede eskiden rock müzik varmış. şimdi ya ben göremiyorum/araştırmıyorum(zira rock da rock diye tutturan bir insan değilim) ya da gerçekten yok. bilgisi olan insanlar varsa buyursunlar. yeri burası mı bilemem ama..

hmmmm yeni gördüm başlığı
Buna benzer bir başlık açmıştım bayaa bi önce tüm forum üstüme yürümüştü , türkiyede rock müzik doğru yapılıyormu ? bişeler kazandırabiliyormuyuz diyerekten...ben inanmıyorum ve gerçek tada ulaşamıyorum diyede eklemiştim tüm millet sen kimsin?? nesin?? daha iyisini yapta görelim diyerekten dışlamışlardı , başlıkda çöpe gitmişti
Lafımın arkasındayım , Türkiyeyi bulunduğu noktadan daha ayrı bir yere taşıyacak müzik halende yapılmakta değil eskiden aldığım hazı şu an alamıyorum maalesef...ondan sonra bi kaç eleştiri yapınca bu piyasada bulunan arkadaşlar hakkında uyarı verilip akıllı olun siz kimsiniz deniyor 😉 iyi bir şeyler yapabilirmiyiz bilmiyorum ama öznel bir şeyler yapmaya çalıştığımız doğru , yeni imzalar görmek dileği ile...
 
Katiliyorum,...ne varsa eskilerde var sozu gercekten dogru bir soz,...

Herseyin kotuye gittigi dunyada muzigin daha iyi olmasi nasil beklenebilir ki,...tek gelisen sey teknoloji bence su dunyada,
 
Müzik olarak hep bait şeyler çıktı rock adı altında.
Bakıyorumda bu sitede 20-30 yaş arasında kaliteli bol notalı şarkılar yapabilcek insanlar war peki bu insanlar niye albüm yapmıyolar?(cash sen yapıyomusun iyi niyetle soruyoum)
 
İçinde pentatonik, diatonik, otonik, botonik ne lazımsa basitten zora doğru alıp çalışabileceğim bi egzersiz kitabı, internette döküman herhangi bi kaynak var mı? Kaynak sıkıntısı çekmekteyim, ingilizcemde ne yazıkki yok. Siz nereden öğrendiniz bunları
4 sayfa olmuş alıştırma falan yok herkes birbirine laf yetiştiriyo, bizde bişe öğrenecez diye aptal aptal okuyoz. Ordan burdan topladığımla olmuyo bu iş, kitap şart ama hangi kitap???
 
cash demiş ki:
hmmmm yeni gördüm başlığı
Buna benzer bir başlık açmıştım bayaa bi önce tüm forum üstüme yürümüştü
hahaha 😀

bu arada x7_SlipKnoT_7x

Troy Stetina, Rock volume 1,2 , Heavy metal volume, Lead Guitar volume.. aklına gelebilecek herşey ama sonuna volume koymayı unutma 🙂
bende sadece speed mechanics for lead guitar kitabı vardı. baya sağlam bişey..duymuşsundur kesin..
bakalım diğerleri de dc++den iniyo yavaş yavaş.. hem sesli hem tablı...
e-book şeklinde yani PDF.

bu arada ben şahis fikrimle, tecrübelerimden yola çıkarak bi açıklama yapayım,burda sanırım hemen herkes tecrübeli az çok,
gitar işinde exercise falan biyere kadardır,çok abartılmamalıdır. yapılmalıdır ama çok değil. birşeyi, varolan bir parçayı oturup çalmaya çalışmak çok daha faydalıdır,hem bişeyi çalıyo olursunuz hem de bi kaç teknik kapmış olursunuz.

elinizin altında internet var, girin çılgınlar gibi guitar pro tabları indirin, mysongbook sitesinden falan. alıştırma mı istiyosun?googleda arasanız, guitar exercise tab gp3 gp4 diye bişey yazıp, 15 milyon tane çıkar eminim..

tekrar ediyorum, exercise faydalı bişeydir.. nası bir sporcunun düzenli olarak koşması gerekiyosa, gitarcının da benzer şekilde parmaklarını koşturması lazım.. ama sırf buna yönlenmeyin, şarkı çalmaya çalışın..

(şimdi böyle konuştuğumu gören de bişey zannetcek beni 🙂 5000şarkı biliyo mustafa keser hesabı,yok bende repertuar falan🙂 ,ama dediğim gibi yani olay)
 
Dediklerine katılıyorum ama benşunu farkettim çalıtığın egzersizler doğaçlama çalmanı direk etkiliyo, bende doğaçlamayı çok seviyorum. Güzel egzersizler bulup çalmaya uğraşıyorumda bazen bi yer oluyo yapamıyosun iş tekniğe giriyo. Önce bu egzersizleri çalışıp, teknikleride kitaptan açıklamalı olarak öğrendikten sonra parça çalmak kolay. Zaten sürekli egzersiz bayar. Parçayı çalmaya çalışırken öğrendiğin teknik ya yanlışsa sonra düzeltmek daha zor, ben daha başındayım düzgün bişekilde çalışayım diyorum.
Dediğin kitapları ilk defa duydum, dc++ burda çalışmıyo kafayı yiyodum azdaha. Ben nerden bulacam dediğin e-book ları, eğer çok büyük dosyalar diilse maille atarmısın

john petrucci - rock discipline bunun videolarını çektim, ebookunu da bulup indirdim buna direk başliimmi yoksa daha basit bişeymi önerirsiniz, çünkü videoları seyredince biraz kopuk gibi geldi
 

Geri
Üst