Ahah, çok güzel anılar canlandı başlığı görünce bende. 🙂
İlk ciddi(msi) sahne deneyimim ilginç bir şekilde şehir dışında idi (İstanbul). Organizatörün barınma/yiyecek durumunu halledeceğini söylemesi, ve bu konularla hiç alakası olmaması 😀, 1 lira çorbacıya götürülmemiz (çorba güzeldi yalan yok 😀 ), konser günü boğaz turuna çıkmamız, gezip eğlenmemiz, 15 dakika kala terden kirden bir berbere girip kafaları yıkatmamız, soundchecke zor yetişmemiz (ciddiye alınmayınca ciddiye de almıyorsunuz tabi doğal olarak 🙂, gerçi kimsin ki ciddiye alacaklar 🙂 ), konsere gelen herkesin kendi arkadaşlarının gruplarına destek için gelmesi, sahnedeyken herkesin kendi grubuyla oturması (ayakla ritm tutanlar gördüm en azından iki-üç 🙂 ), gruplara bira filan verilmemesi (yanılmıyorsam 7 liraydı bir şişe ve bilet ile beraber bir içecek bedava idi, bomba burada, bilet fiyatı 5 lira 😀, kendi konserime bilet alsaydım bir kaç tane daha ucuza gelecekti yani. 😀 ), bir coverda (Moonspell - In and Above Man) son iki nakarat arasında ritm gitaristimizin trafiği unutması, aynı köprüyü 3 kere üst üste çalmamız, davulcumuzun "Yeter artık!" deyip atakla geçmesi... 😀 Ve daha bir sürü şey. 🙂 Diğer gruplar fena değillerdi kendi alanlarında, ben eğlendim en azından konserde. 🙂
İşin özeti, rezil bir konserdi grup adına, ama çok keyifli bir macera/tatil tarzı bir olay olmuştu, pişman değilim kesinlikle. 🙂 Yaşayarak da öğrendik, tecrübe edindik işte.