Ismail Yk'nın Hepimizden Iyi Bir Müzisyen Olması (!)

antbalci demiş ki:
Kalite denen şeyin o kadar göreceli olduğunu düşünmüyorum. Belli kriterleri var, bu müzik için de geçerli tekstil için de, otomotiv için de. Kime göre neye göre dediğimiz şey kalite değil, beğenidir. Evet beğeni kişiden kişiye çok farklılık gösterir çok doğal olarak.Bu yüzden kesinlikle beğenilen şeyin kaliteli, diğerlerinin kalitesiz olduğu yanılgısına düşülmemelidir. Örneğin, Quincy Johnes, Setrab Erener, Björk, süper kaliteli pop müzisyenleridir. Orhan Gencebay ve hatta zaman zaman Levent Yüksel, kaliteli arabeskçilerdir. Bununla birlikte çok kalitesiz death metal grupları veya caz müzisyenleri de cirit atar ortalıkta.
"Kötü müzik dayatılmıyor, kimse size zorla cd aldırmıyor " gibi bir yaklaşım da çok doğru değil. Dayatılıyor. Bir çok medya şirketi aynı zamanda müzik yapım ve dağıtım şirketlerini de bünyesinde barındırır. Her gün TV'de radyo'da ucuz işçilik ve düşük maliyet eseri bir çok şarkı zorla önümüze konar. Radyoyu kapatsan, Tv izlemesen billboard'da gazetede reklamını görürsün. Bu dayatma değil midir? Böyle bir algı yönetimi ve reklam kampanyasının sonunda insanların bu isimlerin konserlerini doldurması doğal değil midir?
Hepsini görmek için tıklayın...

Niye öyle diyorsun @antbalci postlardan ben şunu çıkarttım "kalite, insanın kendine yakışanı giymesidir"...
 
"Müzisyen" denince "bir bütün halde" enstrüman icra eden ve beste yapabilen kişi geliyor benim aklıma.
Mesela herkesin tanıdığını varsayarak bariz bir örnek vereyim; Paul Gilbert. Adam hem enstrümanına hakim, hem de beste anlamında orijinal işler çıkarıyor...
Buradan yola çıkarsak bir kişinin enstrüman(lar)ını çok iyi icra etmesi onun iyi müzisyen olduğunu göstermez bana kalırsa, sadece başkalarının eserlerini çalabilen bir virtüöz olabilir.

Ha, derseniz ki İsmail YK hepimizden iyi bir besteci, işte o zaman vaziyet alın ortalık karışacak derim 🙂 Esas tartışma bunun üzerine kopar Turkrock semalarında...
Bir de şu var tabi, belki adamda beste yapabilecek kapasite de vardır ama piyasa ve para odaklı düşünüyordur, onu bilemem...
 
Buried demiş ki:
"Müzisyen" denince "bir bütün halde" enstrüman icra eden ve beste yapabilen kişi geliyor benim aklıma.
Mesela herkesin tanıdığını varsayarak bariz bir örnek vereyim; Paul Gilbert. Adam hem enstrümanına hakm, hem de beste anlamında orijinal işler çıkarabiliyor...
Buradan yola çıkarsak bir kişinin enstrüman(lar)ını çok iyi icra etmesi onun iyi müzisyen olduğunu göstermez bana kalırsa, sadece başkalarının eserlerini çalabilen bir virtüöz olabilir.

Ha, derseniz ki İsmail YK hepimizden iyi bir besteci, işte o zaman vaziyet alın ortalık karışacak derim 🙂
Bir de şu var tabi, belki adamda beste yapabilecek kapasite de vardır ama piyasa ve para odaklı düşünüyordur, onu bilemem...
Hepsini görmek için tıklayın...

fotoğraftaki kediye kedi canını senin diyesim geldi 😀
Virtüözlüğe gelince, bence enstrümanlarında bir virtüöz değil ama gayet iyi çalıyor.Enstrüman çalanları ne kadar müzisyen olarak görüyorsan bu adam da öyle.
Ama sanat ve sanatçı kavramı ne açıdan baktığına göre değişir.Amaç insanlara sevdirmek midir besteleri?Orjinal şeyler mi çıkarmaktır nedir?Bu bile kesin sonuca ulaştırmaz.Kitabı yok bu işin.Felsefi bir konudur ve insanlar yüzyıllardır tartışır.Ama kesin bir cevabı yoktur.Aynı şekilde kaliteli müziğinde kitapta bir karşılığı bulunmaz.
 

Geri
Üst