O dönemde tecrübem olmadığından yaşım da baya küçük olduğundan, böyle koştura koştura aldım gitarı çok da incelemedim çünkü zaten o dönemde hem istanbulda oturmuyordum hemde ilk Squier Standard da olsa ilk Telecaster'ım olacaktı. Neyse aldım gitarı, haftada bir sap ayarı istediğinden (sap sürekli öne doğru geliyordu sap ayarına gitmeye başladım. Gözüm gibi de bakıyordum gitara, sabah sap ayarı yaptırıyordum tekrar öne doğru geliyordu sap, soğudum resmen gitardan. Çok çok güvendiğim aynı zamanda çok yakın dostum olan bir arkadaş, fretlerin çok yıpranmış olduğunu büyük ihtimalle iade edilmiş bir gitarı sattıklarını söyledi bana...
Aynı zamanda satıcının ben gitarı alırken peşin fiyat üzerinden anlaşmıştım. Banka kartından nakit çekmenin para vermek ile farkı olmayacağını düşünerek, istanbulda para çek getir olayının da çok riskli olduğundan. "Banka Kartından nakit çeksek bir farkı olur mu?" sorusunu sorarken adam daha cümlemi bitirmeden sesini yükselterek "Hem nakit diyosun hemde kart diyosun kardeşim olur mu öyle şey" diye çıkışıp sonra bahsettiğimin banka kartı olduğunu öğrendiğinden "haa olur ozaman" tavırları da çok soğuttu beni.
Her neyse o hevesimin içine etti adamlar. 6 ay falan bıraktım gitarı. Gittim çok ucuza sattım sonra. Alana da tek tek anlattım bütün derdimi. Gittim başka bir mağazadan Squier standard tele aldım. Onda hiç bir sorun yoktu.