Öncelikle,TSK'nın 21 senedir içinde bulunan bir insan olarak söylemem gerekiyor ki (evet biliyorum bu bir film ama yine de söylemek istiyorum...) hiç bir TSK üyesi,subay yada astsubay,başarısızlıklarndan ötürü intihar etmez..şimdi diyeceksiniz Kurtuluş Savaşı'nda oldu böyle olaylar..Hayır,o zaman çok daha farklıydı herşey...Ve bence bu intihar olayı,temmuz 2003'te bu olayı yaşayan askerler için ne kadar utanç verici bir durum...mektubu yazan yüzbaşı "biz o gün atalarımıza layık olamadık, erkek gibi davranamadık vs." gibisine bir şeyler söylüyor.bu filmi büyük olasılıkla bu olayı gerçekten yaşayan askerlerimiz de izliyor.kendimi onların yerine koyuyorum da nasıl bir utanç verir insana.Ayrıca,intihar eden subayın yakasında bulunan şerit rozetlerden biri kara harp okulu mezuniyet şerit rozeti iken, diğeri astsubaylıktan subaylığa geçiş şerit rozetidir.ikisinin aynı kişide bulunması mümkün değildir.ufak bir ayrıntı olsa bile,gözden kaçırılmaması gerekir...
Filmle ilgili yorumlarımı ise,Milliyet gazetesi yazarı Tuba Akyol süper açıklamış,,bazı kısımları aynen aktarıyorum :
...Üstelik de biraz çocukça bir film sanki. Türk askerinin başına çuval geçiren Amerikalı komutana filmde bari haddini bildirelim demiş çocuklar, fakat film icabı bile mantıklı bir intikam planı yapamamışlar. Ana yemek milliyetçilik, üzerine bol miktarda Müslümanlık sosu eklenmiş; hadi buyrun seyredin denmiş.
Amerikalıların Iraklılara neler neler yaptıklarını gösteren sahneler hakikaten güzel. Çünkü bu sahnelerin hepsi zamanında gazetelere haber olan gerçek hadiseler. Tabii filme göre tüm bu "kötülükler" münferit. Kötü Amerikalı, iyi Amerikalıyı da öldürüyor. Birkaç kötü Amerikalı öldürülünce, sanki oradaki savaş bitecekmiş gibi yapılıyor.
Burada devreye Polat ve arkadaşları giriyor. Ama onların da Irak'a gidişleri biraz aceleye gelmiş galiba... Apar topar bir plan yapmışlar, o dandik plan da filmin ikinci dakikasında çöküyor.
Ya da bilemiyorum, "Sonunu düşünen kahraman olamaz" ya, o yüzdendir belki bu plansızlık. Fakat neticede çuvalın intikamı falan hikâye, Polat ve avanesinin canını kurtarması Türk filmlerine has büyük bir mucize.
Bir de Polat durduk yerde Leyla'sına yanan Mecnun'a dönüyor falan, hiç çekilmiyor. En acıklı olması gereken yer, gülünç oluyor.
***
Filmi izlerken benim aklıma Teksas Tommiks geldi, hay bin kunduz! Yüzbaşı Tommiks de, "Teksas"taki Çelik Blek de, yanlarında şapşal arkadaşları ile "kötülere" karşı savaşır, sonunda ille de kazanırlar hani.
"Kurtlar Vadisi-Irak"ta Polat Alemdar'ın eşlikçileri Memati, Abdülhey, Güllü Erhan malum arkadaşlar olarak cuk.
Polat Alemdar'a gelince...
Güçte kuvvette Çelik Blek'i aratmamakla birlikte, filmin galasında içki ikram edilmediği düşünülürse, bara girip süt sipariş eden Tommiks'e de benziyor sanki.
Otelin restoranında "apple pie" isteyeceğine, otelin barına gitseydi keşke:
- Hey barmen, bir süt lütfen!
......
Polat Alemdar, Türk askerinin başına çuval geçiren komutana karşı...! Hayatın hesabını filmde sormaya kalkışmışlar.Çok ezik.Filme helal bee diyen TSK yakını bir insan varsa,ben de ona helal be diyorum...belki düz mantık bakıyorum ama ben böyle yetiştirildim,yapacak bir şey yok..zamanında bu olay olduğunda,"başbakan"olacak kimse,"nota verecek misiniz?"sorusuna "ne notası,müzik notası mı?" hahaha diye bir cevap veriyor ve şimdi filmi beğendiğini söylüyor..
Polat abimiz ruhumuzu okşadı...sağolsun..aslında böyle birisi yok...Ve ben hala o günün utancıyla yaşıyorum... :!: