lambalı amfi v.s transistörlü amfi

pc nin 5+1 i muhaha 😀

Ufuk Önen'in "Ses Kayıt ve Müzik Teknolojileri" kitabından alıntıdır;

"Tüplü amplifikatörler, kullanılan malzeme ve diğer üretim maliyetlerinden dolayı pahalıdır. Tüplü amplifikatörlerin sıcak ve kendilerine özgü bir sesi vardır fakat tüplü amplifikatörler alt frekansları üretmekte pek başarılı değillerdir.Transistörlü amplifikatörler alt frekansları tüplü amplifikatörlere göre daha iyi bir şekilde üretirler"

Guthrie Govan'ın "Creative Guitar - Cutting Edge Techniques" kitabında biryerlerde de bahsettiği gibi mid tonlar genelde gitaristler için kurtarıcı oluyor, grupla beraber çalarken mid ağırlıklı ton kullanmak grup elemanlarını kapamadan öne çıkmayı kolaylaştırıyor. Hatta bazı amfilerin üzerindeki mid boost özelliği booster olarak çok işe yarıyor (Blues jr ımdaki "FAT" özelliğini de yine aynı şekilde kullanıyorum). Yine bu dayının bahsettiği üzere gitarın clean tonlarda melodik kullanımından çok daha perkusif kullanıldığı funk altyapılı bazı pop parçalarda veya James Hetfield'ınkiler gibi "chunky metal riffs" için bas ve tizzler yüksek tutulup midler kesilerek kullanılıyor. Son bilgi başlıkla biraz uzak ama laf lafı açıyor işte, ilginç geldiği için de paylaşayım dedim..

mg serileri kore deil hindistan üretimdir bu arada 1960 larda nekadar ingiliz de dense speaker lar çin üretim celestion lar artık çinde üretiliyor ama eski 1960 lar tamamen ingiliz üretildiği ülkeyede takılmak doğrumu oda tartışılır.

slm..

mfikret demiş ki:

Mesa tabiki 😀

Hepsini görmek için tıklayın...

presence 8)

Re: slm..

presence demiş ki:

mfikret demiş ki:

Mesa tabiki 😀

Hepsini görmek için tıklayın...

presence 8)

Hepsini görmek için tıklayın...

presence markasının ve üstadın önünde saygıyla eğiliyorum

eyv yaw abartma şimdi sende 😀

Bende isterem bi lambalı combo... Kim istemez ki yada... :S Olsun ya benim 88 marshallım da lambalı gibi maşşallah,bazen kendimi kandırıyorum transistörlü amfinin poweri kökleyip preampını kısarak.. 😀 Çocukça ama eğlenceli...

Arkadaşlar bu amfi konusu gerçekten bu aralar kafamı baya meşgul ediyor. Bir kere evde kullanıcam. Ama içim gidiyor burda lambalı amfiler hakkındaki yorumlarınızı okuyunca. Bu konuda bir sorum var. Laney'in 15 wattlık lambalı bir amfisi var. Bu evde kullanılırsa iyi performans alınır mı? Ben bir tane adam gibi tonum olsun başka bişey istemiyorum. Marshall mg30 kullanıyorum hala ama gerçekten iğrenç bir tonu var bana göre. Dolgun bir drive istiyorum. Evde lambalıdan iyi performans alınamıyorsa gidip jcm 2000 kafa kabin almama falan gerek yok. En fazla 1000 ytlye kadar küçük, güzel solo tonu bulabileceğim bir amfi önerebilir misiniz?

esas konu kullanım kolaylığı bence 100 watt transistörlü amfi alıp masa gibi kullanmaktansa 50 watt alıp rahat rahat kullanmak çok önemli.Kimi arkadaşlarda watt çılgınlığı var.Mühim olan nered kullanacağınız.50 wattlık trans. bi amfi ev garaj stüdyosunda rahat rahat grup içinde götürür kaldıki evi düşünün.100 wattlık vs100 kullanıyorum alırken satan arkadaş vs65 almak için satıyorum demişti şaşırmıştı şimdi aynı olay için ben ilan açtım.Zaten sesi açamıyorsunuz kaç watt olduğunun önemi yok.fender bj bu konuda ilgimi çekiyor.hem alltube hem ufak tam benim için ideal 😀

Hem lambalı hem de transistörlü kullanmış biri olarak bir katkı da benden olsun, belki aklında sorular olan arkadaşlara yardımı dokunur. Ben LINE 6 POD V.2 kullanıyorum. hem 70'lerin hem de 80'lerin ve 90 başlarının blues'dan thrash'e kadar olan sound aralığı için en ideal prosesör bence. Hele Insane tonu tam bir drive çılgınlığı. Line6'mı bir süre Marshall MG15 ve arkadaşımdan ödünç aldığım 50 wattlık Dean Markley ile kullandım. Daha sonra elime Dinakord'un tahminen 1975'ten kalma Fender Vibro serisi taklidi 40 wattlık yerli bir lambalı amfi geçti. Şimdi durum şu: Bir daha transistörlü kullanamam artık. Çünkü Dinakord ile pedalsız rahatça blues ve progressive rock tıngırdatabiliyorum. POD ile de modern soundlarda uçuyorum. Amfi ısındıkça ben tahrik oluyorum gitar elime yapışıyor. (Halbuki transistörlü amfiler çaldıkça şişiyor, sonunda da ton zurnalaşıyor). Ayrıca ton düğmelerinde az bir oynama soundu bayağı etkiliyor. Oysa transistörlü amfide 3-4 derece oynamak gerekiyor fark yaratmak için. Şunu da çok net gördüm; transistörlü amfi genelde efekt pedalın tonu neyse hemen hemen onu yansıtıyor. Neredeyse Hi-Fi mantığı gibi. Oysa lambalı amfi sounda kendi rengini de (bayağı bir) katarak tonu etkiliyor. Lambalı'nın en büyük dez avantajı sesini açtıkça drive yapmasıdır. "Ben evimde ses 7-8'de iken clean çalmak istiyorum" diyen varsa bu ayrıntıyı düşünebilir. Çünkü tuşeniz kötüyse ve gitarın ses potansıyla iletişiminiz zayıfsa yüksek seste lambalının drive yapmasını engelleyemezsiniz. Ancak bağladığınız prosesördeki ton clean ise lambalının tonu da clean kalabiliyor.