Işid in amerikan terör örgütü olduğu teziniz neye dayanarak? açıklarmısınız.
Yayın yasağı meselesini de anlamadım.
Normalde bu şekildeki başlıklara yazmıyorum pek, zaten görünen ortada olduğu için. Neyse, hala abd destekli olmadığını düşünen ya da gündemi takip etmeyen var mı diyordum, varmış. Trump'ın abd işid'i kurdu tweetleri var. Sonra silmek zorunda kaldı. Obama'nın Doğu Akdeniz'deki bütün abd varlığı, füzesiyle uçak gemisiyle orada iken +50 küsür koalisyon ordusu oradayken, işid'i bitermek tahmini olarak 10-15 yıl daha sürer demesi bunun bir kanıtıdır. Açıktan ABD'nin desteklediği ypg varken hatta ypg için Suriye'deki kara gücümüz ifadesini kullanan abd ordusu subayı var. İşte bu ypg, zamanında ayn-el arab'ta işid'e karşı en süper mücadeleyi veren özgürlük ordusu iken şimdi işid, ypg'ye toprakları tek kurşun atmadan terk ediyor. Tarımın, ulaşımın, eğitimin, devlet düzeninin çöktüğü bu coğrafya'da su ve elektrik bile zor bulunurken 6 senedir tonlarca cephaneye,petrole,suya, elektriğe ve binlerce paralı askere nasıl lojistik olarak ulaşabiliyor, bunu anlamak çok zor olmamalı.
Şu durumda, güya müslüman(!) ve abd ile kanka olan suudilerin desteklediği işid, her türlü koalisyon ve abd donanmasına rağmen 6 senedir ayakta ve yenilemiyor, ya da işid hiç şekilde yenilemeyecek ama tonlarca paralı askerlerin kuzey suriye ve ırak sınırında yığılması için kocaman bir bahane. Ya da işid nato dahil 54 devleti yenebilen bir terör örgütü. Diğer seçenekler akla ve mantığa aykırı olduğuna göre, Türkiye'ye paralel, Türkiye'nin bütün coğrafik avantajını by pass edecek Türkiye'yi bu coğrafya'da boşa çıkartacak kukla-petrol ve lojistik devletinin kurulması için bir sebep gerekliydi. Bu sebep de işid ve ypg'dir. Ayn-el arab'ta bu ikisini de çarpıştırarak ypg'yi özgürlük savaşçısı ilan ettiler tıpkı, rambo'nun 80'lerde mücahit talibanlarla SSBC'ye karşı Afganistan'da savaşıp şimdi talibanın en iğrenç pislik bir terorist örgütü olması gibi. İçimizde bulunduğumuz zamanlar devletlerin terör örgütü kurup bunu bahane ederek diledikleri yere saldırması. Şurada 22 masum çocuk ölür yarın İngiltere 5000 askerini Suriye ve Irak'a gönderir güya hiç ölmeyen işid'i bitirmek için. Oraya giden askerler de yol su ve elektrik olarak değil; kan, göz yaşı, 100'lerce masum ıraklı ve suriye'li çocuğu öldürür veya hesaplaşma sırasını savan ortadoğu'dan sonra Güney Asya'da; kuzey kore'li veya vietnam'lı çocukların ölmesine sebep olacak. Hatta 5-6 ay önce İngiltere, yurtdışında savaşan İngiliz askerleri için savaş suçundan dolayı yargılanmasını sağlayan insan hakları maddesinden imzasını çekti artık askerleri yurtdışında her türlü sucu işleyebilir, İngiliz yargısı tarafından yargılanmayacaktır. Iraklı-Suriye'li ya da vietnam'lı-Kuzey Kore'li çocuklara her türlü işkenceyi ve tecavüzü yapabilecekler ve İngiliz yargısı, bu askerleri yargılamayacak. Hatta bu da İngiltere, dünya savaşına mı hazırlanıyor şeklinde yorumlandı. Haberin linkini bulursam, buraya eklerim.
22 masum çocuğu öldürmeden de bu işi de yapabilirlerdi diyenler için, bizim ülkemizde olmasa da bu tip ülkelerde hükümeti az da olsa halkına karşı sorumlu ve bizim orada ne işimiz var niye askerlerimizi gönderiyoruz diyengiller için ağzına tıpa takmakla sonuçlanacak eylemdir. Bu tür terör olayları, aynı anda 5-6 yerde 5-6 şehirde kontrolsuzce patlamalar olmadığı sürece ve bu eylemlerden sonra Afganistan'a, Irak'a, Suriye'ye 5000 asker gönderiyoruz kısır döngüsüne girmediği sürece eylemlerin İngiltere veya başka bir Avrupa ülkesinde kendi hükümetinin veya yönetiminin yapmadığını kanıtlayabilir. Bu tip kontrollu kaoslar toplumlardan, sonradan yapılabilecekler için - izin kağıdı - almaktır. Bir seçenek daha var, iç siyaset için yapılıyordur. Malum haziran'da İngiltere'de seçim var bu olaydan sonra bütün partiler, seçim kampanyalarını iptal ettiler.
Özetle, Tabiri caizse, barsağınızın içindekine kadar kontrol edilerek girdiğiniz, vize alırken 40 takla attıran bir ülkede, önceden kocaman konser salonuna elektrik sistemi kurar gibi içine bomba kurup, çıkışa da canlı bomba yerleştirirken son 300 yıldır dünya'nın en iyi istihbarat örgütlerine sahip İngiltere'de bu olayların hiçbirini devlet görmedi bilmiyor, bilgisi dahilinde olmadığı geyiğini bana kimse anlatamaz.
İşin mantık dışındaki duygusal boyutuna da bakarsam, Türkiye'deki her türlü patlamada yüzlerce insan ölürken kimse Ankara, İstanbul'daki ikon yapıların fotoğraflarıyla veya Türk Bayrağı ile facebook profillerini doldurmadılar. Her gün ortalama Irak, Suriye, Yemen, Lübnan, Libya'daki patlamalarda ortalama 100'er veya daha fazla insan bir ona yakın çocuk ölürken, gebersin pislikler diye facebook, twitter'a yazan ortalama görünümlü hiç de radikal tipli olmayan İngiliz vatandaşları varken, patlama videolarının olduğu liveleak'de kullanıcının nereli olduğunu gösteren bölümde ingiliz bayrağı bulunan kullancıların ana avrat din iman sövüp gebersin pislikler, müslümanlar, çocukları da üremeden öldü diye mesajları okurken insanın acıma duyguları zamanla köreliyor. Bütün bir İngiliz halkının bu şekilde düşünmediğini bilmesem de kendi hükümetlerinin yaptıkları ortada iken 3-5 kişi dışında herkes dilsiz şeytanı oynadığı için, medenilik yine bizde kalsın diye sevinmiyorum lakin, üzülmüyorum da. Gerçekten üzüldüğüm birileri varsa, onlar da bu çocuklar ve aileleridir.
10 yıl sonra 1.5 milyon Iraklı masum çocuk, kadın, erkek bütün müslümanların ölmesine yol açan bir o kadarına da Suriye'de sebep olduktan sonra, Tarihteki medeniyetlerin başkentliliğini yapmış Suriye ve Irak'ı adeta ortaçağ standartlarına döndürdükten sonra - aaa özür dileriz Irak'ta kitle imha silahı yokmuş, pardon - bir yönetime sahip halk varken, yer yerinden oynaması gerekirken 3-5 vicdanlı kişi dışında kimsenin ses çıkarmadığı bir ülke için üzülmek pek de adil bir davranış olmasa gerek.
Güçlülerin güçsüzleri ezip onların kanı, emeği, göz yaşları üzerine bir medeniyet kurup sonra insan hakları ve savaş suçları mahkemesi kurup oyunun kurallarını da belirleyip kafasına göre o kurallara istediği zaman uymadan imzasını çekebildiği milyonlarca masum insanı öldürüp sonra aa yokmuş, yanlış olmuş çok özür deyip de bir tane yöneticisini bile o kurduğu savaş suçları mahkemesinde yargılamayan bir medeniyete çok da acıyasım gelmiyor. Acıyanlar, buyursun acısın.
İngiltere, önce Amerika'da yerlilere yaptığı, Afrika'dan getirdiği-sattığı kölelerin emeğini ve canını 100 milyonları geçen canın hesabını gerçekten bütün ulusların önünde versin, ben de söz patlamalar için en derin üzüntülerimi sunacağım.