Konserde lav yu törki derler
Neymiş bu şerefsizin derdi? Şimdi baktım, Mustaine'in gitar teknisyeni mi ne galiba?Dedirtirler. Aşağılık herif. Daha ağır konuşurdum da.... Neyse....
Derdi nedir bilmiyorum fakat böyle bir paylaşım yapmış. Anladığım kadarıyla teknik ekipten biriNeymiş bu şerefsizin derdi? Şimdi baktım, Mustaine'in gitar teknisyeni mi ne galiba?
"Zorluk yaşadık" dersin, gördüğün muameleden şikayet edersin filan anlarım da... Konser vermeye geldiğin ülkeye küfür etmek etmek nasıl bir embesillik düzeyidir? Sanki babanın hayrına, ücretsiz konser vermeye geliyorsun?Derdi nedir bilmiyorum fakat böyle bir paylaşım yapmış. Anladığım kadarıyla teknik ekipten biri
Görevli mührü pasaport sayfasına çok yer kaplayacak şekilde basmış. Barış Benice nin Instagram hesabından gördüm bende.Neymiş bu şerefsizin derdi? Şimdi baktım, Mustaine'in gitar teknisyeni mi ne galiba?
Görevli mührü pasaport sayfasına çok yer kaplayacak şekilde basmış. Barış Benice nin Instagram hesabından gördüm bende.
Görevli mührü pasaport sayfasına çok yer kaplayacak şekilde basmış. Barış Benice nin Instagram hesabından gördüm bende.
Öncelikle, bu işlerden anlayan birinin kulağından-gözünden sound değerlendirmesi duymak bana çok iyi geldi. Çünkü konserde eğlenmek-gaza gelmek başka, işin teknik değerlendirmesini yapabilmek bambaşka bir şey. Ben de idollerimden birini canlı izlediğimde bir şekilde bunu yapabildiğime sevinmiş, ama aslında dehşetli bir hayal kırıklığı yaşamıştım (boş telleri tutmayı bile beceremeyen, sürekli alkol aldığı için nasıl ayakta durduğunu bile çözemediğim, sağ el kontrolü ve tuşesi büyük ölçüde hoşaf olmuş, gitar tonuyla öndekilerin kulaklarını kanatan Malmsteen'in 98 açık hava konseri...). Ama bunları konser çıkışındaki güruha söylemezsin, çünkü çoğunda öyle bir içgörü yok zaten, adam eğlenmeye ve tapınmaya gelmiş afedersin... Diğer taraftan, bu tip şeyleri de insan birisyle konuşmayı arzuluyor.Sahne önü orta ve front of house çaprazı 2 farklı noktadan dinledim konseri. Yanımda Flare Audio Earshade kulaklıklarım da vardı. Merak eden bakabilir, kontrollü şekilde sesi kısarak ileten titanyum/sünger bir tıkaç.
Kişisel notlarım şu şekilde;
-Dirk, canlı izlemeyi inanılmaz istediğim, tuşesini çok sevdiğim bir davulcuydu. Ancak kickte bence mutlaka olması gereken trigger sanırım tomlarda da vardı çünkü shell kit sürekli zirveden vuruyordu. İlk anda heyecan yaratsa da “jazzy” bir hissiyat ve yüksek dinamik aralığa sahip bir sounda sahip grupta, davulları 127 velocityden yazmış Superior Drummer yurdum metali noktasında duymak bir noktadan sonra üzdü.
-Tabi bu durum ek sıkıntılar da getiriyor. Gitarlar kesinlikle duyulmuyordu. Solo vakti konsoldan faderların biraz açıldığını hissedebiliyordum. Ama riff vakti resmen davulu delip ulaşabilmek için çabalıyorlardı. Ancak davul sakinleştiğinde veya sustuğunda gitarlar gelebildi. Bu da iyice üzdü.
-Genel olarak bas gitar hep yerindeydi, davulla çok güzel bütünleşiyordu.
-Ben dedemin vokallerinin büyük ölçüde hoşaf olduğunu düşünüyorum. Bunu kabul edilebilir saymak için yığınla sebebimiz var. Kişisel sempatim ile kabul ederim ama bence fazlasıyla zorlanıyordu. She Wolfun girişini detone şekilde yapıştırdığı an, konservatuar mezunu eşimle istemsizce birbirimize baktık.
-Teemu merak etmediğim ama cidden iyi olduğunu bildiğim bir gitaristti. Solo icralarında da herşey duyulabiliyordu ve cidden kulağıma saçma birşey gelmedi. Ama Teemu’ya ait birşey de gelmedi. Yıllar sonra Kiko’ya heyecanlanma sebebim tam olarak kendi dokunuşunu hissettirebilmesiydi. Teemu da umarım ileride başaracak.
-Dedemin sololar çoğunlukla “Yolunda A.Ş.” tadında 3’te çay molasına çıkan Sgk memuru eforundaydı. Eyvallah diye diye dinledim hemen hemen her solosunu. Ama Trust’ın geçişinde istemsizce kaçırması tamamen kabul edilebilir insan faktörüydü. O vakte kadar konserin huysuzu konumunda olan ben tam o sessizlik anında istemsizce “Canın sağolsun” diye bağırma ihtiyacı duydum.
-Ses konusunda genelde bu işler mekan PAine yıkılır ama adamlar tam prodüksiyon kendi hoparlörleriyle gelmiş.
Bunlar kısmen teknik notlarımdı. Geçelim öznel mutsuzluklara.
-Sahneye baktığımda beni heyecanlandıran herhangi birşey olmadı. O sahneye herhangi bir X grubunu koysan aynı şekilde doldurur, aynı atmosferi yaratırdı. Ama bu durum Metallica, Rammstein gibi grupların sahnesi için geçerli değil. İşte o an bazı kavgaların sebebini de asıl kazananını da görebildim. Megadeth benim zihnimde bambaşka yeri olan bir grup, muazzam şarkıları ve muazzam etki gücü olan bir grup ama kabul etmemiz gerekiyor ki şampiyonlar liginde olmayan bir grup.
-Dedem sahnede 10 Barış Manço gücündeymiş. Bu teatral hareketleri bence biraz abartmış. Komik geldi.
-Teknisyene açık açık instagramdan küfredecek kadar olaya rahatsız olmuş birisi olarak organizasyonun bir tepki göstermemesi üzdü ama şaşırtmadı. Dedemler sahneye çıkmadan önce konuşan hafif uzun saçlı kişi -sanırım Sabuncu olmalı- sıcakta beklediğiniz için birkaç ek şarkı falan dedi ama eğer o iş bu saçmalığın özrüydüyse açık açık söyleyebilmesini, aksi durumda dedemler olayı umursamadıysa da “biz rahatsızlığımızı ilettik” duruşunu gösterebilmesini beklerdim. Ama sonuçta onlar da 3-5 metal sevdalısı değil milyonlarla oynayan bir “A.Ş.”. Vardır bir politik kalma mecburiyetleri elbette. Şaşırtmadı dedik uğurladık.
-Sahne önünde ağlayan gençler vardı. Kendi adıma sabah vakti gelip, ilk girip o ön demiri tutan adama saygım sonsuz. Orası asla zorlanmaz. Ama gerisine karışmam. Nedense bu bazı 16 yaş arkadaşları çok üzdü. Metal konseri gibi hoplayıp zıpladığın bir ortamda zaten yerin 50 kere değişir. Malesef bu kültürün biraz oturması lazım. Hayattaki her derdini helikopter ebeveynlerle çözen arkadaşlar muhtemelen gelecekte daha çok üzülecektir.
-Konserde alkol almadım ama uygulama işini duydum. Saçmalık ve uğraştırıcı ama vardır bir gerekliliği.
Sonuç olarak dedemi dünya gözüyle görebilmek beni çok mutlu etti. Günahıyla sevabıyla eğlenceli bir 1.5 saat geçirdik. Bence artık son demleri çünkü yanına 3 tane çok iyi müzisyen alıp çıtayı onların dinçliğiyle yukarıda tutmaya çalıştığı enerjisi geçti bana günün sonunda. Kişisel olarak daha eğlenceli bir set izleyebilmeyi beklerdim ama In my, Wake up gibi şarkıları çalıp son albüme de çok yüklenmemesi de hoş oldu. Bu şekilde tekrar gideceğimi sanmıyorum ama güzel kadrolu bir festivalde tekrar izlemeyi isterim.
*Konser sonuna doğru gelip selam veren biraderim, gürültüden konuşamadık, soramadım nickini. Çok teşekkür ederim.