GERÇEK MOÐOLLAR TARİHÇESİ
Kuruluş ve İlk Yıllar
1967'de Silüetler'de çalışan Aziz Azmet, Tahir Nejat Özyılmazel, Murat Ses ve Aydın Daruga Vahşi Kediler grubunun basçısı Haluk Kunt'la birlikte grubu kurarlar. Kısa bir süre (yaklaşık 9 ay) sonra Selçuk Alagöz grubundan ayrılan Cahit Berkay gruba katılır ve Tahir Nejat Özyılmazel gruptan ayrılır.
Kısa bir süre sonra yine bir ara Selçuk Alagöz grubunda çalışmış olan ve Almanya’da Cem Karaca Apaşlarla yaptığı turneden dönen Hasan Sel Haluk Kunt'un yerini alır. İlk 45'likleri "Eastern Love/Artık Çok Geç", Şubat 68'de çıkar. Bu dönemdeki parçalarda Azmet/Ses ikilisinin, Lennon/McCartney tarzı bir çalışma beraberliği sözkonusudur. Benzeri tonaliteye, bu ikilinin Silüetler döneminde, hatta Meteorlar döneminde rastlamak mümkündür. Bu plağın hemen ardından "Mektup/Lazy John"u yapan grup, Haziranda Altın Mikrofon yarışmasına katılır ve "Ilgaz" üçüncü olur.
Bu başarı ve ardından çıkan 45'lik Moğollar adının daha çok insan tarafından duyulmasını sağlar. Konserler verirler. İlginç konserlerdir bunlar; örneğin: Diskotek dergisi tarafından 3 Nisan 1968'de İstanbul Fitaş sineması'nda düzenlenen, Haramiler ve Kaygısızların da katıldığı konsere "silindir şapkaları, uzun siyah frakları ile üç keman bir viyolonsel ve bir trompet eşliğinde" çıkar Moğollar elemanları. İlk solo konserlerini ise 19 Ekim 1968'de İstanbul Fitaş Sineması'nda verirler. Yabancı şarkıların yanı sıra kendi bestelerinide seslendiren Moğollar, konserlerinde büyük ilgi görür. Ünleri İstanbul dışına çıkar, Anadolu'ya ulaşır. Aynı tarihlerde dördüncü plaklarını çıkaran Moğollar 1968'i tanınmış bir grup olarak kapatır.
Anadolu Pop Dönemi
1969 yılının Şubat ayında grupta bir eleman değişimi yaşenır. Aydın Daruga gruptan ayrılır, yerine Selçuk Alagöz grubunun eski davulcusu Engin Yörükoğlu alır. Moğollar 1969 yılını, neredeyse tüm Türkiye’yi kapsayan büyük bir turneyle geçirir. Bu turne sırasında yaşadıkları onların müziğinde önemli bir değişime neden olur. Turne öncesinde İstanbul'da verdikleri konserlerde kimi türkü düzenlemeleri ve halk müziği sazlarını kullanmaları ilgi görür, fakat bu turne Moğollar'ın Anadoluyu yakından tanımalarını sağlar, bu da onların tarzlarının daha belirginleşmesini gerçekleştirir ve Moğollar bu tarza bir isim verirler: Anadolu Pop. Hey dergisine bu adı seçmelerinin nedenini ve amaçlarını şöyle açıklarlar: "...ispatlamak istediğimiz, halk müziğimizin çok sesli bir ruha sahip olması. Ayrıca folklorumuzdaki dinamizmin pop müziğin dinamiğine yakın olması. Geri kalmış popüler müziğimizin ileri teknik ve zengin folklorumuzla birleşmesiyle bir kişilik kazanması..."
Moğollar, bu açıklamayı yaptıkları tarihlerde, Anadolu Pop'un yalnızca düzenlemelerden ibaret olmadığını ve bu tarzda beste de yapılabileceğini kanıtlamak için bir 45'lik çıkarırlar: "Dağ ve Çocuk/İmece". Her iki parçada yerli melodi ve ritimlerden yola çıkılarak yapılmış bestelerdir, büyük ilgi görür. Böylece Moğollar, Anadolu Pop'un yaratıcıları, "Dağ ve Çocuk"ta bestelenmiş ilk Anadolu Pop hiti olarak tarihteki yerini alır. 1970'in başında Hasan Sel ayrılır, yerine daha önce Erkin Koray dörtlüsünde bas çalan Taner Öngür gelir. Daha sonra, Murat Ses'in tipik zurna biçemli org soloları ile Moğollar, aynı çizgide yollarına devam ederler (Garip Çoban ve diğerleri). Temmuz 1970'te bir eleman değişikliği daha yaşanır, Aziz Azmet gruptan ayrılıp solo çalışmaya başlar ve o sıralarda yeni isim yapmaya başlayan Üç Hürel’le bir süre çalışır. Aziz Azmet'in ayrılışının nedeni grubun türkülerle fazla içli dışlı olmasına muhalefet etmesi ve başka arayışlar içerisine girmesiydi.
Aziz Azmet'in ayrılışı üzerine Ersen gruba katılır. Ersen'le "Ternek" 45liğini yaparlar, ancak bu birliktelik uzun sürmez. 1970 ağustos sonunda, Moğollar Ersen'den ayrılır ve Paris'e gider.
Yurtdışı Dönemi ve Ağrı Dağı Efsanesi
Paris'te Moğollar, CBS firması ile üç yıllık bir anlaşma imzalar ve Murat Ses'in bestelerinden oluşan bir 45'lik "Behind the dark/Hitchin" yaparlar (bu plak Türkiye'de İngilizce olarak listebaşı olur). Ayrıca <Guild international du disque> isimli bir plak şirketine de bir albüm yaparlar. Bu albüm "Danses et Rythmes de la Turquie-d'Hier d'Aujourd'hui" 1971 yılında <Academie Charles Cros> büyük plak ödülünü alır. Adı geçen plaktaki bestelerin ve gelenekselden düzenlemelerin tamamına yakını Murat Ses'in kaleminden çıkmıştır. (Kaynak: SACEM-Fransa ve MESAM-Türkiye).
Bu dönemden kalan en önemli Murat Ses bestesi, "Ağrı Dağı Efsanesi"dir. Konserlerde zaman zaman 10-15 dakika kadar süren bu parçada Murat Ses'in uzun org improvizasyonlari dikkat çeker. Bu arada Moğollar Paris'te o tarihlerde Belçika'da yaşamakta olan Barış Manço ile karşılaşırlar ve onunla çalışmaya başlarlar. Kurdukları birlikteliğe "ManchoMongol" adını verirler. Barış Manço, bu konuda Hey dergisine şunları söyler o tarihlerde: "Artık biz bir bütünüz. Ne ben Moğollar'ın şarkıcısıyım, ne de onlar benim grubum. Yepyeni bir grup olduk. Adımız MançoMongol. Kafaca anlaşan, aynı fikir seviyesine gelmiş olan bizler, yaptıklarımızın daha iyi olması için, sesimizi bütün dünyaya kuvvetlice duyurabilmek için, başbaşa vermenin zamanı geldiğini anladık." Ancak bu böyle olmaz. Birlikte Türkiyeye dönen Barış Manço ve Moğollar, dört ay değişik yörelerde konserler verdikten sonra ayrılır. Geriye beraber yaptıkları iki 45'lik plak kalır. Bu arada Moğollar'ın Paris'te doldurdukları albüm Mart 1971'de Academie Charles Cross ödülünü alır. Türkiyede büyük yankısı olur bu ödülün. Örneğin Hürriyet gazetesi tam sayfa olarak duyurur bu haberi: "Moğollar'ın davul ve zurna ile doldurduğu plak Akademi armağanı aldı."
Aynı tarihlerde, yine Paris'te CBS firmasından çıkan söz ve müzikleri Murat Ses'e ait 45'lik "Behind the Dark/Hitchin" şöyle sunulur dinleyiciye: "Pikabınızın kolunu plağın üstüne koyup dinlemeye başladığınız anda Doğu'dan gelen bir grubun varlığını anlayacaksınız. Moğollar, bir çeşit 'sitar' olan 'bağlama'yı pop müziğine iyi uygulamaları ile dikkati çekiyor. Öğütleyebileceğimiz tek şey, yalnızca Türklerin bildiği bu ritmin akışına, sihirine kendinizi bırakmanız."
Gruptan Eksilenler ve Namus Belası
Barış Manço'dan ayrıldıktan sonra tekrar Paris'e dönen Moğollar, bu kez Engin Yörükoğlu'nu orada bırakarak Türkiye'ye döner. Yörükoğlu ani bir kararla, 31 Temmuz 1971'de Dominique Meraud ile evlenerek Paris'e yerleşir. Daha sonra Barış Manço ve Kurtalan Ekspresi'ne katılır. Bu beklenmedik ayrılık Mavi Işıklar'ın davulcusu Ayzer Danga ile telafi edilmeye çalışılır, bir sene bu formatta gider. "Alageyik Destanı/Moğol Halayı" ve "Cigrik/Sila" 45'liği bu dönemde yapılır. Ancak Ağustos 1972'de Murat Ses gruptan ayrılır. Bu arada Selda ile bir 45'lik yapar Moğollar. Daha sonra Ersen gruba yeniden katılır.
Aralık 1972'de ilginç bir olay yaşanır: Cem Karaca ile çalışan Kardaşlar, Ersen ile çalışan Moğollar solistlerini değişirler. Bu görülmedik olay Moğolların tekrar gündeme gelmesini sağlar. Cem Karaca ve Moğollar güçlü bir birliktelik oluşturmuş ve uzun sürecek bir dostluğun temeli atılmış olur. Çeşitli konser turneleri ve plak çalışmalarıyla geçen iki senelik bir zaman sonunda bu defa Taner Öngür ile Ayzer Danga Moğollar'dan ayrılır. Eskilerden bir tek Cahit Berkay kalmıştır.
Bu arada Cem Karaca ve Moğollar'ın en önemli parçalarından biri "Namus Belası" çıkar piyasaya. Bir süre sonra Cahit Berkay Moğollar'ı dağıtıp Fransa'ya gider orada Engin Yörükoğlu ile buluşur, yanlarına katılan çeşitli müzisyenlerle Moğollar adı altında iki albüm ve Ali Rıza Binboğa'yla birlikte bir 45'lik yaparlar. 1974 sonu ile 1976 yılları arasında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlunun sürdürdüğü Moğollar 1976'da çalışmalarına son verir, bu dönemden kalan en önemli albüm, Fransa'da RCA firmasından çıkan "Hitit Sun" Türkiyede "Düm-Tek" tir bu albümde Cahit Berkay'ın enstrümental besteleri Anadolu Pop'tan jazz rock'a doğru yönelmeyi işaretlemektedir.
Grubun Dağılması
1976'dan sonra yalnızca bireysel çalışmalarını sürdürür 'Çekirdek' Moğollar elemanları. Cahit Berkay, film müzikleri yapar aradaki yıllarda. '90'larda, Cem Karaca ve Uğur Dikmen'le Rock kumpanyası adlı grubu kurar, birlikte iki albüm (Yiyin Efendiler ve Nerde Kalmıştık)yaparlar.
Engin Yörükoğlu, Fransada çeşitli jazz grupları kurar, sonraları İstanbul'da Jazz Stop isimli bir kulüp açarak orada çalmaya başlar.
Taner Öngür ise Dostlar ve Cem Karaca Dervişhan'da çalışır bir süre. Daha sonra Almanya'ya yerleşir. 1992'de Türkiye'ye döner, "Alarm" isimli ilk ve tek solo albümünü çıkartır.
Murat Ses, Moğollar'dan ayrıldıktan sonra Özkan Uğur ile tanışır. Özkan Uğur ile birlikte Barış Manço'nun yeni kurduğu adsız gruba katılır. Daha sonra grup Barış Manço ve Kurtalan Ekspres adını alır. Barış Manço'nun askere gitmesiyle grup bir süre dağılr. Murat Ses, bu arada Mavi Işıklar grubunun solisti Nejat Toksoy ile birlikte Ağrı Dağı Efsanesi grubunu kurar. Barış Manço'nun askerden dönemesiyle birlikte Barış Manço ve Kurtalan Ekspres grubuna geçer. Bu yeni kadroda Engin Yörükoğlu da vardır. 1974 yılında Özkan Uğur ve Engin Yörükoğolu ile birlikte Edip Akbayram ve Dostlar grubuna girer Daha sonra Cem Karaca ve Dervişhan grubuna girer. Grup bir süreliğine Cem Karaca'dan ayrılıp Murat Ses ve Ağrı Dağı Efsanesi adıyla bir 45'lik çıkrarır. Sonra grup Cem Karaca ile yeniden birleşir. 1979'dan itibaren Avusturya'ya yerleşen Ses, halen orada ve ABD'de yaşamaktadır. Avusturya'da ve ABD'de, bu güne kadar altı solo albüm çıkarmıştır: Automaton (1990), Binfen (1995), Culduz (1999), Automaton Square (2005), Binfen 2005 Remix (2005) ve Electric Levantine (2006).
İkinci Moğollar'ın kuruluşu
1992'de bir televizyon programında dinlediği Moğollar'dan etkilenen Leman dergisi çizerlerinden Kaan Ertem, "Moğollar tekrar bir araya gelsin" çağrısıyla bir imza kampanyası açar. 4000'den fazla imza toplanır bu kampanya dahilinde. Cahit Berkay, Taner Öngür ve Engin Yörükoğlu arada bir araya gelip bu konuyu görüşürler, yeniden Moğollar'ı kurmak konusunda tereddütleri vardır, ancak kampanya'ya gelen mektuplar onlara cesaret verir. Yanlarına genç bir müzisyen Serhat Ersöz'ü alarak, 31 Mayıs 1993'te İstanbul Cemal Reşit Rey konser salonunda verdikleri muhteşem bir konserle geri dönerler. 1994'te "Moğollar94", 1996'da "Dört Renk", 1998'de "30.yıl" albümlerini çıkarırlar.
Grup Elemanları
Cahit Berkay
1946'da Isparta'da doğan Cahit Berkay, müzik hayatına, 1962 yılında Siyah inciler adlı grupta başlar. 1964'te Selçuk Alagöz ün grubunda profesyonel müzik hayatına adım atmış olur. 1968 yılının Mayıs ayında katıldığı Moğollar'ın zamanla beyni oldu. Berkay; grupta akustik, elektro gitar, yaylı tambur, ıklığ, bağlama çalıyordu.
Moğollar dışında bireysel çalışmalar yürüterek birçok film müziğine de imza atan Cahit Berkay, 1978'de"Fıratın cinleri", 1982'de"Kırık bir aşk hikayesi", 1991'de"Gizli yüz" filim müzikleri ile Altın Portakal ödülünü aldı. 200'den fazla uzun metrajlı filim müziği ve birçok dizi müziğinin altında Cahit Berkay'ın imzası bulunmaktadır. 1997'de Cahit Berkay filim müzikleri albümleri serisinin birincisini yaptı. Film müzikleri volüm 2 , 1998'de, volüm 3 ise 2001'de çıktı.
Taner Öngür
1949'da Istanbul'da doğdu. Müzik hayatına 16 yaşında Volkanlar isimli grupla Kontrabas çalarak başladı. Daha sonra sırasıyla, Silüetler, Okan Dinçer Kontrastlar ve Erkin Koray dörtlüsü ile çalıştı. 1970 yılında Moğollar'a katılan Öngür, grup'ta Bass gitar çalıyordu 1974 yılında Moğollar'dan ayrılarak Tank isimli bir grup kurdu. Fakat bu grup fazla uzun ömürlü olamadı. Daha sonra Ersen ve Kılıç Danışman ile "Ersen ve Dadaşlar" grubunu kurdu. 1975 yılının sonlarına kadar bu grupta çaldı. Ardından Cem Karaca Dervişhan grubuna katılan Taner Öngür, 1980 yılında Almanya'ya gitti. Frankfurt'ta Figo Andaç ile Baba isimli bir proje üzerinde 10 sene elektronik, psycodelic deneyler yaptılar.1991 yılında Türkiye'ye dönen Taner Öngür 1993'te Alarm isimli bir solo albüm yaptı. 2005 yılında ise yeni solo albümü için kaytlara başladı...
Rock müziğinin türkiye'deki isyanı olan Barışarock'ın hayata geçirilmesinde bireysel anlamda büyük katkıları oldu ve her yılda olmaya devam etmektedir. Rock'ın asi ruhunu her daim bünyesinde yaşayan ve yaşatan Taner Öngür genç yetenekler içinde elinden geldiğince yardımlarda bulunmaktadır.
Engin Yörükoğlu
Moğollar'ın dedesi olarak tanımlanan Engin Yörükoğlu, 1945'te İstanbul'da doğdu. Müziğe 1963 yılında Gölcük'te başladı.Daha sonra Selçuk Alagöz'ün grubuna girdi.1969 yılında Moğollar'a katılana kadar burada çalıştı.Moğollar'la gittiği Paris'te gruptan ayrıldı.Daha sonraki yıllarda Cahit Berkay ile Paris'te çeşitli çalışmalar yaptı.Ayrıca Jazz müziğine yöneldi.Çeşitli triolar ve Quartetler kurdu.1991'de Türkiye'ye dönen Yörükoğlu, halen İstanbul/Beyoğlunda Jazz Stop isimli bir Jazz ve Rock kulübü ve Bodrum Kızılağaç köyünde de bir restaurant işletmektedir.
Moğollar hayranları tarafından çok sevilen dede Engin Yörükoğlu'nın ünlü çinçan solosu ise her konserde vazgeçilmez davul solosu olarak konserlerine gidenlere sunulmaktadır...
Serhat Ersöz
Moğollar grubunun en genç elemanı olan Serhat Ersöz gruba 1993 yılında katılmıştır. Grupta klavye çalmaktadır..
Kuruluş ve İlk Yıllar
1967'de Silüetler'de çalışan Aziz Azmet, Tahir Nejat Özyılmazel, Murat Ses ve Aydın Daruga Vahşi Kediler grubunun basçısı Haluk Kunt'la birlikte grubu kurarlar. Kısa bir süre (yaklaşık 9 ay) sonra Selçuk Alagöz grubundan ayrılan Cahit Berkay gruba katılır ve Tahir Nejat Özyılmazel gruptan ayrılır.
Kısa bir süre sonra yine bir ara Selçuk Alagöz grubunda çalışmış olan ve Almanya’da Cem Karaca Apaşlarla yaptığı turneden dönen Hasan Sel Haluk Kunt'un yerini alır. İlk 45'likleri "Eastern Love/Artık Çok Geç", Şubat 68'de çıkar. Bu dönemdeki parçalarda Azmet/Ses ikilisinin, Lennon/McCartney tarzı bir çalışma beraberliği sözkonusudur. Benzeri tonaliteye, bu ikilinin Silüetler döneminde, hatta Meteorlar döneminde rastlamak mümkündür. Bu plağın hemen ardından "Mektup/Lazy John"u yapan grup, Haziranda Altın Mikrofon yarışmasına katılır ve "Ilgaz" üçüncü olur.
Bu başarı ve ardından çıkan 45'lik Moğollar adının daha çok insan tarafından duyulmasını sağlar. Konserler verirler. İlginç konserlerdir bunlar; örneğin: Diskotek dergisi tarafından 3 Nisan 1968'de İstanbul Fitaş sineması'nda düzenlenen, Haramiler ve Kaygısızların da katıldığı konsere "silindir şapkaları, uzun siyah frakları ile üç keman bir viyolonsel ve bir trompet eşliğinde" çıkar Moğollar elemanları. İlk solo konserlerini ise 19 Ekim 1968'de İstanbul Fitaş Sineması'nda verirler. Yabancı şarkıların yanı sıra kendi bestelerinide seslendiren Moğollar, konserlerinde büyük ilgi görür. Ünleri İstanbul dışına çıkar, Anadolu'ya ulaşır. Aynı tarihlerde dördüncü plaklarını çıkaran Moğollar 1968'i tanınmış bir grup olarak kapatır.
Anadolu Pop Dönemi
1969 yılının Şubat ayında grupta bir eleman değişimi yaşenır. Aydın Daruga gruptan ayrılır, yerine Selçuk Alagöz grubunun eski davulcusu Engin Yörükoğlu alır. Moğollar 1969 yılını, neredeyse tüm Türkiye’yi kapsayan büyük bir turneyle geçirir. Bu turne sırasında yaşadıkları onların müziğinde önemli bir değişime neden olur. Turne öncesinde İstanbul'da verdikleri konserlerde kimi türkü düzenlemeleri ve halk müziği sazlarını kullanmaları ilgi görür, fakat bu turne Moğollar'ın Anadoluyu yakından tanımalarını sağlar, bu da onların tarzlarının daha belirginleşmesini gerçekleştirir ve Moğollar bu tarza bir isim verirler: Anadolu Pop. Hey dergisine bu adı seçmelerinin nedenini ve amaçlarını şöyle açıklarlar: "...ispatlamak istediğimiz, halk müziğimizin çok sesli bir ruha sahip olması. Ayrıca folklorumuzdaki dinamizmin pop müziğin dinamiğine yakın olması. Geri kalmış popüler müziğimizin ileri teknik ve zengin folklorumuzla birleşmesiyle bir kişilik kazanması..."
Moğollar, bu açıklamayı yaptıkları tarihlerde, Anadolu Pop'un yalnızca düzenlemelerden ibaret olmadığını ve bu tarzda beste de yapılabileceğini kanıtlamak için bir 45'lik çıkarırlar: "Dağ ve Çocuk/İmece". Her iki parçada yerli melodi ve ritimlerden yola çıkılarak yapılmış bestelerdir, büyük ilgi görür. Böylece Moğollar, Anadolu Pop'un yaratıcıları, "Dağ ve Çocuk"ta bestelenmiş ilk Anadolu Pop hiti olarak tarihteki yerini alır. 1970'in başında Hasan Sel ayrılır, yerine daha önce Erkin Koray dörtlüsünde bas çalan Taner Öngür gelir. Daha sonra, Murat Ses'in tipik zurna biçemli org soloları ile Moğollar, aynı çizgide yollarına devam ederler (Garip Çoban ve diğerleri). Temmuz 1970'te bir eleman değişikliği daha yaşanır, Aziz Azmet gruptan ayrılıp solo çalışmaya başlar ve o sıralarda yeni isim yapmaya başlayan Üç Hürel’le bir süre çalışır. Aziz Azmet'in ayrılışının nedeni grubun türkülerle fazla içli dışlı olmasına muhalefet etmesi ve başka arayışlar içerisine girmesiydi.
Aziz Azmet'in ayrılışı üzerine Ersen gruba katılır. Ersen'le "Ternek" 45liğini yaparlar, ancak bu birliktelik uzun sürmez. 1970 ağustos sonunda, Moğollar Ersen'den ayrılır ve Paris'e gider.
Yurtdışı Dönemi ve Ağrı Dağı Efsanesi
Paris'te Moğollar, CBS firması ile üç yıllık bir anlaşma imzalar ve Murat Ses'in bestelerinden oluşan bir 45'lik "Behind the dark/Hitchin" yaparlar (bu plak Türkiye'de İngilizce olarak listebaşı olur). Ayrıca <Guild international du disque> isimli bir plak şirketine de bir albüm yaparlar. Bu albüm "Danses et Rythmes de la Turquie-d'Hier d'Aujourd'hui" 1971 yılında <Academie Charles Cros> büyük plak ödülünü alır. Adı geçen plaktaki bestelerin ve gelenekselden düzenlemelerin tamamına yakını Murat Ses'in kaleminden çıkmıştır. (Kaynak: SACEM-Fransa ve MESAM-Türkiye).
Bu dönemden kalan en önemli Murat Ses bestesi, "Ağrı Dağı Efsanesi"dir. Konserlerde zaman zaman 10-15 dakika kadar süren bu parçada Murat Ses'in uzun org improvizasyonlari dikkat çeker. Bu arada Moğollar Paris'te o tarihlerde Belçika'da yaşamakta olan Barış Manço ile karşılaşırlar ve onunla çalışmaya başlarlar. Kurdukları birlikteliğe "ManchoMongol" adını verirler. Barış Manço, bu konuda Hey dergisine şunları söyler o tarihlerde: "Artık biz bir bütünüz. Ne ben Moğollar'ın şarkıcısıyım, ne de onlar benim grubum. Yepyeni bir grup olduk. Adımız MançoMongol. Kafaca anlaşan, aynı fikir seviyesine gelmiş olan bizler, yaptıklarımızın daha iyi olması için, sesimizi bütün dünyaya kuvvetlice duyurabilmek için, başbaşa vermenin zamanı geldiğini anladık." Ancak bu böyle olmaz. Birlikte Türkiyeye dönen Barış Manço ve Moğollar, dört ay değişik yörelerde konserler verdikten sonra ayrılır. Geriye beraber yaptıkları iki 45'lik plak kalır. Bu arada Moğollar'ın Paris'te doldurdukları albüm Mart 1971'de Academie Charles Cross ödülünü alır. Türkiyede büyük yankısı olur bu ödülün. Örneğin Hürriyet gazetesi tam sayfa olarak duyurur bu haberi: "Moğollar'ın davul ve zurna ile doldurduğu plak Akademi armağanı aldı."
Aynı tarihlerde, yine Paris'te CBS firmasından çıkan söz ve müzikleri Murat Ses'e ait 45'lik "Behind the Dark/Hitchin" şöyle sunulur dinleyiciye: "Pikabınızın kolunu plağın üstüne koyup dinlemeye başladığınız anda Doğu'dan gelen bir grubun varlığını anlayacaksınız. Moğollar, bir çeşit 'sitar' olan 'bağlama'yı pop müziğine iyi uygulamaları ile dikkati çekiyor. Öğütleyebileceğimiz tek şey, yalnızca Türklerin bildiği bu ritmin akışına, sihirine kendinizi bırakmanız."
Gruptan Eksilenler ve Namus Belası
Barış Manço'dan ayrıldıktan sonra tekrar Paris'e dönen Moğollar, bu kez Engin Yörükoğlu'nu orada bırakarak Türkiye'ye döner. Yörükoğlu ani bir kararla, 31 Temmuz 1971'de Dominique Meraud ile evlenerek Paris'e yerleşir. Daha sonra Barış Manço ve Kurtalan Ekspresi'ne katılır. Bu beklenmedik ayrılık Mavi Işıklar'ın davulcusu Ayzer Danga ile telafi edilmeye çalışılır, bir sene bu formatta gider. "Alageyik Destanı/Moğol Halayı" ve "Cigrik/Sila" 45'liği bu dönemde yapılır. Ancak Ağustos 1972'de Murat Ses gruptan ayrılır. Bu arada Selda ile bir 45'lik yapar Moğollar. Daha sonra Ersen gruba yeniden katılır.
Aralık 1972'de ilginç bir olay yaşanır: Cem Karaca ile çalışan Kardaşlar, Ersen ile çalışan Moğollar solistlerini değişirler. Bu görülmedik olay Moğolların tekrar gündeme gelmesini sağlar. Cem Karaca ve Moğollar güçlü bir birliktelik oluşturmuş ve uzun sürecek bir dostluğun temeli atılmış olur. Çeşitli konser turneleri ve plak çalışmalarıyla geçen iki senelik bir zaman sonunda bu defa Taner Öngür ile Ayzer Danga Moğollar'dan ayrılır. Eskilerden bir tek Cahit Berkay kalmıştır.
Bu arada Cem Karaca ve Moğollar'ın en önemli parçalarından biri "Namus Belası" çıkar piyasaya. Bir süre sonra Cahit Berkay Moğollar'ı dağıtıp Fransa'ya gider orada Engin Yörükoğlu ile buluşur, yanlarına katılan çeşitli müzisyenlerle Moğollar adı altında iki albüm ve Ali Rıza Binboğa'yla birlikte bir 45'lik yaparlar. 1974 sonu ile 1976 yılları arasında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlunun sürdürdüğü Moğollar 1976'da çalışmalarına son verir, bu dönemden kalan en önemli albüm, Fransa'da RCA firmasından çıkan "Hitit Sun" Türkiyede "Düm-Tek" tir bu albümde Cahit Berkay'ın enstrümental besteleri Anadolu Pop'tan jazz rock'a doğru yönelmeyi işaretlemektedir.
Grubun Dağılması
1976'dan sonra yalnızca bireysel çalışmalarını sürdürür 'Çekirdek' Moğollar elemanları. Cahit Berkay, film müzikleri yapar aradaki yıllarda. '90'larda, Cem Karaca ve Uğur Dikmen'le Rock kumpanyası adlı grubu kurar, birlikte iki albüm (Yiyin Efendiler ve Nerde Kalmıştık)yaparlar.
Engin Yörükoğlu, Fransada çeşitli jazz grupları kurar, sonraları İstanbul'da Jazz Stop isimli bir kulüp açarak orada çalmaya başlar.
Taner Öngür ise Dostlar ve Cem Karaca Dervişhan'da çalışır bir süre. Daha sonra Almanya'ya yerleşir. 1992'de Türkiye'ye döner, "Alarm" isimli ilk ve tek solo albümünü çıkartır.
Murat Ses, Moğollar'dan ayrıldıktan sonra Özkan Uğur ile tanışır. Özkan Uğur ile birlikte Barış Manço'nun yeni kurduğu adsız gruba katılır. Daha sonra grup Barış Manço ve Kurtalan Ekspres adını alır. Barış Manço'nun askere gitmesiyle grup bir süre dağılr. Murat Ses, bu arada Mavi Işıklar grubunun solisti Nejat Toksoy ile birlikte Ağrı Dağı Efsanesi grubunu kurar. Barış Manço'nun askerden dönemesiyle birlikte Barış Manço ve Kurtalan Ekspres grubuna geçer. Bu yeni kadroda Engin Yörükoğlu da vardır. 1974 yılında Özkan Uğur ve Engin Yörükoğolu ile birlikte Edip Akbayram ve Dostlar grubuna girer Daha sonra Cem Karaca ve Dervişhan grubuna girer. Grup bir süreliğine Cem Karaca'dan ayrılıp Murat Ses ve Ağrı Dağı Efsanesi adıyla bir 45'lik çıkrarır. Sonra grup Cem Karaca ile yeniden birleşir. 1979'dan itibaren Avusturya'ya yerleşen Ses, halen orada ve ABD'de yaşamaktadır. Avusturya'da ve ABD'de, bu güne kadar altı solo albüm çıkarmıştır: Automaton (1990), Binfen (1995), Culduz (1999), Automaton Square (2005), Binfen 2005 Remix (2005) ve Electric Levantine (2006).
İkinci Moğollar'ın kuruluşu
1992'de bir televizyon programında dinlediği Moğollar'dan etkilenen Leman dergisi çizerlerinden Kaan Ertem, "Moğollar tekrar bir araya gelsin" çağrısıyla bir imza kampanyası açar. 4000'den fazla imza toplanır bu kampanya dahilinde. Cahit Berkay, Taner Öngür ve Engin Yörükoğlu arada bir araya gelip bu konuyu görüşürler, yeniden Moğollar'ı kurmak konusunda tereddütleri vardır, ancak kampanya'ya gelen mektuplar onlara cesaret verir. Yanlarına genç bir müzisyen Serhat Ersöz'ü alarak, 31 Mayıs 1993'te İstanbul Cemal Reşit Rey konser salonunda verdikleri muhteşem bir konserle geri dönerler. 1994'te "Moğollar94", 1996'da "Dört Renk", 1998'de "30.yıl" albümlerini çıkarırlar.
Grup Elemanları
Cahit Berkay
1946'da Isparta'da doğan Cahit Berkay, müzik hayatına, 1962 yılında Siyah inciler adlı grupta başlar. 1964'te Selçuk Alagöz ün grubunda profesyonel müzik hayatına adım atmış olur. 1968 yılının Mayıs ayında katıldığı Moğollar'ın zamanla beyni oldu. Berkay; grupta akustik, elektro gitar, yaylı tambur, ıklığ, bağlama çalıyordu.
Moğollar dışında bireysel çalışmalar yürüterek birçok film müziğine de imza atan Cahit Berkay, 1978'de"Fıratın cinleri", 1982'de"Kırık bir aşk hikayesi", 1991'de"Gizli yüz" filim müzikleri ile Altın Portakal ödülünü aldı. 200'den fazla uzun metrajlı filim müziği ve birçok dizi müziğinin altında Cahit Berkay'ın imzası bulunmaktadır. 1997'de Cahit Berkay filim müzikleri albümleri serisinin birincisini yaptı. Film müzikleri volüm 2 , 1998'de, volüm 3 ise 2001'de çıktı.
Taner Öngür
1949'da Istanbul'da doğdu. Müzik hayatına 16 yaşında Volkanlar isimli grupla Kontrabas çalarak başladı. Daha sonra sırasıyla, Silüetler, Okan Dinçer Kontrastlar ve Erkin Koray dörtlüsü ile çalıştı. 1970 yılında Moğollar'a katılan Öngür, grup'ta Bass gitar çalıyordu 1974 yılında Moğollar'dan ayrılarak Tank isimli bir grup kurdu. Fakat bu grup fazla uzun ömürlü olamadı. Daha sonra Ersen ve Kılıç Danışman ile "Ersen ve Dadaşlar" grubunu kurdu. 1975 yılının sonlarına kadar bu grupta çaldı. Ardından Cem Karaca Dervişhan grubuna katılan Taner Öngür, 1980 yılında Almanya'ya gitti. Frankfurt'ta Figo Andaç ile Baba isimli bir proje üzerinde 10 sene elektronik, psycodelic deneyler yaptılar.1991 yılında Türkiye'ye dönen Taner Öngür 1993'te Alarm isimli bir solo albüm yaptı. 2005 yılında ise yeni solo albümü için kaytlara başladı...
Rock müziğinin türkiye'deki isyanı olan Barışarock'ın hayata geçirilmesinde bireysel anlamda büyük katkıları oldu ve her yılda olmaya devam etmektedir. Rock'ın asi ruhunu her daim bünyesinde yaşayan ve yaşatan Taner Öngür genç yetenekler içinde elinden geldiğince yardımlarda bulunmaktadır.
Engin Yörükoğlu
Moğollar'ın dedesi olarak tanımlanan Engin Yörükoğlu, 1945'te İstanbul'da doğdu. Müziğe 1963 yılında Gölcük'te başladı.Daha sonra Selçuk Alagöz'ün grubuna girdi.1969 yılında Moğollar'a katılana kadar burada çalıştı.Moğollar'la gittiği Paris'te gruptan ayrıldı.Daha sonraki yıllarda Cahit Berkay ile Paris'te çeşitli çalışmalar yaptı.Ayrıca Jazz müziğine yöneldi.Çeşitli triolar ve Quartetler kurdu.1991'de Türkiye'ye dönen Yörükoğlu, halen İstanbul/Beyoğlunda Jazz Stop isimli bir Jazz ve Rock kulübü ve Bodrum Kızılağaç köyünde de bir restaurant işletmektedir.
Moğollar hayranları tarafından çok sevilen dede Engin Yörükoğlu'nın ünlü çinçan solosu ise her konserde vazgeçilmez davul solosu olarak konserlerine gidenlere sunulmaktadır...
Serhat Ersöz
Moğollar grubunun en genç elemanı olan Serhat Ersöz gruba 1993 yılında katılmıştır. Grupta klavye çalmaktadır..