MSGSÜ 10 yaşındaki kızıma piyano seçimi

Merhaba
Kızım bu sene Mimar Sinan Devlet konservatuarı tam zamanlı kazandi. 4 senedir zaten yarı zamanlı piyano öğrencisiydi. Şimdi 5. Sınıftan itibaren tam gün bu okula gidecek. Evde dijital Yamaha piyano var. Öğretmeni bu seneden itibaren bunun yeterli olmayacağını söyledi. Bizde yeni akustik piyano araştırması başladık. Ve şurada takıldık.
yamaha b1 silent - 230.000 TL
yamaha b2 silent - 265.000 TL
Pearl river slient um115 M5 150.000 TL
Lazım olan 265 bin olan
Ama bütçe 120
Ne tavsiyede bulunursunuz?
Herkese teşekkürler
 
Selamlar, öncelikle söyleyeyim Piyano çalmıyorum, geçen yıl eşime piyano almıştık, o dönem baya araştırdım.
Bizim tercihimiz fiyat/performans açısından Pearl River UM115M Silent Akustik olmuştu, kendisi gayet memnun, biz de dinlemekten memnunuz 🙂
 
Öğretmeni Yamaha alırsanız üniversiteden mezun eder diyor. Yani yaklaşık 15 sene. Pearl river alırsanız üniversiteye geldiğinde tekrar arayışa girersiniz diyor. Buda yaklaşık 8 sene.
 
Mimar Sinan'da 3 tane akademisyen arkadaşım var.
Postu görünce onlara sordum.

Steinway&Son
Bosendorfer
C. Bechstein
Fazioli
Blüthner

Bu markaları söylediler. Fiyatlarını sordum. Yamahadan devam etsin dediler. 🙂
Merak edip en üstteki markaya bakayım dedim. Fiyatları karşısında gözlerim kanadı.
 
Mimar Sinan'da 3 tane akademisyen arkadaşım var.
Postu görünce onlara sordum.

Steinway&Son
Bosendorfer
C. Bechstein
Fazioli
Blüthner

Bu markaları söylediler. Fiyatlarını sordum. Yamahadan devam etsin dediler. 🙂
Merak edip en üstteki markaya bakayım dedim. Fiyatları karşısında gözlerim kanadı.
Ehliyet sınavına giren kişiye Rolls Royce önermişler biraz 😆
 
Ehliyet sınavına giren kişiye Rolls Royce önermişler biraz 😆
Asıl saçma olanını da ben yaptım. Küçük kardeşimiz belli ki sanatçı olacak diyerekten aradım arkadaşımın birisini yazılanları okudum. Söylüyorum not al dedi. Bende üşenmedim yazdım markaları. Kaç paradır bunlar dedim gülüyor. Yamaha alsınlar dedi. Kızım söylesene diyorum gülüyor. O sırada fiyatlara baktım. Delimisiniz siz yahu öğrencilerinize bunlarımı aldırıyorsunuz dedim.
 
MIDI klavye alırken tüm piyano klavye workstation,synth vs araştırmıştım,öncelikle akustik piyano ile diğer tuşlu çalgılar çok farklı bir dünya,bakımı akordu hepsi bilgi ve ciddi maddi külfete dayalı.

Kızım keman çalıyor çaldıkça daha kaliteli bir modele geçtik,bu tarz enstrüman için foruma bilgi danışan müzikseverlere genelde bütçeniz varsa en iyisini alın derim/derler.(Hele ki bu enflasyon da)

Size önerim şu,belli ki kızınız piyano konusunda sanatçı sıfatına kadar yürümeyi seçecek,bütçeniz dahilinde alabileceğiniz en iyi modeli alın akustik ya da dijital,bugün alacağınız ürün yarın daha pahalı olacak,bunları yaşadık,yaşıyoruz.
 
Mimar Sinan'da 3 tane akademisyen arkadaşım var.
Postu görünce onlara sordum.

Steinway&Son
Bosendorfer
C. Bechstein
Fazioli
Blüthner

Bu markaları söylediler. Fiyatlarını sordum. Yamahadan devam etsin dediler. 🙂
Merak edip en üstteki markaya bakayım dedim. Fiyatları karşısında gözlerim kanadı.
Steinway i yanılmıyorsam Zuhal de gördüm,çevresinde bir örgü halka,altında kırmızı halı ,sürekli de oraya yönelen müşteriyi gözleyen çalışanlar vardı 😊

Hak veriyorum tabi lüks araç fiyatında ki estetik şahasere org muamelesi yapan kitleler de dokunmaya çalışıyor 😊
 
Pek tabii 10 yas daha cok ufak. Yarin bir gun ben youtuber olacagim diyerek yatiriminizi da mahvedebilir.

Ayrica konservatuvarlarda ogrenciler genellikle uzun zamanlar calisabilirler. Bu da eve enstuman alma zorunlulugunu ortadan kaldirir.

Bahsettiginiz butceniz ve bir miktar uzerine zaten kallavi hibrit elektronik piyano alabilirsiniz.

Hibrit elektronik piyanolarin tus ve pedal hissiyati ve duyusu akustik piyanolara daha yakindir. Bir arastirin derim.

Yukarda steinway&sons, becstein onerisi falan yapilmis. Tabi yakinlariniz arasinda bir celal sengor ne bileyim bir ilber ortayli yada kapali carsi esrafindan hisse sahibi veya bir kac kiralik dukkani olan varsa elbette ki...

Bir de tabi akustik piyano aldiginizda sizi hosgoruyle karsilayacak komsularda buyuk bir etken.

Profilime bakarsaniz, gecen bir piyano icin yaptigim arastirmaya bakip masraflari konusunda samimi bir yaziya da ulasabilir fikir edinebilirsiniz.
 
Pek tabii 10 yas daha cok ufak. Yarin bir gun ben youtuber olacagim diyerek yatiriminizi da mahvedebilir.

Ayrica konservatuvarlarda ogrenciler genellikle uzun zamanlar calisabilirler. Bu da eve enstuman alma zorunlulugunu ortadan kaldirir.

Bahsettiginiz butceniz ve bir miktar uzerine zaten kallavi hibrit elektronik piyano alabilirsiniz.

Hibrit elektronik piyanolarin tus ve pedal hissiyati ve duyusu akustik piyanolara daha yakindir. Bir arastirin derim.

Yukarda steinway&sons, becstein onerisi falan yapilmis. Tabi yakinlariniz arasinda bir celal sengor ne bileyim bir ilber ortayli yada kapali carsi esrafindan hisse sahibi veya bir kac kiralik dukkani olan varsa elbette ki...

Bir de tabi akustik piyano aldiginizda sizi hosgoruyle karsilayacak komsularda buyuk bir etken.

Profilime bakarsaniz, gecen bir piyano icin yaptigim arastirmaya bakip masraflari konusunda samimi bir yaziya da ulasabilir fikir edinebilirsiniz.
Öneri falan yok. Çocuk olur da yetenek sınavlarını kazanırsa okuyacağı bölümde hocalık yapan arkadaşımla geçen bir diyalog var. Kaldı ki eğitmen bile Yamaha ile devam etsin tavsiyesi var.
 
Merhaba
Kızım bu sene Mimar Sinan Devlet konservatuarı tam zamanlı kazandi. 4 senedir zaten yarı zamanlı piyano öğrencisiydi. Şimdi 5. Sınıftan itibaren tam gün bu okula gidecek. Evde dijital Yamaha piyano var. Öğretmeni bu seneden itibaren bunun yeterli olmayacağını söyledi. Bizde yeni akustik piyano araştırması başladık. Ve şurada takıldık.
yamaha b1 silent - 230.000 TL
yamaha b2 silent - 265.000 TL
Pearl river slient um115 M5 150.000 TL
Lazım olan 265 bin olan
Ama bütçe 120
Ne tavsiyede bulunursunuz?
Herkese teşekkürler
Ben bu konuya biraz farklı yaklaşacağım.

Eğer kızınız ( ve de ebeveynleri olarak sizler ) pianistliği ; ilerisi için kendisine bir meslek olarak görüyorsa / görüyorsanız , gerekirse ailesi olarak maksimum fedakarlığa katlanarak alabileceğinizin en iyisini almaya çalışın derim.

Pianistlik özellikle ülkemizde kolay bir meslek değil. Pianistler tüm dünyada solist olarak değerlendirildikleri için orkestraların ( kastım senfonik orkestralar ) kadrolu sanatçısı olamıyorlar. ( Belki çok sınırlı istisnaları vardır , ben bilemiyorum. ) Dolayısıyla bir pianist ; bağımsız bir müzisyen olarak , sürekli kendini geliştirmek ve bir sporcu gibi kendini formda tutmak zorunda olan - kadrolu sanatçı olamadığı için de - yerine göre ekonomik sıkıntılarla daha çok boğuşmak durumunda kalan bir müzisyen türü.

Eğer altını çizdiğim bu dezavantajlarına rağmen sonuçta pianistliği bir meslek olarak görecekse ; yukarıda dediğim gibi alabileceğinizin en iyisini almaya gayret edin. Hatta silent piano bile almayın. Gidip normal akustik piano alın. Zira silent türü akustik pianolar ; ciddi bir akustik piano eğitiminde çok da tercih edilen modeller değil. Ses problemine karşı da odasına ciddi bir ses izolasyonu yapmaya çalışın. Gerçi eğer apartmanda yaşıyorsanız , ses izolasyonunun performansı hiç bir zaman % 100 olmayacaktır. Bu problemi de çalışma saatlerini günün makul saatlerine denk getirerek minimize etmeye çalışın. Tabii bir ciddi izolasyonun hatırı sayılır bir maliyeti olduğunu da unutmamak lazım.

Bu noktada çok iyi bildiğim bir örneği paylaşmak isterim. Yıllardır ülkemizdeki müzik sektörünün içerisinde olan bir arkadaşım var. Bu arkadaşımın halen 25 yaşında olan oğlu yıllarca Kadıköy Devlet Konservatuarı'nda tam zamanlı olarak okudu ve mezun oldu. Çocuk konservatuara girdiği zaman ; arkadaşım ona - tüm şartlarını zorlayarak -gitti ve Yamaha YUS3 akustik piano aldı ve odasının izolasyonunu yaptı. Gerçi yaptığı izolasyona rağmen komşular ile zaman zaman ufak tefek sıkıntılar yaşadı ama onları da iyi komşuluk yaklaşımı çerçevesinde hal yoluna koymaya çalıştı. ( Bu arada YUS3 sesi çok gür bir piano ve çok büyük olmayan konser salonlarında performans sağlayabilen bir model. )

Arkadaşımın oğlu konservatuarı bitirdikten sonra ; özellikle piano konusunda Avrupa'nın önemli müzik okullarından birisine Türkiye'den kazandığı bir burs ile girdi. Bu okulda ; Avrupa'daki çok önemli piano hocalarından birisinin 12 kişilik sınıfına girme başarısını gösterdi. Bu okulda piano eğitiminin yüksek bölümün bitirdi ve aynı okulda master yaptı. Geçen sene de mezun oldu. 2021 senesinde Avrupa'da uluslararası boyutta düzenlenen ve dünyanın en prestijli piano yarışmalarından biri olarak kabul edilen bir yarışmada birinci geldi ve bu yarışmayı kazanan ilk Türk ünvanına sahip oldu. Kendisi 1 senedir Türkiye'de yaşıyor . Zaman zaman İDSO eşliğinde konserler veriyor ve aynı zamanda Marmara Üniversitesi'nde part time olarak piano hocalığı yapıyor. Ayrıca kendisine kısmen bağımsız bir mekanda " piano atölyesi " açtı ve hala Yamaha YUS3 pianoyu kullanıyor.

Yamaha'ların başka bir özelliğinden daha söz etmek isterim. Yamaha'lar özellikle piano öğrenen kişiler için oldukça avantajlı enstrümandırlar. Çünkü diğer markalara göre daha sağlam ve stabil bir yapıya sahiptirler. Örneğin Steinway çok güzel pianolar üretiyor ama oldukça narin bir yapıya sahiptirler. Dolayısıyla Steinway bence daha ziyade ustalık aşamasında kullanılması gereken bir marka. Ayrıca Türkiye'ye münhasıren ; Yamaha'nın yedek parçaları görece olarak daha ucuzdur ve bulunması daha kolaydır. Yamaha'nın satış sonrası desteği diğer markalara göre biraz daha iyidir.

Size ve kızınıza bu yolda kolaylıklar dilerim.
 
Şu anda o kadar duygulandım ki anlatamam. Daha yazdığım bir kaç saat olmasına rağmen hiç birinizin tanımadığı 10 yaşındaki kızım için hepiniz bir çaba sarf edip fikirlerinizi belirtiyorsunuz. Kızım iyiki böyle bir okula ve sizlerinki gibi bir camiaya girdiği için çok mutluyum. Hepinize teşekkür ederim. 🥹🥹🥹❤️❤️❤️
 
Ben bu konuya biraz farklı yaklaşacağım.

Eğer kızınız ( ve de ebeveynleri olarak sizler ) pianistliği ; ilerisi için kendisine bir meslek olarak görüyorsa / görüyorsanız , gerekirse ailesi olarak maksimum fedakarlığa katlanarak alabileceğinizin en iyisini almaya çalışın derim.

Pianistlik özellikle ülkemizde kolay bir meslek değil. Pianistler tüm dünyada solist olarak değerlendirildikleri için orkestraların ( kastım senfonik orkestralar ) kadrolu sanatçısı olamıyorlar. ( Belki çok sınırlı istisnaları vardır , ben bilemiyorum. ) Dolayısıyla bir pianist ; bağımsız bir müzisyen olarak , sürekli kendini geliştirmek ve bir sporcu gibi kendini formda tutmak zorunda olan - kadrolu sanatçı olamadığı için de - yerine göre ekonomik sıkıntılarla daha çok boğuşmak durumunda kalan bir müzisyen türü.

Eğer altını çizdiğim bu dezavantajlarına rağmen sonuçta pianistliği bir meslek olarak görecekse ; yukarıda dediğim gibi alabileceğinizin en iyisini almaya gayret edin. Hatta silent piano bile almayın. Gidip normal akustik piano alın. Zira silent türü akustik pianolar ; ciddi bir akustik piano eğitiminde çok da tercih edilen modeller değil. Ses problemine karşı da odasına ciddi bir ses izolasyonu yapmaya çalışın. Gerçi eğer apartmanda yaşıyorsanız , ses izolasyonunun performansı hiç bir zaman % 100 olmayacaktır. Bu problemi de çalışma saatlerini günün makul saatlerine denk getirerek minimize etmeye çalışın. Tabii bir ciddi izolasyonun hatırı sayılır bir maliyeti olduğunu da unutmamak lazım.

Bu noktada çok iyi bildiğim bir örneği paylaşmak isterim. Yıllardır ülkemizdeki müzik sektörünün içerisinde olan bir arkadaşım var. Bu arkadaşımın halen 25 yaşında olan oğlu yıllarca Kadıköy Devlet Konservatuarı'nda tam zamanlı olarak okudu ve mezun oldu. Çocuk konservatuara girdiği zaman ; arkadaşım ona - tüm şartlarını zorlayarak -gitti ve Yamaha YUS3 akustik piano aldı ve odasının izolasyonunu yaptı. Gerçi yaptığı izolasyona rağmen komşular ile zaman zaman ufak tefek sıkıntılar yaşadı ama onları da iyi komşuluk yaklaşımı çerçevesinde hal yoluna koymaya çalıştı. ( Bu arada YUS3 sesi çok gür bir piano ve çok büyük olmayan konser salonlarında performans sağlayabilen bir model. )

Arkadaşımın oğlu konservatuarı bitirdikten sonra ; özellikle piano konusunda Avrupa'nın önemli müzik okullarından birisine Türkiye'den kazandığı bir burs ile girdi. Bu okulda ; Avrupa'daki çok önemli piano hocalarından birisinin 12 kişilik sınıfına girme başarısını gösterdi. Bu okulda piano eğitiminin yüksek bölümün bitirdi ve aynı okulda master yaptı. Geçen sene de mezun oldu. 2021 senesinde Avrupa'da uluslararası boyutta düzenlenen ve dünyanın en prestijli piano yarışmalarından biri olarak kabul edilen bir yarışmada birinci geldi ve bu yarışmayı kazanan ilk Türk ünvanına sahip oldu. Kendisi 1 senedir Türkiye'de yaşıyor . Zaman zaman İDSO eşliğinde konserler veriyor ve aynı zamanda Marmara Üniversitesi'nde part time olarak piano hocalığı yapıyor. Ayrıca kendisine kısmen bağımsız bir mekanda " piano atölyesi " açtı ve hala Yamaha YUS3 pianoyu kullanıyor.

Yamaha'ların başka bir özelliğinden daha söz etmek isterim. Yamaha'lar özellikle piano öğrenen kişiler için oldukça avantajlı enstrümandırlar. Çünkü diğer markalara göre daha sağlam ve stabil bir yapıya sahiptirler. Örneğin Steinway çok güzel pianolar üretiyor ama oldukça narin bir yapıya sahiptirler. Dolayısıyla Steinway bence daha ziyade ustalık aşamasında kullanılması gereken bir marka. Ayrıca Türkiye'ye münhasıren ; Yamaha'nın yedek parçaları görece olarak daha ucuzdur ve bulunması daha kolaydır. Yamaha'nın satış sonrası desteği diğer markalara göre biraz daha iyidir.

Size ve kızınıza bu yolda kolaylıklar dilerim.
Umarım kızım da bu arkadaşın yolundan gider. Bana kazandıracağı sadece gurur duymak olur.
 
Kızım çalardı bir ara sonra bıraktı (yurtdışı eğitim vb) ... evde piyano varken resmen evi ona göre değiştirdik üstelik duvar tipiydi.. güneş almasın, soğuk yemesin, cam önü olmasın vs... yani hem bakım hem akustik anlamında öyle taverna orgu gibi al koy boş yere olmuyor. Ona da dikkat etmek lazım.
 

Geri
Üst