Kendi seçim yaptığım dönemi bir özet geçeyim;
Matrix'in beyaz yaka tarafına geçeli 7-8 yıl oluyor. Üniversite döneminde bu ikilemi çok yaşamıştım. Benim üniversite dönemim tam gezi parkı sonrasına denk geldiği için, taksimin çöktüğü, her yerde bombaların patladığı ve milletin sokağa çıkmaya tırstığı dönemlerdi. Elbette ilk etkilenen yine(pandemide olduğu gibi) müzisyenlerdi. Üniversitede güzel bir grubumuzda vardı, haftada 2-3 minimum sahne de alabiliyorduk. Günün sonunda mezuniyete geldiğimizde önümdeki iki seçenek;
1- Müziğe güvenip İstanbulda kalmaktı(bazen 50 TL aldığım sahnelerden kazandığım para ile), sonucunda iki ay sonra aile yanına Zonguldak'a dönme garantili
2- En azından kira ödeyebileceğim bir iş bulup İstanbul'da kalabilmeye devam edip, müzikten kopmamaktı.
2.sini seçtim elbette. Parasız kalıp ülkenin en küçük şehirlerinden birine dönersem müzik ile ilgili hiç şansım olmayacağını düşünerek.
O dönemde beraber çaldığım gruptaki arkadaşlar benden bir tık daha şanslılardı(en azından İstanbul'da kalabiliyorlardı, aile vs) ve müzik tarafını seçtiler. Davulcu arkadaş şuan bikaç popçunun arkasında müzik hayatına devam ediyor, solo gitarist arkadaşta derslerle, eğitimlerle hayatını idame ettirmeye çalışıyor.
Günün sonunda hala hangisi doğru inanın bilmiyorum. Neyse, ayda 2-3 bar konseri vermeye devam edip paralel evreni yaşamaya devam ediyorum 🙂
Not: Grubumun adı bu yüzden Paralel Evren.