Oğuz Atay

yagmurundelisi demiş ki:
tutunamayanlar
hayatımın romanı
tamamlayamadığı kitabın adı türkiyenin gerçeği olacakken eylem bilim olmuş
oğuzu okurken biyerlerden bunu yazanın beyninde bir tümör olduğunu anlarsınız
80 sayfa herhangi bir noktalama işareti kullanılmadan yani düşünür gibi yazmıştır..
oğuzu da bu kitabı da çok severim
kitap 730 sayfadır

bence Tutunamayanlar herkesin bas ucu kitabi olmalidir. Bir sah eser o kitap
 
ben tutunamayanlar ı aldım ama o dönemde ben de bir arkadaşımı kaybettiğim için o başlarda anlatılan olaylar beni çok etkiledi o yüzden kitaptan biraz uzaklaştım sonra da yarım kaldı...

ama korkuyu beklerken i şiddetle tavsiye ederim sizlere.içinde unutulan,beyaz mantolu adam,korkuyu beklerken gibi muhteşem öyküleri barındırıyor 🙂
 
oyunlarla yaşayanlar kitabı da harika.ben kitabı bir kerede okudum.böyle okuduğum pek kitap yoktur.oğuz atay ın bütün kitapları harika yaa...sade bir üslubu var ve anlatmak istediğini anlatırken derinden ve izleyiciden birşey isteyerek veriyor.
 
Tutunamyanlar'ı okuyalı çok oldu,ama halen açar etlilendiğim,iz bırakan sayfalarını tekrar tekrar okurum.Oğuz Atay'ın diğer eserlerini okuma fırsatım olmadı.Tutunamayanlar benim için gerçekten başucu kitabı nitliğindeki sayılı kitaplardandır.
 
Tutunamayanlar baş ucu kitabımdır...Ancak Oğuz Atay'ın her kitabı okunmaya layıktır.Kendisinin yazı üslübu bence çok farklıdır...Okumayanlara şiddetle tavsiye ederim.
 
tutunamayanlar ve tehlikeli oyunlar..favori kitabplarım..oğuz atay neyazıkkı pek fazla degeri bılınmemıs bı yazar..türk dilini bu kadar sıradışı kullanan pek az yazar vardır..onun ısmını duyunca aklıma şizofreni çağrısım yapıo 8)
 
bazen saçma sapan şeyler geçer insanın aklından başkaları bilse deli olduğunu sanır diye düşünürsün oğuz atayı ilk okuduğumda bi garip olmuştum bu kadar mı aynı olur düşündüğün şeyler diye ayrı bir yeri vardır her zaman oğuz atayın sanki çok yakından tanıdığım biriymiş gibi...
 
Her zaman gerekenin tersini yapıyorum çocuklar gibi.Kitaplarla yani bir çeşit masal dünyasıyla hayatı karıştırıyorm eskisi gibi.Galiba gittikçe de düzeltilemez oluyorum bu konuda.Masalın nerede bittiğini,hayatın nerede başladığını farkedemiyorum.Bazen, suratıma bir garip bakıyorlar; o zaman uyanır gibi oluyorum.

(TUTUNAMAYANLAR)
 
Tutunamayanları okuyana dek kitaplarda beğendiğim satırların altını çizme huyum yoktu; ancak bu kitabı okurken kalem elimden düşmedi ve satır altları perişan oldu kalemin bıraktığı izden. kitabın ortalarında selimin bunu da alaya almış olduğunu görmek tuhaftı: ''Kitaplara ithaflar yazmak, beğenilen satırların altını çizmek, sayfaların kenarına düşüncelerini yazmak; Selim'e kendini elevermek, insanların ortasında çırılçıplak kalmak gibi geliyordu.İnsanların kitaplara birtakım çizgiler çizmeye, kelimeler yazmaya hakkı yoktu.Herkesin düşünebileceği satırları yazmak saçmaydı.Her insanın kendine önzgü düşünceleri gizli kalmalıydı: yalnız kendi bilmeliydi bunları... '' bu cümleyi okuduktan sonra kalem masa ve elim arasında gidip geldi ; ancak bu kitabı okurken kalemi terk etmek mümkün değildi...aslında kitaptan çok bir ayna gibiydi; içe tutulan. küçük bir alıntı: ''Düşünceler göklere yükseliyor; fakat vücut toprağa bağlı.'' (Tutunamayanlar)
 
insanı kendiyle "vahşice" yüzleşmek zorunda bırakan, ve sırf bu yüzden okuması zor olan mutteşem bir kitaptır tutunamayanlar
 

Geri
Üst