Oğuz Atay

türkiye deki en iyi yazarların başında gelir benim için.tutunamayanlar diğer kitaplarının özüdür aslında.karakterleri biribirine çok yakın ama bir o kadar da birbirinden farklı.korkuyu beklerken harikulade bir hikaye.eğer bir roman yazsaydım tutunamayanlar gibi yazmak isterdim!
 
Şimdi adını hatırlayamadığım bir kadın yazara soruyorlar nasıl bilirsiniz sayın Atay'ı diye:İlk gördüğümde kıl yumağından başka bir şey göremedim gibisinden birşeyler söylüyor.
Kitapçıda gezinirken hep gözüm takılır.Müzikte ne kadar alternatif akımı varsa bizim edebiyatımız içinde de Oğuz Atay'ı bu şekilde anabilirim.
 
Gerçektende Türk edebiyatının önemli şahıslarından biri. "Tutunamayanlar" kitabını 2 ay önce bitirdim.Harika bir eser olduğunu söyleyebilirim. Şuan "Tehlikeli Oyunlar" kitabını aldım fakat bir türlü kitaba başlamak için huzurlu bir zamanı bulamadım.

"Oğuz Atay yaşarken anlaşılsaydı, Türk edebiyatı 15 yıl daha kazanırdı!’
Yıldız Ecevit
 
Önce Bir Bilim Adamının Romanı'nı okumuştum. Bir hayat hikayesi anlatıldığı için o kadar bir özelliği yoktu.
Ama Tutunamayanları okuduktan sonra kitabı kendi çapımda Türk edebiyatının şahesri ilan ediyorum.
 
tutunamayanları tam olarak anlamak için ikşinci kez okumaya başladım ve tekrardan hayran kaldım.keşke bu kitabı ben yazsaydım.
 
oğuz atay...en sevdiğim insanlardan biridir...tutunamayanları her sene okurum...günselimi yaşarız beraberce..
ey büyük üstad..ben de buradayım!
 
Bilinç akışı tekniğiyle yazıldığı söylenen bir karamsarlık başyapıtı,tutunamayanlar içersindeki mizah duygusunuda ıskalamamak gerek,bir yabancılaşma başyapıtı olan sembolik beyaz mantolu adam hikayesinide...
 
oyunlarla yaşayanlar'ı izledim geçenlerde...yine oğuz atay işte ve yine 'tutunamayan' insanları...oğuz atay'ın bu insanları tüm eserlerinde var...kitaplardan çıkmışlar,her yerdeler...tutunamyanlar hakkında bir şeyler yazmak istemiyorum aslında,hep eksik kalıyor ne de olsa...
"siz de benim gibi,
günleri
sevgiyle isteyerek
değil de takvimden yaprak koparır gibi gerçek
bir sıkıntı ve nefretle yaşadınızsa, Ankara güneşi sizin de uyuşturmuşsa beyninizi,
Ata'nın izinde gitmekten başka bir kavramı olmayan Cumhuriyet çocuğu olarak yayan
pis pis gezdinizse....."

öyleyse tutunamayanları beğenirsiniz yoksa bu kitabı beğenmelerine bir türlü anlam veremezsiniz gider...
 
eylembilim ve korkuyu beklerken i de mutlaka okuyun.ama günlük te çok iyi bir kitap.keşke daha fazla kitap yazabilseydi.ama belkide böylesi daha iyidir.her 3 ayda bir kitap yazıp manav da bile kitap satmaya başlayan ve sadece para kazanmak için baştan sağma kitap yazıp farklı şekilde gündeme gelip çok kitap satanlar çok kitap yazıyorda ne oluyor.az ama öz kitaplar.bu adamın bütün kitaplarının tadı damağımda kalıyor.bitmesin istiyoruma ama hemen bitiriyorum kitaplarını.
 
Oguz Atay'ın bana göre ilk önce okunması gereken kitabı kendi el yazısı ile yayınlanmış günlüğüdür.Kendi sesini kimseye duyuramayan ve sonunda çareyi günlük yazmakta bulan Oguz Atay gunlugune şöyle başlar ;
"Canım insanlarım sonunda bana bunuda yaptırdınız"...
 
aiolos demiş ki:
oyunlarla yaşayanlar'ı izledim geçenlerde...yine oğuz atay işte ve yine 'tutunamayan' insanları...oğuz atay'ın bu insanları tüm eserlerinde var...kitaplardan çıkmışlar,her yerdeler...tutunamyanlar hakkında bir şeyler yazmak istemiyorum aslında,hep eksik kalıyor ne de olsa...
"siz de benim gibi,
günleri
sevgiyle isteyerek
değil de takvimden yaprak koparır gibi gerçek
bir sıkıntı ve nefretle yaşadınızsa, Ankara güneşi sizi de uyuşturmuşsa beyninizi,
Ata'nın izinde gitmekten başka bir kavramı olmayan Cumhuriyet çocuğu olarak yayan
pis pis gezdinizse....."

öyleyse tutunamayanları beğenirsiniz yoksa bu kitabı beğenmelerine bir türlü anlam veremezsiniz gider...

anlam veremeyenler de hayatı eksik yaşıyor ya da hiç yaşamıyordur bana göre...tutnamayanlar her yerde...her yerde yaşıyorlar ve sizler onları reddederseniz kendinizi reddediyorsunuzdur...her insanın içinde tutunamayan bir taraf vardır çünkü,yaşanılmış her hayat, bir bölümünde selim'e biraz da olsa benzeyen birisini barındırır çünkü...
 
bir kitap okudum hayatım degisti derler ya "tutunamayanlar" kesinlikle boyle bir kitap. insana kendini sorgulatıyor hayatın neresinde yer aldıgını gosteriyor. murathan mungan ın "cember" siirinde dedigi gibi cemberin dısında kalanlardan oluyor tutunamayanlar. hayatın daha dogrusu yasamak zorunda oldugumuz hayatların bu emanet hayatların mide bulandırıcı gerceklerini yer yer depresif yer yer alaycı bir dille yuzumuze vuruyor. turkiyede yazılmıs en iyi romanlardan birisidir tutunamayanlar ve selim ısık gibi bir karakteri kitaptan da olsa tanıttıgı icin bana oguz ataya ayrıca saygı duyuyorum...
 
tutunamayanlar kadar tehlikeli oyunlar ve korkuyu beklerken kitaplarıda basarılıdır. ozellikle korkuyu beklerken de beyaz mantolu adam ve demiryolu hikayeleri cok baskadır. selim ısık ı, turgut ozben i, olric i, gunseli yi, suleyman kargı yı hayatıma soktugu icin ayrıca defalarca minnet duyarım oguzcum atayıma...
 
Her zaman gerekenin tersini yapıyorum çocuklar gibi.Kitaplarla , yani bir çeşit masal dünyasıyla hayatı karıştırıyorum eskisi gibi .Galiba gittikçe de düzeltilemez oluyorum bu konuda .Masalın nerede bittiğini , hayatın nerede başladığını farkedemiyorum.Bazen , suratıma bir garip bakıyorlar ; o zaman uyanır gibi oluyorum
(TUTUNAMAYANLAR)
 

Geri
Üst