Çok karışık ve daha önce üzerine kafa yorduğum ve nacizane araştırdığım bir konudur benim için ötenazi. (Euthanasia, Grekçe iyi ölüm anlamına gelir)
Kabul edilen iki çeşit uygulama tanımı var bildiğim kadarıyla. Pasif ötenazi- aktif ötenazi. Pasif ötenazide doktor hastanın öleceğini bilir ve herhangi bir müdahelede bulunmadan ölmesine salık verir. Aktif ötenazide ise hastanın rızasıyla doktor bir takım ilaç- araç- gereç kullanarak bilinçli olarak hastanın ölmesine sebep olur. Türkiye'de aktif pasif demeden kesinlikle karşı çıkılan ve kabul görmeyen bir yöntem.
Teoride düşünüldüğünde iyi olamayacak bir hastanın hayatına son verme kararı kendisine aittir. Daha doğrusu ortada bir rahatsızlık olması da önemli değil her kişi kendi hayatını sonlandırabilir. Çok hastadır ve artık bu şekilde acı çekerek yaşamak istemiyordur ya da turp gibidir ama daha fazla yaşamak istemiyordur. İntihar ile ötenazi arasındaki ince sınır nedir? Hangi hastalıklarda ötenazi etik hale gelir? Bu hastalıklar hangi kriterlere göre belirlenir, yaşam süresi olarak yıl mı baz alınır, acı çekme seviyesi mi baz alınır? Hastalığın ciddiyeti kime göre neye göre belirlenir? Hastalık her bünyede aynı etkiyi mi gösterir? Ya da tedavisi şu an mümkün olmayan hastalıkların çaresini bulma umutlarını ve çalışmalarını unutmak mı gerekir?
Pratikte uygulanabilirliği sanırım çok da uygun değil. Ötenazi kimilerine göre intiharı, araya tıbbi geçerlilikleri sokarak, yasallaştırmaktır. Aslında uzun uzadıya düşününce haklı tarafları da yok değil bu düşüncenin. Her insan konu kendi hayatı bile olsa ötenazi hakkı verilmişse hayatının en az 1 döneminde bile bunu hiç düşünmeden harcayabilir. "E harcarsa harcasın kime ne herkesin kendi hayatı" da denebilir ancak bunu yasal hale getirmek umudunu kaybeden herkese "sıkma canını hayatına son veririz olur biter" demek gibi geliyor bana.
Kişinin kendi özlük haklarını düşününce herkes kendinden sorumludur evet ama bu tip bir özgürlük amacının dışına çıkar bence. Konu kişinin kendi hayatıdır dolayısıyla amacın dışına çıkmaz kimse durduk yere ölmek istemez gibi bir düşünce, mantıklı, aklı selim zamanlarda geçerli olan düşüncedir. Hayat her zaman o kadar yolunda gitmediği gibi insanlar da hayatın her anında aynı ruh halinde ve aklı selim olmayabilir. Özellikle de hastaysa ve bu yüzden fiziksel ya da ruhsal olarak acı çekiyorsa... Kaza yaptınız bacağınız kırıldı alçıyla yatıyorsunuz acı çekiyorsunuz bunun gibi geçici rahatsızlıklardan bahsetmiyorum.
Ömür boyu süren hastalığı olan kişilerin gün içinde bile ruh halleri değişir, bunu kabullenmeleri çok uzun süre alabilir, acı çektiğinde bunun bütün hayatı boyunca süreceğini düşünüp daha da depresif hale gelebilir.
Ben bile bugün bu yazıyı yazarken bu düşüncedeyken, yarın aynı başlığa ötenazi yasallaştırılmalıdır da yazabilirim.
Ötenazi tehlikelidir, karar vermek bile tehlikelidir zira geri dönüşü yoktur.