İlginç olan şu; Patronlar seviyesinde ve milyon bütçeli hizmet sunan bir danışmanın, kariyeri, aldığı eğitimleri. Tecrübesinin kaynağının yer almıyor oluşu... Muhtemelen bu da eğitim tarihinde bir ilk.
Mesela bir yüzükle işe başlayanlar ve çocukları diyelim...Hızlı zenginlik nasıl oluşuyor ? Benim bu olayda merak ettiğim tek konu bu. Bu kitle kimler ? Yani sizin müşteri grubunuzun meslek tanımı nedir ? Aklıma sadece emlakçılar ve müteahitler geliyor. Yanılıyor muyum ? Zengin ya da elit bir aileden gelen kişi zaten belli bir eğitim ve kültürel birikimi almış olarak yetişecektir
emek karşılığı olmayan biraz doğru biraz yanlış olabilir. doğuda çalıştığım için biliyorum bir aile vardır parayı biryerlerden bulmuştur. 25-30 yaşında bmw sini marifet belindeki silahı erkeklik sayan, ya kaçakçılıktan ya başka bir kaynaktan para yığmış bu arkadaş botox yaptırmaya geldiğinde doktor önüne parayı deste dolarla fırlatır. İşte kültürü olmadan zengin olan bu topluluğun tabi ki de bir parlatıcıya ihtiyacı olur. Elbet bu yaşa kadar aile terbiyesi ve görgüsü olamamış insanları parlatıp olmadıkları gibi göstererek statülerini arttıracağını düşünenler olabilir. İşi yapan arkadaşın görevi kültürlü eğitimli bir mahalle arkadaşı tavsiyesi kıvamından öte değildir. 6 yaşındaki bir çocuğun bile huyunu deüiştiremezsiniz ki 25 yaşındaki bir insana hayat felsefesi kültür kavramını kazandırabikirsiniz. o kişi ancak öğrendikleri ile bulunduğu ortamda oyunculuk yapabilir. Eve gittiğinde ne sofradan tabağını kaldıracaktır ne de çatal bıçak kullanıp tavuk yiyecektir.Hızlı zenginlik nasıl oluşuyor ? Benim bu olayda merak ettiğim tek konu bu. Bu kitle kimler ? Yani sizin müşteri grubunuzun meslek tanımı nedir ? Aklıma sadece emlakçılar ve müteahitler geliyor. Yanılıyor muyum ? Zengin ya da elit bir aileden gelen kişi zaten belli bir eğitim ve kültürel birikimi almış olarak yetişecektir
İlanda çok fazla hizmet, başlık ve açıklama bulunduğu için kendi eğitimimi girerek daha da karmaşa yaratmak istemedim. İlanda yer almayıp web sitesinde bulunan hizmetler de var.
Katılıyorum.Şirket olarak bir eğitim kurumdan danışmanlık almak istediğinizde ilk baktığınız şeydir. Forumlarda, sosyal yaşamda bile her hangi bir tavsiyede bulunan birine önce kimdir diye bakılır. Hizmetleriniz, sizin kim olduğunuz ile değer kazanır ya da değersizleşir.
Hakikaten çok doğru bir söylemde bulunmuşsunuz,entelektüel birikim ve şehir kültürü nesiller üzerinden kültür aktarımıyla ancak yansıtılabilir.Bu durumda sosyete,zengin kültürünün iyi olup olmaması,elitizm ayrı bir tartışma konusu ancak köyünde davul zurnayla halay çeken bir opera dinleyerek,sanat filmi izleyerek,birkaç uyduruk tablo satın alarak sosyete,burjuvazi olamaz.Olması gerektiği de bence şüphelidir.Köylerden,kısıtlı imkanlardan çıkıp bilim insanı olabilenlere imrenmek,çıtayı bu şekilde yukarıya çekmek gerekirken tatmin anlayışını sosyete olmaya çalışma çabasıyla değerlendirmek bence epey çiğ bir davranış biçimi oluyor.Gerçekten sevdiğimiz için klasik müzik dinlemezsek,sanat filmi izlemezsek,tabloları,sanatsal eserleri seyretmezsek bu iş biraz eğreti,gülünç bir hal alıyor.Bu işin zannımca oryantasyonu olmaz.Göz boyamanın,kişinin kendisini kandırmasının eyleme dökülmüş hali olur.Nasıl amatör bir müzisyen ne kadar profesyonel davranırsa davransın bir noktada eksikliği farkedileceği gibi varoluşluk da sezilebilir.Vaktiyle Televole gibi bir programda Cemil İPEKÇİ'nin sosyete ile ilgili çok hoşuma giden yorumunu izlemiştim. Sonrasında aynı yorum üzerinden kültürün (kültürün türleri vardır, Alman bir profesör bunu yıllarca anlatmış, detaylı konu) nesilden nesile aktarımı, aile geleneğinin (görgüsü-tavrı) oluşturulmasının ve sürekliliğinin önemini düşünmüştüm. Bununla ilgili bir şeyler kendi ailem için 11 yıldır, daha doğrusu kızım doğduğundan beri yapıyorum.
Neyse başta bahsettiğim yorumu yazayım.. Cemil İPEKÇİ'ye bir parti, gala benzeri organizasyon çıkışı muhabir "Sosyetenin giyim tarzını nasıl buluyorsunuz" diye soruyor. Bu arada organizasyonda dönemin sosyete sayılan genç hanımları var (isim vermeyeyim de son 15-20 yıldır bronz gezip mayolu pozlar veren esmer, uzun saçlı gibi veya Teoman kliplerinde boy gösteren zengin ailenin yalıda büyümüş uçarı kızı gibi) isimlerini veriyor.. Cemil İPEKÇİ'nin direkt cevabı "Sen Sosyete kime denir biliyor musun" oluyor. Tabi muhabir geveleyince de "Sosyete Avrupa'da 7 nesildir para harcamayı bilen ailelere denir, sadece zengin olmak yetmez. Senin sosyete sandıklarının ailelerine bakarsan dedeleri, babaları ya kabzımaldır ya rençber, sen önce sosyete nedir onu öğren" diyip beni koparmıştır. Görgünün nesillerdir sürmesi ve gittikçe daha elit hale dönüşmesi olarak bir ders te vermiştir bana, bunu sadece görgü değil de ailede oluşturulacak ticaret, sosyal ilişkiler, eğitim, sanat ve sair bilgi birikimlerinin bilinçli olarak aktarılması olarak düşünmek gerekli. Neyse uzattım, affola..
Bu doğru. Başarısız olduğum danışanlarımdan biliyorum. Ama bir yerden başlamak gerektiğini düşünüp buna katkı sağlamak üzere yola çıktığımı hatırlıyorum.Hakikaten çok doğru bir söylemde bulunmuşsunuz,entelektüel birikim ve şehir kültürü nesiller üzerinden kültür aktarımıyla ancak yansıtılabilir.Bu durumda sosyete,zengin kültürünün iyi olup olmaması,elitizm ayrı bir tartışma konusu ancak köyünde davul zurnayla halay çeken bir opera dinleyerek,sanat filmi izleyerek,birkaç uyduruk tablo satın alarak sosyete,burjuvazi olamaz.Olması gerektiği de bence şüphelidir.Köylerden,kısıtlı imkanlardan çıkıp bilim insanı olabilenlere imrenmek,çıtayı bu şekilde yukarıya çekmek gerekirken tatmin anlayışını sosyete olmaya çalışma çabasıyla değerlendirmek bence epey çiğ bir davranış biçimi oluyor.Gerçekten sevdiğimiz için klasik müzik dinlemezsek,sanat filmi izlemezsek,tabloları,sanatsal eserleri seyretmezsek bu iş biraz eğreti,gülünç bir hal alıyor.Bu işin zannımca oryantasyonu olmaz.Göz boyamanın,kişinin kendisini kandırmasının eyleme dökülmüş hali olur.Nasıl amatör bir müzisyen ne kadar profesyonel davranırsa davransın bir noktada eksikliği farkedileceği gibi varoluşluk da sezilebilir.
Aman sakın Duman tonu nasıl alırım diye sorma, forumun gerçek yüzünü görürsün… bir forumiçi espri bu 😉Vuu.. Bu forum harbi kaliteli insanlarla doluymuş. Genelde twit atıp gülüp geçilmeye alışığım.
Kendimi ifade etme imkanı bulmak harika bi şeymiş, teşekkürler Turkrock forum 😅
Alternatifler artıyor...Aman sakın Duman tonu nasıl alırım diye sorma, forumun gerçek yüzünü görürsün… bir forumiçi espri bu 😉
Burası çekirdek kitlesi itibariyle bir "guitar nerd" forumu aslında. Rock müzik bundan çok daha fazlasını içeriyorsa da, bizimki gibi toplumlarda bu kitlelerin iç içe geçmemesi imkansız. Çünkü zaten (başlığın da dolaylı olarak konusu...) üst orta sınıf namına ortada bir şey yok. Hal böyle olunca da, içeriği itibariyla nitelikli şeylerle ilgilenen, kültürel "abur cubura" prim vermeyip başka şeyler arayan-talep eden çok dar bir kesim var ve bunlar çoğu zaman örtüşüyor memlekette. Gitar çalan, klasik müzik dinleyen, ama aynı zamanda rock-metal dinleyen ve hatta bu alanda üretim yapan, fantastik-bilim kurgu okuyan/izleyen, aynı zamanda mühendis, hekim, avukat, beyaz yakalı vs...Bu doğru. Başarısız olduğum danışanlarımdan biliyorum. Ama bir yerden başlamak gerektiğini düşünüp buna katkı sağlamak üzere yola çıktığımı hatırlıyorum.
Uzun yıllar boyu sadece buralar için değil dünyada da bütünüyle yeni bir şeyler yapmak istediğim için çıktı bu fikir ortaya. Yani "Interpersonal Adaptive Orientation in Business" diye çevirsem Amerikalılar için de bütünüyle yeni bir şeyden söz ediyor oluruz.
Bu gibi şeylere açık fikirli yaklaşmaya başlar başlamaz terazinin diğer tarafıyla bu taraf arasında ayrışma başlar ve sıradan hayatlar yaşayan varlıklı insanlar görmeye başlarız.
Terazinin diğer tarafındaysa lüks arabalar, delice harcanan paralar, gösteriş, sürekli haz dünyasında yaşamak ve diğerlerinden üstün olduğunu çeşitli yollarla gösterme çabası gibi tatsız konular var.
Ayrıca dünya ekonomisinden %0.7 pay alan bir ülkede bu gibi artistlikleri yapmaya hakkımız var mı bilemiyorum.
Vuu.. Bu forum harbi kaliteli insanlarla doluymuş. Genelde twit atıp gülüp geçilmeye alışığım.
Kendimi ifade etme imkanı bulmak harika bi şeymiş, teşekkürler Turkrock forum 😅
Kişilerin algısı bu anlamda çok değişken. Birleşik Arap Emirlikleri'nden (yanlış hatırlamıyorsam) böyle bir hikaye vardı internete çıkan. Adam oğluna hediye olarak oyuncak uçak alacak, girmiş siteye. Biraz fazlaca detaylı sorular varmış ve oyuncak için biraz yüksek gelmiş fiyatı ona da, ama satın almış artık hediye olunca....Tanışma 10 bin online tanışma 6 bin lira. Ben çok para kazansam böyle şeylere para harcamam. İşte amaç para kazanmak. Bana göre parayı sokağa atmaktır. Başkasına göre iyi bir şeydir saygı duyarım. Ne diyelim kolay gelsin Hakan bey.
Ben bir danışmanım. Patronlararası adaptif oryantasyon benim geliştirdiğim bir ürünün adı.Hakan bey sahibinden de yaptığınız işin patronlararası adaptif oryantasyon demişsiniz yaptığınız işin adı nedir? Bir de ilanınızın Türkrock forumunda paylaşıldığını nasıl öğrendiniz? İngilizce öğretmenliğinden mezunmuşsunuz niye bir devlet okulunda ingilizce öğretmenliği yapmıyorsunuz?