Pin-up, çok sıkıldığım dönemlerde beni hayata bağlayan; Pin-up, 2-3 aylık stresimi bir gecede üzerimden atmamı sağlayan; Pin-up, elalemin biralarının üzerime dökülmesine, kendi yarattığım rezilliklere maruz kalmama rağmen, güvenlikle problem yaşamama rağmen, bütün bunlardan çok zevk aldığım ve hiç bir şeye değişmem dediğim müthiş şeker kızlardan oluşan bir grup benim için... Onların olduğu yer, dünya üzerinde bir yer değil, başka bir yer sanki. Normal hayatta çok hareketli bir insan olmamama rağmen, onlar sahnedeyken bana bişeyler oluyor, ortamın en hoplayıp zıplayan, içmeden sarhoş olabilen tek adamı olup çıkıveriyorum hem de üzerimde bir rock konseri için için en uygunsuz kıyafetler varken. Dün gece rastgele Kızılaydan geçiyordum - konserden haberim yokmuş ben de hayret ettim sonra - Pin-up yazıyo hemen daldım düşünmedim bile. Ve de en son çıktım mekandan. Çıkmıcaktım aslında hiç 🙂 Neyse ki bu sefer uzun uzun konuşabildim kendileriyle....
Edindiğim bilgilere göre; Pin-up artık İstanbul Kemancı Bar da çıkmayacak bundan sonra, çünkü orta ve alt kemancı satılmış. Bundan dolayı da sürekli konser veriyorlar bir yerlerde. Albüm işi de yılan hikayesine dönmüş bana anlattıkları kadarıyla, yine de en kısa sürede çıkarmaya çalışacaklarmış. 3 Aralık Cumartesi günü Ankara Saklıkent'de bir konserleri olacakmış. Hatta izleyen hafta da sevgili arkadaşlarımızın vize haftalarıymış üniversitelerinde. Buna rağmen yani...
Bir de Ankara'da pek sevilmiyorduk diye biliyorduk, ağır eleştiriler yapılıyordu bize dediler ama burda bu kadar insanı görünce biz de şaşırdık dediler. Hakikaten itiraf etmeliyim, ben de "nasıl sevilemediklerine" şaşırdım.