Şimdi size öyle gelmese bile, bu aslında iyi bir şey. Uzun vadede farklı şeyler dinlemek için önünüzü açar.
Uzun yıllar Al di Meola fanatiği olarak pek çok albümünü dinledim, tekniğini çalıştım, hastalık derecesinde kafaya taktım. Bir kaç kez canlı da dinledim. En çok beklediğim konserlerden birinden (sanırım sene 99) hemen önceki gece yine çok takdir ettiğim ve ilk defa canlı dinleyeceğim Larry Coryell ve Philip Catherine konseri vardı. Açıkhavada buı konsere gittim (ama aklımda ertesi geceki Al di meola konseri vardı...) Adamlar konseri "Autumn Leaves" ile açtı, Coryell ve Catherine sadece iki gitarla birbirlerine eşlik ederek ve karşılıklı emprovize çalarak döktürdüler. Hayatımda ilk defa o şekilde caz çalındığına şahit oldum ve caz gitar öğrenmeyi kafaya taktım. Ertesi gece di Meola konserine gidip yine hayran hayran izledim ama, aklım artık caz gitarda idi. O konserle birlikte büyük ölçüde Al di Meola'yı tükettiğimi ancak bir kaç sene sonra anladım. Uzun süredir de dinlemiyorum. Ama tabii aslında onun sayesinde cazla tanıştım🙂 Eğer di Meola dinlemeseydim, Coryell'i anlayamazdım ki, di Meola zaten Coryell hayranı imiş, sonra öğrendim.