haftasonu bizim ordaki balıkçıdan ayıptır söylemesi balık almaya gittim. böyle mahalle balıkçısı gibi bi yer değil, hem balık satıyor hem de lokanta kısmı var, dileyen orda da yiyebiliyor, normal alkolsüz mütevazi bi balık lokantası, fiyatlar da gayet ortalama.
balık tezgahlarına uzun uzun göz gezdirmeyi severim, bi yandan balıkların tazeliğini bi yandan da fiyatları kontrol ederim. bir de ne göriym taş çatlasa boyu 8 cm'yi geçmeyen kilosu 10 lira olan çinekop. görünce hemen ordan ayrılmak istedim balık malık almadan lakin almak istediğim başka bir balığın da çok uygun fiyata olduğunu görünce siparişi verdim başka bi balıktan ve ayıklanmasını beklerken gittim lokanta kısmına ödemeyi yaparken kasada duran kelli felli adama "ya içerde çinekop satıyorsunuz ve boyları epey küçük, yazık günah değil mi" türünden bir serzenişte bulundum.
adam ilk başta klasik tüccar yalanı atıp müşteriyi geçiştirmeye çalışarak "yooo boyları gayet normal ve ölçülere uygun" diye cevap verdi, ben de keskin bir tavırla "emin olun boyları hiç mi hiç ölçülere uygun değil, çok küçük" deyince kendi yalanını kabul ederek bu sefer suçu başkasına devretmeye karar vererek "devletin memuru, denetçisi halde, gitsinler hali kontrol etsinler o zaman, ben sana çinekop yok deyince müşteri olarak bozuluyorsunuz" diye karşılık verdi, ben de "ben hayatta öyle birşey demem, bilinçli tüketici de asla böyle bir laf etmez" diyerekten tekrar tezgah kısmına döndüm.
bu tip yerlerde kasada genelde mekanın sahibi veya ortağı durduğu için içimden "hadi kasadaki tipik tüccar, bakalım tayfa ne düşünüyor" diye içimden geçirerekten tezgahta balık tartan adama "çinekoplar çok küçük değil mi usta" diye ilişiverdim. ama maalesef onun da cevabı içerdekinden çok farklı değildi hatta daha tüccarvariydi.
cevap aynen şu oldu: "bu balık bir kere ağa takılmış, ağa takılmış balığı denize atacak değiliz, öyle bir hayalperestlik yok, tabii ki satacağız."
ilk bakışta her ne kadar kulağa mantıklı bile gelse ben de o zaman şunu sorarım bu balıkçı agalara: çinekop, avı için özel bir ağ gerektiren bir balıktır, bu ağa sadece yavru lüfer yani çinekop takılır, şu anda hala yürürlükte olan 20 cm'den küçük lüfer avı yasağı devam ediyor, otomatikman aslında çinekop türünün avı şu anda kendisi zaten yasak. senin denize attığın ağ çinekop yakalamaya müsait ki o balık ağına geliyor senin. yanlışım varsa düzeltin lütfen, ben böyle biliyorum.
burdan şuraya varıcam, bu ülkede geleceğine sahip çıkan insanlar "hayalperestlikle" itham edilip, onlarla dalga geçilmeye devam ediliyor. çünkü sistem günü kurtarmaya yönelik, bencil, bireysel tutumlar prim yapıyor, geleceğe yönelik, çoluğunun çocuğunun torununun da bu dünyada yaşayabilecek ortamı hazırlamaya yönelik işler yaptığında hemencecik böyle adamı aptal veya hayalperest yaparlar işte.
satın satın o denizler kuruduğunda yemeye ekmek bile bulamıycanız haberiniz yok.
ama ben en başta bu müesseseyi sürekli denetim altında tutması gereken devlet mekanizmasına kızıyorum, bu adamlar zaten tüccar, bugün balık satar yarın başka birşey umurlarında da olmaz ama sen devlet olarak böyle düşünemezsin.
kim bilir neler dönüyor o denetlenmesi gereken mecralarda.