RectifieR (Thrash Metal) - Ankara

exodus_deniz demiş ki:
RECTIFIER tayfası için ozel bir gundu. ilk sehir dışı konserimiz olacaktı ve bu konser ISTANBUL da olacaktı. hani şu sırtında PATCH eksik olmayan saglam ıstanbul tayfasına. istanbul un hala saglam oldugunu dusunuyorum. cunku organızasyondaki yetersizlikler sebebi ile bircok kişinin bu konserden haberdar olmaması beklenir. peki ya orada olan o cok saglam thrasher? tayfa!!!

konserden once organızasyona cok yuklendık. cunku hersey cok amatorce gidiyordu. tum organızasyonun iyi niyetınden suphem yok. kımseden olaganustu birseyler beklemıyoruz. ama yapılabılecek basıt seyler bile yapılmıyordu konserden once. logomuzu yolladıgımız konser afısı cıktıgında afısın cok kotu oldugunu ve logomuzun olmadıgını gorduk. bu bizi cok sınırlendırdı cunku LOGO BIR GRUBUN KARAKTERINI yansıtır. ılk bakısta LOGO onemlıdır. bu ısı ne kadar cıddıye alındıgının bır gostergesıdır LOGO. sonra konserden bir hafta once istanbula gittigimde afişlerin akmara asılmadıgını gordum. istanbul metalinin kalesi akmarda afiş asılmaya gerek gorulmeyen bır konser! bizim muhattabımız olan övgüyü aradım ve oldukca sert bir konusma yaptım. ama amacımız ne övgü yü kırmaktı nede bu işe girisen arkadasları kırmaktı. biz sadece kuruldugumuz gunden beri beklediğimiz istanbul konserinin olması gerektıgı gıbı olmasını ıstıyorduk. övguye telefon konusması sırasında kurdugum bir cumle vardı. '' biz istanbula ankaradan gelen arkadaslarımıza calmak ıcın gelmıyoruz!'' ayrıca diger bir sorun konser gunu uck ve puncent in konseri olmasıydı.

amma velakın gelın gorun kı bu boyle oldu. konserde onumuzde 7 kısı vardı. 5 i ankaradan gelen arkadaslar. iki de istanbul thrash tayfasının en saglam ısımlerınden GOKAY ve EMRAH. onun dısında birasını ıcen muhabbet eden arkadaslar vardı. onlara kızmıyorum cunku onlar konser ıcın degıl de sadece bara bira içmek ıcın gelen ınsanlar olabılırler.

asıl kızdıgımız nokta ıse baska. ben imalı konusmam. isim veririm ki laflar gitmesi gerektıgı yere gıtsın. konserden once ELECTROCUTE vokali emreyi gorunce cok mutlu olmustum cunku kendısının tam bir thrash manyagı oldugu konusunda hiçbir suphem yoktu. ama merak edıyorum EMRE biz konser verırken neredeydi? istanbul tayfası thrash metali sadece amerikalılardan ve almanlardan dinlemeye ant mi içti yoksa. umarım ELECTROCUTE birgun ankaraya konsere gelir. onları ızlemenın buyuk bır zevk olacagından kuskum yok.

istanbul da BLASTER studyosu için studyo orion a gittigimde bana bir thrash grubunun demosunun cıktıgını soyledıler. VENGEFUL GHOUL. baktım vokalde EMRE var muzık ıse emre nın kız arkadası SENEM e ait. bu ısle ugrasan bır bayan. ne kadar heyecan verici degil mi. HOLY MOSES hesabı. hemen emre yi aradım ve demodan ankara ya satılması ıcın goturebılır mıyım dıye sordum. studyodakı tum demoları alıp ankarada ZID muzıge bıraktım. sevgili semen cok merak edıyorum thrash ruhu sırtına patch li mont giyip bira içmekten daha fazlasını gerektırmez mi? ben ELECTROCUTE calarken kafa sallamadan durabıldıgım gun bu muzıgı bana yaptıran ruhu kaybetmısım demektır. AMA BU BENIM ICIN GECERLI.

sonucta istanbulda calmak yeterlıydı benım ıcın. ozellıkle emrah ve gokay a calmak.

bu arada bu kadar rezaltın yasandıgı metal pıyasasında 10 yıldan fazla suredır savas veren ve adam gibi her gruba destegını esırgemeyen DEMENTIA ALI ye sonsuz tesekkur ederız.

caglar sende bizim için cok onemlı oldugunu bıl...


Denizcim,söylediklerin beni ve Senem'i gerçekten çok üzdü..dediklerinde sonuna kadar haklısın fakat işin başka bir boyutu var..bizim o gün İTÜROCK toplantımız olacaktı Maslak Kampüsü'nde..fakat ben sizin o gün İstanbul'a gelip çalacağınızı öğrenince toplantıyı Dorock'a aldırttım..hem de gelip tanışmak için..nitekim amacımız toplantıyı yapıp sizi izlemekti zaten,yoksa ben aylardır uğramadığım bir mekana üstelik toplantı günü niye geleyim di mi? sadece RECTIFIER,SINIF64 için..bundan şüpheniz olmasın..fakat işler programladığımız gibi gitmedi..kulüp içi hararetli bir tartışmanın içindeydik ki hatta mekan değiştirmek zorunda da kaldık tarışmayı devam ettirmek için..ama tabi bu yazılarımdan anlamanı bekleyemem,benim de başıma gelse ben de senin gibi düşünürüm..ama biz 2 sene önce Crossfire ve Sınıf 64'ü İstanbul'a getirdiğimiz de misafirperverliğimiz gösterdiğimizi düşünüyorum(ki Electro sahnedeyken de Sınıf 64'ün dışarda olduğunu göz önüne almıyorum)geçen hafta sınıfta kaldık,haklısın,özür diliyoruz..ama ne thrashi yabancılardan dinlemeye ant içtik,ne de patchli mont giyip ortalarda dolaşan tipleriz..ben 3 aydan beri ilk defa Dorock'a geldim sırf sizlerle tanışabileyim diye..ama dediğim gibi gelişen olaylar programımızı değiştirdi ve bunun için ÖZÜR diliyorum..

Ve eğer gerek Electrocute'u gerek Vengeful Ghoul'u samimiyetsiz ve çıkarcı veya bencil düşünüyorsanız da ben iki grubu da bırakıp zaten aksak olan hayatıma geri dönerim,bunu da garanti ederim..çünkü bizim için önemli olan sizin gibi aynı kafa insanların düşüncesi,desteği ve sevgisidir..onu da kaybettiysek bu piyasada Electrocute ve Vengeful Ghoul diye grupların olmasına gerek yok..olmayacaktır da..
 
Rectifier tepkisini ortaya koyup sahneden indikten sonra, MindCrime çıkana dek dışarıda biraz hava alalım dedik ve orada Murad ile tartıştık esasen bu konuyu..

Asıl söyleyeceklerime geçmeden önce bu "hava alma" meselesine değinmek istiyorum; Do-Rock'a neler olmuş böyle? Biz ki adam başı 15 bardak bira ve 1,5 paket sigara devirip 6 saat oradan hiç çıkmadan zevkle takılan adamlar(dık)ız, her grup arasında 100 metre rekoru kırarcasına hava almak için sokağa çıkma ihtiyacı hissettik..

Havalandırmanın böyle berbat olduğu bir zamanda Ankara tayfasının burada olması talihsizlik olsa gerek.. Ama bu havalandırma noksanlığında, üzerine tüm parfüm şişesini boşaltmışçasına boğucu bir koku yayan bir kadınla sevişme hissi veren o "Oda parfümünü" bol keseden sıkan arkadaşa da.. Anladınız siz..

Neyse, gelelim konsere.. "Bu adamlar için söyleyecek çok fazla şey yok.." klişesine dalmayacağım.. Hayır, tam tersine; bu adamlar için söyleyecek çok şey var! Çok güzel bir tanım olmuş önceki sayfada; "Tangun işin karanlık yanını yüklenirken, ben de Thrash için elimden geleni yapıyorum.. " demiş Deniz. Bu çok güzel bir özet aslında.

Şööyle bir bakıyorum profilden..

Adamlardan biri Destruction, diğeri Celtic Frost tişörtüyle geliyor ve baskılı tişört sevmeyen benim gibilerinin de baştan bir ellerini ovuşturmasına neden oluyorlar.. Hani küçüklüğümüzde Tweety'i yakalama planı yapan Silvester'ın yaptığı cinsten.. "Aha!" diyorsun, "Bir şeyler olacak!".. Buda yetmezmiş gibi, Tangun yaklaşıyor ve yanımıza oturuyor, elinde ki poşetten Sabbat'ın Dreamweaver'ının plağı çıkıyor.. Şaka gibi.. Biliyorsun ki, kaldı ki zaten biliyordun ama bu sefer kafana hepten dank ediyor, ilk kez izleyeceğin bu adamlar da senin gibi bilgisayarın başında Intronun ardından gelen The Clerical Conspiracy ile air guitar çalıyorlar, tek fark var; belki içilen bira markaları farklıdır.. : )

Bunlar dediğim gibi, profiden bazı bakışlar.. İnce ama ince olduğu kadar da çok etkili olan ayrıntılar.. Playlistleri hakkında daha önceden az biraz bilgim vardı zaten, özlemle beklediğim Piranha'nın olmadığını duyunca üzülsem de, Curse the Gods ile kurtarıyorum; United Killers ile tavana vuruyor olay.. Geri dönüp bakmak bir iki kere aklıma geldi, ne yazık ki sahneden inmelerine sebebiyet veren o boktan manzara gözüme çarpıyordu kaçınılmaz olarak.. Sahne önünde 6-7 kişi, arkadakilerin çoğu başka diyarlarda.. Ama sahnede "Fools have died for a lie!" diye mikrofondan bağıran ve çıplak ses ile "Hadiiii!" diye haykırarak içindeki hırsı gözlerimizin önüne seren adamlar var..

Çok büyük çelişkiydi bu..

Murad kendi yazısında da belirtmiş, orada konuştuğumuzda da söyledi; "Seyirciyi salla, kendin için çal, kaldı ki bunun için şehirlerarası gitmişsen hayli hayli çalmalısın; ben olsam böyle yapardım.." dedi.. Bir yandan haklı görüşler; ama diğer yandan bakınca da Rectifier'ın verdiği tepkinin o anlık psikolojisinin çok önemli olduğu aşikar, yadırganacak yanı yok..

Gün seçimi de etken elbette.. Şunu söyleyeyim, bu gün seçiminin İstanbul'da ki genel ve belki de tek hattını belirtecek..

İstanbul'da Metal müzik demek, Taksim demek.. Taksim'de Metal müzik demek, 2 senedir en kabul gören hali ile Do-Rock'ta Murder-King demek.. Sadece tek bir yerde takılan olduğu kadar, tüm mekanları dolaşan dinleyiciler de cabası.. Hal böyle olunca, haftada ki tek izin gününde birikmiş "Metal ihtirasını" sonuna dek harcayan İstanbul Metal müzik kitlesi, Pazar günleri yataklarında dilleri dışarı sarkmış şekilde horlamak suretiyle, yerlerini bara gelip iki-üç ballad eşliğinde bira içip sevgilisine iyi niyet mesajları veren çiftlere bırakmış oluyor..

Hal böyle benim gördüğüm kadarıyla.. Lakin şu var, Destruction çalarken yalandan tepinecek adamlar yerine biz orada 7 değil 3 kişi olalım, daha iyi.. Ama bu kadar az olmadığımızı biliyorum, biliyoruz. İleride bunun da telafisi olacaktır.

Ayrıca şu United Killers'da ne menem şarkıdır arkadaş, dün gece yatakta kıvrandırdı beni yine..
 
İstanbul konseri olayını okudumda az önce...
Üzücü ama hani daha iyisini beklemek şu an için biraz "polyanacılık" gibi olmaz mı gibi geldi...
En aşağı bir iki sene daha bu işler böyle gider kanımca
 
Bence polyannacılık falan değil bu. Ankara'dan hep beraber gittiğimiz Kreator, Testament, Slayer, Overkill gibi grupların konserlerinde göre göre tanıdığımız tipler bile var. Giyimi kuşamı olsun, muhabbeti olsun adamların ne kadar sağlam olduklarını biliyorsun. Ben en azından bazılarının orada olmasını beklerdim. Tabi ki Rectifier, MindCrime, Sınıf 64 gibi amatör gruplar onları tatmin etmeyebilir ama bu biraz da ruh meselesi. "İstanbul'dan Silent Disaster - Electrocute ikilisi Ankara'ya gelse kapının önüne dikilirim" diyebiliyorsam ben, o adamlar neden demiyor?

Neyse; bu konuyu artık kapatalım. Umarım bir dahaki sefere Rectifier ile İstanbul yollarına, garlara düşmek nasip olur da bana gelir tek başıma kafa sallarım. 😆
 
deerrudolf demiş ki:
Bence polyannacılık falan değil bu.
+1
deerrudolf demiş ki:
...ama bu biraz da ruh meselesi.
Bence tamamen ruh meselesi.
deerrudolf demiş ki:
Neyse; bu konuyu artık kapatalım.
bence de , anlayan anlamıştır artık.
deerrudolf demiş ki:
Umarım bir dahaki sefere Rectifier ile İstanbul yollarına, garlara düşmek nasip olur da bana gelir tek başıma kafa sallarım. 😆
ne malum belki gene iki kişi oluruz 😀
 
united killers çok ii parça, helal olsun, kayıt da çok temiz çekilmiş bence, tebrikler, canlı performanslarınızı izleyemedik ama hiç öyle amatör grup gibi yorumlamamışsınız parçayı, umarım diğer çalışmlarınız da united killers gibi başarılıdır 😉
 
deerrudolf demiş ki:
Neyse; bu konuyu artık kapatalım. Umarım bir dahaki sefere Rectifier ile İstanbul yollarına, garlara düşmek nasip olur da bana gelir tek başıma kafa sallarım. 😆

sssstttttt noluyo ole tek basima felan biraz uzaklastik diy unutulduk mu gelecem olm o zaman gorursun sen tek basinayi 😆 😆
 
RECTIFIER'a basarilar!

Rockstation Fest'te basarilar, cumartesi gunu cikiyorsunuz hayirli olsun.. 5 gun gibi bir sure kaldi, hadi orda olacagiz kardesler! :twisted:
cok guzel gececek eminim!

Blacktooth Onur
 
Tangun'dan onayı aldım. İşte United Killers'ın naçizane sözleri huzurunuzda:

UNITED KILLERS

They're united
In the name of humanity
But it's not the truth
They want to rule till eternity

The boss gives the commands
And the slaughter of the innocents begin
World is not enough to
Satisfy your endless fuckin' hunger

The earth belongs noone
How can you think it's yours
You're killing for money
Who cares the lives of the fools

What's your limit?
Will you kill your own child for power?
People are not idiot
You won't sit on your fuckin' throne forever

* * *

United fuckers of the earth
They're killin' a child before its birth
Noone of them is willing a peace
Spreadin' nothing but the disease

Iraq was a danger and they attacked
A danger for the world, together they walked
But my eyes open I know their reason
Petrol of the land for endless summer season

* * *

People pray - to the god
Nothing chances - cause there's no god
United power - killing Iraq
And world watches - can't see that they sucks

Soulless bastards
Pain creators
You motherfuckers
United killers
 

Geri
Üst