Bu ton parmaklardadır hadisesini biraz açmak isterim. Yıllarca uğraşıp binlerce TL para harcayıp sonunda elde ettiğim sonuç şu oldu : Farzı-ı misal Satriani tonu parmaklardadır evet. Zira Satriani'nin bir şarkısını aynen onun tonuna benzer çıkarabilmek için, adamın neredeyse birebir tuşesini ve tekniğini ve hatta zamanlamasını kopyalamanız gerekiyor. Satriani bir şarkıda diyelim perdeye sert basıyor, ama o şarkıyı çalmak isteyen birisi de, aynı perdeye daha az basınç uygulayarak çalıyor. Buyrun şarkıdaki vurgu değişti. Hadi onu geçelim ya zamanlama? Diyelim yine aynı şarkıda, Satriani belli bir notaya parmağıyla 4 saniye kadar vibrato yapıyor. Ama vibrato için her parmak salınımı, farzı misal 1 saniyede bir. Hadi gel de aynısını çal.🙂 Milisaniye bile farklı çalsan, iyi bir kulak dinlediği şarkının Satriani tonu gibi olmadığını düşünebilecek. Zira cover yapan kişi birebir Satriani tuşesine sahip değil. Ve evet Satraini şarkısı için Satriani tuşesi lazım. Zira ton derken herşey birbirine giriyor.
Bir örnekle açıklamak gerekirse, örneğin bir komedyen, Yıldız Tilbe taklidi yapıyor. Sesin birebir kendisini kopyalamak yerine, komedyen taklid edeceği kişinin aksanını ve konuşma uslubunu taklid ediyor. Farklı oktavdan, farklı bir yerden taklid yapsa bile, dinleyene aynı Yıldız Tilbe sesi gibi geliyor ve sanatçının taklidi başarılı bulunuyor. Bu aslında yukarıda sevgili dthakankoca'nın verdiği güzel örnekte, "sisteme bağlamadan çalınan gitarlarda bile sesin iyi/aynı çıkması" şeklinde duyuluyor tarafımızca. Zira çalan kişinin tuşesi, tekniği, zamanlaması aynı olduğu için çalan kişi kendi parçalarını çaldığında, hep aynı ton gibi gelecek ve hatta adam gitarı eski radyoya girse bile güzel çıkacaktır. Çünkü güzel amfilerle nasıl çalıyorsa, adam aynı teknik zamanlama ve tuşeyle çalmaktadır şarkı ve rifflerini.
Benim kendimce edindiğim bu sonuç, şu düşünceye sevketmiştir beni her zaman : "Güzel ton, tuşesi düzgün adamdan çıkar düşüncesi yanlıştır. Bir sanatçının tonu, o sanatçının tuşe, teknik ve zamanlamasını en iyi taklid edebilen kişi tarafından en başarılı şeklide elde edilir. Ama bu taklid eden kişinin kopyalama yeteneğine bağlıdır. Zira kendi orjinal tuşesini çalmayıp, başkasının tuşesini kopyalamaktadır. Satriani ton parmaklardadır dediyse, bunu "kardeşim benim şarkılarımı çalacaksanız, benim şarkılarımdaki tonlarım benim kendi parmaklarımdan çıkıyor. Aynı tuşeyi vb taklid et, sen de aynı sesi çıkar" demeye getiriyordur. Yoksa iyice pişin tuşeniz güzelleşsin, benim tonlarımı kafadan çalarsınız dediğini düşünmüyorum. Buraya kadar hep ton parmaklardadır ı savunmaya çalıştım. Ama işin diğer yüzü ise efektler.
Satriani ton derken bence efektlerden oluşan ses zincirini değil, malum şarkılarındaki ve riff stilindeki tuşe, teknik ve zamanlamaya işaret ediyor. Zira bu üçlüyü iyi kopyalamış bir çok insanın gerçekten rp-50 den bile harika satriani tonları duyuyorum. Ama çalınan şeyin vurgusal, tekniksel ve zamansal benzemesi ile, efektlerden oluşan zincirin benzemesi bambaşka bir hadise. İşte herşeyy burada birbirine giriyor. 15-20 yıldır Satriani'nin Time Machine albümündeki o odunumsı kalınlıktaki sesini, kendi bestelelerimi çalarken bir türlü elde edemedim. Ne tonlar çektim ne aletlerle neler yaptım yok yok. Yeni albümlerindeki şarkılara benzer sesler elde ediyorum ama, ilk albümlerinde bir enteresan tonları var adamın. Ne yapsam geleneksel prosesörlerle, lambalı amfilerle vb elde edilmiyor. Yani işin özü bence "ton" kavramı burada binbir anlama yükleniyor. Bu da yok ekipman önemli, yok parmaklar önemli gibi karmaşalara sebep oluyor. Bir adam bir şarkı besteler, her yerde çalar, her kes dinler öğrenir. Aynı adam, aynı şarkıyı hep aynı zamanlama, tuşe ve teknikle çaldığı için kendi tonu kendi parmaklarındadır mantıken.
Benim naçizane ekonomik tavsiyem şu : örneğin Satriani cover ediyorsanız ve basit bir prosesörünüz var ve temel efektlerinizde tamamsa, öncelikle adamın birebir ekipmanını temin etmeye değil, tuşesini ve saydığım zamanlama ve tekniğini kopyalamaya öncelik verin. Dinleyen herkes Satriani tonlarına sahip olduğunuzu düşünecektir. Ama "benim kendi bestelerim var, ama aynı Satriani'nin Time Machine albümündeki gibi tonlarım olsun bestelerimi o tonlarla çalıp kaydetmek istiyorum" diyorsanız tuşeyi kopyalamayın, direkt adam ne ekipman kullanıyorsa, onu temin etmeye çalışın. Zira, kendi tuşenizle kendi parçalarınızı çalarken, muhtemelen aslında, çaldığınız (farz-ı misal prosesörünüzdeki satch boogie) tonunun hiç Satriani tonuna benzemediğini göreceksiniz. Çünkü alakasız, yani kendi tuşe, zamanlama ve tekniğinizle çalınca kel görünecektir.
Bence tuşe de önemli ekipman da. Sıralama da şu şekilde kendim için :
Cover için büyükten küçüğe temin etme önem sıram : Temel gereksinim ekipmanlarım (prosesör veya amfi vb) >Sanatçının tuşesi, tekniği ve zamanlamasını taklid etme > Sanatçının Orjinal kullandığı ekipmanları temin etme
Kendime ait şarkılarda bir sanatçının tonuyla çalmak istiyorsam önceliğim : Direkt sanatçının orjinal kullandığı ekipmanları temin etmek
Önemli not : Yukarıda anlatığım herşey kendi deneyimlerimden türetilmiştir, başkalarına empoze etmeye kararlı olduğum kesin sonuç ve yargılar değiller. Sadece paylaşmak istediğim kendi içimdeki inandığım sonuç ve yargılardır. Ton, ses vb gibi terimlerin kullanımında yanlışlarım olduysa şimdiden affola.
Herkese bol ekipmanlı günler diliyorum. 🙂