Evet dün gittim izledim ve iki kelam edesim var haliyle..
İlk olarak şunu söyleyeyim; onları tekrar görmek güzeldi, eğlendim. Her ne kadar dublajlı film izlemekten hoşlanmasam da şunu tekrar gördüm ki, dublaj konusunda gerçekten önde gelen bir ülkeyiz, işini çok iyi icra eden seslerimiz var. Özellikle Michalengelo'nun dublajı mükemmeldi.
Gelelim olumsuz ayrıntılara..
İlk olarak şunu söylemek lazım gelir; bu Ninja Kaplumbağaların göz bantları böyle değildir kardeşim. İlk üç filmde ve bazı çizgi romanlarda böyle gösterilmiş olabilir ama böyle değildir! Nedir o öyle Alex Skolnick'in saçları gibi, kıçlarına kadar uzanıyor arkadan? Kısadır, bu biiiir. İkincisi; dirseklerine/dizlerine yani kısacası vücutlarının diğer her bölgelerine taktıkları bantlar da göz bantları ile aynı renktedir, oraya tentürdüyot sürülmüş gazlı bez sarılmış hissiyatı vermez. Bu filmleri yapanlar senelerce nasıl kafalarına göre bu kadar oynayabildiler bunlarla yahu?
Ayrıca kemerlerinin üzerinde baş harfleri yazar. Öyle domuz avına çıkanların bağladığı komando kemeri gibi şeyler takmazlar. Ayrıca bu Raphael doğası itibari ile tamam aykırı ve hafiften asi bir çocuktur ama bu kadar da değil be kardeşim! Herifi resmen "Ölürse, ölür!.." diyen Ivan Draga gibi yapmışlar! Ona da yazık, herkese yazık..
Dublajla ilgili bir şey daha geldi aklıma; Michalengelo'nun Leonardo'ya durmadan "Abi" demesi bir acayipti.. Ne abisi kardeşim, dün de kandildi elini öpseydi bari..
Gelelim bana göre en büyük eksiğe..
Shredder ve Raksdedi/Bibap olmadan bu olayın bir tarafı eksik kalmaya mahkumdur!.. 😀 Krang olacak, Teknodrom olacak, o yeri delip geçen modüller ile dünyaya gelip gidecekler, değil mi ama! 🙂
Hatta dün kendime sordum, neden edinmiyorum ben bunların bölümlerini diye.. Acilen çalışmalara başlıyorum, bitsin artık bu hasretlik! 🙂
İlk olarak şunu söyleyeyim; onları tekrar görmek güzeldi, eğlendim. Her ne kadar dublajlı film izlemekten hoşlanmasam da şunu tekrar gördüm ki, dublaj konusunda gerçekten önde gelen bir ülkeyiz, işini çok iyi icra eden seslerimiz var. Özellikle Michalengelo'nun dublajı mükemmeldi.
Gelelim olumsuz ayrıntılara..
İlk olarak şunu söylemek lazım gelir; bu Ninja Kaplumbağaların göz bantları böyle değildir kardeşim. İlk üç filmde ve bazı çizgi romanlarda böyle gösterilmiş olabilir ama böyle değildir! Nedir o öyle Alex Skolnick'in saçları gibi, kıçlarına kadar uzanıyor arkadan? Kısadır, bu biiiir. İkincisi; dirseklerine/dizlerine yani kısacası vücutlarının diğer her bölgelerine taktıkları bantlar da göz bantları ile aynı renktedir, oraya tentürdüyot sürülmüş gazlı bez sarılmış hissiyatı vermez. Bu filmleri yapanlar senelerce nasıl kafalarına göre bu kadar oynayabildiler bunlarla yahu?
Ayrıca kemerlerinin üzerinde baş harfleri yazar. Öyle domuz avına çıkanların bağladığı komando kemeri gibi şeyler takmazlar. Ayrıca bu Raphael doğası itibari ile tamam aykırı ve hafiften asi bir çocuktur ama bu kadar da değil be kardeşim! Herifi resmen "Ölürse, ölür!.." diyen Ivan Draga gibi yapmışlar! Ona da yazık, herkese yazık..
Dublajla ilgili bir şey daha geldi aklıma; Michalengelo'nun Leonardo'ya durmadan "Abi" demesi bir acayipti.. Ne abisi kardeşim, dün de kandildi elini öpseydi bari..
Gelelim bana göre en büyük eksiğe..
Shredder ve Raksdedi/Bibap olmadan bu olayın bir tarafı eksik kalmaya mahkumdur!.. 😀 Krang olacak, Teknodrom olacak, o yeri delip geçen modüller ile dünyaya gelip gidecekler, değil mi ama! 🙂
Hatta dün kendime sordum, neden edinmiyorum ben bunların bölümlerini diye.. Acilen çalışmalara başlıyorum, bitsin artık bu hasretlik! 🙂