Thomann'dan Alışveriş

Hocam ağzınıza sağlık, harika anlatmışsınız. Şimdi ufak bir sorum var. 150 € aşan alışverişler için gümrük çalışanı ayarlamak lazım yazmışsın, benim almayı planladığım ürün 1.057,98 € tutarında. Bu durumda ne yapmam gerekiyor 🙂 Sipariş etmem mantıksız ve riskli mi?
Mantıksız + riskli hocam hiç bulaşmayın Türkiye 2.el piyasasından devam edin 🙁
 
Merhaba hemen bir soru sormak istiyorum, elimde gitar için aldığım Yamaha THR 10 amfim mevcut. Üzerinde bas için de bir kanal var ama bu kanalda çaldığım zaman arada hoparlörlerde zorlanmaya benzer bir tıslama hissediyorum. Daha önce denemedim ama sanki gitar amfisiyle bas çalmaya çalışıyormuşum gibi oluyor. Bu da amfiye zarar verebileceğimi düşündürüp beni korkuttu. Her zaman da olmuyor aslında belli gitar ve amfi ayarlarında mevcut ama yine de 15k lık bir amfiyi çöp etme korkusu oluştu. Sizce thomanndan yeni bir bas amfisi almalı mıyım? Fiyatları oldukça uygun 5k altına getirebilirim. Düşünceleriniz benim için çok önemli teşekkürler.
 
Arkadaşlar, kafa kabin alacağım. Kafayı aracımla kendim getiririm. Ama kabin arabaya sığmıyor.
Sayfaları okuyorum. Kabin 30kg ve ücret sınırının üstünde. Hiç mi sipariş veremiyorum, anlamadım.
Girsin gümrüğe yapıcak bişey yok. Yine de yapamıyor muyuz alışveriş?
Teşekkürler.
 
Arkadaşlar, kafa kabin alacağım. Kafayı aracımla kendim getiririm. Ama kabin arabaya sığmıyor.
Sayfaları okuyorum. Kabin 30kg ve ücret sınırının üstünde. Hiç mi sipariş veremiyorum, anlamadım.
Girsin gümrüğe yapıcak bişey yok. Yine de yapamıyor muyuz alışveriş?
Teşekkürler.

30 kg üstü herhangi bir şekilde bireysel ithalata girmiyor olabilir, yani getiremeyebilirsiniz. Gümrük mevzuatının ilgili kısmını iyice tarayın lütfen.

Bu arada hangi kabini almayı düşünüyorsunuz, belki ülkede bulunabilecek bir üründür diye soruyorum?
 
30 kg üstü herhangi bir şekilde bireysel ithalata girmiyor olabilir, yani getiremeyebilirsiniz. Gümrük mevzuatının ilgili kısmını iyice tarayın lütfen.

Bu arada hangi kabini almayı düşünüyorsunuz, belki ülkede bulunabilecek bir üründür diye soruyorum?
Hangi amfi olduğunu söylemek istemiyorum çünkü "alma o amfiyi iyi değil" diyeceksiniz. 😀

5150 Iconic serisinin kabini. Bende kombosu var çok tatlı...
 
Hallo meine brüder, meine schwestern (evet seve seve Alamanca öğretiyorlar yoksa ne oturum izni ne evlilik)

Durumum hakkında bir güncelleme yapayım da sonra bu velet laf attı kaçtı gitti olmasın.

Abilerim, ablalarım, kardeşlerim. Öncelikle ülkenizin kıymetini bilin diyorlar ya heh işte bir noktaya kadar çok haklılar. Peki o bir nokta ne ? Tamamen işleyen bürokrasi.
Adamlar teknoloji üretiyor ama kesinlikle teknolojiyi hiç bir şekilde devlet ile alakalı birimlere sokmuyorlar. Yaptıkları tek işlem randevu alıyorsun online. Bunun dışında her şey hala bildiğiniz posta ile yapılıyor. En basit işlemin bile randevusunu 4-5 ay sonraya alıyorsunuz ki benim nişanlım göz doktoruna 1 hafta önce randevu için başvurdu Aralık 15'ine randevu verildi (kesinlikle abartısızdır)

Gelelim bana. Bende bu bürokrasinin kurbanıyım. Nikah günü alabilmek için alınması gereken randevunun randevusunu 4 ay sonraya alabildik 🙂 4 ay sonra nikah günü alabilmek için randevu alacağız o nikah umarım bu yüzyılda kıyılır. (Buraya kadar ülkemizin kıymetini bilin kısmıydı. Şimdi Almanya'nın bizi kıskandığı kısma geçiyorum)

Yerleşim, ev, evlilik, dil v.s. için Almanya'daydım. 2 gün oldu geleli. Bayram falan muhabbeti işte.

Daha önce Berlin şehrinde yaşayacaktık ama orada yaşamaya başlayınca kalabalık, kargaşa falan derken başka yere mi ? gitsek dedik ve Bremen şehrine yerleşmeye karar verdik. Almanya'nın en güzel ve inanılmaz ucuz şehirlerinden birisi. Neyse konumuz şu. Kısa geçeyim. Abilerim, ablalarım, kardeşlerim. 590.000 ÖYROOOO ya 8 odalı 3 banyolu 2 mutfağı olan bahçeli müstakil ev aldık. Olay şu 590.000 ÖYROOO (tüm vergiler ve danışmanlık ücretleri dahil) burada 20.600.000-TL yapıyor ve biz bu para ile ancak 3 oda 1 salon apartman dairesi alıyoruz.
Aldığımız evin yaşam alanı 245 m2 bahçesi 835 m2. Toplamda 1080 m2 kullanım alanı var. Geliyoruz işin en civ civli kısmına. Almanya'da gayrimenkul eksper firmaları var bunlarla anlaşıyorsun onlar senin adına alımı yapıyor, tadilat yapılacak ise izinler için başvuru yapıp izinleri alıyor, tadilatını yapıp sana evi teslim ediyor.

Bizde böyle bir firma ile anlaştık. İyiki de anlaşmışız. Ev ikinci dünya savaşının ortalarında inşa edilmiş (şimdi ulan kaç yıllık eve o parayı vermiş gelmiş burada ki yeni binalarla kıyaslıyor dediğinizi duyuyorum. Hayır abicim öyle değil işte mevzu.)
1. Almanya'da ciddi bir barınma krizi var. Yeni ev yapılması falan ciddi sıkıntı. Kaldı ki adamlar doğayı korumak adına inşaat iznini bile çok zor veriyor. Almanya'da kolay kolay inşaat alanları göremezsiniz.
2. Almanya çok katı kurallar ile yönetildiğini orada kaldıkça anladık. Aldığımız evin 1940lardaki beton örnek v.s. rapor sonuçları belediyede hala saklanmış şekilde duruyordu. projeleri falan.
3. Almaya deprem ülkesi değil

Eksper satın aldığımız evin 2. dünya savaşı yıllarına ait olduğunu ve gerekli tadilat işlemlerini yaparsak, tarihi bir binanın yenilenmesine katkı sunduğumuz için Alman devletinin bu tadilatın %25'ni geri ödeyeceğini öğrendik (ülkenizin gıymetini bilin) gerekli inceleme ardından eve toplam 55.000 ÖYROOO masraf çıktı (Almanya'da bu işler korkunç pahalı ama bizim ekstra pahalı olmasının sebebi çatıya enerji panelleri ve bahçeye havuz yaptırıyoruz. Enerji paneli koydurduğumuz için de daha az gaz harcayıp kendi elektriğimizi üreteceğimiz için ödeyeceğimiz emlak vergimiz, m3 başına hesaplanacak gaz birim bedelimiz. Çöp atık ve atık su taşıma bedelimiz %35 daha az hesaplanacakmış. Kısaca doğa dostu ev olduğu için. Devlet bu konuda teşvik ediyor. Ülkenizin gıymetini bilin) ama eksper yapılacak çalışma ile evin değerinin 100.000 öyro artacağını ayrıca evi oda bazlı kiralamak istersek her bir oda için minimum 450 öyro kira getirisi olacağını söyledi. Bremen öğrenci şehri Excellent belgesine sahip Bremen üniversitesi var ve öğrenciler kalacak yer arıyor. Biz de bu fikri değerlendirdik ve evi aynı firmaya tadilat ve kiralama işlemleri için sözleşme imzaladık. 20 Gün sonra tadilatımız bitiyor. Kiralık ilanlarını girer girmez 6 oda şuan 400 ÖYROOOO dan kiralandı bile. Kısaca daha Almanya'ya yerleşmeden para kazanmaya başladık.

E peki siz nerede yaşayacaksınız ? Abilerim biz de bunun için Türkiye'ye geri döndük. Elde avuçta ne varsa bulup, satıp paraya çevirip yine aynı şehirde ev alacağız. İkna edebilirsem kendi ailemi de orada yatırım için ikna edip ev aldıracağım (Yabancının Almanya'da gayrimenkul alıp, satıp, kiralamasında hiç bir kısıtlama yok.) bunu başarabilirsek hem 2. evimiz olacak hem de aileme ek bir gelir elde etmiş olacağız.

Peki bunları geldim neden burada anlatıyorum. Sadece burada değil Almanya hakkında gerçekleri yaşadıkça gördükçe herkese anlatıyorum. En azından kendi deneyimlerimi. Bir defa kesinlikle ama kesinlikle Türklerden uzak durun (ne acı dimi. ama durum açıkça bu. adamlar sizi resmen fırsata çevirip söğüşlüyor. Almanya'ya gelmek istesen gelme diyor. Sanki işini evini barkını çalacaksın ondan) Maddi imkanları olan herkes bu yollara girsin diye.

Şimdi diyeceksin ki bir akıllı senmisin, oradakiler neden yapmıyor. Yapmıyor değil YAPAMIYOR. Almanya'da gayrimenkul sahiplerinin çoğu yabancı ülkelerden zaten.

Peki neden YAPAMIYOR. VERGİ
Almanya dünyanın en zor ve karmaşık vergi düzenine sahip ülkesi. Durum şu; ister Almanya isterseniz de başka bir ülkeden kazandığınız parayı Almanya'ya bir şekilde sokabilir dilediğiniz gibi harcayabilirsiniz. Buraya kadar bir sorun yok. Amaaaa diyelim ki bir iş kuracaksınız, bir ev alacaksınız. Hooooop devlet başına zebani gibi çöküyor. Almanca adını tam öğrenemediğim kendimce FİNANS POLİSİ dediğim bir kurum var. Almanya'da yaşayan herkesin büzük büzük attığı bir yer. Diyor ki hooop hemşerim bir bak bakalım bize. Sen bu kadar yıldır Almanyadasın. Aylık kazancını da bu kadar söylemişsin. Yapılan istatiksel çalışmamızda senin ayda şu kadar para biriktirebilmen normal kabul edilebilir ama sen bunun çok fazla üzerinde birikim yapıp ev almaya kalkıyorsun. Bu para sana nereden geldi nasıl eline geçti al sana 1 ay süre. 1 ay içinde belgelerini teslim et. Diyor.

1 ay olduğun yerden kıpırdayamıyorsun. 1 ay içinde bunu yapmazsan önce para boyutuna göre 1 yıl ile 15 yıl HAPİS. Ardından sınır dışı. Diyelim ki belgeleri verdin. Her şey tamam. Heee tamam. Bu defa finans polisi diyor ki. Sen bunca zaman neden bunları bildirmedin. Vergi kaçırmışsın. Oturuyor bir hesap yapıyor geriye dönük. Sana öyle bir ceza çıkarıyor ki para uçtu gitti. Ceza haricinde bir de diyor ki gel kardeşim vergisini öde. Ohhh birde borçlandın. Hadi bunların hepsini ödedin diyelim. Evi alırken de vergi veriyorsun. Kısaca Almanya'da yaşayanlar bu vergi sarmalına düşmemek için ev almıyor. Adamlar gönlünce gezip tozup eğleniyor. Biz ülkemizde altımızdaki araba ile oturduğumuz lüks evler ile hava atmayı düşünürken o adamlar ülke ülke geziyor. Senin benim hayatımızda belki de göremeyeceğimiz mekanları yerleri görüyor. Ama geliyor 2 oda evde kirada yaşıyor.

Gelelim araba konusuna. Evet abilerim ülkenizin kıymetini bilin. Benim ailem ev alınca nişanlımın ailesi de arabayı da biz alalım dedi. Arabasız kalmasınlar.
Abilerim sakince okuyun rica ediyorum. 2023 Model. Mercedes-Benz EQS 450+ premium paketli 13.500 km'de olan arabayı 69.000 ÖYROya aldık. %19 peşinat kalanı ayda 1.000 ÖYRO taksit ile. Gerçi biz almadık ama satın alım şekli bu. Evet araba olayları ucuz. Şöyle anlatayım 1.500 euroya 2010 model Ford focus alabiliyorsun veya 1950 euroya 2004 model BMW 318 alabiliyorsun. Yine %19 peşin kalanı da aylık 20 ve 28 euro taksitler ile. Taksit tutarını da durumunuza göre siz belirleyebiliyorsunuz.

Gelelim mutfak alış verişi. Bu tamamen yaşadığınız şehir ve kişisel ihtiyaçlarınız ve ailenin kaç kişi olduğu ile alakalı. Mesela biz 2 kişi aylık toplam 300 euro harcadık. Ama bu 300 içinde ne var ? Alkolünden tutun da aklınıza ne gelirse. Abur cubur, et meyve sebze tatlı içecekler saçma sapan şeyler (görmemişiz ki gavur memleketi saldırdım her şeye)

O meşhuuuurrr cep telefonu alma olayı. Evet gidiyorsun bir gsm operatörüne. Sana tarifeleri ve hediye cihazları söylüyor. en az 2 yıl taahhüt verip benim gibi aylık 38 euro karşılığı ayfone 15 pro max kıl tüy alabiliyorsun.

İnternet 100 mbps sınırsız 40 euro veriyorum. Online oyun oynadığım ve film indirdiğim için en iyi servis sağlayıcı seçtim o yüzden pahalı.

Valla anlatacak çoook şey var. Tam anlamı ile yaşadıkça yazarım zaten. Oraya yerleşince yine aynı teklifimi yapıyorum. Hiç bir ücret talep etmeden imkanlarım içerisinde kim ne isterse alıp getiririm size.
 
Hallo meine brüder, meine schwestern (evet seve seve Alamanca öğretiyorlar yoksa ne oturum izni ne evlilik)

Durumum hakkında bir güncelleme yapayım da sonra bu velet laf attı kaçtı gitti olmasın.

Abilerim, ablalarım, kardeşlerim. Öncelikle ülkenizin kıymetini bilin diyorlar ya heh işte bir noktaya kadar çok haklılar. Peki o bir nokta ne ? Tamamen işleyen bürokrasi.
Adamlar teknoloji üretiyor ama kesinlikle teknolojiyi hiç bir şekilde devlet ile alakalı birimlere sokmuyorlar. Yaptıkları tek işlem randevu alıyorsun online. Bunun dışında her şey hala bildiğiniz posta ile yapılıyor. En basit işlemin bile randevusunu 4-5 ay sonraya alıyorsunuz ki benim nişanlım göz doktoruna 1 hafta önce randevu için başvurdu Aralık 15'ine randevu verildi (kesinlikle abartısızdır)

Gelelim bana. Bende bu bürokrasinin kurbanıyım. Nikah günü alabilmek için alınması gereken randevunun randevusunu 4 ay sonraya alabildik 🙂 4 ay sonra nikah günü alabilmek için randevu alacağız o nikah umarım bu yüzyılda kıyılır. (Buraya kadar ülkemizin kıymetini bilin kısmıydı. Şimdi Almanya'nın bizi kıskandığı kısma geçiyorum)

Yerleşim, ev, evlilik, dil v.s. için Almanya'daydım. 2 gün oldu geleli. Bayram falan muhabbeti işte.

Daha önce Berlin şehrinde yaşayacaktık ama orada yaşamaya başlayınca kalabalık, kargaşa falan derken başka yere mi ? gitsek dedik ve Bremen şehrine yerleşmeye karar verdik. Almanya'nın en güzel ve inanılmaz ucuz şehirlerinden birisi. Neyse konumuz şu. Kısa geçeyim. Abilerim, ablalarım, kardeşlerim. 590.000 ÖYROOOO ya 8 odalı 3 banyolu 2 mutfağı olan bahçeli müstakil ev aldık. Olay şu 590.000 ÖYROOO (tüm vergiler ve danışmanlık ücretleri dahil) burada 20.600.000-TL yapıyor ve biz bu para ile ancak 3 oda 1 salon apartman dairesi alıyoruz.
Aldığımız evin yaşam alanı 245 m2 bahçesi 835 m2. Toplamda 1080 m2 kullanım alanı var. Geliyoruz işin en civ civli kısmına. Almanya'da gayrimenkul eksper firmaları var bunlarla anlaşıyorsun onlar senin adına alımı yapıyor, tadilat yapılacak ise izinler için başvuru yapıp izinleri alıyor, tadilatını yapıp sana evi teslim ediyor.

Bizde böyle bir firma ile anlaştık. İyiki de anlaşmışız. Ev ikinci dünya savaşının ortalarında inşa edilmiş (şimdi ulan kaç yıllık eve o parayı vermiş gelmiş burada ki yeni binalarla kıyaslıyor dediğinizi duyuyorum. Hayır abicim öyle değil işte mevzu.)
1. Almanya'da ciddi bir barınma krizi var. Yeni ev yapılması falan ciddi sıkıntı. Kaldı ki adamlar doğayı korumak adına inşaat iznini bile çok zor veriyor. Almanya'da kolay kolay inşaat alanları göremezsiniz.
2. Almanya çok katı kurallar ile yönetildiğini orada kaldıkça anladık. Aldığımız evin 1940lardaki beton örnek v.s. rapor sonuçları belediyede hala saklanmış şekilde duruyordu. projeleri falan.
3. Almaya deprem ülkesi değil

Eksper satın aldığımız evin 2. dünya savaşı yıllarına ait olduğunu ve gerekli tadilat işlemlerini yaparsak, tarihi bir binanın yenilenmesine katkı sunduğumuz için Alman devletinin bu tadilatın %25'ni geri ödeyeceğini öğrendik (ülkenizin gıymetini bilin) gerekli inceleme ardından eve toplam 55.000 ÖYROOO masraf çıktı (Almanya'da bu işler korkunç pahalı ama bizim ekstra pahalı olmasının sebebi çatıya enerji panelleri ve bahçeye havuz yaptırıyoruz. Enerji paneli koydurduğumuz için de daha az gaz harcayıp kendi elektriğimizi üreteceğimiz için ödeyeceğimiz emlak vergimiz, m3 başına hesaplanacak gaz birim bedelimiz. Çöp atık ve atık su taşıma bedelimiz %35 daha az hesaplanacakmış. Kısaca doğa dostu ev olduğu için. Devlet bu konuda teşvik ediyor. Ülkenizin gıymetini bilin) ama eksper yapılacak çalışma ile evin değerinin 100.000 öyro artacağını ayrıca evi oda bazlı kiralamak istersek her bir oda için minimum 450 öyro kira getirisi olacağını söyledi. Bremen öğrenci şehri Excellent belgesine sahip Bremen üniversitesi var ve öğrenciler kalacak yer arıyor. Biz de bu fikri değerlendirdik ve evi aynı firmaya tadilat ve kiralama işlemleri için sözleşme imzaladık. 20 Gün sonra tadilatımız bitiyor. Kiralık ilanlarını girer girmez 6 oda şuan 400 ÖYROOOO dan kiralandı bile. Kısaca daha Almanya'ya yerleşmeden para kazanmaya başladık.

E peki siz nerede yaşayacaksınız ? Abilerim biz de bunun için Türkiye'ye geri döndük. Elde avuçta ne varsa bulup, satıp paraya çevirip yine aynı şehirde ev alacağız. İkna edebilirsem kendi ailemi de orada yatırım için ikna edip ev aldıracağım (Yabancının Almanya'da gayrimenkul alıp, satıp, kiralamasında hiç bir kısıtlama yok.) bunu başarabilirsek hem 2. evimiz olacak hem de aileme ek bir gelir elde etmiş olacağız.

Peki bunları geldim neden burada anlatıyorum. Sadece burada değil Almanya hakkında gerçekleri yaşadıkça gördükçe herkese anlatıyorum. En azından kendi deneyimlerimi. Bir defa kesinlikle ama kesinlikle Türklerden uzak durun (ne acı dimi. ama durum açıkça bu. adamlar sizi resmen fırsata çevirip söğüşlüyor. Almanya'ya gelmek istesen gelme diyor. Sanki işini evini barkını çalacaksın ondan) Maddi imkanları olan herkes bu yollara girsin diye.

Şimdi diyeceksin ki bir akıllı senmisin, oradakiler neden yapmıyor. Yapmıyor değil YAPAMIYOR. Almanya'da gayrimenkul sahiplerinin çoğu yabancı ülkelerden zaten.

Peki neden YAPAMIYOR. VERGİ
Almanya dünyanın en zor ve karmaşık vergi düzenine sahip ülkesi. Durum şu; ister Almanya isterseniz de başka bir ülkeden kazandığınız parayı Almanya'ya bir şekilde sokabilir dilediğiniz gibi harcayabilirsiniz. Buraya kadar bir sorun yok. Amaaaa diyelim ki bir iş kuracaksınız, bir ev alacaksınız. Hooooop devlet başına zebani gibi çöküyor. Almanca adını tam öğrenemediğim kendimce FİNANS POLİSİ dediğim bir kurum var. Almanya'da yaşayan herkesin büzük büzük attığı bir yer. Diyor ki hooop hemşerim bir bak bakalım bize. Sen bu kadar yıldır Almanyadasın. Aylık kazancını da bu kadar söylemişsin. Yapılan istatiksel çalışmamızda senin ayda şu kadar para biriktirebilmen normal kabul edilebilir ama sen bunun çok fazla üzerinde birikim yapıp ev almaya kalkıyorsun. Bu para sana nereden geldi nasıl eline geçti al sana 1 ay süre. 1 ay içinde belgelerini teslim et. Diyor.

1 ay olduğun yerden kıpırdayamıyorsun. 1 ay içinde bunu yapmazsan önce para boyutuna göre 1 yıl ile 15 yıl HAPİS. Ardından sınır dışı. Diyelim ki belgeleri verdin. Her şey tamam. Heee tamam. Bu defa finans polisi diyor ki. Sen bunca zaman neden bunları bildirmedin. Vergi kaçırmışsın. Oturuyor bir hesap yapıyor geriye dönük. Sana öyle bir ceza çıkarıyor ki para uçtu gitti. Ceza haricinde bir de diyor ki gel kardeşim vergisini öde. Ohhh birde borçlandın. Hadi bunların hepsini ödedin diyelim. Evi alırken de vergi veriyorsun. Kısaca Almanya'da yaşayanlar bu vergi sarmalına düşmemek için ev almıyor. Adamlar gönlünce gezip tozup eğleniyor. Biz ülkemizde altımızdaki araba ile oturduğumuz lüks evler ile hava atmayı düşünürken o adamlar ülke ülke geziyor. Senin benim hayatımızda belki de göremeyeceğimiz mekanları yerleri görüyor. Ama geliyor 2 oda evde kirada yaşıyor.

Gelelim araba konusuna. Evet abilerim ülkenizin kıymetini bilin. Benim ailem ev alınca nişanlımın ailesi de arabayı da biz alalım dedi. Arabasız kalmasınlar.
Abilerim sakince okuyun rica ediyorum. 2023 Model. Mercedes-Benz EQS 450+ premium paketli 13.500 km'de olan arabayı 69.000 ÖYROya aldık. %19 peşinat kalanı ayda 1.000 ÖYRO taksit ile. Gerçi biz almadık ama satın alım şekli bu. Evet araba olayları ucuz. Şöyle anlatayım 1.500 euroya 2010 model Ford focus alabiliyorsun veya 1950 euroya 2004 model BMW 318 alabiliyorsun. Yine %19 peşin kalanı da aylık 20 ve 28 euro taksitler ile. Taksit tutarını da durumunuza göre siz belirleyebiliyorsunuz.

Gelelim mutfak alış verişi. Bu tamamen yaşadığınız şehir ve kişisel ihtiyaçlarınız ve ailenin kaç kişi olduğu ile alakalı. Mesela biz 2 kişi aylık toplam 300 euro harcadık. Ama bu 300 içinde ne var ? Alkolünden tutun da aklınıza ne gelirse. Abur cubur, et meyve sebze tatlı içecekler saçma sapan şeyler (görmemişiz ki gavur memleketi saldırdım her şeye)

O meşhuuuurrr cep telefonu alma olayı. Evet gidiyorsun bir gsm operatörüne. Sana tarifeleri ve hediye cihazları söylüyor. en az 2 yıl taahhüt verip benim gibi aylık 38 euro karşılığı ayfone 15 pro max kıl tüy alabiliyorsun.

İnternet 100 mbps sınırsız 40 euro veriyorum. Online oyun oynadığım ve film indirdiğim için en iyi servis sağlayıcı seçtim o yüzden pahalı.

Valla anlatacak çoook şey var. Tam anlamı ile yaşadıkça yazarım zaten. Oraya yerleşince yine aynı teklifimi yapıyorum. Hiç bir ücret talep etmeden imkanlarım içerisinde kim ne isterse alıp getiririm size.
Hayırlı uğurlu olsun abi. Güle güle oturun. Son günlerde bu ülkede yaşadığım şeylerden sonra parası pulu dibine batsın şu ülkenin insanından toprağından havasından kurtulsam yeter diye düşünmeye başladım...

İşe gittiğim her gün trafikte, iş yerinde, markette birilerine söylenmekten, birilerinin öküzlüğünü çekmekten, hayvan oğlu hayvanlarla aynı ortamda yaşamaktan bıktım...

Soyguncu politikacıların aldığı saçma kararlardan, dünyanın hiçbir yerinde olmayan vergileri ödemek zorunda olmaktan, adaletsizliklerden, toplumsal çöküşten, yaşadığımız coğrafyanın getirdiği zorluklardan bıktım...

"DÜNYA LİDERİ" bir ülke olmamıza rağmen içinde bulunduğumuz/bulunmak zorunda bırakıldığımız imkansızlıklardan bıktım...

Ne mutlu size kurtarmışsınız darısı bizlere.
 
Adamlar teknoloji üretiyor ama kesinlikle teknolojiyi hiç bir şekilde devlet ile alakalı birimlere sokmuyorlar.

Bu muhtemelen biraz da güvenlik için. E-devletiniz olmazsa e-devlet verileriniz de çalınmaz, çalınamaz. Türkiye'de olanların binde biri Almanya'da olsa halk kan alır.

Onun dışında aydınlatıcı bir yazı olmuş. Ben daha az veriyorum ya 100mbps sınırsıza. 😁
 
Hayırlı uğurlu olsun abi. Güle güle oturun. Son günlerde bu ülkede yaşadığım şeylerden sonra parası pulu dibine batsın şu ülkenin insanından toprağından havasından kurtulsam yeter diye düşünmeye başladım...

İşe gittiğim her gün trafikte, iş yerinde, markette birilerine söylenmekten, birilerinin öküzlüğünü çekmekten, hayvan oğlu hayvanlarla aynı ortamda yaşamaktan bıktım...

Soyguncu politikacıların aldığı saçma kararlardan, dünyanın hiçbir yerinde olmayan vergileri ödemek zorunda olmaktan, adaletsizliklerden, toplumsal çöküşten, yaşadığımız coğrafyanın getirdiği zorluklardan bıktım...

"DÜNYA LİDERİ" bir ülke olmamıza rağmen içinde bulunduğumuz/bulunmak zorunda bırakıldığımız imkansızlıklardan bıktım...

Ne mutlu size kurtarmışsınız darısı bizlere.
Yani Almanya kolay mı ? asla kolay diyemem. Ağır ve zor bürokrasisi var. Bir defa hava sürekli soğuk ve nemli.
Ama şu da var. Burada hiç kime sana karışmıyor. Dönüp bakmaz bile. Ne sokakta ne pazar da ne markette. Herkes kendi dünyasında.
Ya ben kendi gözlerimle şahit oldum. Berlin'de Başbakan Scholl kuudam gelecek dediler. Milletin afedersin şeyinde değil. Herkes kendi havasında. Adam bir geldi. 2 tane motosikletli polis 1 tane de makam aracına çevrilmiş vw transporter 2 tane de koruma. Bu ne ya dedim. Böyle itibar mı olur fakir bunlar dedim.
Trafikte korna sesi duyamazsın. Trafikte bağırış çağırış duyamazsın. Orta parmak hareketi çekmenin cezası 5.000 euro. Heryerde sivil polisler var. Aklına gelecek her yerde. Sivil toplum denetçileri var. Ellerinde makbuz anında cezayı kesiyor. Yani millet başıma iş açılmasın diye kurallara uyuyor. Kendi dünyasında yaşıyor.
Ama istemediği bir durum varsa da hükümetin karşısında da öyle bir duruyor ki anoooov. Çok defa şahit oldum. Ocak ve Şubat ayında trenciler ve toplu taşıma şöförleri grev yaptı mesela Berlin'de hayat durdu resmen. 3 gün sonra hükümet istediklerini kabul etti.
Valla imkanı olan veya cesareti olan kim varsa iyice araştırıp gelin. Kurutuluş mu bilemem ama çok çok iyi bir sosyal devlette yaşayacağın ve huzur bulacağın kesin.
1.500 euro maaş alanda 15.000 euro maaş alanda dilediği gibi gezip tozup eğleniyor. Hiç bir şeyi eksik değil. Devlet sana bakıyor ama devletten yardım aldığın an sistemin kölesi oluyorsun. Devlet sana izin vermediği sürece gezmek için şehir bile değiştiremiyorsun. Evet aynen olay bu abartı değil. Diyor ki sana ben bakıyorum. Benim param ile yaşıyorsun. Duruma bakalım keyfimiz olursa gidersin. Değişik bir ülke velhasıl.
 
Bu muhtemelen biraz da güvenlik için. E-devletiniz olmazsa e-devlet verileriniz de çalınmaz, çalınamaz. Türkiye'de olanların binde biri Almanya'da olsa halk kan alır.

Onun dışında aydınlatıcı bir yazı olmuş. Ben daha az veriyorum ya 100mbps sınırsıza. 😁
Adamlar garantici. sağlam iş yapıyor.

Evet Almanya'da her şey ucuz değil. En büyük lüksümüz zaten internete verdiğimiz para şuan 🙂
 
Dur aklıma gelmişken size başka bir bilgi daha vereyim.

Almanya'da resmi tatil günlerinde ve pazar günlerinde belirli yerler dışında gerçekten her yer kapalı. Sokaklarda in cin top oynuyor ve bu günlerde diyelim ki Almanya'da yaşayan arkadaşını aileni veya bir iş arkadaşını yada doktorunu avukatını mı ? arayacaksın. Ölseler ne telefona bakıyorlar ne de attığın mesajlara cevap veriyorlar. Bekliyorsun ki ilk iş gününü. Patronun mu aradı. Adam açmıyor telefonu ve patronun sana hesap sorma hakkı yok.

Kafana göre hastaneye gidemiyorsun. Zaten Almanya'da özel hastane veya klinik diye bir şey yok. En uzak köyün de dahi 3-5 tane tam donanımlı hastane var. Sağlık sistemi şu şekilde işliyor. İlk önce aile hekimine gidiyorsun. Aile hekimi gerekli olan kontrol ve testleri yapıyor. Şüpheli bir durum gördüğünde seni yine hemen hastaneye göndermiyor. Şüphelendiği durum ile alakalı doktora sevk ediyor. O doktor seni muayene ediyor bakıyor. Doktor çok şüpheli bir durum görürse o zaman seni hastaneye sevk ediyor. Diyelim ki uyanıklık yaptın. Hastaneye acile başvurdun. Sana bakılıyor. Test tahlil ne varsa yapılıyor. Ama durumun hastaneye gelecek kadar kötü değil ise sana diyorlar ki biz sisteme bilgilerinizi girdik gidin aile hekiminiz ile görüşün diyorlar. Evet aynen bu. İlaç bile vermezler. Çünkü sen izlenmesi gereken bürokrasiyi izlemedin. Adamlar her şeyi kitapta ne yazıyorsa öyle yapıyor yani. Asla farklı yola girmiyorlar. Oldukça saçma di mi ? evet saçma ama bir de şu var. Tüm tedavi ve ilaçlarınız şartsız koşulsuz devlet tarafından karşılanıyor. Siz sadece %20'sini falan ödüyorsunuz. Evet kardeşim aklına hangi ilaç geliyorsa hepsi. Zaten Almanya'da sağlık sigortan olmadığı sürece ülkede kalman ve yaşamana izin yok. Hastanede yattığınız süre boyunca ne olursa olsun refakatçiye izin yok. Yasak. Her şey hemşireler tarafından yapılıyor. Ama her şey. Bizim burada ki hemşireler prenses resmen.

Bir şekilde Almanya'ya gittin. Oturum iznini de aldın ama kendini ve aileni geçindirecek paran yok. Ya da kalmadı. Devlet sana, çocuklarına maaş bağlıyor. Kiranı elektriğini, suyunu, gazını ödüyor. Ailenin tüm sağlık harcamalarını ödüyor. Sana iş buluyor. Ama bulduğu işlerden en az birinde çalışmak zorundasın. Yoksa bu sefer desteği kesiyor. Verdiği para desteğini de hiç bir şekilde geri istemiyor. Hastalıktan dolayı çalışamıyorsan eğer seni malulen emekli ediyor, hem emekli maaşı alıyorsun hem de devletten her türlü sağlık ve maaş yardımı alıyorsun. Ama bunları alabilmek neredeyse 1 yılı buluyor. Çünkü her şey eski usul. Kağıt üzerinde toplanan bilgiler. Oraya buraya gidip evrak toplamakla ve topladığın evrakları onaylatıp postalamak ile geçiyor. İncelemelerde öyle, manuel yapılıyor ve senin verdiğin evraklarda yazan bilgilerin doğruluğu tekrar araştırılıyor. Tam bir bürokrasi zulmü.

Çocuk anne ve babayı mahkemeye verebiliyor veya polise şikayet edebiliyor. Ne bileyim ben ders çalışmak istemiyorum ama bana zorla ders çalıştırıyorlar diye biliyor ve polis yada mahkeme çocuğu evden alıp kendi koruması altına alıyor. Taki aile bir daha böyle bir şey yapmayacağına güvence verene kadar.

18 yaşından küçük çocukların evde tek başına kalması yasak ve suç. Komşularınız görürse sizi şikayet ediyor ve polis anında müdahale ediyor.

Yeni yasa ile uyuşturucu madde satışı ve kullanımı serbest oldu. Her yerde uyuşturucu madde kullananları görebiliyorsunuz. Evinin balkonunda bahçesinde yetiştirenler dahi var. Bir çok noktaya uyuşturucu satış otomatları dahi kondu.

Almanya'da zina veya eş aldatması asla suç olarak kabul görmüyor. Bu yüzden cuma ve cumartesi akşamları ortam kim kime dum duma. (Aynen abicim. Ne hayal ettin ise o. Mide bulandırıcı durumlar. Pazar günü herkes evinde mutlu aile tablosu)
 

Geri
Üst