TRABZON'DAKİ PROVAKASYONUN SORUMLULARI BELLİDİR
Genelkurmay Başkanı ve bütün sorumlular istifa etmelidir
Trabzon'da bildiri dağıtan dört devrimciye karşı gerici/faşist bir kalabalığın kışkırtılmasına benzer olaylara Türkiye'nin yakın tarihinde sayısız kez tanık olduk. Bundan on gün kadar önce Mersin'de yaratılan "bayrak provokasyonu" da bu girişimlerden birisidir. Mersin'de iki çocuğun yaptıklarını "sözde vatandaşlar" diyerek değerlendirerek halkın bir bölümüne neredeyse savaş açanlar, sokakları dolduran milliyetçi histeriden tatmin olduktan sonra, sükunet çağrısı yapmışlardır. Aradan geçen birkaç gün içerisinde çok daha büyük olayların gerçekleşmemesi tamamen bir şanstır. Ancak başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere, bu düzenin bütün sözcüleri ve burjuva siyasetçileri, her zaman bu kadar şanslı olmayacaklarını bilmelidirler.
Aynı şey Trabzon'da da tekrarlanmıştır. Faşist kalabalıklar Türkiye'de hep devlet tarafından yönlendirilmiştir. Trabzon'da "bayrak yakıldı" söylentisini çıkaranlar, kalabalığın toplanmasını bekleyenler, tıpkı Sivas'ta olduğu gibi, yine devlet görevlileridir.
Kalabalıklarla oyun oynanmaz. Yok eğer niyet solu, devrimcileri sindirmek ve işbirlikçi düzenin emperyalizme teslimiyetini unutturmaksa, hemen söyleyelim: Boşuna uğraşmasınlar. Bu ülkenin yurtseverleri ne sinerler, ne emperyalizme ve sömürü düzenine karşı mücadeleden vazgeçerler. Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkesi, Lazı, bütün emekçiler bu tür provokasyonlara karşı, gerçek bölücülere karşı, emekçi duvarı öreceklerdir. Türkiye Komünist Partisi bu duvarın en büyük güvencesi olacaktır.
Fitili ateşleyen Genelkurmay Başkanı'na gelince… Halkın bir bölümünü diğer bölümüne kışkırtan bir devlet görevlisi olarak Özkök ve kışkırtıcıların amiri İçişleri Bakanı derhal istifa etmelidir