Türkçe Daw Ihtiyacı Var Mı?

rpm demiş ki:

Diğer bir konu da korsan yazılım. Ben kullanmıyorum ve beleşe konmacılık konusundaki yoruma katılıyorum. Herkesin iPhone'u, Samsung Note'u var ama işlerine gelmeyen şeylere param yok diyebiliyorlar. Ama bu benim sorunum değil ve ben bunu da çözemem.

Hepsini görmek için tıklayın...

Bu durum malesef ki sizin söylediğiniz kadar basit değil. Bir üniversite öğrencisinin yada ortalama gelir seviyesine sahip bir amatör müzisyenin bedavası baş ucunda dururken bir yazılıma 500 dolar vermesi mümkün değil. Cubase kullanmak mecburiyet mi diyeceksiniz. Hayır değil ama insan daima çevresinde adından en çok söz edilene sahip olmak ister, dolayısıyla reaper'a 50 dolar vermek yerine cubase'i korsan kullanır. Iphone, Samsung Note meselesi ise çok ayrı bir durum. Görüyorum ki, artık herkeste bu pahalı telefonlar var. Hiç bir gelir kaynağı olmayan öğrencilerin yada maaşının yarısını veya tamamını bu telefonlara verenlerin bu telefonları almalarının nedeni nedir ? Ben söyleyeyim.. İnsanların bu telefonlara hiç mi hiç ihtiyacı olmamasına rağmen bu telefonları almalarının nedeni, çevrelerinde bir çok kişinin bu telefonları kullanmasıdır. Başta fiyatlarından dolayı karşı çıksalar dahi zamanla sürekli karşılarına çıkan bu telefonların, onlar için önemli bir ihtiyaç olduklarına kendilerini inandırmalarıdır. Telefonun amacı nedir ? Birilerini aramak yada birilerine mesaj göndermek. İnternet mi ? Bence çok az insan için gerekli telefondan internete girmek. Ayrıca 500 liralık telefonlar da girmiyor mu internete ? Neyse konudan fazla uzaklaşmayalım. Demem o ki insanların telefon gibi örneklerin tüketimine büyük bütçeler ayırması ama onlar için daha önemli olan diğer tüketim mallarına (öğrenciler ve ortalama gelir sahipleri için cubase halen bu kategoride değil) karşı cimri yaklaşımlarının sebebi temelde kendilerine uyguladıkları psikolojik baskıdan ileri gelmektedir 🙂

Not : Yeri değil ama aklıma gelmişken yazayım. Blogunuzu tamamen okudum ve son derece faydalı olduğunu düşünüyorum. Yazılarınızın devamını diliyorum 🙂

Yorumunuz için teşekkürler, ancak anlattıklarınız benim dediğimi destekliyor bence:
1. Reaper çok popüler, Cubase kadar uzun bir geçmişi yok sadece.
2. Reaper bence Cubase kadar güçlü ve kullanılması daha kolay bir program ve üzerine birçok kaynak var.
3. Reaper 60 dolar. Samsung S4 alacağına S3 mini (ki her türlü akıllı telefon işlevini sorun çıkarmadan gören bir alet) alan kişi bu parayı fazlasıyla çıkarır.
4. Müzik yapmaya başlayacak bir üniversitesi öğrencisinin ilk alacağı yazılım olarak Cubase'i seçip 500 dolar vermesi hem beklenmez, hem de bence mantıksızdır. Onun yerine Reaper'ın tam işlevli demosunu indirip dilediği gibi kullanabilir ve parayı biriktirdiği vakit 60 dolarını da verir. Kesinlikle korsan kullanmaya itecek bir sebep göremiyorum yukarıdaki maddeleri de düşününce.

Tabii ki çok zor geçinen üniversite öğrencisi kardeşlerimiz var; onların durumun anlıyorum. Ancak onlar da dediğim gibi korsan yerine en azından Reaper demosuyla idare edebilir. Para kazandığı gün de borcunu öder. Bu daha ahlaklı bir seçim. Bu da olmazsa her türlü bedava ve (bir amatör müzisyen için yeterli) yazılım da var. Mesela Audacity. E prodüktörüm diye geçinen bir insan da Cubase satın alamıyorsa zaten neyin prodüktörü ki?

Bir de müzik için gereken diğer aletlere para veriyoruz da niye yazılıma veremiyoruz? Gitarı, MIDI klavyeyi, ses kartını, bilgisayarı, vs. çalsın mı bu fakir öğrenci? Bunları çalmıyoruz ama yazılımı çalıyoruz. Tek nedeni internette birkaç tıkla kimseye görünmeden, direkt olarak kimseye zarar vermeden çalabilmemiz.

Korsan yazılımın açlık, büyük ekonomik zorluk, vs. çekmeyen insanlar dışında tamamen önceliklerini belirlemek ve ahlak meselesi olduğunu düşünüyorum halen. Bahsettiğiniz, çevreden gelen pahalı telefon alma baskısı daha önemliyse, bu, kişinin önceliklerini bu yönde belirlemesi yüzündendir. Kimse kimsenin kafasını silah dayayıp "Samsung S4 al, S5 al, Note 3 al lan" diye baskı yapmıyor. Bu benim görüşüm, sizinkine de saygı duyuyorum, ancak farklı birşey söylemediğimizi düşünüyorum sonuç olarak.

Dünyaca ünlü düşünür, şair, filozof Pitbull der ki;

"Crackli yazılım kullanmak konusunda bir iki fikrimi belirtmek isterim. Eğer neye ihtiyacınız olduğunu iyi biliyorsanız ve evinizde takılıyorsanız sorun yok çünkü nokta atışı aradığınızı bulur ve kullanırsınız. Fakat daha garageband'a hakim değilken, en baba daw yazılımı ve en komplike yazılım synth ve efektleri komple indirip kurduğunuzda sizi müzikten bile soğutabilecek kadar çok presetle baş başa kalırsınız.

Temel mantığa hakim olmadan yapılan bu download ise faydadan çok zarar verecektir. Hiç olmadı herşeyi indirip sonra ekrana bakıp keyiflenmek yerine en azından eksik gördüğünüz şeyleri tesbit edin ve onu en iyi karşılayacak yazılımı indirin. Ya da indirmiş olduklarınızı artık herşeyi yapabilir hale gelene kadar kurcalayın."

Kerem Çelik demiş ki:

Türkiye'de yok mu peki? Türkiye'de de var. Apple, Avid, Steinberg "eğitmen" sertifikalı onlarca insan var, bu kurumların sertifikalarını verebilecek düzeyde eğitim veren kurumlar da var.

Hepsini görmek için tıklayın...

Ben rusyada var tükiyede yok demedim ki var. Benim bildiğim bora uslusoy'un müzik akademisi steinberg sertifikalı. Bende ondan bahsediyorum zaten. Adamların kendi programlarını kırıp internete dağıtan ülkeye bile bi şekilde desteği var. Hatta çinde her 10 kişiden 8'inin kopya yazılım kullanıyor olmasına rağmen cubase dilleri arasında çincede bulunmakta. Portekizin brezilyanın kopya kullanım oranları bizden çok mu farklı? Değil... Ama Cubase dilleri arasında portekizcede var. Yani hiçbi yazılım firması "Sizin ülke çok kopya kullanıyor. O yüzden ben sizin ülkeye destek verip ana dilinizi programıma koymam. Ne zaman orijinal program kullanırsanız o zaman bakarız" demez...

Bu arada kopyayı savunmuyorum gibi anlaşılmasın. Kendi kullandığım Logic Pro'da orijinaldir... Keygenlisi cracklisi falan internette bi tık uzağımda olmasına rağmen 150'den fazla orijinal kutulu oyun arşivine sahibim.

Portekizce ve Çince konusunda atlamamamız gereken bir faktör var. Bu iki dil dünya nüfus yoğunluğu açısından en çok konuşulan diller arasında. 7 Milyarlık dünya nüfusunun 1,3 küsür milyarını Çin tek başına kaplıyor. Hal böyleyken, firmaların o ülkeye dil desteği vermemesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Orjinal yazılım kullanımı 10 da 1 bile olsa o nüfus ile bizden 100 kat daha fazla orjinal yazılım almaya devam ederler. Portekiz içinde benzer bir şey söz konusu.

Yani bu konudan bahsederken Türk dilinin dünya pazarı için hangi oranda önemli olduğunu da göz önüne almakta fayda var. Portekizce, Çince var niye Türkçe yok demek yerine;

Pakistan dilini, Farsça, Endonezya dili ile bir karşılaştırma yapmak gerekli diye düşünüyorum. Bu ülkelere hangi yazılımların ne derece destek verdiği konusunda ise hiç bir fikrim yok.

Hintçe ve arapçada nufus yoğunluğu açısından en çok konuşulan diller arasında. Misal dünya üzerinde Porketizce konuşan kişi sayısından nerdeyse 4 kat fazla anadili hintçe/urduca olan kişi var. (Arapçada aşaı yukarı aynı şekilde)

Hindistanın nüfusu 1.5 Milyar, dünyanın en kalabalık 2. ülkesi... Portekiz ve brezilyanın nüfusunun toplamının 6 katı nüfusu olmasına rağmen, dil desteği verilen portekiz ve brezilya ile kopya yazılım kullanım yüzdesi hemen hemen aynı. Fakat hiçbir oyunda programda uygulamada vs. hintçeye rastlayamazsınız... Hal böyleyken nüfus yoğunluğu ve dilinin yaygınlığı ne kadar fazla olursa olsun o ülkeye dil desteği verilmemesi gibi bişey söz konusu olabiliyor 🙂

Dil desteği vermek için ne gibi bir veri toplayıp nasıl bir kıyaslama yapıyolar onu firmanın kendisi bilebilir ama kopya kullanımına göre veya dilin yaygınlığına göre olmadığı kesin...

Hindistanın 2. resmi dili ingilizce. İngilterenin sömürüsüydü zaten. Birden fazla resmi dilleri var, belki bununla da alakalı olabilir. Ayrıca birden fazla hint dili, lehçesi falan var ama hepsi ingilizce biliyorlar.

Arap ülkeleri ise apayrı bir konu.