vcd yi geçtim, bas oynat diye birşey çıkarmışlar. menü falan yok düz dublaj. bazen tezgahta da rastlıyorum sinirlerim tepeme çıkıyor.(bozuk çıksa önemli değil,değiştiriyorlar hemen.gerçi onu da veriyorum geri dublaj diye.) ve hala bir çok film (örn:liseli polisler hala 21 tl!) gereğinden pahalı. yap şunları 5 lira, büyük filmleri 10 lira, bak o zaman nasıl orijinal dvd satılıyor. yok illa yüzde 500 kar edecekler. o zaman mahputpaşa dan...
Turkrock Sinema Kulübü
- Konuyu açan savarain
- Başlangıç tarihi
Derhal kendini raporla mevcut basliga.
bas oynat aynen tamamen gerizekalilar ve teknoloji ozurluleri icin yapilmis olmali. kumandadan 2 tane tusa basip da altyazi ayari, ses ayari yapmak bu kadar mi zor?
zaten o tipler den sinema kültürü bekleyemezsin. film olsunda izlesinler. vurdulu kırdılı rambo-van damme.
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #305
Starbuck
http://www.imdb.com/title/tt1756750/
2011 Kanada yapımı bağımsız film. Ntvmsnbc'nin festival filmleri haberinde görüp almıştım listeye. Epeydir bekliyordum altyazısı anca çıkmış. Bağımsız filmleri zaten seviyorum da bu kadar orjinal ve ilginç bir konuyla geleni ilk kez görüyorum.
Başrol abi kırklı yaşlarında, gençliğinde (80'ler sonları) sperm bankasına Starbuck takma adıyla para karşılığı pek çok kez bağışta bulunmuş. Sonuçta 500 küsür çocuğun biyolojik babası olmuş. Bunların 142'si bir araya geliyor ve dava açıp kimliğini öğrenmek istiyorlar. Çok ufak spoiler; olay basına yansıyınca lakap Starbuck'tan "El masturbator"a evriliyor 😀 Hafif dram da denebilir ama tatlı bir komedi filmi bu. Hem izlerken ister istemez empati kuruyorsun aynı durumda ben olsam diye, ne yapacağını bilemiyorsun. Bu haliyle çoğu filmden daha farklı bir yer edindi gözümde. Şiddetle tavsiye.
İzlemişken Kanada Fransızcasının da ne kadar kulak tırmaladığını gördüm. İngilizce'den kelimeler karışmış bir de ucube gibi bir dil olmuş o.
Starbuck demişken onun da meşhur Moby Dick romanındaki kahve seven ikinci kaptanın adı olduğunu belirtelim. Starbucks da adını bu karakterden almış mesela. Logosundaki deniz kızı oradan gelir.
http://www.imdb.com/title/tt1756750/
2011 Kanada yapımı bağımsız film. Ntvmsnbc'nin festival filmleri haberinde görüp almıştım listeye. Epeydir bekliyordum altyazısı anca çıkmış. Bağımsız filmleri zaten seviyorum da bu kadar orjinal ve ilginç bir konuyla geleni ilk kez görüyorum.
Başrol abi kırklı yaşlarında, gençliğinde (80'ler sonları) sperm bankasına Starbuck takma adıyla para karşılığı pek çok kez bağışta bulunmuş. Sonuçta 500 küsür çocuğun biyolojik babası olmuş. Bunların 142'si bir araya geliyor ve dava açıp kimliğini öğrenmek istiyorlar. Çok ufak spoiler; olay basına yansıyınca lakap Starbuck'tan "El masturbator"a evriliyor 😀 Hafif dram da denebilir ama tatlı bir komedi filmi bu. Hem izlerken ister istemez empati kuruyorsun aynı durumda ben olsam diye, ne yapacağını bilemiyorsun. Bu haliyle çoğu filmden daha farklı bir yer edindi gözümde. Şiddetle tavsiye.
İzlemişken Kanada Fransızcasının da ne kadar kulak tırmaladığını gördüm. İngilizce'den kelimeler karışmış bir de ucube gibi bir dil olmuş o.
Starbuck demişken onun da meşhur Moby Dick romanındaki kahve seven ikinci kaptanın adı olduğunu belirtelim. Starbucks da adını bu karakterden almış mesela. Logosundaki deniz kızı oradan gelir.
ilnine'nin evvelden onerdigi Will'i izledim sonunda. Futbol diye girdik ama dram yükü oldukca fazla bir film cikti. Burda bahsini edip birbirimize onerdigimiz diger İngiliz menseili futbol filmleri ayarinda degil.
Konu kisaca kucuk bir cocugun adim adim buyuyen drami ve hayata baglanma adina taraftari oldugu Liverpool'un Sampiyonlar Ligi final maci.
Ben de oneriyorum, izleyiniz.
*sava, attim listeye usttekini.
Konu kisaca kucuk bir cocugun adim adim buyuyen drami ve hayata baglanma adina taraftari oldugu Liverpool'un Sampiyonlar Ligi final maci.
Ben de oneriyorum, izleyiniz.
*sava, attim listeye usttekini.
Kerem gencecik adamı nine yapmışsın ahaha. 😀
Ben en son -yine- The Damned United'ı izledim. Çok güzel film be arkadaş, her ne kadar Midnight in Paris'te inceden uyuz etse de seviyorum ben bu Michael Sheen'i.
Let's see Don fucking Revie do that, eh?
Pazar gecesi uyku sersemi IMDB'de linkten linke atlayarak bir kaç film buldum ama isimlerini bile hatırlamıyorum. İzleyelim de yazarız bir şeyler. Başlık çok interaktif ve faydalı gidiyor. Aferin len, hepinize yıldızlı 5. : )
Ben en son -yine- The Damned United'ı izledim. Çok güzel film be arkadaş, her ne kadar Midnight in Paris'te inceden uyuz etse de seviyorum ben bu Michael Sheen'i.
Let's see Don fucking Revie do that, eh?
Pazar gecesi uyku sersemi IMDB'de linkten linke atlayarak bir kaç film buldum ama isimlerini bile hatırlamıyorum. İzleyelim de yazarız bir şeyler. Başlık çok interaktif ve faydalı gidiyor. Aferin len, hepinize yıldızlı 5. : )
bugün sinemada cem yılmaz izledim. gidilir yani. adam usta işinde.fazla yazacak bişey yok. gelelim filmlere;
woody allen ın bütün filmografisini izlemediğim için tam emin değilim ama muhtemelen en karanlık filmi. londra da geçtiği için ingiliz yönetmen kafasına bürünmüş. colin farrell ın karakteri şaşırtıcı olmuş.
çocukken izlediğim filmi orjinal dilinde yeniden izleme şenliklerinin yeni durağı. spielberg yönetiminde yetişkin peter pan hikayesi. robin williams ustalığı ile zevkli bir film. ted in aksine çoluk çocukla da izlenebilir. 🙂
iki sene evvel forum konuları ayrıyken ve bu başlık yokken, en iyi 250 film diye bir başlığa yazmıştım. çok fena film çok. çok koyduğu halde bile bile niye izlediysem bir daha...
woody allen ın bütün filmografisini izlemediğim için tam emin değilim ama muhtemelen en karanlık filmi. londra da geçtiği için ingiliz yönetmen kafasına bürünmüş. colin farrell ın karakteri şaşırtıcı olmuş.
çocukken izlediğim filmi orjinal dilinde yeniden izleme şenliklerinin yeni durağı. spielberg yönetiminde yetişkin peter pan hikayesi. robin williams ustalığı ile zevkli bir film. ted in aksine çoluk çocukla da izlenebilir. 🙂
iki sene evvel forum konuları ayrıyken ve bu başlık yokken, en iyi 250 film diye bir başlığa yazmıştım. çok fena film çok. çok koyduğu halde bile bile niye izlediysem bir daha...
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #310
Woody Allen filminde foto açılmiy ama tahmin hakkımı kullanıyorum ve Cassandra's Dream diyorum. Bütün yorumlarına da katılıyorum. "Ulan nerden nereye" deyip öyle hıyar gibi kalıyorsun film bittiğinde.
He Was a Quiet Man'de de benzer şekilde "vayamino öyleyken böyle mi olmuş meğer" diye kalakalıyor insan.
İnteraktif sinema keyfini daha pekiştirmek için de mesela www.sinebot.com gibi siteler var. İzlediğin ve izleyeceğin filmleri işaretleyip konuya daha derli toplu eğilebiliyorsun.
He Was a Quiet Man'de de benzer şekilde "vayamino öyleyken böyle mi olmuş meğer" diye kalakalıyor insan.
İnteraktif sinema keyfini daha pekiştirmek için de mesela www.sinebot.com gibi siteler var. İzlediğin ve izleyeceğin filmleri işaretleyip konuya daha derli toplu eğilebiliyorsun.
pi'nin yaşamı mükemmeldi... muhteşem anlar var,
iki örnek vermek gerekirse;
iki örnek vermek gerekirse;
"Looper" da gayet iyi. Konusu oldukça farklı. Bilim kurguya ve de özellikle zaman yolculuğuna ilginiz varsa seyredin derim.
http://www.imdb.com/title/tt1276104/
http://www.imdb.com/title/tt1276104/
Bazı klasik filmler hala 20 TL'den satılıyor. Blu-ray'leri ise 50 TL !!!
Looper'ı izledim. Konusu enteresan, film fena değil. Bu Joseph Gordon Levitt gümbür gümbür geliyor gerçekten... Ama benim esas dikkatimi çeken nokta, bu ufacık çocuklara nasıl böyle rol kestiriyorlar arkadaş? Resmen tırstım çocuktan, bu kadar büyümüş de küçülmüş ve aklı başında ciddi rol nasıl kesiyor o yaşta, bana çok enteresan geliyor. Annesiyle konuştukları bir sahne var, annesine bir "he's protecting us" deyişi var ki, karşımda bana söylese, "haklısın abi pardon" der, kenara geçerim. Maaşallah.
Şimdi isim veremeyeceğim aklıma gelmiyor fakat bir çok filmde böyle harika çocuk performansları var. Mk biz o yaştayken, top direk niyetine koyduğumuz taşın hizasından mı gitti yoksa gol müydü onun için kavga ediyorduk mahallede. :mal:
Ayrıca Gordon Levitt, Bruce Willis'in gençliğini oynuyor muhabbetini ben baya ters anlamışım hahah, ortaya çıkınca kendime güldüm. Olsun film güzeldi.
Şimdi isim veremeyeceğim aklıma gelmiyor fakat bir çok filmde böyle harika çocuk performansları var. Mk biz o yaştayken, top direk niyetine koyduğumuz taşın hizasından mı gitti yoksa gol müydü onun için kavga ediyorduk mahallede. :mal:
Ayrıca Gordon Levitt, Bruce Willis'in gençliğini oynuyor muhabbetini ben baya ters anlamışım hahah, ortaya çıkınca kendime güldüm. Olsun film güzeldi.
kuzenim yazmis yaa 😆
+
bekliyoruz filmleri hadi..
Tekrar ilnino'nun pasladigi ve klasik bir Will Ferrell filmi olan The Other Guys'i tavsiye ediyorum. Gerci Will Ferrell'in butun filmlerini tavsiye ediyorum. The Other Guys'da ek olarak birkac sahne filmin gidisatindan ayri kendi icinde skeç gibi olmus. Ekstra guldum onlara.
The Dictator'i sinemada izleyememistim ona da baslayacagim. Evvelden diger birkac filmini izlemis biri olarak klasik bir Sasha Baron Cohen filmi izleyecegimi ve baya gulecegimi tahmin ediyorum. Bu iki aktoru seviyorsaniz ben de tavsiye ediyorum ilnino'yla. (cilveloy nanayna diye de aklima geldi asuhasfas uyumlu oldu)
