Turkrock Sinema Kulübü

494dd716e1cf7.webp


de niro nun çenesi bol avukatı oynadığı, jessica lange ablamızın milfliğini yaşadığı 80 ler sonu 90 başı new york da geçen tam bir şehir filmi. zaman geçirmelik izlenebilir. 4.99 bulunca almıştım bunu da. 🙂

Dinner-For-Schmucks-2010-Wide-Screen-Front-Cover-49783.jpg


Film de ki herkesin istisnasız tanıdık yüz olduğu bir film daha. steve carell ın yine oyunculuğunu gösterdiği, birbirinden garip tiplerle dolu bir komedi. solda ki resmi incelerseniz ne acaip bir durum olduğunu görürsünüz. eğlenmek için izlenir.
 
MV5BMTM5OTMyMjIxOV5BMl5BanBnXkFtZTcwNzU4MjIwNQ@@._V1_SX214_.webp

http://www.imdb.com/title/tt1454029/

1960'larda Jackson Mississippi'de geçen 2011 çıkışlı film. Beyazların evlerinde hizmetçilik yapan zenci kadınların ve onların çektiği çileleri kaleme alan beyaz kızın hikayesi. Irkçılığın ne kadar rezil bir ayrım olduğunu izleyenin yüzüne vuruyor hiç acımadan. Bunların hepsinin gerçekten olduğunu bilmek daha da üzüyor insanı izlerken. Süresi uzun, 146 dk ama sıkılmadan izlenir. Tesadüfen dün gece öylesine açtım izledim, meğer bir pazar gününü domine edecek kadar kuvvetli filmmiş. Bryce Dallas Howard gibi bir melaikeden nefret ettirebilecek kadar da başarılı oyunculukları var. Dönem filmi sevenlere tavsiyemdir.


Ayrıca illnino'nun yazdığı The Other Guys'ı izleyenler yaklaşın yamacıma;
Hadi tamam film the other guys'ın hikayesi. Peki en başta o kovalama sahnesinden sonra the asıl guys kendini neden attı olm çatıdan?
 
the asıl guys
egoları çok yüksek süper polis oldukları için 20. kattan çalılara atlayıp takibe devam edeceklerini düşündüler. e tabii komedi filmi olduğu için de fazla mantık aramamak lazım.
 
Life of Pi'yi izledim dün gece, gerçekten geçerli film. Çıkınca bunun blue-ray dalgasını almak lazım, o görüntüler kaliteli çözünürlükte tekrar tekrar izlenir yani, fena sahneler var.
 
O da rahat 6-7 aydır bekliyor bilgisayarda. Bir türlü izlemedim.

Yarın akşam şöyle geniş geniş ayaklarımı uzatarak (cumartesi izinliyim ayıptır söylemesi) Django Unchained diyorum... Tarantino'nun öyle hayranı filan değilim fakat Inglorious Basterds'ın müthiş bir film olduğunu düşünmekle birlikte, oyuncu seçimleri/performansları da harikaydı bence... Bu bağlamda o filmde tanıdığımız ve müthiş oynayan Christoph Waltz'ı da tekrar kadroya alarak Django Unchained'i çekmişler. Di Caprio kötü adam rolünde, Jamie Foxx'da var...

...ve tabii ki her Hollywood yapımında yer almasıyla tanınan Samuel L. Jackson'da.

Ayrıca The Help'i yeni mi izledin lan rezil, ahahaa hahaaa ahaaa
 
Sinema söz konusu olunca zaman kavramı ne ara önem kazandı lan godoş? Erken izlesen ne olur geç izlesen ne olur? Sinema salonlarını da sevmezdim iyice nefret eder oldum. Bekliyorum artık brrip versiyonları çıkınca izliyorum evimde. Git bakalım Cango'ya da git. Sonra ağlarsın vay makara koptu vay gözlük bozuk çıktı diye.
 
Sinemaya gittiğimi kim söyledi Cakabo?

Bu 3D dalgası, reklamların abartı süresi ve salonların pisliği hasıl oldukça ben de belli başlı filmlere giderim zaten... Karayip Korsanları'nda çektiğimiz çile unutulacak gibi değildi yahu. Batman de makara sayesinde rezil olmuştu. Peh!
 
Parker - Jason Statham.

http://www.imdb.com/title/tt1904996/

Jason dostumuz özellikle crank serisinde ilgimi çekmişti çünkü orada farklı da bir mizah vardı, yoksa vurdu kırdı filmleri 80 lerdeki tadı vermiyor hep aynı şeyler döndürüp çevirilip sunuluyor.Bu herifin fanı olan bir dostum sebebiyle gittim, bileydim Jey-lo kahpesinin oynadığını evden kırmızı halı döşeselerdi sinemaya kadar gitmezdim ayrı konu.Zaten filmi izlerseniz anlarsınız, hani film çekilmeye 4 saat kala zorla sokulmuş kadroya gibi bir durum var, yani filmdeki yeri ve etkisi çok saçma, artık kime ve nasıl verdiyse sokmuş kendini filme.Jason Statham filmlerini ve mizacını seviyorsanız beğenebileceğiniz bir film ama diğer filmleriyle karşılaştırıldığında oldukça zayıf.Genede izleniyor ama.

Esas değinmek istediğim başka ve alakasın iki konu var ve bu iki sebep yüzünden korsan desteklenebilir.Birincisi 16:30 matinasına girdim fakat film 17:00 ' da başladı, yarım saat reklam kitlediler arkadaş film bedava olsa tamam ama ben filme para verdim zaten.Bu malesef her yerde karşılaştığımız bir şey, tivibu ya para veriyorsun her kanal çevirdiğinde açıp kapadığında full reklam.İkinci sorun ise; Ben filmi Bostancı Paladium' da seyrettim fakat bu sorun genel, gittiğim bütün sinemalarda görüntü kalitesi rezalet, divxten hallice, yahu arkadaşımda barkovizyon var hemde öyle matah bir şey değil 500-100 TL 'lık bir şey, takıyoruz dvd yi sinemalardan daha kaliteli, yahu o kadar sinemaya trilyon harcıyorsunuz bu mu yani, bir dönem sinirleniyorum gitmiyorum bu yüzden sonra gene gidiyorum ama gene deliriyorum.Bir gün yekpare amoled yada retina ekranlar olur diye hayal kuruyorum işte o zaman 50 TL bile olsa giderim...
 
Sinemaya gittiğimi kim söyledi Cakabo?

Bu 3D dalgası, reklamların abartı süresi ve salonların pisliği hasıl oldukça ben de belli başlı filmlere giderim zaten... Karayip Korsanları'nda çektiğimiz çile unutulacak gibi değildi yahu. Batman de makara sayesinde rezil olmuştu. Peh!

Lan daha dvd'si çıkmamış filmi nasıl izliyorsun? Kaçak çekimlerden çamur gibi izliyorsan o daha kötü ya lan allah cezayi verecek tüü!
 
Hepten mahvettin bizi lan. Yerlerde süründürdün, benzin depoma ok attın, diş macunumu ortasından sıktın. Kaçak çekimden niye izleyeyim, izlenir mi... Hele de böyle bir film.

Bulduk izledik işte, gayet de güzel versiyonu var. Ara sen de bul. In search of sanity seni...
 
red.webp


medyumların,psişiklerin,mentalistlerin foyasını ortaya çıkaran fizikçi ekibin sıra de niro abiye gelince.... olaylar olaylar. baya hoşuma gitti. "kaşığını bükerim!" lugatıma girdi.
 
Turkrock linç ekibi göreve, dün akşam Looper'ı izlerken uyuyakalmışım, dövün beni. Sıkıldığımdan da değil ha çok hoşuma gitti izlediğim bölümü. Kahrolası polar battaniyeler uyutuyor olm insanı. İzlediğim kısımdan vardığım sonuç başrolde Joseph Godron mı var Atilla Taş mı belli değil.

Ayrıca Gordon Levitt, Bruce Willis'in gençliğini oynuyor muhabbetini ben baya ters anlamışım hahah, ortaya çıkınca kendime güldüm. Olsun film güzeldi.

Nasıl anlamıştın ki sen? Biyografi falan diye mi düşündün acaba? Eğer öyleyse kazara da olsa bilim kurgu filmi seyretmiş oldun işte negzel 😀
 
"Argo" da iyiymiş. Ben Affleck oynamış ve yönetmiş, gayet iyi de yapmış. Amerikan milliyetçiliğini bence çok abartmadan kullanmışlar. Sinirimi bozmadı. Konu ilginç ve gerçek hayattan olmasaydı oldukça saçma bulurdum herhalde. Neyse.. İran devrimi mevzuları bir çoğumuzun ilgisini çekiyor zaten.

Filmin başları belki biraz sıkıcı gelebilir. Uyuyakalma riski yüksek arkadaşlara dinlenmiş vaziyette seyretmelerini tavsiye ederim.

http://www.imdb.com/title/tt1024648/?ref_=fn_al_tt_1
 
1067695.webp

izlemeden önce nedense 50 li yıllar da falan geçtiğini düşünüyordum. anlatımlı değişik bir film. bazı insanları rahatsız edebilir. kate winslet sevenleri duşa sokturur.

270438-looking_for_eric___french_poster.jpg


bir futbol ve hayat filmi daha. bu sefer yönetmeni önemli. torino film festivalinde, kendisine verilecek ödülü işten çıkarılan işçilere destek amacıyla reddeden ken loach. will filmi biraz yolculuk filmi olduğu için daha uluslar arası. bu ise leş ingiliz. ve esas özne manchester united. gördüğüm en artist futbolcu cantona da gerçek mesleğini sonunda bulmuş.
not: manu falan tamam ama liverpool herşeyiyle daha önde bence.

5009791.jpg


simon pegg in "paul" filmini sevdiyseniz bunu da izleyin. tabii senaryo da seth rogen (paul de uzaylıyı seslendirmişti) imzası olduğu için baya küfürlü ve edepsiz. çok ta komik. it crowd'un moss'u bile var. komedi macera sevenlere.
 
Kon-Tiki
MV5BMjMxOTU2NzQxMF5BMl5BanBnXkFtZTcwODIwODY0OA@@._V1_SY317_CR4,0,214,317_.webp


Film ile ilgili yazıyı direkt divxplanet'tan alıntılıyorum:
Kon-Tiki, Norveçli bilim adamı Thor Heyerdahl ve beş arkadaşının 1947'de Güney Amerika'nın batı kıyılarından Tahiti'nin doğusundaki adalara yaptıkları yolculukta kullandıkları (efsanevi İnka tanrasına gönderme yaparak) sallarına verdikleri addır. Heyerdahl, eski çağlarda Amerika'da yaşayan insanların, okyanusu salla geçerek Polinezya'da koloniler kurmuş olabileceği düşüncesini kanıtlamak üzere arkadaşlarıyla birlikte çıktıkları yolculuğun güncesini 1950 yılında yayınlamıştır. Bu yolculuk biyografisi ilk kez 1954 yılında siyah beyaz olarak film edilmiştir. 2012 yılında tekrar bu filme konu alınan yolculukta ağaç kütüklerinden yapılan salla 4,300 millik ve 101 gün süren macera anlatılmaktadır.
http://divxplanet.com/sub/m/36943/Kon-Tiki.html

Yazıda anlattıkları gibi bu gerçek bir hikaye ve anlatılan yolculuk gerçekten yapılmış. Yolculuk esnasında çekilen siyah beyaz belgesel filmi oscar da kazanmış zamanında. Çok güzel görüntüler içermesi bir yana anormal gerçekçi animasyonlar var filmde. İzlerken farkedemezsin o derece. Hangi bölümlerin cgi olduğunu yazmayayım da izleyen olursa kendisi bulsun bakalım 😀 Güzel film bence, tavsiyemdir.
 
in-bruges-movie-poster-2008-1020420361.webp


yav bu film çok güzelmiş lan! Colin Farrell'ın ruh hali değişik fırlama karakterini çok tuttum. mizah dozu yüksek bir suç filmi. adı üstünde, club brugge takımından aşina olduğumuz belçika şehri bruges da geçen bir film. Yönetmeni Martin McDonagh'ın ilk filmi. şu sıra ikinci filmi "Seven Psychopaths" vizyonlarda. yine colin farrell var. onu da en yakın zamanda izleyeceğim. guy ritchie,scorsese,tarantino filmlerini seven bu filmi de sever. baya baya tuttum lan.
 

Geri
Üst