Ümit Yaşar Oğuzcan

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
İçtim yudum yudum güzelliğini

Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu

Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
Biri vardı ağlayan gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim

Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Ömrümü değerli kılan bir şeydin
Sen benim bozbulanık gençliğimde

Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim, ya sen beni
 
şiirleri hakikaten güzel ben de kendisini çok severim..

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana;herkes içime dökmüş artık
 
Bir Yerde Ölüm Güzel Oluyor

İnsan bir kere ölüyor ne fena
Bu düzeni değiştirmeli
Bir kere yaşamalı; çok çok ölmeli
En büyük kederler bizim için
Bizim için karşılıksız sevgiler
Kör kuyular, çıkmaz sokaklar bizim için
Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın
Saygı değer annelerimiz incinmesin
Her yerim ayrı ayrı ölmeli
Yoksa ölüm yok bana dünyada
Bir kurşun beynime girsin
Bir bıçak kalbime saplansın
Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi
Sonra gelsin bir manga asker
Sert bir komut; bir yaylım ateş
Bırak kim bağlarsa bağlasın gözlerimi.
Çok düşündüm bilek damarlarımı kesmeyi
Rönesans öncesi devirlerden kalma zehir içmeyi
Ve düşmeyi yüksek kulelerden mermerler üstüne
Ayaklarıma taş bağlayıp denizler altında ölmeyi
Yine de ölmedim görüyorsun, ölmedim
O asağılık hesaplar, küçük korkular bırakmadı beni
Belki de sen bırakmadın, bilmiyorum
Bıraksaydın çoktan unutmuş olacaktın
Halbuki şimdi benden kaçman da zor
Anlıyorum beni sevmen de zor
Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel
Ama bir yerde ölüm güzel oluyor.

Ü.Y.O.
 
20 li yaşların sonuna geldiğim de bir kez daha tanıdım onu ama bu kez onu anlayarak....ne zaman galata köprüsünün oralardan geçsem içim acır........
 
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor gözbebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım onüçüncü aylara
Ben bir eylül,
Sen haziran...

Ümit Yaşar Oğuzcan
 
Ağlarım,ağustos sancılarım başlar yine......

Galata Kulesi

6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesinden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu

Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
İçi
Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
Zaman durdu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu

"Açarken ufkunda güller alevden"
Çıktı, her günkü gibi gülerek evden
Kimseye belli etmedi içindeki yangını
Yürüdü, kendinden emin
Sonsuzluğa doğru
Galata Kulesinde bekliyordu ecel
Bir fincan kahve, bir kadeh konyak
Ölüm yolcusunun son arzusuydu bu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu

Küçücüktü bir zaman
Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat
6 Haziran 1973
Galata Kulesinden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat.

Ü.Y.O.
 
Milyon Kere Ayten
Ben bir Ayten'dir tutturmusum oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip sarhos oluyorum ne güzel
Hosuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzellesiyor
Sarkilar söylüyorum
Siirler yaziyorum Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e bes var
Ya da Ayten'i bes geçiyor
Ne yana baksam gördügüm o
Gözümü yumsam aklimdan Ayten geçiyor

Bana sorarsaniz mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yasatan
Onun kokusu sarmistir sokaklari
Onun gözleridir safakta gördügüm
Aksam kizilliginda onun dudaklari

Baska kadini övmeyin yanimda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadeh de sizinle içeriz Ayten'li
Iki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yagma yok Ayten'i size birakmam
Alin tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alin gerekirse
Ben Ayten'i düsünürüm, üsümem
Üç kere adini tekrarlarim, karnim doyar
Parasizlik da bir sey mi
Ölüm bile kötü degil
Aytensizlik kadar

Ona ugramayan gemiler batsin
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek tas kesilsin
Kapansin onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
Iki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Askin adi Ayten olsun

Ümit Yasar Oguzcan
 
RESİMLER

Sen degistin, resimlerin hiç degismedi
Nasil seviyorum bilmezsin su albümü
Resimler yalanci degil, resimler ölmüyor,
Aslinda aci olan sey; sevgilerin ölümü
Sahte renkler yerini gölgelere birakmis
Resimlerde siyah beyaz gözlerin, dudaklarin
Iste bak! ellerin ellerimi ariyor
Resimlerde besbelli anlatamadiklarin
Simdi bir çerçeveden gülümsüyorsun bana
Hatirliyor musun bu resim çekildigi günü
Bakislarin ne kadar duygulu, ne kadar sicak
Anliyorum neler düsündügünü.
Bir baska resimde biraz kederlisin
Hüzünlü bir sarki dökülüyor dudagindan
Simdi senden çok uzak bir sehirde
Seni seyrediyorum bir albüm yapraginda
Bu karanlik yoktu, bir zaman sen vardin
Yasamak cömertçe sundugun bir isikti
Sen degistin, onlar hiç degismedi
Resimlerin senden vefali çikti
 
ÇIKMAZ SOKAK
Bir daha dünyaya gelsem,
Yine seni severdim.
Beni üzesin diye,
Beni deli divane edesin diye.
Biliyorum,
Sen de bir daha dünyaya gelsen,
Yine beni sevmezdin.
Kahrımdan öleyim diye...


Ümit Yaşar Oğuzcan
( 1926 - 1984 )
 
bu şiiri birinin yazmamış olmasına şaştım doğrusu;


Her Gün Seninle

Güzel olan
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
Erimek yarını olmayan zamanlarda
Durdurmak bir yerde bütün saatleri
Bütün kuralları kırıp parçalamak
Sonra varmak o yerlere
Mevsimlere dur demek
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere
Delicesine içmek
Ve unutabilmek her şeyi ansızın
Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin
Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak
Güzel olan
"""""""Sevmek seni Tanrılar gibi
Seninle Tanrılaşmak...""""""""

Bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin
Ne bu şehir kalacak
Ne bu duygusuz sürü
Bu korkunç kalabalık
Her vapur seni getirecek bana
Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim
Kapılar sana açılacak
Senin için söylenecek şarkılar
Şiirler senin için yazılacak
Her evde bir resmin
Her meydanda bir heykelin olacak
Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi
Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi
Kopup ötelerden, ötelerden
Yalnız bana geleceksin
Bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin.

Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
Sende buldum erişilmez hazları
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
Duyguların en ölmezini sende duydum
Susuzluğum dudaklarında dindi
Yalnızlığım ellerinde
Çoğu gün unuttum açlığımı
Sende doydum...

İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun
Anladım yaşadığımı her nefes alışta
Seninle geçtim bütün zamanlardan
Seninle var oldum
Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.

Boynunda bir yer vardır, ben bilirim
Ne zaman oradan öpsem,
Değişir gözlerinin rengi
Yanar dudakların, terler avuçların
Dökülür kapkara aydınlık gibi
Omuzlarına saçların
Gitgide artar kalbinin vuruşları
Bir musiki halinde dünyamı doldurur
Ansızın bütün sesler kesilir
Zaman durur
Bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde
Her gün seninle yeniden var oluruz
Eriyip kaybolduğumuz yerde...

Sesini duymadığım gün
Yaşanmış değil
Açan çiçek değil
Öten kuş değil
Yüzünü görmediğim gün
İçimde yıldızlar sönük
Güneşler güneş değil
Seni sevmediğim gün
Seni anmadığım gün
Olacak iş değil...

Her günüm seninle geçsin
O güneşe en yakın
Kimsenin varamayacağı bir dağ başında
Uçsuz bucaksız uzak denizlerde
İnsan ayağı değmemiş ormanlarda
Uzaklarda, en uzaklarda
O gemilerin uğramadığı limanlarda
Işığım ol, alınyazım ol benim
Vatanım ol, evim ol
Yeter ki bir ömür boyu benim ol
Her günüm seninle geçsin...

Ümit Yaşar Oğuzcan
 

Geri
Üst