Maalesef üzerinde durulmayan bir konu var; ortopedi... gitar yada başka bir enstrümanın pratiği fiziksel efor gerektirir şüphesiz. Yeni başlayan biri için kalitesiz bir enstrüman düzgün sesler çıkarmaması yanı sıra sakatlanma tehlikesini de beraberinde getirir. Sinir hücreleri yenilenmez diye bir ortaokul bilgisi vardır; bilmem haberiniz var mı kaslar, tendonlar ve kirişler de yenilenmez... Eğer bir şekilde bir kas lifiniz kopar yada hasar görürse hayatınız boyunca yerine yenisi yapılmaz... Kasları kemiklere bağlayan tendonlar ise daha hassastırlar. Bağ dokunun bu en sert elemanları kan dolaşımından pek faydalanamazlar. Kemikleri kemiklere bağlayan kirişler ise yine kollagen yapılı bağ doku elemanlarıdır ve enstrüman pratiğinizin ilk yıllarında bunlara vereceğiniz zararlar telafi edilemeyecek sonuçlar doğurur. Eklem yerlerindeki kartilaj (kıkırdak) doku da sadece hareket sırasında eklem yerine alınan doku sıvısı ile beslenir ve hasarı durumunda tamiri çok uzun sürer. Kısaca; zor çalınan, elleri zorlayan ve netice almak için çok fazla güç gerektiren enstrümanlar kesinlikle zararlıdır, uzak durulmalıdır bunlardan...
İkinci mesele ise şudur; kaslar güçlendikçe cevap süreleri uzar... Plyometrik çalışma ve güç çalışması bir birlerinden çok farklıdırlar; özetle, hız ve isabet gerektiren bir hareketin çalışması düşük güç ve yüksek sayıda tekrar ile yapılır ama güç egzersizleri kaslara çok yüklerek ve az sayıda tekrar ile yapılır. Örnek olarak bir basketbolcunun antremanının büyük kısmını plyometrik çalışmalar oluştururken bir vücut geliştiricinin antremanı esneme ve güç çalışmasını yöneliktir.
Gitar yada başka bir enstrümanın çalışması minimal güç harcanarak yapılmalıdır, aksi takdirde ilgili kaslarınıza sinyal götüren sistem ihtiyacınız olan hızda çalışamazlar.
Üçüncü mesele de şöyle; enstrüman pratiği tekrara dayanır. Sinir sisteminizin yapmaya alışık olmadığı hareketleri zamanla öğretirsiniz. Enstrüman serebral korteksten çalınmaz, yani; hareket, tekerrür ile subkortikal bölgeye çekilmelidir. Biraz daha açayım, hareket, tekrar edilerek kazanılmış refleks haline getirilmelidir. Refleks ne kadar derine işlerse, hakimiyet o kadar artar; tecrübeli bir gitarist -abartmıyorum- uyurken bile çalabilir. Bu da gösteriyor ki, gitar ve sair enstrimanları çalmak bilinç ile yapılan bir şey değildir. Hangi tonda (gamda) olduğunuzu düşünürsünüz, melodiyi ve armoniyi takip edersiniz ama iş tele basılması, parmak, pena veya mızrap ile titreştirilmesine gelince bilinç devreden tamamen çıkar. Bu fenomeni konumuzla bağlayalım: açıktır ki; klasik gitar klavyesi, ve elektrik gitar klavyesi birbirlerinden ziyadesi ile farkılıdır, yani farklı el/parmak duruşları ile çalınırlar. Eğer elleriniz (daha doğrusu beyninizde ellerinizi kontrol eden bölüm) klasik gitarın kalın klavyesine alışıksa, elektrik gitar çalmak için belli bir noktadan tekrar başlamalı biraz başa dönmelisiniz. Yani, önce alışkanlıklarınızı kırmalı sonra yeni bir terbiye kazanmalısınız. Klavyenin kalınlığı kadar boyu da önemlidir. Boydaki küçük değişiklikler perde aralarına da yansır doğal olarak, bu da ciddi farklılıklar oluşturur.
Dördüncü olarak da şunları eklemek isterim; gitara yeni başlayan biri, uzun vadede distorted bir tonda çalmayı planlıyorsa, bu konuya mümkün olduğu kadar çabuk el atmalıdır. Tamam, distortion bazı hataları örter ama bazılarını da abartır, eğersiz ata binmek gibidir. Bu sözlerimi doğrulamak (yada yalanlamak) isterseniz klasik gitar çalan bir arkadaşınıza palm muting/open string kombinasyonlı bir riff yada lick verin, bakalım neler oluyor! Yada pick harmonic yaptırın, alternate picking yatırın, bend yaptırın, legato yaptırın, ardındanda biraz tremolo bar kullansın... Belki çok güzel klasik gitar çalıyordu arkadaşınız ama yukarıdakileri nedense pek beceremedi! Neden acaba? Sakın elektrik gitar çok farklı bir disiplin gerektiriyor olmasın...
Bazı teknikler tele basmak kadar doğal olmalı, ilk günlerden başlanmalı bazı şeylere, sonradan olmuyor, ortalık örnekleri ile dolu... Elektrik gitar ile klasik gitarın yolları başlarken ayrılır, aksini iddaa eden ya kara cahildir, yada kastı vardır.
Beşinci mesele; elektrik gitar, notaları olmayan, sadece gürültü çıkaran bir alet mi ki, onunla müzik öğrenmeye başlanmasın? Overdriven, distorted tonlarda yapılması gereken çalışmalar ayrıdır, clean tonlarda ayrı... Tabi ki yeni başlayan birisi temel egzersizleri clean tonla yapmalıdır. Ama distortion gerektiren çalışmalar vardır. Palm muting neye benzer distortion olmadan? Pick harmoniği ne kadar duyabilirsiniz? Siz bir hata yapıp klasik gitarla başlamış ve sıradan bir "gitarcı" olmuş olabilirsiniz, bırakın bu konuya hevesli insanlar, rahat çalınan, kaliteli bir gitarla başlasınlar.
Son olarak, kaliteli bir klasik gitar $800'ı buluyor, aynı fiyata çok iyi elektrik gitarlar mevcut. Adam akıllı bir klasik gitar değil, geçici bir çözüm için alınan ucuz klasik gitarın telleri, klavyesi içler acısı olabilir. Çıkardığı sesi de hesaba katarsak gitara hevesle başlayan birini kısa sürede soğutabilir.
Burada sorulan sorulara masumane de olsa yalan yanlış, üstün körü cevap vermek ne kadar doğru acaba? Sonuçta moderatörler tartışma ortamının kalitesi için çaba sarfediyorlar ve küfür/hakaret içermedikçe kimsenin mesajını silmiyorlar. Neye dayanarak klasikle başla, akustikle başla diyorsunuz? Hangi bilimsel, hangi deneysel veriye dayanıyorsunuz? Yazdıklarınızla ikna olup, bir gün elektrik gitara "geçeceğim" diye klasik gitar alanlar, beş on sene sonra hanyayı konyayı anladığında etraflarında olmayın sakın; yıllarını harcıyorsunuz genç ve tecrübesiz insanların!