Öncelikle yeni başlayan birinin özellikle bizim toplumumuzda kazıklanması gibi bir ihtimal %100 e yakındır. Öyle ki ilk gitarı alacak kişilerin de "aman canım gitar olsun yeter" deyip atlamaları, kazıklanmayı bile "aman ilk defa uğraşıyoz olsun o kadar da" diyerek gitar işine atlamaları gözönüne alınırsa kazıklanmamak için sebep aramak zor...
Müzik mağazalarının böyle iğrenç bir usulü gelenek halinde müziğe hevesli insanların zihinlerine doğal bir gerçek gibi yerleştirmiş olması da acınacak başka bir durum...
Gelgelelim, alınan gitarın düşük model olmasında bile iki tür durum sözkonusu diyebiliriz... Birincisi kakalanmış gitar, ikincisi bilinçli alınan gitar. Kakalanmış gitarların genelde adı falan yoktur, 25-50 milyona ustaların yaptıkları ve fender stratların tıpkısının aynısı şeklinde dizayn edilmiş akıl çeldirici türdendir ki müzik mağazasına giren bir müşteri metalik bir ibanezden ziyade tvlerde felan popüler kesim tarafından daha yaygın kullanılan fenderlere bakar çünkü şekil olarak "elektrogitar"a daha fazla benziyodur, zaten satın alan kişinin aklından parayı cepte tutmak falan geçmez, bu takdiklerle en alt Squier'ın altından bile geçemeyecek kadar dandik stratlar kalitenin babası fender imajıyla bir güzel müşteriye yedirilir...
Müşteri gitarı kullanırken kabloyu takar, amfiden bangır bangır cızırtı yükselir ve kesilmez, vibrato kullanmaya kalkar altyapı eğrilir, manyetik manyetik olsa oyuncak gibidir, tele vursa yine zor çıkar ki müşteri doğru dürüst ses elde edecek üstüne legato yapacak...
Kakalanmış gitarla başlayan kişi için zordur durum.
Ama adamın vereceği para bellidir, hem şu elektro neye benzer falan bir başlayalım niyetiyle, yahut daha önceden bilmişliği, ya da tanıdığı vardır. Gider mağazaya 250 milyona 50 değil, 250 milyonluk gitar alır. Gitarın eksileri vardır, ama öğretecek kadar iyidir, kakalanmış gitarın aksine sesindeki, kalitesindeki manyetiğindeki farkın sorun haline gelmesi daha geç ve zor ihtimaldir ki grup işlerine kadar bir sorun ya da ihtiyaç göstermez.
Kakalanmış gitarı alan kişinin gitarı elden çıkarması ya da eline almaması ihtimali neredeyse kesindir. Bilinçli alınan gitarın getirisi çoktur, eksiklerini kullanıcı yavaş yavaş ve sorunsuz biçimde farkeder, ilk gitarından hakkıyla arasıra anılarından sözeder, gitarını değiştirince geldiği noktadan daha ileri gider. Ha iki durumda da müşterinin gitarı bırakma durumu sözkonusu olabilir, kalitesiz&aşırı egolu¶cı bir hoca, disiplinsiz bir öğrenci, vakit darlığı, benimseyememe, göze alamama, kız için almıştım ama uğraşılmaz keşke klasik felan alsaydım tripleri gibi yüzlerce durum sıralanır...
Kişisel görüşüm ise bilinçli olarak alınan, belli marka hemen hemen her gitar, kullanıcıyı biryere götürür... Ayrıca ilk gitarım diyen birinin ibanez, fender, gibsonu göstermesi de tuhaftır, adam iyice öğrenince, tatminsiz hissedince neye kayacak? Gitarın manyetiğinin tuşesinin farkını anlayacak kadar sorun yaşamadan kendi bilinciyle modifiyesini nasıl yapacak ki iyisiyle başlayıp da tatmin olmayan birinin yolu da modifiyedir...
Ha kalkıp legato yapacak, harmonik atacak, coşkuyu hissedecek adamın zaten orta kalite gitar kullanacak kadar bilgi becerisi vardır... Jam mevzularına girecek adamın zaten gitarı değiştirme vakti gelmiş de geçiyordur 😉 O adama "yeni başlayan" diyemezsiniz ki?