Görüldüğü gibi Marxizmi sadece bilinç olarak bu felsefeyi kavramadan, etiketiyle kendini özdeşleştiren "solcu" akım değil, marxizme karşı olanlarda "Marx yada Lenin"den ibaret bir ideolojik doktrin olarak ele alma eğiliminde.
Marxizmi eleştirirken yola çıkılan argümanlar, bu praksis felsefesinin ideolojileştirilip totaliter bürokratik devlet modeline dönüştüren SSCB, Çin gibi "deney"lere dayandırılır.
B. Russell dahil bir çok uluslararası entelektüel bile Marx'ı eleştiriken aynı hataya düşmüşler. Anarşist akımların eleştirel yaklaşımı ise burjuva ideologlarınınkine benzer şekilde bürokratik devlet modelininin eleştirisinden öteye gitmeyecek darlıktadır.
Oysa daha İspanya İç Savaşında Devrimci İşçi Partisi faşistlerle stalinist komünist partisinin "yasadışı ilan etmesine" rağmen savaşıp ölmüyorlarmıydı! PRag Baharı ve Çekoslavakya işgallerinde stalinizme ve işagallere karşı muhalefetin önde gelenleride marxistlerden gelmemişmiydi onca sansüre ve yasağa rağmen. Lucazs ve Gramsciler bu ülkelerin çocukları değilmiydi?
...
Konuya çok ortadan girdim. Bu daha önce yazdığım bir yazıydı o yüzden aktarmak istedim. Başlığı açmamın amacı herkesi marxist yapmak fln amacını gütmüyor. Ama "komünizm" yada "sosyalizm" karşıtıyım derken bu kavramların anlamlarını bilmeyenlerin varlığı bu başlığı açmama neden oldu.
Elbette bu konu üzerinde tezler yazmış bi prof değilim. Ama kişisel düşüncelerimi kitapların yazdıkları dışında aktarmak istedim. Marxizm nesnel koşullarla üzerine eklenmesi gerekilen bir düşünce akımıdır, ideoloji değildir. Sadece işçi sınıfına değil, aynı zamanda devrimci dinamizme sahip potansiyle kitle güçlerinide bünyesinde toparlayacak genişliğe sahip olmalı. Kadınlar, çevreciler, eşcinseller, gençler vsvs.
...
Devrimci praksis ise marxizmin ilk anlarından beri varolan köklü bir sorunsaldır. Devrimci süreçlerde kapitalizmin sadece ordularını değil, militan faşistleri yani sıradan halktan insanlarıda devrimcilere karşı sürdüğünü tarih bize gösterdi. 80 öncesi gerici faşist Türk devleti bunu işkencelerlede "süslemeyi" bildi.
Türkiye devrimci tarihide tartışılabilir.
...
Neyse isteyenler düşüncelerini fikirlerini, klarşıt görüşlerini sunabilir. Ama lütfen daha bilimsel ve ya düşünsel olmak kaydıyla. Hiç birşey yoksa belgelerle, alıntılarla olabilir bu.
Marxizmi eleştirirken yola çıkılan argümanlar, bu praksis felsefesinin ideolojileştirilip totaliter bürokratik devlet modeline dönüştüren SSCB, Çin gibi "deney"lere dayandırılır.
B. Russell dahil bir çok uluslararası entelektüel bile Marx'ı eleştiriken aynı hataya düşmüşler. Anarşist akımların eleştirel yaklaşımı ise burjuva ideologlarınınkine benzer şekilde bürokratik devlet modelininin eleştirisinden öteye gitmeyecek darlıktadır.
Oysa daha İspanya İç Savaşında Devrimci İşçi Partisi faşistlerle stalinist komünist partisinin "yasadışı ilan etmesine" rağmen savaşıp ölmüyorlarmıydı! PRag Baharı ve Çekoslavakya işgallerinde stalinizme ve işagallere karşı muhalefetin önde gelenleride marxistlerden gelmemişmiydi onca sansüre ve yasağa rağmen. Lucazs ve Gramsciler bu ülkelerin çocukları değilmiydi?
...
Konuya çok ortadan girdim. Bu daha önce yazdığım bir yazıydı o yüzden aktarmak istedim. Başlığı açmamın amacı herkesi marxist yapmak fln amacını gütmüyor. Ama "komünizm" yada "sosyalizm" karşıtıyım derken bu kavramların anlamlarını bilmeyenlerin varlığı bu başlığı açmama neden oldu.
Elbette bu konu üzerinde tezler yazmış bi prof değilim. Ama kişisel düşüncelerimi kitapların yazdıkları dışında aktarmak istedim. Marxizm nesnel koşullarla üzerine eklenmesi gerekilen bir düşünce akımıdır, ideoloji değildir. Sadece işçi sınıfına değil, aynı zamanda devrimci dinamizme sahip potansiyle kitle güçlerinide bünyesinde toparlayacak genişliğe sahip olmalı. Kadınlar, çevreciler, eşcinseller, gençler vsvs.
...
Devrimci praksis ise marxizmin ilk anlarından beri varolan köklü bir sorunsaldır. Devrimci süreçlerde kapitalizmin sadece ordularını değil, militan faşistleri yani sıradan halktan insanlarıda devrimcilere karşı sürdüğünü tarih bize gösterdi. 80 öncesi gerici faşist Türk devleti bunu işkencelerlede "süslemeyi" bildi.
Türkiye devrimci tarihide tartışılabilir.
...
Neyse isteyenler düşüncelerini fikirlerini, klarşıt görüşlerini sunabilir. Ama lütfen daha bilimsel ve ya düşünsel olmak kaydıyla. Hiç birşey yoksa belgelerle, alıntılarla olabilir bu.