gam falan bilmeye gerek yok, sadece klavye hakimiyetinin yüksek olması yeterli, kafandan geçen ses gitarda nerde bilmen lazım. Birde iyi kompozisyon yazmak lazım, bu 2.si çalışma ile gelişen bişey değil, insanın içinden gelir. Ya vardır ya yoktur.
Buna katılmak zor doğrusu. Chick Corea, efsane Return To Forever kadrosuna (gitarda Al di Meola, basta Stanley Clarke, davulda Lenny White...) şöyle dermiş: "Eğer doğaçlama yapabiliyorsanız beste de yapabilirsiniz". Çok doğru bir mantık, çünkü doğaçlama, kompozisyonun gerçek zamanlı hali, kompozisyon da bir nevi doğaçlamanın müdaha edilmiş, gerçek zamanlı olmayan şekli aslında.
Herkesin "ilham"ı aynı derecede kuvvetli olmayabilir. Ama çalışırsa herkes kompozisyon da yapabilir. Esas mesele, kişinin böyle bir istek içerisinde olup olmaması...
Ayrıca, gamları bilmek klavye hakimiyetini arttırmanın da bir yoludur. Kafandan geçen sesin klavyenin neresinde olduğunu bilmek için ise klavyede aralıkları çalışmak gerekir, bu klavye hakimiyetinden ziyade Stetina'nın "Voice/fretboard integration" dediği şey. Gamları aralıkları çalışmak için kullanırsa kişi bu şekilde de hakimiyetini de arttırabilir. Herkes gamları bilmez belki, ama gam bilmenin de zararı olmaz, çoğu zaman yararı olur. Etrafta gamları bilmenin gerekli olmadığına dair reklam yapıp ürün satan adamlar bile var, ama bunların çoğu tembellik etmek isteyen gitaristlerin aklını çeliyor bence...