Anlayamadigim bir konu....

Hocam zahmet olmazsa şu beni eleştirdiğiniz ilk yazdığım yorumuma da bu şekilde kalın fontlarla her cümlemin sonuna eleştirinizi yazabilir misiniz? Ha bir şeyin yaygın olduğu doğru olduğu anlamına da gelmez evet zaten benim yazdığım yorumdaki amaçta bu yöndeydi (bir tarafta üretmeden çabalamadan "kendince hayata dayalı" yolunu bulanlar diğer tarafta üretip çabalayıp hiç bir yere varamayanlar evet bu genel bir gerçek ne yazık ki ha kibar bir üslup, ha sert) ama siz daha dediğimi anlamadan, anladığınızı da saçma sapan dile getirerek gelip beni yok cinsiyetçisin.. yok şu dile, üsluba bak.. gibi sjw saçması ithamlarda bulunuyorsunuz. O da sizin kapasiteniz gerçi. Benim diyeceğim insanlara bok atmadan önce o kendi yarattığınız steril dünyadan bir çıkın isterseniz yoksa hayatta çok üzülürsünüz.
Tamam, kıymetli önerileriniz için teşekkür ederim.
 
Rap dediğimiz müzik türü ülkede kalitesiz olmasının yanı sıra (bence kalitesiz) gençlerinde favorisi olmuş durumda. Aynı şekilde elektronik müziklerde baya popüler oldu, hiçbir enstrumanın olmadığı, beatlerle dolu müzikler... Şahsen ben metal veya rock dinleyen çok az kişiye rastladım çevremde. Hatta yanlarında rock veya metal açtığımda bu ne ya bu müzik mi deyip rap açıyorlardı :D Artık rock ve metal ruhu öldü maalesef.. Dirilir mi orası bilinmez ama şimdilik olay bu.

Edit: Yanlış zamanda doğmuşum, keşke metalin rock müziğin en alevli zamanlarına yetişebilseydim..
 
Rap dediğimiz müzik türü ülkede kalitesiz olmasının yanı sıra (bence kalitesiz) gençlerinde favorisi olmuş durumda. Aynı şekilde elektronik müziklerde baya popüler oldu, hiçbir enstrumanın olmadığı, beatlerle dolu müzikler... Şahsen ben metal veya rock dinleyen çok az kişiye rastladım çevremde. Hatta yanlarında rock veya metal açtığımda bu ne ya bu müzik mi deyip rap açıyorlardı :D Artık rock ve metal ruhu öldü maalesef.. Dirilir mi orası bilinmez ama şimdilik olay bu.

Edit: Yanlış zamanda doğmuşum, keşke metalin rock müziğin en alevli zamanlarına yetişebilseydim..

Gece gece yüreğimi dağladınız. Bir bakıma ben de öyle düşünüyorum ama o kadar da karamsar olmamak lazım. Son zamanlarda bu konularda bir uğraş içindeyim mesela. Evet insanların ilgisini çekmiyor onu çok net görebiliyoruz (hele hele kitlenin kendi içinde yeni gruplara bile o kadar açık değil kimse) ama diğer taraftan mesela twitterda paylaşılmış spotify linkleri listesine canlı olarak baktığımızda yine aralarında tek tük de olsa rock-metal görebiliyoruz. Yani durum kötü ama o kadar da umutsuz olmayalım. Nihayetinde insan doğası yaratıcılığın yoksunluğuna bir şekilde gelecektir. Bunu şu an popüler eserlerle bastırmak o kadar mümkün değil. Hayatın gidişatı içinde müzik, sanat harici şeylerle de bunu tatmin edebilirler elbette ama bu hikaye böyle bitmez yani. Öldük bittik demeyelim. Hani herkes kendi sokağının önünü temiz tutarsa sokak temiz olur ya, o hesap bence.
 
Gece gece yüreğimi dağladınız. Bir bakıma ben de öyle düşünüyorum ama o kadar da karamsar olmamak lazım. Son zamanlarda bu konularda bir uğraş içindeyim mesela. Evet insanların ilgisini çekmiyor onu çok net görebiliyoruz (hele hele kitlenin kendi içinde yeni gruplara bile o kadar açık değil kimse) ama diğer taraftan mesela twitterda paylaşılmış spotify linkleri listesine canlı olarak baktığımızda yine aralarında tek tük de olsa rock-metal görebiliyoruz. Yani durum kötü ama o kadar da umutsuz olmayalım. Nihayetinde insan doğası yaratıcılığın yoksunluğuna bir şekilde gelecektir. Bunu şu an popüler eserlerle bastırmak o kadar mümkün değil. Hayatın gidişatı içinde müzik, sanat harici şeylerle de bunu tatmin edebilirler elbette ama bu hikaye böyle bitmez yani. Öldük bittik demeyelim. Hani herkes kendi sokağının önünü temiz tutarsa sokak temiz olur ya, o hesap bence.
Umarım herkes bir gün enstrümanların uyumunu kavrayabilir. Umarım isyan dolu anlamsız sözleri değil de aylarca hatta yıllarca uğraşlar sonucunda ortaya çıkan parçalardaki sözleri seçer. Umarım herkes bir gün yeniden klasiği yaşar ve yaşatabilir.. Tek temennim bu. Belki öyle bir grup daha ünlenecek ve eski klasikleri andıracak? Kim bilebilir. Şahsen ben de gencim. Ergenliğin zirvesindeyim belki de. Fakat gençliğimin bu dönemlerinde rock, metal dinlediğim için kendimi şanslı sayıyorum ve yaşıtlarımın da bu kaliteyi farketmelerini diliyorum..
 
Rap sadece Türkiye'de değil dünyada da ana akım müzik şu an ve rap ve R&B Amerika'da pop müziğin de önünde. Son zamanlarda bu konuyla ilgili bi kaç yazı okudum ve belgesel iizledim. Yeni nesli etkileyen pek elektrik gitar kahramanı / efsanesi olmadığı için elektrik gitar satışlarının yarısının eridiğini, akustik gitar satışlarının ise şimdilik bi kaç müzisyen sayesinde hala kabul edilebilir seviyede olduğunu ama yine de gitar üreticilerinin durumunun çok kırılgan olduğunu anlatıyorlardı genel olarak.

Bizde şu an en çok dinleyicisi olan müzikler arasında rock yok malesef. Belki zaten gerçek anlamda rock dinleyicisi hiç bir zaman çoğunluk değildi ama benim gibi 90ları gören arkadaşlar stadyum dolduran rock konserlerini hatırlarlar. Amerika'da ise bizim gitar sesini duyup rock dediğimiz çoğu müzik 80lerde ve 90larda pop müzik sayılıyordu, o dönem kanımca genel olarak müziğin ve sinemanın zirve yaptığı yıllardı.

2000lerdeki nu-metal akımı rock/metal dinleyicisini rap müziğe alıştırdı bi anlamda, 2000lerin sonundan itibaren de üretim toplumu olayı yeni bir boyut kazandı. Insanların artık müziğe, sanata, genel olarak güzelliğe ayıracağı çok uzun zamanları yok malesef. Bizim zamanımızda müzik dinlemek, tıpkı film izlemek gibi yanında başka bi aktivite yapılmadan sadece o işe ayrılmış bir zamanda yapılan bir işti, konserler bu yüzden dolu dolu geçiyordu. Şimdi ise genel kitlenin "kaliteli" grup müziğini anlamak için ayıracak geniş zamanları yok. Hep aynı cümlenin tekrarlandığı, alttan da tek bir enstrümanla desteklenen bir şarkıyı Instagram'da hızlı hızlı fotoları beğenip geçerken arka planda dinlemek daha cazip geliyor gençlere, cep telefonlarının bedeli diyebiliriz buna. Sinemada da benzer bi durum var esasen. Son dönem action filmleriyle ilgili söylenen konunun artık bir öneminin kalmadığı ve filmlerin sırf action sahnelerini göstermek için çekildiği vs... Ama her şey bi zaman sonra değişik bi formda da olsa geri geliyor, rock müzik de instagram ve cep telefonlarından bıkmış bi nesil için geri gelecektir. Umudu kesmemek gerek.
 
Siz benim yukarıdaki yorumumu ne denli anlayıp ne denli yorumladıysanız öyle yargılarla genelleyip beni topa tutmuşsunuz. Benim burada anlattığımı o kadar basite indirgememe rağmen anlamamışsınız bile. Sizin dediklerinize gelirken endüstri??? evet olmalı. Sokağın toplumun hissiyatını zevkini anlayan bir endüstri evet olmalı ki ürettiğiniz bir şarkının şurası şu şekilde daha iyi olabilir diyebilmeli endüstri? diğer türlü endüstri zaten klarnetli arabesk rock gruplarıyla dolu tek albümde dağılan sizin paranızı alıp albümüzü yayınlayan. Ha burada da benim eleştirdiğim şeyi küçümsemek ve nerede o eski bayramlar edebiyatı yapmakla da tabi etmişsiniz burada da diyeceğim o ki eskiden insanlar ürettikleriyle ortaya çıkardıkları özgünlüklerle kendilerine ispatlardi şimdi tutan belli başlı şeyleri kopyaladıklarıyla bir yerlere ya varıyor ya varamıyor bu da bir gerçek. Gece hayatının ve sokağın nabzı nedir bir denli bildiğim için şahsi müzik beklentimin kitlelere ulaşmak, karılara çakmak olduğu yargısında da bulunmuşsunuz aynı şekilde sizinde 1 asgari ücrete kshmr, boris brejchaların idaelizmini sorgulamanız benim uslubumu eleştirirken kendinizle çelişmeniz neticesinde. Arkadaşın bu konuyu açmasındaki temellerde, anlattığım gerçekliklere bağlı bir netice de gerisi sizin şuan bana yaptığınız gibi sizden başka düşüncelere karşıtlığınız ve eleştirirken kendinizle çelişmeniz.

Benim eşekliğim, kusuruma bakmayın.
 
Allahım yine rap vs metal.... 90'ların başında bitti bu geyik zannediyordum.
Öncelikle rap ve hip-hop başlı başına bir kültürdür. Dünya rock'çılardan ibaret değil bunu kabul edin. Başka bir kültürü ve müziği iğrenç, kalitesiz gibi sıfatlarla yargılayamazsınız. Beğenmezsiniz ayrı ama burada bir rekabet ya da üstünlük mücadelesi yok. Dİnlemeyi bilen, bir şeyler anlamaya niyeti olan ikisini de dinler. Ben gündüz Black Dahlia Murder dinleyerek işe gidip akşam dönüşte arabada Ceza'yı köklediğimi bilirim. Tatilde Lamb of God ile şezlonga yatıp denizden çıkıp Public Enemy de dinlerim. Hepsinin anlatacak bir şeyi var.

Üsluba gelince Frusciante arkadaşım... biz fanusta da yaşamadık, rezidans bahçesinde de büyümedik. Her türlü gece alemini de gördük, tekin olmayan mekanlaraı da gördük, günlük hayatımızda da küfürün bini bir para adamlarla da çalıştık veya bir şekilde iletişim içinde olduk. Hayatta senin dediklerin yok gibi bir algımız ya da varsayımımız yok. Burada insanların demek istediği çakarım, koyarım, karı bilmemne hergün haberlerde gördüğümüz erkek egemen, sapık cinsiyetçi kadına şiddet olaylarındaki az gelişmişlerin dili - onun için sen kullanma bunu. Sokakta, arkadaş arasında kullanırsın bizi ilgilendirmez ama forum ortamı kadınların da çocukların da olabileceği bir ortam. Biraz olsun örnek olacak gibi üslup takınırsak bundan kimse zarar görmez. Biz de yeri geliyor yapıyoruz bazen, zannetme ki efendim mamafih bilmukabele saygılar diye konuşmuyoruz sabah akşam ama yeri var herşeyin.
 
Allahım yine rap vs metal.... 90'ların başında bitti bu geyik zannediyordum.
Öncelikle rap ve hip-hop başlı başına bir kültürdür. Dünya rock'çılardan ibaret değil bunu kabul edin. Başka bir kültürü ve müziği iğrenç, kalitesiz gibi sıfatlarla yargılayamazsınız. Beğenmezsiniz ayrı ama burada bir rekabet ya da üstünlük mücadelesi yok. Dİnlemeyi bilen, bir şeyler anlamaya niyeti olan ikisini de dinler. Ben gündüz Black Dahlia Murder dinleyerek işe gidip akşam dönüşte arabada Ceza'yı köklediğimi bilirim. Tatilde Lamb of God ile şezlonga yatıp denizden çıkıp Public Enemy de dinlerim. Hepsinin anlatacak bir şeyi var.

Üsluba gelince Frusciante arkadaşım... biz fanusta da yaşamadık, rezidans bahçesinde de büyümedik. Her türlü gece alemini de gördük, tekin olmayan mekanlaraı da gördük, günlük hayatımızda da küfürün bini bir para adamlarla da çalıştık veya bir şekilde iletişim içinde olduk. Hayatta senin dediklerin yok gibi bir algımız ya da varsayımımız yok. Burada insanların demek istediği çakarım, koyarım, karı bilmemne hergün haberlerde gördüğümüz erkek egemen, sapık cinsiyetçi kadına şiddet olaylarındaki az gelişmişlerin dili - onun için sen kullanma bunu. Sokakta, arkadaş arasında kullanırsın bizi ilgilendirmez ama forum ortamı kadınların da çocukların da olabileceği bir ortam. Biraz olsun örnek olacak gibi üslup takınırsak bundan kimse zarar görmez. Biz de yeri geliyor yapıyoruz bazen, zannetme ki efendim mamafih bilmukabele saygılar diye konuşmuyoruz sabah akşam ama yeri var herşeyin.

Sadece beğen butonu yeterli olmayacaktı.

 
Allahım yine rap vs metal.... 90'ların başında bitti bu geyik zannediyordum.
Öncelikle rap ve hip-hop başlı başına bir kültürdür. Dünya rock'çılardan ibaret değil bunu kabul edin. Başka bir kültürü ve müziği iğrenç, kalitesiz gibi sıfatlarla yargılayamazsınız. Beğenmezsiniz ayrı ama burada bir rekabet ya da üstünlük mücadelesi yok. Dİnlemeyi bilen, bir şeyler anlamaya niyeti olan ikisini de dinler. Ben gündüz Black Dahlia Murder dinleyerek işe gidip akşam dönüşte arabada Ceza'yı köklediğimi bilirim. Tatilde Lamb of God ile şezlonga yatıp denizden çıkıp Public Enemy de dinlerim. Hepsinin anlatacak bir şeyi var.

Üsluba gelince Frusciante arkadaşım... biz fanusta da yaşamadık, rezidans bahçesinde de büyümedik. Her türlü gece alemini de gördük, tekin olmayan mekanlaraı da gördük, günlük hayatımızda da küfürün bini bir para adamlarla da çalıştık veya bir şekilde iletişim içinde olduk. Hayatta senin dediklerin yok gibi bir algımız ya da varsayımımız yok. Burada insanların demek istediği çakarım, koyarım, karı bilmemne hergün haberlerde gördüğümüz erkek egemen, sapık cinsiyetçi kadına şiddet olaylarındaki az gelişmişlerin dili - onun için sen kullanma bunu. Sokakta, arkadaş arasında kullanırsın bizi ilgilendirmez ama forum ortamı kadınların da çocukların da olabileceği bir ortam. Biraz olsun örnek olacak gibi üslup takınırsak bundan kimse zarar görmez. Biz de yeri geliyor yapıyoruz bazen, zannetme ki efendim mamafih bilmukabele saygılar diye konuşmuyoruz sabah akşam ama yeri var herşeyin.
Ya bu arada bir ara 90'ların en başında Akmar ve civarında 'metalci misin asitçi mi' diye bir soru duyduğuma yemin edebilirim. Allahını seven oradaki asitin psikoaktif dışında bir anlamı varsa anlatsın. Bakın bu yaşıma geldim, çoluk çocuk vs var. Korkuyorum büyüyecekler ve 'baba asit müzik nedir' diye soracaklar diye. Böyle boynum bükük, gözüm yaşlı kalacağım.

Edit: Allahım hayal görmemişim. GERÇEKMİŞ!
 
Önce USA sonra UK kökenli olarak dünyaya yayıldı. Kökü 60'ların hippi ve pschodelic müzik ve kültürüne dayanır ama techno trance altyapısı ile icra edilir. Bu sebeple asit bazı çağrışımlar yapar elbet ama zararsız bir müziktir, dediğim gibi felsefesi hippi :)
 
Allahım yine rap vs metal.... 90'ların başında bitti bu geyik zannediyordum.
Öncelikle rap ve hip-hop başlı başına bir kültürdür. Dünya rock'çılardan ibaret değil bunu kabul edin. Başka bir kültürü ve müziği iğrenç, kalitesiz gibi sıfatlarla yargılayamazsınız. Beğenmezsiniz ayrı ama burada bir rekabet ya da üstünlük mücadelesi yok. Dİnlemeyi bilen, bir şeyler anlamaya niyeti olan ikisini de dinler. Ben gündüz Black Dahlia Murder dinleyerek işe gidip akşam dönüşte arabada Ceza'yı köklediğimi bilirim. Tatilde Lamb of God ile şezlonga yatıp denizden çıkıp Public Enemy de dinlerim. Hepsinin anlatacak bir şeyi var.

Demek rockçı mahallesinde salyangoz ha :) En azından ben kendi yazdıklarımın 90'lar tartışması gibi olmadığını açıklamak isterim. Yukarda @Cabwaystar olayın mekanizmasını güzel açıklamış aslında. Bir şeyler dinlemek için değil arkada fon olsun diye dinleniyor olması ve bunun eldeki teknolojik aletler (ve kapasiteleri) arttıkça farklı bir boyuta gelmesiyle bu kültürü şekillendiriyor olabilir. Şimdi tüm bunlar iyidir, başarılı bir kültürdür diyebilir miyiz? Doksanlarda böyle kaydırgaçlı telefonlar yoktu. Bunu es geçmemek lazım bence.

Diğer taraftan ben zaten dinlenilen müzik türünün bir aidiyet meselesi haline getirilmesini doğru bulmuyorum. Ama her türlü müziği dinlerim olayını da doğru bulmuyorum. Yani sonuçta belli kriterlerimiz olmalı, ona göre dinlemeliyiz. Şucuyuz bucuyuzdan öte, bu daha yaratıcıdır ya da değildir gibi bakabiliriz diyorum. Tabii bu benim kişisel idealist düşüncem olabilir ve beni bağlar. Elbette sadece rock-metal dinlemiyorum, bunu da eklemek isterim.

İki paragrafı toparlarsak yeni modeline geçtiğimiz zamanın akışı bize hızlı tüketmeyi baskılıyor. Şarkılar da aynı şekilde arkada çalan ve tükenip giden metalar oldu. Bu gidişat şucu bucu kavgasından öte tamamen ekonomik nedenlerle böyle şekillendi. Bu sektörü nasıl daha fazla sağabiliriz diye bu yola girdiklerini düşünüyorum. Sonuçta hep bir maddi karşılığı vardı ama şimdi bambaşka oldu. Spotify gibi bir mecra çıktı. Youtube üzerinden para kazanmak için gösterilen çabalar ortada. Tüm bunlar müzik sektörünü de çok etkiledi. Her değişim ileriye yönelik olmuyor. Nasıl geçmişte bazı şeylere bakıp bunları da nasıl yapmış insanlar dediysek bu dönemin de bu tarz olayları oluyor. Zaman geçince bu işin ruhuna uygun bir damar gelecektir. İnsanlıktan bu yönünden umudu kesersek zaten yandık.
 
Diğer taraftan ben zaten dinlenilen müzik türünün bir aidiyet meselesi haline getirilmesini doğru bulmuyorum. Ama her türlü müziği dinlerim olayını da doğru bulmuyorum. Yani sonuçta belli kriterlerimiz olmalı, ona göre dinlemeliyiz.
İlk cümle 100% katılırım. Ama ikinciye mümkün değil. Kriterimiz olamaz olmamalı. Herşeyi dinle ama beğenmediğini ya da sana hitap etmeyeni bir daha dinleme ama önden nasıl kriter koyacaksın?
Rap de dinlerim, birçok kişiye iki basit sample üstüne vır vır konuşan adam gibi gelebilir ama sözleri dinlersen başlı başına bir kültür olduğunu görürsün. Public Enemy'nin, N.W.A.'un ırkçılık ve sömürü sistemi karşıtı söylemleri (hatta Rage Against the Machine'e uzanan protest rock'ın kökenidir o adamlar) veya sözlerini anlamasak da sadece hissiyatı için Rammstein dinlememiz, ... var bunlar, olacak da. Nasıl filtre koyayım, koyarsam ben eksik kalırım. Veya öte yandan Paganini dinlersen Yngwie gibi Becker gibi adamların shred kökeni nereden geliyor anlarsın, klasik bayar beni diyemem bu yüzden ama evet çok da nadir dinlerim yalan yok.
Müzik bugün bir tüketim objesi oldu artık o yüzden de kalite ikinci planda. İşin formülü var hatta belki gören olmuştur, giriş hangi Key'de olmalı, nakarat kaç saniyede başlamalı kaç tekrar olmalı, hece sayısına kadar matematik formülü var bu işin. Sertab ve Demir Demirkan Eurovision kazandılar, o şarkı büyük bir yaratıcılık eseri mi, kesinlikle değil ama çok başarılı bir iş modeli ve matematiksel formülasyon başarısı. Resmen formülü çözüp kazanan şarkı yaptılar.
 
Bu arada son cümleme fanboy/girl varsa saldırmasın, ortaya çıkan ürün başarılıydı ona itirazım yok. Aynısını Europe grubu final countdown ile, Lordi adını hatırlamadığım şarkısı ile de yaptı.
 
Bu denli tarz analizi üzerine dinlenilebilir en iyi seçenek Kid rock olur herhalde. O dönem insanlar Rap, Rock, Heavy Metal, Funk, Groove derken çıkıp hepsini harmanlamış herif. :D

 
İlk cümle 100% katılırım. Ama ikinciye mümkün değil. Kriterimiz olamaz olmamalı. Herşeyi dinle ama beğenmediğini ya da sana hitap etmeyeni bir daha dinleme ama önden nasıl kriter koyacaksın?
Rap de dinlerim, birçok kişiye iki basit sample üstüne vır vır konuşan adam gibi gelebilir ama sözleri dinlersen başlı başına bir kültür olduğunu görürsün. Public Enemy'nin, N.W.A.'un ırkçılık ve sömürü sistemi karşıtı söylemleri (hatta Rage Against the Machine'e uzanan protest rock'ın kökenidir o adamlar) veya sözlerini anlamasak da sadece hissiyatı için Rammstein dinlememiz, ... var bunlar, olacak da. Nasıl filtre koyayım, koyarsam ben eksik kalırım. Veya öte yandan Paganini dinlersen Yngwie gibi Becker gibi adamların shred kökeni nereden geliyor anlarsın, klasik bayar beni diyemem bu yüzden ama evet çok da nadir dinlerim yalan yok.
Müzik bugün bir tüketim objesi oldu artık o yüzden de kalite ikinci planda. İşin formülü var hatta belki gören olmuştur, giriş hangi Key'de olmalı, nakarat kaç saniyede başlamalı kaç tekrar olmalı, hece sayısına kadar matematik formülü var bu işin. Sertab ve Demir Demirkan Eurovision kazandılar, o şarkı büyük bir yaratıcılık eseri mi, kesinlikle değil ama çok başarılı bir iş modeli ve matematiksel formülasyon başarısı. Resmen formülü çözüp kazanan şarkı yaptılar.

Hocam naptınız yani, elbette ben ön yargılarımız olsun demedim. Rap içinde de elbette yaratıcılığı diğerlerine göre ve diğer müzik türlerine göre iyi işler elbette vardır. Yani muhterem eski popçularımızdan biri bir kereden hiçbir şey olmaz demiş :) (evet ezberden söyledim) "Dinlemek" derken o şarkıyı listeye almak anlamında söyledim. Yoksa zaten şu an herhangi bir aygıtı açarsak açalım müzik çalıyor. Bir çok şarkıyı zaten kesinlikle ve mecburi olarak dinliyoruz. Arada başka türler açıp sıradan ya da rastgele de dinleyebiliriz. Bunları dinlemek, konuştuğumuz anlamda dinlemek değil ki. Kriter dinledikten sonra tekrar dinlememe ile ilgili aslında tam olarak. Yoksa genel olarak iyi ile kötü birbirine karışır. Ha bu da insan doğasıyla ilgili bir sıkıntı olabilir, o ayrı derin bir konu ama müzik bağlamında bunu bir şekilde seçebilmeliyiz derim. Yok olmaz derseniz beni bunalıma sokarsınız :)

Ve formülasyon meselesi işte hem dikkat çekmek için müziği kullanma meselesi hem de şarkı içinde formülasyon, bunlara iyi gözle bakamıyorum. Başarılı olmaları bir şey değiştirmez ki. Örneğin ben şarkılar nakarata girince kapatma eğilimdeyim. O derece yani...

Yoksa zaten dediklerim ben şuculardanım, sadece onlar iyi müzik yapar diğerleri de bizden değildir anlamına gelirdi. Öyle bir şey ne söylüyorum ne de düşünüyorum.
 
Hocam zahmet olmazsa şu beni eleştirdiğiniz ilk yazdığım yorumuma da bu şekilde kalın fontlarla her cümlemin sonuna eleştirinizi yazabilir misiniz? Ha bir şeyin yaygın olduğu doğru olduğu anlamına da gelmez evet zaten benim yazdığım yorumdaki amaçta bu yöndeydi (bir tarafta üretmeden çabalamadan "kendince hayata dayalı" yolunu bulanlar diğer tarafta üretip çabalayıp hiç bir yere varamayanlar evet bu genel bir gerçek ne yazık ki ha kibar bir üslup, ha sert) ama siz daha dediğimi anlamadan, anladığınızı da saçma sapan dile getirerek gelip beni yok cinsiyetçisin.. yok şu dile, üsluba bak.. gibi sjw saçması ithamlarda bulunuyorsunuz. O da sizin kapasiteniz gerçi. Benim diyeceğim insanlara bok atmadan önce o kendi yarattığınız steril dünyadan bir çıkın isterseniz yoksa hayatta çok üzülürsünüz.


Ağzımızdan çıkan kelimeler, cümleler bizim kişiliğimizi yansıtır. Konuyu uzatmaya gerek yok
"Karı" lafını kullanmak kotu bir üsluptur
Siz normal hayatınızda bu lafi kullanıyorsunuz demek ki buraya fütursuzca yazabiliyorsunuz.
Bu forumun kadın üyesi olarak uslubunuzdan rahatsiz oldum.
Internet ortamlarında lutfen yazılarınıza dikkat ediniz....

Saglikla kalin
 
Müslüman mahallesinde salyangoz satalım madem. Şu an piyasanın en dinamik gruplarından Trivium, Gojira, Whitechapel, Revocation veya daha büyük bir örnek olarak Kreator ve daha birçokları. Tamamı bu formüle dayalı şarkılar yazmaya başlayınca Spotify listelerinde daha uzun süre kalır oldu. Açın Gojira'nın son işi Another World'e, Global Warming ile inanılmaz benzer formüle sahip. Revocation son albümünün tamamını A/B/C/A/B/C/Breakdown+Solo/C üzerine kurmuş durumda. Kreator'un son işi World Divided - 666 ise kısmen Enemy of God'dan, kesin bir dönüş olarak Phantom Antichrist'tan beri aynı formülizasyonlar üzerinden ilerliyor. Trivium'un son albümü ise yanlış hatırlamıyorsam Shogun ile giren Core formüllerinin zirvesi olmuş yine. Örnekler çoğaltılabilir.

Bu kadar müzisyenin, neredeyse kariyerlerinin kurulu olduğu dinamikleri değiştireceği kadar derinden uyguladığı formülizasyona iyi gözle bakamayacaksak neye iyi gözle bakalım bilemiyorum. Çocuk yaştan beri müziğin içinde olup sektörün en derininden, evinde takılan adama kadar insan tanıyıp, işin üretim kısmında da ufak tefek işler yapmış birisi olarak önüme bir iş geldiğinde, içindeki yaratıcılık seviyesini tespit edebilecek kapasitede göremiyorum kendimi. Neyin ne kadar yaratıcılık içerdiğine karar verebilecek yetide olabildiğini beyan edip, insanları da buna davet etmek... Büyük özgüven.

Milletin Gazapizm'e, Demet Akalın'a, Weeknd'a, Ghostmane'e veya Entombed'a neden yükseldiğini anlamak için sürekli dinleyen birisi olarak en olmadık işte bile en fazla söyleyebildiğim "Benim müzikal anlayışım bunu kavramaya yetmiyor." demek oluyor. Çünkü başta mahalle kekosu dediğim Gazapizm'in şarkılarının altındaki bass linelarını yazamayan 50 tane metal grubu sayarım. Sorsan hepsi progresiftir, orijinal birşey yapmaya çalışıyordur. Canlı enstrümanlarla EP kaydetmiş, yastıklara vura vura samplelar çıkarıp tüm Underground Rap piyasasının albümlerini bu samplelarla üretmiş Sagopa Kajmer'in seviyesine yaklaşılsın, sonra hangi işte ne kadar yaratıcılık var öyle karar verilsin.

Kötü haberle vermek gibi olacak ama son bir ek bilgi; vasat bir stüdyodan çıkmış ultra düşük bütçeli bir şarkının bile sadık kaldığı bir formülizasyon var malesef. Kimse recorda basıp grup olarak takılmıyor, azıcık harcadığı zamana ve paraya değer veren her müzisyen hiç yoksa 3 - 5 dostuna danışır, önerilere göre keser biçer. Bu da zaten danışılan kişilerin zihninde yer eden formüllere yaklaşma girişiminden ibarettir. Sanırım problem bu formülleri siz hissetmeye başladığınızda çıkıyor.

Sadece King Crimson - Moonchild veya Mor ve Ötesi - Uyan sonundaki 10 - 20 dakikalın serbest atış noktaları kıvamındaki işitsel kesitlerden hoşlanıyorsanız, zaten çok farklı sayfalardayız, arayışınızı anlamlandıracak veya benimseyecek müzikal donanım bende malesef yok.

Ve formülasyon meselesi işte hem dikkat çekmek için müziği kullanma meselesi hem de şarkı içinde formülasyon, bunlara iyi gözle bakamıyorum. Başarılı olmaları bir şey değiştirmez ki. Örneğin ben şarkılar nakarata girince kapatma eğilimdeyim. O derece yani...
 
Geri
Üst