Gitar endüstrisi kimlerin tekelinde?

Abi enstruman üretimi konusunda çok güzel bir söz var :)

"yaparsan olur, illa bu olacak diye vahiy gelmedi" :) Tunç Buyruklar hocamın sözüdür.

100 tıl önce yapılan model hala revaçta, nedenini hiç düşündünüz mü enine boyuna?
 
İthal olarak ülkemize gelen gitarlarda kullanılan akça ağaç ların çok ciddi bir kısmı ülkemizden temin edilmekte. Klasik gitarlarda kullanılan Ladin ağaçlarının da ciddi bir kısmı hatta neredeyse tamamına yakını (enstruman yapmaya uygun niteliktekilerin) dışarıya gidip gitar olmakta.


bor minerali gibi.Oraya gidiyor güneş paneli uçak yakıtı oluyor bize dönüyor.Krom gibi.Allah'ın kromunu bile mal gibi gerzek gibi işlenmemiş halde satıyoruz ki bize işlenmiş çatal kaşık jant otomotiv ara malı satsınlar diye yemin ederim aklım,hafızam almıyor... Ben çok ciddiyim paramı biriktirip ev daire arsa vs alacağıma böyle bir işe yatıracağım.Feci açık var bence bu alanda.
 
Ham madde konusunda luthierlerle konuşmaya çalışıyorum. Zuhal, Pera gibi yerlerden istediğim verileri alamadım. Satış yüzdesi gibi şeyleri vermiyorlar. Fatih abi yardımcı oldu mesela. Ekrem Özkarpat (adını yanlış hatırlamıyorsam :D ) yardımcı oldu. Mesela onun dediğine göre ülkemizde yeterli derecede ağaç varmış. Üretime uygunmuş yani. En çok kullanılan ağaçlardan değil de ceviz gibi daha az kullanılan ağaçlardan örnekler vermişti yanılmıyorsam. Asıl sorun iş gücünde dedi. Zımparalama konusunda baya durmuştu. Kalifiye eleman az demişti.
Aslında ben de sektörün büyüyüp büyümediğinden emin değildim. Belki de sadece elektro gitarı sevdiğim için böyle bir işe kalkışıyordum. Bu yüzden TÜİK'ten ithalat/ihracat verilerini aldım. Basitçe bi önceki yıla enflasyon oranını ekledim ve bi sonraki yılın gerçek cirosuna baktım. Büyüme oranları şöyleydi:
2007 = -10,95%
2008 = 22,10%
2009 = -4,46%
2010 = 13,31%
2011 = 33,70%
son senelerde baya bi büyüme söz konusu bence. Küçük de olsa bi ihracatımız var. Ülkemizde seri üretim yok bildiğim kadarıyla. Ülkemiz üzerinden başka ülkelere gidiyordur herhalde. Özellikle Irak'a her sene elektro gitar gönderiyormuşuz. 2010'da 2.676 tane göndermişiz mesela :D diğer senelerde 100-400 arasında değişiyor. Bazı ülkeler ambargo mu koymuş, yoksa başka bi nedenden dolayımı bizim ülkemiz üzerinden geçiyor bu mallar bilmiyorum. Gerçi İthalatın ihracata oranı 10000/6 gibi bişeydi. Konuşmaya değmeyen bi rakam yani :D ama en azından Irak gibi ülkelerden de az da olsa bi talep var. Bunu öğrendiğim iyi oldu.
 
Eğer müziğin bir endüstri olduğunu kabul ediyorsak, piyasasının nasıl işlediğini anlamak için eğlence, futbol ve seks endüstrilerine bakmak bile yeterli olacaktır. Kar etmek ayıp değil. Piyasada kendine rakip olacak minik firmaları satın almak da ayıp değil. Ancak tüketici olan bizlerin, bu müzik endüstrisinin dallarından olan ''gitar endüstrisi'' piyasasına çıktığımızda ''tercih yapıyor'' olduğumuzu zannederken, aslında gayet detaylı bir şekilde planlanmış olan ürün ve tüketici segmentlerindeki yerlerimizin çoktan belirlenmiş, buna göre bizler için planlar oluşturulmuş olduğunu hatırlamakta fayda var.

9962 eklentisini görüntüle
bu diagramı nerden buldun acaba? kaynağını paylaşır mısın? bu tarz şeylere ihtiyacım var da :)
 
ben de yakında... :D az para kazanayım biriktirdiklerim ile sermaye katacam.dur dur az kaldı.Bak buraya yazıyorum çok değil 5 sene sonra olacakları ben bile tahmin edemiyorum.

Bir de şu taşları gitar süslemede kullanın yahu.Çok çok güzel fikirlerim var.Sırf fikirlerim can bulsun diye yardımcı olabilirim.Babamın tesbih,yüzük merakı vardı.Kendisini bi ton koleksiyonu oldu.Babamın custom siparişlerinden sonra adam babamın tasarımlarını satmaya/yapmaya başladı.Gitarda inlay olarak yumuşak kolay işlene bilen taşlar kullanılabilir.Hatta tasarımı dijital ortamda hayat bulursa cnc ler için 100 parça inlay 1 dk da hazır :)
inlay işine baya kafa yormuşsun ama önce bi gitarı oluştursak iyi olurdu. hani odunlar, testereler, zımpara, boya-cila gibi önemsiz şeyler :D
 
ayrıca anketimi burdan paylaşmamın da bi sakıncası olacağını sanmıyorum. burda kamu yararına bi iş yapıyorum sonuçta :D
http://www.surveymonkey.com/s/F7BYNJK
site 10 sorudan fazlasına izin vermediği için soruları kısıtlı tutmak zorunda kaldım. neyse, insanları da sıkmamış oldum :)


yeni konu açarsanız sanki daha iyi olur gibi.Burada kaynar gider arada millet görmez.
 
Dediklerinde haklısın. Bazı insanların ezbere dayalı alışveriş yapması ve bazılarının bilinçli bir şekilde alışveriş yapması hep bir nedene dayanıyor. Bu da "4 satın alma alışkanlığı"na dayanıyor bence. Yani bilinçli olanlar karmaşık satın alma alışkanlığına (complex buying behavior) göre alışveriş yapıyor. Yani bu konuya çok ilgi duyan ve markalar arasındaki farkı bilen insanlar bunlar. Düşünmeden, ezbere alışveriş yapan insanlar ise ya kararsız satın alma alışkanlığı (dissonance-reducing buying behavior) yada alışkanlıktan gelen güdülerine (habitual buying behavior) göre hareket ediyor. Kararsızlıkta en azından olaya ilgi duyan bir insan var, fakat markalar arasındaki farkı anlayamıyor. Alışkanlıkta ise hem markalar arasındaki farkı bilmiyor, hem de merak etmiyor. Sadece marka değerinin yüksekliğine göre alışveriş yapıyor.

Bence hepimizin alışkanlıklarımıza göre hareket ettiğimiz durumlar var. Yani normal hayatını düşün. Salça, tuz, yağ gibi şeyler alacaksın mesela. Bu ürünlerin bütün özelliklerini bilerek mi alıyorsun, yoksa biraz da olsa markasına göre mi hareket ediyorsun? O yüzden bu tarz kişiler hep olacak. Kaçınılmaz bir durum :)

Bak şimdi hocam burada ozaman müşteriyi sınıflandırman gerkeli, daimi müşteri ve yoldan geçerken uğrayan müşteri..

Hayatımda ilk defa salça alacaksam, seçerken orta fiyat sınıflarından ve bilindik bir marka seçerim, almadan kullanan arkadaşlarıma sorarım.. Sonra alırım, beğenmedimmi, bir dahaki alışverişte başka marka denerim..

Önemli olan sonuç, salçanın yemeğe kattığı tat, markasının bir anlamı yokki.. Fiyatının var ama..

Ve bu örnek olmamış, gitarla salçayı kıyaslayamazsın, birincisi salça gıda maddesi, yani gerekli, gitar ise çoğumuz için zevk aracı, hobi..

Güncel örnek; Balıkçılık; aynı gitar gibi shimano makineler; tanesi 200 liradan başlıyor 5 milyara kadar yolu var ( gerçekten farkı hissettiriyor diğer makinelerle ), balıkçılar, bu işten para kazananlar.. Düz misina, makine yok el oltası, paragat, ağ kullanıyor..

Şimdi balıkçılığa hobi olarak merak sarmış birisi, internetten araştırır, çevresindeki hobi olarak bu işi yapan insanlardan fikir alır ve gider, BÜTÇE sine göre ( bunun altını çiziyorum, çünkü bu hobi ) bir makine satın alır..

Meslek olarak yapacak olan insan ise alır misinayı, büker çengelli iğneyi, atar denize yakalar balığını satar. O da bu işi meslek olarak yapandan öğrenir..

Şunu iddia ederim; gibson yada fender ünlülere ücretsiz olarak vermesin gitarlarını, sponsorluk parası ödemesin, bir çoğu para verip almaz o markalardan...
 
Burada salça ve gitarı kıyaslamıyorum aslında. Anlatmak istediğim, her ürün kategorisi altında başka bir müşteri sınıflandırması vardır. Şöyle örnek vereyim, gitar seçerken "james baba bundan kullanıyormuş, iyi olmasa kullanmaz" yada "ikisi de maun ağacından yapılma, bunun fiyatının 300 lira fazla olması çok saçma" gibi yorumlar yapan bi adamı düşün. Bu adam gitar konusunda bilinçsiz bir davranış sergilerken, belki de deri yada süt ürünlerinde bütün piyasanın işleyişini kapmıştır. Hangi ürünün ne kadar para edeceğini anlıyordur. Zaten anketimde gitar kullanıcılarının neye göre alışveriş yaptığını da incelemek istedim. Satın alırken arkadaşlarını ne ölçüde dinliyor, ünlü gitaristlerin kullandığı bir marka olması ne ölçüde etkiliyor gibi.
 
Ülkemizin bence en büyük sorunu branşlaşamama. Kdz. Ereğli'de çok yetenekli ve yaratıcı bi enstrüman imalatçısı abimiz var, kendisinin yaptığı enstrümanların yenilikçi yanlarına hayranım ama aynı aletlerin bi enstrümanda asla istemeyeceğim yanları da var. Zaten bi kişi hem elektronik aksamda uzmanlaşıp, ağaçları kendisi seçip, boya cila işlerini de kendisi yapıyosa o iş olmaz, orda bariz bi sorun vardır. Aynı adam bi de bağlama yapıyosa hiç olmaz. Erdal Demirkıran'ın dediği gibi gelişmiş ülkeler böyle gelişmiş oluyo; sekreter yerleri temizleyip üstüne kahve yapmamalı. İşi telefonlara bakmaksa telefonlara bakmalı... Uzmanlaşma problemi bence aşılması gereken en önemli problem. Ama başbakanımız bile aynı anda pedagog, eğitim uzmanı, halife, ekonomist ve nüfus planlamacı olduğu için yolumuz uzun derim.
 
Bak şimdi hocam burada ozaman müşteriyi sınıflandırman gerkeli, daimi müşteri ve yoldan geçerken uğrayan müşteri..

Hayatımda ilk defa salça alacaksam, seçerken orta fiyat sınıflarından ve bilindik bir marka seçerim, almadan kullanan arkadaşlarıma sorarım.. Sonra alırım, beğenmedimmi, bir dahaki alışverişte başka marka denerim..

Önemli olan sonuç, salçanın yemeğe kattığı tat, markasının bir anlamı yokki.. Fiyatının var ama..

Ve bu örnek olmamış, gitarla salçayı kıyaslayamazsın, birincisi salça gıda maddesi, yani gerekli, gitar ise çoğumuz için zevk aracı, hobi..

Güncel örnek; Balıkçılık; aynı gitar gibi shimano makineler; tanesi 200 liradan başlıyor 5 milyara kadar yolu var ( gerçekten farkı hissettiriyor diğer makinelerle ), balıkçılar, bu işten para kazananlar.. Düz misina, makine yok el oltası, paragat, ağ kullanıyor..

Şimdi balıkçılığa hobi olarak merak sarmış birisi, internetten araştırır, çevresindeki hobi olarak bu işi yapan insanlardan fikir alır ve gider, BÜTÇE sine göre ( bunun altını çiziyorum, çünkü bu hobi ) bir makine satın alır..

Meslek olarak yapacak olan insan ise alır misinayı, büker çengelli iğneyi, atar denize yakalar balığını satar. O da bu işi meslek olarak yapandan öğrenir..

Şunu iddia ederim; gibson yada fender ünlülere ücretsiz olarak vermesin gitarlarını, sponsorluk parası ödemesin, bir çoğu para verip almaz o markalardan...

Hocam zaten endorsislik çok önemli bu noktada.İnsanlar ne alırsa alsınlar hangi signature modeli alırlarsa alsınlar fakat çalan sanatçıların ellerindeki gitarlar standart olmayan gitarlardır genelde, kendilerine göre ayarlamalar malzemeler kullanılıyor sanatçılar için.EVH nin bu manâda bir yazısı vardı.En basitinden manyetik sarımlarını kendisi yeniden yapardı.Dünya genelinde bir kanı var ve rol model örneği alınan kişiler var bunun etkisi çok çok fazla satışlarda.Kişiye sorduğun zaman neden almak istiyorsun bu markayı diye % 70 i net cevap veremiyor bile.
 
Güzel konu, ama bence Türkiye'de Müzik kimlerce tekelleştiriliyor, bunuda anlatmaya çalışsak, nasıl olurdu?
Üretemiyoruz ama ithal edilenlerin fiyatlarını nasıl buluyorsunuz? Yurt dışından 500$ alıp bize 1000$ satmaları uygunmudur?
Sizce bu işleri nasıl yürütüyorlar?
 
bu konuda sadece o dükkanlarda çalışanların bize bilgi verebileceğini düşünüyorum. onların da doğru bilgi vereceğini sanmıyorum. "bize gelişi bu, daha altına satamam derler". bu belki de doğrudur. belki yanlış tedarikçilerle çalıştıkları için yada başka bi beceriksizlik yüzünden gerçekten pahalıya geliyor olabilir. peki bu bir mazeret midir? bence değildir :)
 
Yahu Ant Muzik dedim, Boss pedallar dedim... Distributorluk Zuhal Muzik'e gecince fiyatlari yariya cekmislerdi, demekki o fiyata da verilebiliyomus demistik biz de.
 
Güzel konu, ama bence Türkiye'de Müzik kimlerce tekelleştiriliyor, bunuda anlatmaya çalışsak, nasıl olurdu?
Üretemiyoruz ama ithal edilenlerin fiyatlarını nasıl buluyorsunuz? Yurt dışından 500$ alıp bize 1000$ satmaları uygunmudur?
Sizce bu işleri nasıl yürütüyorlar?

Burada daha temel bir sorun var. Türkiye'deki ekonomi hala serbest pazar ekonomisi değil. Güya iktidardaki parti liberal. Ancak bugün bırakın gitarı, pedalı, yurtdışından kozmetik dahi alamıyor tüketici. Sosyalist, kapalı pazar plan ekonomisinden başka bir şey değil içinde yaşadığımız. Bakın, yurtdışından gavurun aldığı paraya kozmetik alınabilen (bir zamanlar) bu site Türkiye'de engelli zannedersem. Niçin yasaklı bu site? Şurada bir açıklaması var.

Yasakların ve regülasyonun, ağır vergilerin olduğu yerde bu durumdan faydalanan çakal çok olur. Bu tür kapalı sistemler de kendi zenginlerini üretirken, tüketicinin de kaliteli ve ucuz mal kullanmasının önü tıkanır. Türkiye'deki gitar pazarının durumu bununla yakından ilgili. Dua edin, internet var da dünyadan haberiniz oluyor. O internet de bugün var, yarın yok. Kozmetik sitesinin hali belli işte.
 
Burada daha temel bir sorun var. Türkiye'deki ekonomi hala serbest pazar ekonomisi değil. Güya iktidardaki parti liberal. Ancak bugün bırakın gitarı, pedalı, yurtdışından kozmetik dahi alamıyor tüketici. Sosyalist, kapalı pazar plan ekonomisinden başka bir şey değil içinde yaşadığımız. Bakın, yurtdışından gavurun aldığı paraya kozmetik alınabilen (bir zamanlar) bu site Türkiye'de engelli zannedersem. Niçin yasaklı bu site? Şurada bir açıklaması var.

Yasakların ve regülasyonun, ağır vergilerin olduğu yerde bu durumdan faydalanan çakal çok olur. Bu tür kapalı sistemler de kendi zenginlerini üretirken, tüketicinin de kaliteli ve ucuz mal kullanmasının önü tıkanır. Türkiye'deki gitar pazarının durumu bununla yakından ilgili. Dua edin, internet var da dünyadan haberiniz oluyor. O internet de bugün var, yarın yok. Kozmetik sitesinin hali belli işte.


tespit koyan çok da çözüm üreten yok.İktidardan bi beklentim yok açıkcası zaten otoyol viyaduke filan vergi koyacaklar,yakında torba ile hava satarlar. milletin patlama sınırını ölçüyorlar dünyadaki 2012 cehennem senaryoları Türkiye için yazıldı galiba.ama muhalefette öyle, herkes boylan tespit mıcıyor çözüm?
 
Geri
Üst